Antrenman öncesi ve sonrası

Antrenman öncesi uyguladıklarım ..

Haftanın 6 gününü antrenman yaparak geciriyorum .. Bunun 1 günü 2 saatlik bisiklet ve açık hava koşusu .. Diğer 5 gün ise salonda Vücut çalışıyorum .. Buraya gerekse antrenman hocgerek internetten bulduğum am dan aldıgım bilgileri sizlere aktarmak istedim .. Denenmiş ve pozitif sonuc elde edilmiştir ( bizzat kendim denedim )

Öncelikle sabah aç karnına yarım saatlik bir koşu vücudumuzda yağ yakımına etkisi en büyük zamandır . Çünkü vucut gece boyu uzun bi zaman aralagında karbonhidrat almadıgından bünyedeki karbon hidrat yakımı kısa süreli olup vücut enerji saglamak için yağlara yönelecektir ..

Antrenman öncesi 1 saat ; Bu zamanda içilen enerji verici içecekler gercekten antrenman sırasında acık bir farkla kendini belli ediyor .. Daha öncede kullanmadan gittiğim antrenman ile 1 saat önce aldığım enerji icecegi ile cok daha verimli çalıştığımı anladım ( kullandıgım içecek Ateş Suyu )

Antrenmana giderken yarım su bardagı dolusu süte 1 çorba kaşığı nescafe atıp karıstırıp içip gidilerse , kafein vücüt termojenisini yani ısısını artıracagından terleme daha fazla gerceklesiyor .. Vücuttan su atımı dehidrasyon daha fazla oluyor .

Ve denenmiş her nekadar salon hocamın işe yaramaz dediği bir uygulama olsada üzerinize yani direk vucut üzerine uzun mavi çöp poşetlerinden giyerseniz tabi kol ve kafa bölgesini kesip vucudunuza göre ayarlamanız gerekir .. Vucudun bu poşetle örtüldüğü yerlerde vucut ısısı artarak hem o bölgeden daha fazla su atılmasına hemde tabakanın ısınarak gözeneklerin daha cok acılmasına yardımcı oluyor .. Bu sayede yag yakımı daha güçlü oluyor .. Tabi poşetin üzerine normal kıyafetlerinizi giymeniz gerekir

Bu sayede antrenmanlardan maximum verim aldıgımı hissettim .. Ve bu yöntemleri su sıralar kilo problemi olan arkadaslara tavsiye ederim .. Bunun yanında yemenizide cok özen göstermeniz gerekir .. Örnegin aksam karbonhidrat almayın derim ben . Karbonhidratı antrenmandan önceki öğunlerde alın ( makarna pilav vs ) Aksamları ise kas ktlenizin azalmaması için ise yagsız tavuk ızgara yada sebze yemegi yiyin .. Sabah kahvaltınızı iyi yapmalısınız .. Tabi ekmek , şeker , un bunları kesin .. Kola , gazoz bunların yerine Ice Tea öneririm .. Asitli içecekler kas gelişimini engeller .. Alınan proteinler asitler tarafından tutulup kas gelişimini olumsuz yönde etkiliyormus ..



Haftada mutlaka 2 adet yumurta yiyin . Yumurta protein acısından cok zengindir . Özellikle beyazı .. Antrenmanda suyunuzu yanınızdan eksik etmeyin ..

BOl bol ve az az yemek yiyin .. Bu tavsiyeler ve iyi bir antrenman programı sonucunda 2-3 ay içerisinde güzel bir vucuda kavusabilirsiniz ..

2-3 ay içinde hiçbirşeye kavuşamazsınız, vücut geliştirme için en az 12 aylık bir çalışma süreci sonunda birşeylerin oluşmaya başladığını görebilirsiniz, 2-3 aylık çalışmalar sonucu olan değişimler sporu bıraktıktan 1 ay sonra yok olur.

@Ergün (Divinity)


Tabi simdi istediğiniz vücut derken mükemmel bi görünümden bahsetmiyorum .. Sadece kaba olan yaglarda azalma ve bir iki beden incelme ve yaglarda bi sıklasmadan bahsediyorum .. Uyguladıgım bu yöntemle ( bende daha onceden bi body building altyapısı var ) 1,5 ayda 8 kilo verdim ve hala vermeyede devam ediyorum ... Sundan eminimki bu antrenman programım ve beslenmem ile 3 ay sonra istedigim vücuda kavusacagım Deneyin ve görün .. Bunlar hurafe bilgiler deildir , bizzat 1,5 ay içerisinde kendimde gözlemledigim pozitif etkilerdir .. 98 den 90 a düştüm ve hergun tartılıyorum ..

