Edip D.
HTFU!
- Kayıt
- 12 Haziran 2011
- Mesaj
- 3.625
- Tepki
- 5.376
- Şehir
- Sarıyer, İstanbul
- Başlangıç
- 2000—01
- Bisiklet
- Diğer
Kız arkadaşımla uzun süredir uzun bir tur yapmak istiyorduk yıllık iznimizde. Fakat benim izin işim biraz sakat olduğu için süreyi bir türlü ayarlayamamıştık. Ben yıllık iznimi aldığım gün gaza gelip yaklaşık 4-5 gün içinde bütün hazırlıklarımızı yaparak Balıkesir'den Assos'a doğru turumuza 1 Ağustos'ta başladık.
İlk olarak Beşiktaş'tan Esenler Otogar'a geldik.
Kamil Koç' bin kere telefon etmiş ve bisiklet için onay almış olmama rağmen kavga dövüş otobüse bindik.
Sabah 6 gibi Balıkesir'e indik.
Merkezde kahvaltımızı yaptıktan sonra ilk molamızı bir benzincide verdik ve yol için hazırlandık.
Ve yolumuza başladık.. İlk rampayı o kadar mutlu çıktık ki, çünkü bundan sonrası dümdüz (sanıyoruz)
Her şeyden habersiz ne kadar da mutluyuz..
Yolda tarlada leylekler gördük. Keşke havada görseydik derken havalandırlar ve “Tamam bu turu başaracağız” dedik.
İlk büyük molamızı yolda bir köfteci gibi bir yerde verdik. Karnımızı doyurduk, kedi sevdik, papağanla dalga geçtik falan. Hala çok mutluyuz.
Burada insanlarla konuştuk, bundan sonra hep yokuş aşağı gideceksiniz, yolunuz çok kolay diyip durdular bize..
Fakat nerdeyse hep rampa çıktık, saatler boyu rampa çıktık. Bitmedi, bitmedi. En son bir yerde biraz daha mola verdik bir gölge bulup. Arada o kadar çok rampa çıktık ki fotoğraf falan çekemedim. Artık o kadar çok gülmüyoruz.
Bundan sonra da hep çıktık, hep çıktık. En son şu noktada ben neredeyse ağlayacaktım . Resmen sinirim bozuldu.
Tam o anda bir benzinci gördük, girdik içeri. Ben dayanamayıp oradaki kamyoncu bir dayıya durumu anlatıp rica ettim bizi Akçay'a yakın bir yerlere bırakabilir misiniz diye.. Sağolsun Edremit'e kadar attı bizi.
Artık Edremit'e vardık, Akçay'a yolumuz az, mutluyuz yine!
Saat 21.30 gibi Akçay'a vardık, ufak bir pansiyon bulduk. O akşam nasıl uyuduğumu hatırlamıyorum..
Burada 1-2 gün kaldık. Akçay pek güzel bir yer, bir de Ramazan ayında gittiğimiz için çok dolu değildi, keyfini çıkardık deli gibi.
İkinci gün 6.30'da yola çıktık.
Öğlen olmadan Assos'a varalım diye biraz ortalama yaptık, o yüzden yine çok fotoğraf çekemedim.
Kısa bir süre Assos ayrımına vardık bile.
Assos ayrımından sonra yol muhteşem, çok nadir araba geçiyor ve muhteşem manzaralar var.
Bu yüzden yolda durup zaman zaman fotoğraf çektik.
İlk molamızı bir ağaç ve çeşme dibinde verdik.
Sonra deniz kenarında yolumuza devam ettik.
Yine %10 eğimli bir rampayı ite kaka çıktık.
Fakat sonrasında şu manzara paha biçilmezdi.
O kadar tırmandık, biraz da bayır aşağı keyif sürelim..
Saat 11 gibi Kadırga Koyu'na vardık. Kahvaltımızı ettik ve kendimize kalacak bir yer bulduk.
Denize girdik, yemeğimizi yedik. Burada da 1-2 gün kalıp, Assos'u da ziyaret ettikten sonra artık geri dönüş yoluna başladık. Geri dönüş yolunda pek fotoğraf çekmemişiz.
Yine güzel manzaralar ile yolumuza başladık.
Buraya gelirken gözümüze kestirdiğimiz bir iki yerde denize girdik.
Saat 14 gibi otobüsümüze sorunsuzca bindik ve turumuzu tamamlamış olduk
Toplam 180km gittik.
12 saat boyunca bisiklet sürdük.
Ve 1365m. tırmadık.
Tur boyunca öğrendiğimiz şeyler şunlar oldu;
-Bisikletle uzun tur yapmak muhteşem bir şey. Yeni yerler görmek, hiç tanımadığın yerlere pedallamak apayrı bir deneyim.
- Sürekli arabada yolculuk yapan insanlar, dümdüz veya yokuş aşağı kavramı konusunda çok yanılabiliyorlar. Güvenmemek lazım..
