Tolga Gürgün
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 3 Aralık 2005
- Mesaj
- 1.638
- Tepki
- 2.133
- Şehir
- İstanbul
- Bisiklet
- Pinarello
Selam Arkadaşlar,
29 Temmuz 2006 Cumartesi Günü Sabiha'dan Trabzon'a uçtuk.Oradan doğuya doğru eşimin memleketi olan Arhavi'ye ulaştık.Bisikleti bu sefer götürmedim geçen sene kullandığım Bianchi var kuzenimin.Neyse akşamına kayınvalide,kayınpeder ile hoş beş muhabbet yolculuk kritiği derken muhabbet esnasında benim kafamdan Ayder'e çıkıp bir kaplıcalara girmek geçiyor.Gidiş-Dönüş 155 km.Kayınpeder soruyor yarın nereye yolculuk diye ben ise evhamlandırmamak için köy yollarına vuracağımı söylüyorum.
Hani Arhavi'de 1 hafta kalınacak onuda maximum faydayla hayatımıza kazandıralım istiyorum
Arhavi Doğu Karadenizde '' Laz '' ların bulunduğu bir kasaba diğerleri ise Pazar,Ardeşen,Fındıklı,Hopa.
Arhavi;
http://img128.imageshack.us/img128/391/fotos053ir8.jpg
Arhavi'nin Kapisre ( Güngören ) köyünden Fındıklı tarafına doğru görünüş;bu köyün altında bulunan 4-5 ev yol çalışması için yapılan kazılar + heyelan sonucu geçen sene yıkılmışdı.
http://img128.imageshack.us/img128/5959/fotos061ak0.jpg
Akşamdan eşimle birlikte sağolsun elleri dert görmesin kayınvalidemim yaptığı burma tatlılarını , kıymalı börekleri ve yarım ekmek içine köy peyniri,tereyağı,yeşil çıtır biber,maydanoz koyup benim yolluğu hazırlıyoruz.
Sabah 07:00 civarı gene yarım ekmekle dut pekmezini mideye indirdikten sonra üstüne su içip sessizce ev halkını rahatsız etmemek uğruna parmaklarımın üzerinde evi terk ediyorum
Evden hemen çarşı içinden Çaykur Fabrikasının yanından mis gibi çay kokularını soluya soluya ana yola çıkıyorum.Trabzon tarafına doğru Ardeşen çıkışındaki Ayder yol ayrımına kadar 30 km boyunca çok tatlı deniz manzaralı ve kamyonsuz bir yolculuk.08:30 gibi Ayder ayrımına ulaşıyorum.Fırtına Deresi boyunca taa Çamlıhemşin'e kadar beni takip eden dost...Karnım acıkmış bir yemek ve foto molası tulumba tatlısından sevgili dostumada ikram ediyorum...
http://img160.imageshack.us/img160/8418/dscn1261td9.jpg
http://img160.imageshack.us/img160/1745/dscn1263ur9.jpg
Yol çalışmaları devam ediyor Fırtına Deresi boyunca dağları dinamitle patlatıp denizi doldurmaya devam ediyorlar mıcırlı bölgelerde bir hayli fazla .Kışın heyelan sonrası dere kapandığında suların neleri götürüp neleri getireceğini merak ediyorum inşallah düşünülmüştür diyorum.
Çamlıhemşin kasabasına ulaşıyorum çıkışta sola Ayder'e yolu gösteriyor.Eğer düz gidilirse Rize yaylalarının bir çoğuna ulaşılabiliyor.Zil Kale,Çat,Elevit,Verçenik,Kito,Çiçekli,Hacıvanak,Pokut yaylaları ve Palovit Şelalesi..Bir dahakine inşallah..diye iç geçiriyorum..
Yol artık yavaş yavaş dikleşmeye başlıyor.
http://img106.imageshack.us/img106/3407/dscn1264cn4.jpg
Yaklaşık Çamlıhemşin'den Ayder 20 km ..Yol asfalt pazar günü olmasına rağmen tenha denilebilir.
http://img129.imageshack.us/img129/557/dscn1265ei7.jpg
yolun zevkine varıyorum hani dönüşte sahile inince beni taş taşıyan kamyonların beklediğinide unutuyor değilim ..
http://img106.imageshack.us/img106/711/dscn1266ap6.jpg
http://img246.imageshack.us/img246/3287/dscn1267cm7.jpg
http://img113.imageshack.us/img113/9844/dscn1268xo9.jpg
http://img291.imageshack.us/img291/5184/dscn1269vl1.jpg
Hava çok güzel gölge ağırlıklı güzel güzel tırmanıyorum ama karnım bayağı bir acıktı ...
http://img291.imageshack.us/img291/7792/dscn1270sb8.jpg
Yolun sol tarafında uzaktan '' Balcı Macit '' tabelası dikkatimi çekiyor iyice yaklaştığımda yaşlıcana bir adam bana bağırıyor '' ooop nereye yaw bir dinlen gel konuşalım gel gel ''.Ne yapayım şimdi hani bagajdaki kıymalı böreklerle tatlıları yerim diye de düşünüp duruyorum.