Ve tabiiki sporu hic bırakmıyacaksınız ve yediklerinize dikkat ediceksiniz ..

3 ay boyunca düzenli olarak haftada 3-4 gün antreman yapıp , beslenmenizede dikkat ederseniz gerek zayıflamak konusunda , gerekse gelişmek konusunda gözle görülür değişiklikler kaydedersiniz.antremanı kestiğiniz andan itibaren 10 hafta içersindede antremanlardan sağladığınız kuvvettin tamamını kaybedersiniz. yani başlangıç sewiyesine dönersiniz.aynı şekilde kaslarda sağladığınız hipertrofi belli bir süre içersinde geriye dönüş ilkesiyle atrofiye uğrar...

Eğer yağ oranı yüksek bir vücudunuz var ise, bir uzman kontrolünde sadece diyet ile aynı kilo verme oranını yüzde 70 başarı ile sağlarsınız.
Vücut geliştirme demeyelim biz o zaman çünkü vücut geliştirmede amaç kilo vermek değildir, aksine mümkün olduğunca yağ dokusunu korumak ve doku altı kas yapısını geliştirmektir, yağ verme süresi vücudun 2-3 senelik gelişimi sonucunda genelde yarışma öncesi 3 aylık çok sıkı diyet ve antreman programı ile tamamlanır.
Evet 2-3 ay sürekli spor yaparsanız ne kazanırsınız, birincisi kardio'nuz yükselir, vo2max artar, kas yapınız güçlenir, sürekli zinde ve hareketli kalırsınız, vücut bu hareketlilik sonucu daha çok enerji harcamaya başlar, daha çok yeme isteği oluşur, yemek düzeniniz bozulmaz ise vücut ister istemez kilo vermeye başlar, gibi değişimler ama asla 2-3 aylık spor sonucu kalıcı bir etki yaratamazsınız, ayrıca vücudu ve kasları fazla zorlamak aşırı yorgunluktan sakatlıklara kadar gider.

çok doğru 2- 3 aylık bi çalışmayla kalıcı bi etki yaratamazsınız.gerçi 3 sene çalışıp bırakırsanızda kalıcı olmaz . nekadar süre yaparsanız yapın bıraktığınız andan itibaren vücut atrofiye uğrayacaktır.bisikletçinin bahsettiğide profesyonel vücut geliştirme deil anladığım kadarı ile. yağsız we şekili bir vucut.yoksa vücut geliştirme olayı çok çok ayrı bir konu...

@bisikletci

Selamlar,
Sn bisikletçi; önerileriniz içinde hem fazla kilolu olup kilo vermek isteyenler için, hem de normal kilosunda olup sadece kondisyon artırıcı antrenman yapmak isteyenler için yapılabilecek tavsiyeler birbirinin içine girmiş. Öncelikle bunları ayırt ederek, ihtiyacı olanlara göre ayrı ayrı ifade etmek daha doğru olur diye düşünüyorum.
Öteyandan ben sizin antrenman hocanızın naylon poşetle vucudu sarmaMA konusundaki önerilerine katılıyorum. Zira naylona sarılmakla vücüdunuzun öncelikle yağ DEĞİL, sadece akut olarak FAZLADAN SU VE ELEKTROLİT kaybedeceğini düşünüyorum. Oysa su ve elektrolit antrenman için ve sağlıklı bir vucut için olmazsa olmazlardan. Ayrıca sanırım bu uygulamayı fazla kilolu olanlara tavsiye ediyorsunuz. Ancak bu şekilde bence fazla kilolar değil sadece fazla olan yada olmayan sular atılmış olacaktır.

Önerileriniz için teşekkürler.. İyi çalışmalar.

