Balkan Bisiklet turu 17/6 - 3/7/2016 11. gün : Saraybosna-Gorajde

five

Part time turcu
Kayıt
29 Temmuz 2005
Mesaj
1.453
Tepki
3.961
Yaş
52
Şehir
İstanbul-Bostancı
Başlangıç
1995—96
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Şehir - Tur
11. Gün : Saraybosna – Gorajde

Sabah, gece gelirken gördüğümüz bisikletçilere doğru pedal bastık Gökalp’in dün bir kere daha kırılan arka jant telini onartmak için. Koca koca bisiklet mağazalarında, hem de “servis” yazısı olan bir yerde henüz kimselerin olmadığını olanların da tamirci olmadığını anlayınca moralimiz bozuldu önce. Sonra bir mağazadan aldığımız tarifle nehir boyu pedal basıp arka sokaklardan birinde bir bisiklet dükkanı bulduk. Küçük olmasına rağmen hem satış hem de tamir yapılan bir yerdi. Sahibi iki kişiydi ve ilk izlenimimiz son derece profesyonel çalıştıkları yönündeydi. Bir süre beklememiz gerektiğini söyledi tekeri tamir edecek olanı. Kır saçlarına rağmen fit görüntüleriyle oldukça karizma görünüyorlardı. Tamir sırasında kahvaltı niyetine yakındaki bir büfeden aldığımız atıştırmalıkları bir kenarda yememiz dikkatini çekmişti adamın. Türkiye’den geldiğimizi de bildiği için ve Ramazan’da da olduğumuzdan direkt sordu: ”Ramazan değil mi ? Neden oruç tutmuyorsunuz ?” Adam haklıydı tabi ama bende de cevap hazırdı. “Seferiyiz.”
Tam o sırada küçük bir kız çocuğu geldi babasıyla. Aşırı tatlı bir şey. Bisikletinde küçük bir problem vardı ve tamiri için gelmişti babasıyla. Bisikletin tamiri sırasında dükkanda bulunan ve küçük kız çocuklarının dikkatini çekecek şekilde Barbi’lendirilmiş :) ama kendi bisikletinden hiçbir farkı olmayan bir bisikleti sürdü. Çok keyif aldı. Babasına o bisikleti ne kadar sevdiğini söyledi. En tatlı halindeydi bunu söylerken. Kızımın o yaşlardaki halini hatırladım. Ona da böyle bir bisiklet almışım. Pembeli morlu… Barbi’li :) Hatta bulamamıştık da epeyce aramıştık o modeli. Ne sevinmişti ! Küçük kızın babasıyla göz göze geldim. Adam da kızını kırmak istemiyordu ama bisikletin ne büyüklük ne de şekil olarak hiçbir farkı yoktu kendilerininkinden. Biraz daha büyük olsaydı belki o an alabilirdi babası ileride de biner diye ama büyük de değildi. Adam kızına durumu anlattı. Kızın suratı asıldı. Ağlamaklı bir hal aldı yüzü. Babası istediğini yapmadığı için küsmüştü. Babasıyla yine göz güze geldim. Birbirimize gülümserken aslında istediğini yerine getirememenin burukluğunu da hissediyorduk her ikimizde.
Tamir bittikten sonra yola koyulduk. Yine zaman kaybetmiştik ve hiç oyalanmadan yola çıkmamız gerekiyordu. Bugünkü hedef Visegrad’dı. Saraybosna’nın çıkışından kısa bir süre sonra “Welcome to Republic of Srpska (Sırp Cumhuriyetine hoş geldiniz) ” levhasını gördük. İlk anda Sırbistan sanıp şaşırdım. Hem mesafenin kısalığına hem de sınır kapısı olmamasına… Sonra fark ettik ki aslında bize hoş geldiniz diyen yer Sırbistan değil, Bosna Hersek federasyonu içinde yer alan Sırp Cumhuriyetiydi. Zamanında etnik çatışmaların iç savaşa dönüşmesi, daha sonra ülkelerin ayrılması ve ülkelerin içinde oluşan federasyonlarla halen parça parça olan ülkeler… Hem fiziksel hem de sosyal olarak parça parça…
Yol yemyeşildi. Yeşilin her tonu… Saraybosna’dan itibaren tırmanıyorduk. Giderek de artan bir eğimle. 12. Km civarında yol ikiye ayrıldı. Birisi – ki bu üzerinde olduğumuz anayoldu- Pale üzerinden Gorajde’ye gidiyordu. Diğer ise aslında aynı yola biraz daha yolu uzatarak ama Visegrad’a daha yakın bir noktadan bağlanıyordu. Gökalp’e sordum : “Düz mü sola mı ?” İkiletmeden “Sola abi.” dedi. “Nasıl olsa gideceğimiz yolun da nasıl olacağını bilmiyoruz. Sola dönelim.” Direkt sola döndük. İlk yerleşim yeri küçük bir köy olan Mokro’ydu. Adını ilginçliği dikkatimizi çekmişti. Yol kıvrıla kıvrıla yükseliyor arada da tünellerle muhteşem bir hale geliyordu. Artık acıkmıştık ve yemek yiyeceğimiz bir yer arıyorduk ama yok pek de ümit vermiyordu bu konuda. 30 km. sonra, tırmanışın sonu diyebileceğimiz bir noktada, yol kenarında bir restoran gördük. Salaş mı salaş… İki tane motosiklet vardı önünde. Bisikletleri uygun yere bırakıp yukarı çıktık. Bir masaya oturduk. Motorcularla selamlaştık. Üzerindeki hiçbir yazıyı okuyamadığımız ya da anlamadığımız menüden bir şeyler seçmemiz gerekiyordu ama biz domuz olmasın yeter modundaydık. “Karışık” diyebileceğimiz bir şeyi işaretle anlatıp beklemeye başladık. Gelen tabakta et, sosis, köfte çeşidinden ızgara vardı. Özellikle et bugüne kadar yediğimiz en lezzetli etlerdendi. (Aslında çok açken yediğimiz her yemek için bunu söyleriz ama… (sonra da bunu söyleriz :) ) )
İnmeye başladık ve yeşil artarak devam etti. Rogatica’ye geldiğimizde yolun tadı birkaç kat arttı. Yol kanyon içinden devam ediyordu ve sürekli olarak tünellerden geçiyordu. Akşam üstünün hafif serinliğiyle yoldan çok keyif aldım. Burasını Yenice-Karabük arasındaki bol tünelli kanyon yoluna benzettim. Oradan da aynı derecede keyif almıştım.
Ana yola ulaştığımızda hava kararmıştı. Visegrad’a kadar 30km. daha yolumuz vardı. Bu da epeyce gecikmek demekti. Gorajde’ye ise 10 km. vardı. Rotayı oraya çevirmeye karar verdik. Gece vakti karanlıkta farlarımızla ilerlerken birden havadan yüzlerce küçük kıvılcım olduğunu gördük. Bu küçük kıvılcımlar aslında ateş böcekleriydi. Muhteşem bir tabloydu gördüğümüz. En son küçüklüğümde görmüştüm ateş böceklerini. Sadece yerdeyken. Burada ise yüzlercesi havadaydı. Muhtemelen böyle bir görüntüyü tekrar görmem oldukça zor olacaktı. Keyfini çıkarıyordum. Yolu tamamlayıp Gorajde’nin merkezine geldiğimizde kalabileceğimiz bir tek otel olduğunu gördük. Bahar Otel. İsminin Türkçe oluşunu yadırgamadık çünkü çevredeki bazı yerlerin, parkların isimleri de Türkçe’ydi. Gün-Gor parkı da Güngören ile Gorajde’nin kardeş şehirler olması sebebiyle isimlendirilmişti.
Otelde sıkı bir pazarlık yapmıştım Gökalp’in öğrenci olmasından yararlanarak. Duş alıp dışarı çıktık ve bir şeyler yemek için sokaklarda turlamaya başladık. Yarın aynı yolu geriye dönüp Visegrad’a doğru devam edecektik.
11. Gün : Saraybosna – Gorajde
Mesafe : 110. 87km.
Yolda geçen süre: 7:20 saat
Ortamala hız : 15.10 km/s
Maksimum hız : 55.12 km/s

