Eskişehir Gençlik sporun yol bisikletçilerinden Baha ve Başar'ın peşine Semih'le ben mtb ile takıldık, biraz zorlayalım kendimizi maksat antrenman olsun diye.
Kütahya yolunda 3 turdu hedef, max 32 ortalama hız ile. Yola çıkarken yağmur indi inecek gibiydi. Neyse birbirimizi gazlayaraktan çıktık yola. Şeker değiliz ya eriyecek. İyi, güzel, gidiş tatlı tatlı kaslar ısındı v.s. ama dönüşte ıslanacağımız garanti gibiydi. Kızıninler kavşağından döndük fidanlık rampasını tırmandık hurraaa bir yağmur :
Gözümde gözlük var ama yine gözümü açamıyom yağmurdan. Yollar göl oldu, bisiklet çamur ve su makinası. 2 dakika içinde sırılsıklam olduk zaten. Üstüne birde fındık kadar dolu başlayınca iş karıştı tabi :Skull-175
Her doluyu kolumuza yediğimizde aaaah diye naralar atarak, bir yandan ıslanarak bir yandan 30 ortalamayı aşıp bi an önce şehire gelmeye çalışıyorduk. Bi yandan da hoşuma gitmiyor değil bisikletle 30-35 hızla antrenman yaparken bedavadan duş almak, yüzmek
Şehirlerarası yol diye güveniyordum ama Ömür mevkiinde yer yer yol üzerinde göletleri görünce yağmurun şiddetinin daha bir farkına vardım. Göletlere dalınca bir de bisiklet yavaşlıyor tabi.
Neyse güç bela naralar içinde girdik şehire, şehirin durumu daha beter. Kütahya caddesi porsuğun bi kolu olmuş gibi
Bi de üstüne trafik. Kim çıkardı bu arabaları yahu.
Akın bisikleti ilk sığınağımız olarak kullandık. Yağmur da dindi. Elbiselerin suyunun birazını Murat abinin dükkanında süzdürüp hemen ev yolunu tuttum tekrar. Murat abi nasıl ödeyecez hakkını yaw
Kızılcıklı cad su altında, trafik felç, tramway yine çalışmıyor. Gözünü sevdimin bisikleti Savaş caddesinden 5 dakikada yenibağlarda evimdeyim. Allah trafiktekilerin yardımcısı olsun.
Eve gelince farkettim kolumda ufak ufak bi sürü şişlik olmuş, dolu sağlam haşlamıştı. Allahtan kafamızda kask vardı. Fındık kadar doluların çaaaattt diye kaska vurma seslerini duydukça kaskın bir faydasını daha keşfettim
Gözlük de bir nebze olsun işe yarıyor tabi.
Hoştu güzeldi tabi üşümeseydik, dolu kolumuzu şişirmeseydi. Sıcak sıcak bişiler içtim inşallah hasta olmayız.
Kısacası dolu tarafından dövüldük, yağmur tarafından ıslatıldık 1 saat kadar. :Skull-175 Eğlemedik değil hala aaaahhh sesleri ve Baha'yla ikimizin gülüşleri, Başar'ın Baha'ya serzenişleri ve yukarıdan inen yağanak yağmur ve dolu, göl haline ve doludan beyaz benekli hale dönen yolları ve bir de üstüne bisikletin bize ihanet ederek tekerlekleri ile bizi ıslatması aklıma geldikçe gülüyorum

Kütahya yolunda 3 turdu hedef, max 32 ortalama hız ile. Yola çıkarken yağmur indi inecek gibiydi. Neyse birbirimizi gazlayaraktan çıktık yola. Şeker değiliz ya eriyecek. İyi, güzel, gidiş tatlı tatlı kaslar ısındı v.s. ama dönüşte ıslanacağımız garanti gibiydi. Kızıninler kavşağından döndük fidanlık rampasını tırmandık hurraaa bir yağmur :
Gözümde gözlük var ama yine gözümü açamıyom yağmurdan. Yollar göl oldu, bisiklet çamur ve su makinası. 2 dakika içinde sırılsıklam olduk zaten. Üstüne birde fındık kadar dolu başlayınca iş karıştı tabi :Skull-175
Her doluyu kolumuza yediğimizde aaaah diye naralar atarak, bir yandan ıslanarak bir yandan 30 ortalamayı aşıp bi an önce şehire gelmeye çalışıyorduk. Bi yandan da hoşuma gitmiyor değil bisikletle 30-35 hızla antrenman yaparken bedavadan duş almak, yüzmek
Şehirlerarası yol diye güveniyordum ama Ömür mevkiinde yer yer yol üzerinde göletleri görünce yağmurun şiddetinin daha bir farkına vardım. Göletlere dalınca bir de bisiklet yavaşlıyor tabi.
Neyse güç bela naralar içinde girdik şehire, şehirin durumu daha beter. Kütahya caddesi porsuğun bi kolu olmuş gibi
Akın bisikleti ilk sığınağımız olarak kullandık. Yağmur da dindi. Elbiselerin suyunun birazını Murat abinin dükkanında süzdürüp hemen ev yolunu tuttum tekrar. Murat abi nasıl ödeyecez hakkını yaw
Kızılcıklı cad su altında, trafik felç, tramway yine çalışmıyor. Gözünü sevdimin bisikleti Savaş caddesinden 5 dakikada yenibağlarda evimdeyim. Allah trafiktekilerin yardımcısı olsun.
Eve gelince farkettim kolumda ufak ufak bi sürü şişlik olmuş, dolu sağlam haşlamıştı. Allahtan kafamızda kask vardı. Fındık kadar doluların çaaaattt diye kaska vurma seslerini duydukça kaskın bir faydasını daha keşfettim
Hoştu güzeldi tabi üşümeseydik, dolu kolumuzu şişirmeseydi. Sıcak sıcak bişiler içtim inşallah hasta olmayız.
Kısacası dolu tarafından dövüldük, yağmur tarafından ıslatıldık 1 saat kadar. :Skull-175 Eğlemedik değil hala aaaahhh sesleri ve Baha'yla ikimizin gülüşleri, Başar'ın Baha'ya serzenişleri ve yukarıdan inen yağanak yağmur ve dolu, göl haline ve doludan beyaz benekli hale dönen yolları ve bir de üstüne bisikletin bize ihanet ederek tekerlekleri ile bizi ıslatması aklıma geldikçe gülüyorum