- Turda iki kişi olmak insana ayrı bir güven veriyor. “Artık bittim” dediğim anlarda kız arkadaşım beni tekrar ayağa kaldırdı.. Pelin olmasaydı eminim bu turu tamamlayamazdım..
Turu çok daha ayrıntılı bir biçimde (link) da anlattık.
(link)
(link)
(link)
İlk olarak Beşiktaş'tan Esenler Otogar'a geldik.
Kamil Koç' bin kere telefon etmiş ve bisiklet için onay almış olmama rağmen kavga dövüş otobüse bindik.
Sabah 6 gibi Balıkesir'e indik.
Merkezde kahvaltımızı yaptıktan sonra ilk molamızı bir benzincide verdik ve yol için hazırlandık.
Ve yolumuza başladık.. İlk rampayı o kadar mutlu çıktık ki, çünkü bundan sonrası dümdüz (sanıyoruz)
Her şeyden habersiz ne kadar da mutluyuz..
Yolda tarlada leylekler gördük. Keşke havada görseydik derken havalandırlar ve “Tamam bu turu başaracağız” dedik.
İlk büyük molamızı yolda bir köfteci gibi bir yerde verdik. Karnımızı doyurduk, kedi sevdik, papağanla dalga geçtik falan. Hala çok mutluyuz.
Burada insanlarla konuştuk, bundan sonra hep yokuş aşağı gideceksiniz, yolunuz çok kolay diyip durdular bize..
Fakat nerdeyse hep rampa çıktık, saatler boyu rampa çıktık. Bitmedi, bitmedi. En son bir yerde biraz daha mola verdik bir gölge bulup. Arada o kadar çok rampa çıktık ki fotoğraf falan çekemedim. Artık o kadar çok gülmüyoruz.
Bundan sonra da hep çıktık, hep çıktık. En son şu noktada ben neredeyse ağlayacaktım . Resmen sinirim bozuldu.
Tam o anda bir benzinci gördük, girdik içeri. Ben dayanamayıp oradaki kamyoncu bir dayıya durumu anlatıp rica ettim bizi Akçay'a yakın bir yerlere bırakabilir misiniz diye.. Sağolsun Edremit'e kadar attı bizi.
Artık Edremit'e vardık, Akçay'a yolumuz az, mutluyuz yine!
Saat 21.30 gibi Akçay'a vardık, ufak bir pansiyon bulduk. O akşam nasıl uyuduğumu hatırlamıyorum..
Burada 1-2 gün kaldık. Akçay pek güzel bir yer, bir de Ramazan ayında gittiğimiz için çok dolu değildi, keyfini çıkardık deli gibi.
İkinci gün 6.30'da yola çıktık.
Öğlen olmadan Assos'a varalım diye biraz ortalama yaptık, o yüzden yine çok fotoğraf çekemedim.
Kısa bir süre Assos ayrımına vardık bile.
Assos ayrımından sonra yol muhteşem, çok nadir araba geçiyor ve muhteşem manzaralar var.
Bu yüzden yolda durup zaman zaman fotoğraf çektik.
İlk molamızı bir ağaç ve çeşme dibinde verdik.
Sonra deniz kenarında yolumuza devam ettik.
Yine %10 eğimli bir rampayı ite kaka çıktık.
Fakat sonrasında şu manzara paha biçilmezdi.
O kadar tırmandık, biraz da bayır aşağı keyif sürelim..
Saat 11 gibi Kadırga Koyu'na vardık. Kahvaltımızı ettik ve kendimize kalacak bir yer bulduk.
Denize girdik, yemeğimizi yedik. Burada da 1-2 gün kalıp, Assos'u da ziyaret ettikten sonra artık geri dönüş yoluna başladık. Geri dönüş yolunda pek fotoğraf çekmemişiz.
Yine güzel manzaralar ile yolumuza başladık.
Buraya gelirken gözümüze kestirdiğimiz bir iki yerde denize girdik.
Saat 14 gibi otobüsümüze sorunsuzca bindik ve turumuzu tamamlamış olduk
Toplam 180km gittik.
12 saat boyunca bisiklet sürdük.
Ve 1365m. tırmadık.
Tur boyunca öğrendiğimiz şeyler şunlar oldu;
-Bisikletle uzun tur yapmak muhteşem bir şey. Yeni yerler görmek, hiç tanımadığın yerlere pedallamak apayrı bir deneyim.
- Sürekli arabada yolculuk yapan insanlar, dümdüz veya yokuş aşağı kavramı konusunda çok yanılabiliyorlar. Güvenmemek lazım..
- Turda iki kişi olmak insana ayrı bir güven veriyor. “Artık bittim” dediğim anlarda kız arkadaşım beni tekrar ayağa kaldırdı.. Pelin olmasaydı eminim bu turu tamamlayamazdım..
Turu çok daha ayrıntılı bir biçimde (link) da anlattık.
(link)
(link)
(link)