Ortala eğim çıkış : %2
Maksimum eğim çıkış : %9
Ortalama eğim iniş : %-2
Maksimum eğim iniş : %-8


Saraybosna – Gorajde rotası

MapMyRide linki
(link)
İlk işimiz jant Gökalp’in jant telini tamir ettirmek oldu.

Sabah saatlerinde Saraybosna manzarası











Zirvede yemek molası





Muhteşem kanyon



Gorajde’ye gelirken mezarlığın yanında durduk.



Alia İzzetbegoviç köprüsü


Gökalp’ten kareler

Sırp Cumhuriyeti’ne girerken


 
Scudo

recep24ank

Forum Bağımlısı
Kayıt
12 Kasım 2008
Mesaj
1.540
Tepki
4.634
Yaş
44
Şehir
Sakarya Adapazarı
İsim
Recep Eşref ÇINAR
Bisiklet
Carraro
Takibe devam. Muhteşem yerler.
 
  • Beğen
Tepkiler: five

Yalchinosis

Daimi Üye
Kayıt
21 Ağustos 2015
Mesaj
221
Tepki
319
Şehir
İstanbul - Edirne
İsim
Yalçın
Bisiklet
Dahon
O yokuşları hayal bile edemiyorum hele 77. km civarında bir pik görüyorum ki nefesim kesildi :)
 
  • Beğen
Tepkiler: five