Bu anlattıklarım dikkat ederseniz kardio ya yönelik çalışmalar .. Bench press yada scott curl gibi hareketlerden bahsetmedim .. ( vücut geliştime için ) .. Fakat bi alt yapınız varsaki bu forumdaki sakinlerin eminim % 50 sinden fazlası uzun süredir spor yapıyor ve spora yatkın bir altyapısı vardır , bahsettiğim yöntemlerle 3 ay içerisinde mutlaka ve mutlaka rahat bir 10 kilo vererek ve gerekse yaglardaki sıkılasma sonucunda kısmen de olsa güzel bir vucuda sahip olur .. ( Yediklerine ve antrenman sıklıgına baglı olarak daha fazla kilo verme olanagıda var tabii )

İş kas geliştirmekse suan ben cardio dönemindeyim , fakat kardionun yanında kas kütlemi artırıcı çalışmalarda tabiiki yapıyorum , bunuda protein alımını fazla yaparak dengeliyorum .. Fakat buradaki anlattıklarım tamamen cardio çalışmasına yöneliktir .. Başlangıcta belirtmedigim için üzgünüm .. Anlaşılır sanmıstım

Mesut abi hocamız da aynı şekilde katılmıyor .. Fakat karın bölgemdeki fazla suların atılması ve ısının artmasıyla 1 ayda göremedigim değişikliği su 15 gün içerisinde hissedilir oranda gördüm .. Şunuda söylemek isterim daha önceden buna bende karsıydım ( yani poşet giymek ) fakat salondan bi arkadasımın tavsiyesi üzerine bana 1 hafta dene dedi eger hala aynı kaldıgından süphe duyarsan cıkarısın dedi ve ben suan her antrenmanımda bunu yapıyorum .. Elektrolit ve su kaybına gelince , herkes bilirki antrenman yaparken yanınızda mutlaka su bulundurmanız ve yudum yudum belli aralıklarla susamasanız bile su içmelisiniz .. Elektrolit kaybının yorgunluga yol actıgı konusuna kendi durumumda katılamayacagım .. Cunki energy içecegi icip gittigim bir antrenmanda daha önceki antrenmanlarımdan daha fazla verim alıyorum ..

Ve kahve olayına deginmemişsiniz onda hemfikiriz sanırım .. Antrenmandan önce mutlaka kahve içip öyle gidin ..

Yağ yakıcı olan supplementlerde kafein miktarı en yüksek orandadır .. Eger bi yag yakıcı kullanmıyorsanız kafeini , kahve , kola ve çikolatadan temin edebilirsiniz .. Antrenman öncesi içilecek bir bardak kolada bile kafein miktarı yuksektir .. Fakat bunlar içerisinde en saglıklısı kahve oldugundan herkes tarafından kahve tavsiye edilir ..

Bisikletçi selamlar. (yoksa body'ci mi desem :rolleyes: inşallah sen nasıl istersen vücudun da öyle olur )
konunuza geri dönersek.

Poşetlemenin yol açacağı sıvı-elektrolit kaybını bir salon ortamında yerine koymak mümkün olabilir. Gerçi kaybedilmiş olan tüm elektrolit ve sıvıyı aynen ve kolayca yerine koyabilmek mümkünmüdür? (bence mümkünse de pek kolay değildir) ama konumuz bu değil. Ancak salonda bu işin daha kolay olacağı kesin. Üstelik sen kendi adına poşetleme olayından bir fayda görüyorum diyorsan sana da sözüm yok.
Ben sadece bisiklete binerken faydasının olacağı konusunda şüpheliyim diyerek o konuyu kendi adıma noktalıyayım en iyisi.

Kahve konusuna gelelim. Kahveyi bir uyarıcı olarak ta bir damak tadı olarak ta çok sevdiğim için bu konuda tarafsız olmam imkansız olduğundan yorum yapmıyayım demiştim. Çünkü kahve tarafını tutacağım kesin...
Hatta bazen ben Türkkahvesinin içine neskafe de katarak bir Türk-Amerikan işbirliği(sadece kafein anlamında) oluşturuyorum. Böylece Türk kahvesinin içimi geciktiğinde telvesi dibine çökse bile suyundaki kafein oranı neskafe sayesinde kuvvetini koruyor.
Neyse.. kahve konusunda ne dersen kabul.. yeterki Türk kahvesi olacaksa şekerli ve bol köpüklü bol telveli olsun, neskafe olacaksa şekersiz, sütsüz, kremasız ancak dozu ayarında(biraz sert) ve dubble olsun. İster aç karna olsun, ister tok karna olsun. İster bir kitabın başında olsun, ister bir vcd izlerken olsun. İster yalnız olsun, ister sevdiğim birinin karşısında olsun. İster konuşurken olsun, ister birini dinlerken olsun. İster sabah kalkınca olsun, ister akşam yatmadan önce olsun. İster spora gitmeden önce olsun, ister spordan geldikten sonra olsun. İster dinç ve zindeyken olsun istersen de BİR YORGUNLUK KAHVESİ OLSUN.. nasıl olursa olsun KABUL..