Adamcağız sanki yıllardır kimseyle konuşmamış gibi dile geliyor '' Bak şimdi genç benim konuşmamda da anlaşılacağı gibi İstanbul'da yıllarım geçti ..Ulus'ta pastanem vardı işlettim yıllarca .Sen nereye gidiyorsun.''
Tabii bende cevap veriyorum: '' Amca öncelikle hayırlı işler olsun inşallah.Ballar Anzer balımı?Bu seneninmi?Bende Ayder'e çıkıyorum.''
Gelen cevap '' Bak şimdi sen bırak buraya bisikleti şimdi dolmuş geçer çık onla dön burdan alırsın bisikletini..Ballar geçen senenin.Sakın Ayder'de bu senenin balı diye sana satmaya çalışırlar değildir ha.''
O ara bir bayan yanaşıyor yanımıza, iki elindede tırpan var , eşiymiş amcanın.Amca eşine '' bahçeyi düzenledinmi ,çalıştınmı'' diye soruyor.
Eşi tebessümle sinirleniyor ''Sen burda gölgenin altında akşama kadar otur ben çalışayım.''
Macit Amcanın cevabı '' eee öyle naapalım sen beceremezsin bu balları dizmeyi öyle güzel güzel tezgaha yerleştirip müşterilere pazarlamayı.Ancak ben yaparım.''
Karadeniz insanı işte herzaman nüktedan.
Muhabbet devam ederken bagaja bakıyorum bagaj boş.Yani yolda güzelim burmalar ve kıymalılar sarsıntıdan düşmüş.ne olucak şimdi.Amcaya soruyorum'' varmı ilerde restorant.''
Allahtan Ayder'e yaklaşırken bir sürü tesis varmış.Macit Amca'ya tekrar hayırlı işler dileyip tırmanmaya devam.Ayder'e 5 km kala Ayde Alabalık tesislerine hemen dalıyorum..
http://img170.imageshack.us/img170/2029/dscn1271hr3.jpg
Garson kapıda karşılıyor tabii orda da muhabbet var.
Garson ''Hemen abi personele şimdi kızarttım tereyağında alabalık var yermisin.''
''Off '' diyorum.Normalde Alabalık havuzdan çıkınca yarım saat işlem görüyormuş.
Mutfakta taze salata hazırlanırken garsona '' yaww hiç sorma bagajda börek neyin vardı yolda düşürmüşüm.''diyorum.
Garson konuşmama samimiyetle yaklaşıp '' yapma yaw abi sen yapmazdın böyle bir şey.'' şelinde cevap alıyorum.Arkasına dönüp mutfağa giderken beni bir gülme alıyor ki yazamam...
Garson benim alabalığı masaya koyduktan sonra pencereden bağırıyor'' ooop yassak abi yassak havuz etrafında dolaşılmaz olmuyor çıkın buraya ikram edeyim.''
Tereyağda Alabalık , Bol Çoban Salata , Mısır Ekmeği ve 1 sürahi suyu içip üstünede yağları şöyle bi sıyırsın gitsin diyerekten 2 bardak da çay içtikden sonra hesabı istiyorum.
Garson '' 6 YTL '' diyor.ben 10 YTL çıkartıyorum.
Garson '' Abi bozuk yokmu '' diyor.Yaw nası bozuk zaten hesap 6 YTL değilmiydi.Bakıyorum bozuk sadece 5 YTL var.
Garson '' Tamam Abi canın sağolsun '' diyor.
Zaten hesap 35 YTL bile olsa bana bedave gelecek.
İşte tesis ;
http://img106.imageshack.us/img106/7398/dscn1272vr6.jpg
Ayder'e yaklaştıkça çıkanlar bilir bayağı bir yol dikleşiyor.Sonunda ulaşıyorum.
http://img172.imageshack.us/img172/4364/dscn1273ld2.jpg
http://img85.imageshack.us/img85/1521/dscn1274xx7.jpg
Hani kaplıca bölgesinde hemen etrafımını esnaf gençler sarıveriyor.Gözüaçık olandan kaplıcalarla ilgili bilgi alıyorum.Etraf bir hayli kalabalık.Buraya kadar gelmişken bir gireyim.İçeriye giriyorum anacık babacık günü.Havuz 5 YTL bireysel 10 YTL.
Halkın içine karışalım 5 YTL lik olsun diyor camekanlı bölmeye kafamı uzatıp '' Genç Bayan Merhaba.İstanbul'dan geldim.Tesislerinizden yararlanmak istiyorum.Fakat dışarda benim bisikletim var onu güvenli bir yere koymamız mümkünmü acaba ?.''
Kızın yüzü kızarıyor, altımdaki tayttanmı utandı ne ..cevap vermeden kulübeden çıkıp arka tarafa gidiyor.Herhalde arkada kiler gibi bir bölüm var,oraya aldıracak benim kuzuyu ( bisikletim ).
10 dk sonra gelip '' Dışarıyı gösterip.Şu beyaz Uno varya..onun arkasındaki duvara dayayabilirsin.'' cevabını alıyorum.
Ben '' Peki Hanfendi orda çalınmazmı ?.''.Kız '' Bilmem '' diyip omuz silkiyor.
Naapalım 2 dk girip çıkıcaz kim naapar benim kuzuyu buralarda.diyip dışarıya dayıyorum duvara..
Havuzda en az 35 kişi var.Suya önce sağ küçük parmağımı sokabiliyorum.İçerisi fokur fokur kaynıyor..Hani dere tepe yoldan geldik vucüt sıcağa alışık olması lazım felan yok.Nerdeyse yarım saatte komple yekpare giriyorum havuza... Havuzda Artvin'den ailesiyle gelmiş bir gençle sohbet ediyoruz..Saate bakıyorum 02:30 PM.Dönüşün biraz daha kolay olacağını zannediyorum.4 saatte Arhavi'de olurum.Ardeşen yol ayrımına kadar hiç problem yok fakat ondan sonrası denizi doldurmak için taş taşıyan kamyonlar bana ızdırap çektiriyor.Ne kadar sefer yaparlarsa o kadar para alıyorlarmış.Artık siz düşünün.
Düşündüğümden yarım saat gecikmeyle saat 07:00 PM de Arhavi'ye ulaşıyorum.
Saygılarımla,
Tolga Gürgün
29 Temmuz 2006 Cumartesi Günü Sabiha'dan Trabzon'a uçtuk.Oradan doğuya doğru eşimin memleketi olan Arhavi'ye ulaştık.Bisikleti bu sefer götürmedim geçen sene kullandığım Bianchi var kuzenimin.Neyse akşamına kayınvalide,kayınpeder ile hoş beş muhabbet yolculuk kritiği derken muhabbet esnasında benim kafamdan Ayder'e çıkıp bir kaplıcalara girmek geçiyor.Gidiş-Dönüş 155 km.Kayınpeder soruyor yarın nereye yolculuk diye ben ise evhamlandırmamak için köy yollarına vuracağımı söylüyorum.
Hani Arhavi'de 1 hafta kalınacak onuda maximum faydayla hayatımıza kazandıralım istiyorum
Arhavi Doğu Karadenizde '' Laz '' ların bulunduğu bir kasaba diğerleri ise Pazar,Ardeşen,Fındıklı,Hopa.
Arhavi;
http://img128.imageshack.us/img128/391/fotos053ir8.jpg
Arhavi'nin Kapisre ( Güngören ) köyünden Fındıklı tarafına doğru görünüş;bu köyün altında bulunan 4-5 ev yol çalışması için yapılan kazılar + heyelan sonucu geçen sene yıkılmışdı.
http://img128.imageshack.us/img128/5959/fotos061ak0.jpg
Akşamdan eşimle birlikte sağolsun elleri dert görmesin kayınvalidemim yaptığı burma tatlılarını , kıymalı börekleri ve yarım ekmek içine köy peyniri,tereyağı,yeşil çıtır biber,maydanoz koyup benim yolluğu hazırlıyoruz.
Sabah 07:00 civarı gene yarım ekmekle dut pekmezini mideye indirdikten sonra üstüne su içip sessizce ev halkını rahatsız etmemek uğruna parmaklarımın üzerinde evi terk ediyorum
Evden hemen çarşı içinden Çaykur Fabrikasının yanından mis gibi çay kokularını soluya soluya ana yola çıkıyorum.Trabzon tarafına doğru Ardeşen çıkışındaki Ayder yol ayrımına kadar 30 km boyunca çok tatlı deniz manzaralı ve kamyonsuz bir yolculuk.08:30 gibi Ayder ayrımına ulaşıyorum.Fırtına Deresi boyunca taa Çamlıhemşin'e kadar beni takip eden dost...Karnım acıkmış bir yemek ve foto molası tulumba tatlısından sevgili dostumada ikram ediyorum...
http://img160.imageshack.us/img160/8418/dscn1261td9.jpg
http://img160.imageshack.us/img160/1745/dscn1263ur9.jpg
Yol çalışmaları devam ediyor Fırtına Deresi boyunca dağları dinamitle patlatıp denizi doldurmaya devam ediyorlar mıcırlı bölgelerde bir hayli fazla .Kışın heyelan sonrası dere kapandığında suların neleri götürüp neleri getireceğini merak ediyorum inşallah düşünülmüştür diyorum.
Çamlıhemşin kasabasına ulaşıyorum çıkışta sola Ayder'e yolu gösteriyor.Eğer düz gidilirse Rize yaylalarının bir çoğuna ulaşılabiliyor.Zil Kale,Çat,Elevit,Verçenik,Kito,Çiçekli,Hacıvanak,Pokut yaylaları ve Palovit Şelalesi..Bir dahakine inşallah..diye iç geçiriyorum..
Yol artık yavaş yavaş dikleşmeye başlıyor.
http://img106.imageshack.us/img106/3407/dscn1264cn4.jpg
Yaklaşık Çamlıhemşin'den Ayder 20 km ..Yol asfalt pazar günü olmasına rağmen tenha denilebilir.
http://img129.imageshack.us/img129/557/dscn1265ei7.jpg
yolun zevkine varıyorum hani dönüşte sahile inince beni taş taşıyan kamyonların beklediğinide unutuyor değilim ..
http://img106.imageshack.us/img106/711/dscn1266ap6.jpg
http://img246.imageshack.us/img246/3287/dscn1267cm7.jpg
http://img113.imageshack.us/img113/9844/dscn1268xo9.jpg
http://img291.imageshack.us/img291/5184/dscn1269vl1.jpg
Hava çok güzel gölge ağırlıklı güzel güzel tırmanıyorum ama karnım bayağı bir acıktı ...
http://img291.imageshack.us/img291/7792/dscn1270sb8.jpg
Yolun sol tarafında uzaktan '' Balcı Macit '' tabelası dikkatimi çekiyor iyice yaklaştığımda yaşlıcana bir adam bana bağırıyor '' ooop nereye yaw bir dinlen gel konuşalım gel gel ''.Ne yapayım şimdi hani bagajdaki kıymalı böreklerle tatlıları yerim diye de düşünüp duruyorum.
Adamcağız sanki yıllardır kimseyle konuşmamış gibi dile geliyor '' Bak şimdi genç benim konuşmamda da anlaşılacağı gibi İstanbul'da yıllarım geçti ..Ulus'ta pastanem vardı işlettim yıllarca .Sen nereye gidiyorsun.''
Tabii bende cevap veriyorum: '' Amca öncelikle hayırlı işler olsun inşallah.Ballar Anzer balımı?Bu seneninmi?Bende Ayder'e çıkıyorum.''
Gelen cevap '' Bak şimdi sen bırak buraya bisikleti şimdi dolmuş geçer çık onla dön burdan alırsın bisikletini..Ballar geçen senenin.Sakın Ayder'de bu senenin balı diye sana satmaya çalışırlar değildir ha.''
O ara bir bayan yanaşıyor yanımıza, iki elindede tırpan var , eşiymiş amcanın.Amca eşine '' bahçeyi düzenledinmi ,çalıştınmı'' diye soruyor.
Eşi tebessümle sinirleniyor ''Sen burda gölgenin altında akşama kadar otur ben çalışayım.''
Macit Amcanın cevabı '' eee öyle naapalım sen beceremezsin bu balları dizmeyi öyle güzel güzel tezgaha yerleştirip müşterilere pazarlamayı.Ancak ben yaparım.''
Karadeniz insanı işte herzaman nüktedan.
Muhabbet devam ederken bagaja bakıyorum bagaj boş.Yani yolda güzelim burmalar ve kıymalılar sarsıntıdan düşmüş.ne olucak şimdi.Amcaya soruyorum'' varmı ilerde restorant.''
Allahtan Ayder'e yaklaşırken bir sürü tesis varmış.Macit Amca'ya tekrar hayırlı işler dileyip tırmanmaya devam.Ayder'e 5 km kala Ayde Alabalık tesislerine hemen dalıyorum..
http://img170.imageshack.us/img170/2029/dscn1271hr3.jpg
Garson kapıda karşılıyor tabii orda da muhabbet var.
Garson ''Hemen abi personele şimdi kızarttım tereyağında alabalık var yermisin.''
''Off '' diyorum.Normalde Alabalık havuzdan çıkınca yarım saat işlem görüyormuş.
Mutfakta taze salata hazırlanırken garsona '' yaww hiç sorma bagajda börek neyin vardı yolda düşürmüşüm.''diyorum.
Garson konuşmama samimiyetle yaklaşıp '' yapma yaw abi sen yapmazdın böyle bir şey.'' şelinde cevap alıyorum.Arkasına dönüp mutfağa giderken beni bir gülme alıyor ki yazamam...
Garson benim alabalığı masaya koyduktan sonra pencereden bağırıyor'' ooop yassak abi yassak havuz etrafında dolaşılmaz olmuyor çıkın buraya ikram edeyim.''
Tereyağda Alabalık , Bol Çoban Salata , Mısır Ekmeği ve 1 sürahi suyu içip üstünede yağları şöyle bi sıyırsın gitsin diyerekten 2 bardak da çay içtikden sonra hesabı istiyorum.
Garson '' 6 YTL '' diyor.ben 10 YTL çıkartıyorum.
Garson '' Abi bozuk yokmu '' diyor.Yaw nası bozuk zaten hesap 6 YTL değilmiydi.Bakıyorum bozuk sadece 5 YTL var.
Garson '' Tamam Abi canın sağolsun '' diyor.
Zaten hesap 35 YTL bile olsa bana bedave gelecek.
İşte tesis ;
http://img106.imageshack.us/img106/7398/dscn1272vr6.jpg
Ayder'e yaklaştıkça çıkanlar bilir bayağı bir yol dikleşiyor.Sonunda ulaşıyorum.
http://img172.imageshack.us/img172/4364/dscn1273ld2.jpg
http://img85.imageshack.us/img85/1521/dscn1274xx7.jpg
Hani kaplıca bölgesinde hemen etrafımını esnaf gençler sarıveriyor.Gözüaçık olandan kaplıcalarla ilgili bilgi alıyorum.Etraf bir hayli kalabalık.Buraya kadar gelmişken bir gireyim.İçeriye giriyorum anacık babacık günü.Havuz 5 YTL bireysel 10 YTL.
Halkın içine karışalım 5 YTL lik olsun diyor camekanlı bölmeye kafamı uzatıp '' Genç Bayan Merhaba.İstanbul'dan geldim.Tesislerinizden yararlanmak istiyorum.Fakat dışarda benim bisikletim var onu güvenli bir yere koymamız mümkünmü acaba ?.''
Kızın yüzü kızarıyor, altımdaki tayttanmı utandı ne ..cevap vermeden kulübeden çıkıp arka tarafa gidiyor.Herhalde arkada kiler gibi bir bölüm var,oraya aldıracak benim kuzuyu ( bisikletim ).
10 dk sonra gelip '' Dışarıyı gösterip.Şu beyaz Uno varya..onun arkasındaki duvara dayayabilirsin.'' cevabını alıyorum.
Ben '' Peki Hanfendi orda çalınmazmı ?.''.Kız '' Bilmem '' diyip omuz silkiyor.
Naapalım 2 dk girip çıkıcaz kim naapar benim kuzuyu buralarda.diyip dışarıya dayıyorum duvara..
Havuzda en az 35 kişi var.Suya önce sağ küçük parmağımı sokabiliyorum.İçerisi fokur fokur kaynıyor..Hani dere tepe yoldan geldik vucüt sıcağa alışık olması lazım felan yok.Nerdeyse yarım saatte komple yekpare giriyorum havuza... Havuzda Artvin'den ailesiyle gelmiş bir gençle sohbet ediyoruz..Saate bakıyorum 02:30 PM.Dönüşün biraz daha kolay olacağını zannediyorum.4 saatte Arhavi'de olurum.Ardeşen yol ayrımına kadar hiç problem yok fakat ondan sonrası denizi doldurmak için taş taşıyan kamyonlar bana ızdırap çektiriyor.Ne kadar sefer yaparlarsa o kadar para alıyorlarmış.Artık siz düşünün.
Düşündüğümden yarım saat gecikmeyle saat 07:00 PM de Arhavi'ye ulaşıyorum.
Saygılarımla,
Tolga Gürgün