Mesut abi bisiklette denemedim ama dediğin gibi bisiklet üzerinde elektrolit dengeleme yani yerine koyma zor olabilir .. denemedim denememde Çünkü bisiklette tamamen size katılıyorum ... Ama ben şu manada düşünüyorum :

Bir bölgeyi mide bölümünü naylon poşetle kaplıyoruz .. O bölge diger vücudumuzun her bölgesinden daha falza ısınıp daha fazla terleme yoluyla su kaybına maruz kalıyor .. ( crunch , mekik , egik sehpada mekik vve karna çekiş hareketleri sonucu ) Su kaybına ugrayan o bölgede ısınında yardımıyla gözenekler acılıp deri kısmı inceliyor ve su daha cabuk atılıyor .. Ve antrenman sırasında içtiğimiz su ise tüm vücuda yayılıyor .. Yani biz ısınan bölgede yağ yakımını hızlandırmıs oluyoruz diye düşünüyorum .. ki size bu başlık altında body e başlamadan önceki ve yaklasık mayıs sonuna dogru bir resmimi göndericem .. Ve değişikliği görmenizi istiycem cunki suan için kardio ile sadece yağ yakıyorum ve mide kısmındaki degişiklik inanılmaz bir boyutta olacaguı kanaatindeyim bu yöntemlerle :rolleyes: :rolleyes:



Kahve konusunda şunu merak ediyorum ... İçerdigi kafein miktarı kaç mg ?? ben arastırdım bulamadım . Ve bildigim kadarıyla kafein oranı en yüksek madde kahve ..

@bisikletci
Evet bildiğin doğru


bazı içeceklere göre kafein miktarları şöyle:
bir fincan çayda(1.5 çay bardağı kadar): yaklaşık 45 mg
bir fincan nescafede: yaklaşık 70 mg
bir kutu kolalı içecekte: yaklaşık 45 mg. :rolleyes:

Hatırlayabildiğim kadarıyla günlük kafein dozu ise yaklaşık 250 mg. ı geçmemeli. (Benim geçmem size kötü örnek olmasın )

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/kahve.jpg
KAHVE
Gel desem, bu akşam
Bir kahve ısmarlayayım sana
Bir fincan kahve:
Cezvesinde kaynamış hatıralar,
Köpüklerinde sevgi parlayan,
Fincanında dostluk ile telve
Bir yorgunluk kahvesi.
En iyisi ben sana
Bir şiir ısmarlayayım
Yanında da
Bir fincan acı kahve…
Hasan Gezer
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/kahve.jpg

.
.
.
Afiyet olsun
.
.

Güzel bilgi oldu bu .. Teşekkür ederim .

elimde kahveyle ilgili şöyle bir bilgi war.

2 bardak kahve 1500m koşu derecelerini 4 saniye azaltıyor.

sıvı kaybına neden olmuyor

fakat endurance, yani dayanıklılık sporlarında ve uzun mesafelerde yararı yok.

kısa mesafeler ( 5 dakikadan kısa) için yararlı olabilir.

100m yüzme we bisiklette sprint kapasitesini arttırdığı gösterilmiş

zaten kanda belli bir miktardan fazla buluınursa dopinge giriyor...

BEN DE BİR KAÇ ALINTI YAPAYIM, KAFEİNE DAİR:

-kafeinin yaygın olarak kullanılan bir uyarıcıdır
-kahve, çay, kola, çikolata, bazı uyarıcı haplar, ağrı kesiciler, diyet hapları kafeinin ana kaynağıdır
-Kafeinin sinir sistemini uyaran bir kimyasal olduğunu, kana karışmasının ardından 15 dakika sonra hissedilen etkisinin yaklaşık 12 saat sürebilir
-kısa dönemde vücudun enerji seviyesinin artması, uyanık ve dinç olma, keyif ve rahatlık hissi gibi etkileri vardır
-Kafeinin ayrıca, kan basıncını, nabız atışını hızlandırır, kas hareketlerini yavaşlatır, kan damarlarında daralmayla el ve ayaklarda ısının düşmesine yol açar, nefes almayı kolaylaştırır, mide asit seviyesini yükseltir
-Beyne giden kan damarlarının daralması beyne kan akışını azaltır.
-Beyin bunu bir tehdit olarak algılar ve vücudu korumak için atağa geçer. Bu durum, uykunun ertelenmesine, stres hormonlarının ise yükselmesine neden olur. Vücut daha aktif ve daha atak hale gelir.''
-Kafeinin, sadece stres hormonlarının değil, mutluluk hormonu adı verilen adrenalin hormonunun da salgısını artırır.
-Bunun yanında dopamin depolarının da harekete geçmesi, kafeinin keyif verici etkisini göstermekte, bu etki kafeinin bağımlılık yaratmasının en önemli nedenlerinden biri olarak görülmektedir.
-Yetişkin bir kişinin günde alacağı aşırı doz 5-10 gram olarak belirlenmiştir. Bu 57 bardak neskafe, 86 kahve fincanı kahve, 161 çay bardağı çaya karşılık gelmektedir. Küçük çocukların günde alacağı aşırı doz 1 gramdan daha az olarak belirlenmiştir. Bu 22 kutu kolaya karşılık gelmektedir.
-Kafein yüksek miktarlarda alındığında huzursuzluk, sinirlilik, titreme, endişe, uyku bozuklukları ve mide bulantısı gibi etkileri beraberinde getirir. Yüksek dozda alınan kafein aynı zamanda uykusuzluğa, hızlı ve düzensiz kalp atışına, kan şekerinin ve kolesterolün yükselmesine, mide asit salgısında aşırı artışa da neden olmaktadır. Bu etkiler aşırı kaygıya ve hatta bazı durumlarda depresyona bile neden olmaktadır.''
-''Ruh halini ve davranışları etkilemek, değiştirmek amacıyla kullanılan psikoaktif maddelerden biri olan kafein, fiziksel ve psikolojik bağımlılığa yol açmaktadır. Sosyal bir alışkanlığa dönüşen kafein kullanımı, keyif ve enerji verici etkileriyle hayatımızdaki yerini her geçen gün biraz daha sağlamlaştırmış ve bu durum birçok kişinin hayatında bağımlılığa kadar ulaşmıştır.'' (bu ben olabilirim )
Yok yok, şaka yaptım. Bence bisiklet de bağımlılık yapar. Hatta aşırı bağımlılık
Kaynak:Kocaeli Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu öğretim üyesi Ydr. Doç. Dr. Nermin Küçer

Mesut abi ve oxsy gercekten cok güzel bilgiler paylaştınız .. Ama kahve yi hic sevmeyerek iciyorum .. Nedeni ise yarım su bardagına bir çorba kaşıgı nesjafe koyuyorum ve sekersiz acı oluyor .. Buda hic guzel bir tat deil . O yüzden ben hic baglanmayı düşünmüyorum Gunde sadece bir kez iciyorum oda antrenmandan önce .. Seninde dedigin gibi kahvedeki kafein bile pozitif bi enerji veriyor ..

Bunlarda benden ...

Kafeinin iskelet kası üstündeki direk kuvvetlendirici bir etkisi olduğu belirlenmiştir. Dinlenmiş yada yorgun kas üstünde gösterilen bu etki, kalsiyum miktarının artışı ile açıklanabilir.Bu etkide kas lifi tipi ve bireyin kafeine duyarlılığıda önemli bir ayıraçtır.

Kafein dayanıklılık türü sporlarda performansış kısa süreli ve yüksek şiddetli egzerislzlere oranla daha fazla arttırdığını söylemek mümkündür. Zamanın uzaması ve yorgunluğun gecikmesi, kas glikojeninin en azından bir yere kadar kullanıllmadan korunmasını sağlar. Kafenin müsabakadan 1 sat ve 15 dk önce 250 mg alınması ve aynı dozun yarışma sırasında 15 er dk lık aralarla tekrar edilmesi, dayanıklılık artışına neden olmaktadır.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi kafenin, sporcu performansı üzerindeki etkisinin belirsizliği yüzünden bu madde ile ilgili sınırlamalrı zaman zamöan değiştirmek zorunda kalmıştır.1972 yılında doping listesinden çıkarılmış,son yılarda ise kullanımına kısıtlama getirilmiştir. İsrarda 1* mg/ml'nin üzerindeki kafein dozunu, kafeinin performansı etkilemek amacıyla alındığının göstergesi olarak değerlendirilmiştir. Günümüzde, idrardaki 12 mg/ml 'nin üzerindeki kafein uluslararası olimpiyat komitesi tarafından doping olarak kabul edilmektedir.
2 fincan kafeinin,idrardaki kafein oranını 3-6 mh/ml arttırdığı tahmin edilmektedir.

Selamlar, aslında bu bahsettiklerimiz kafein için ayrı bir topik dahi açmaya değermiş.
Verdiğin bilgiler için sana da teşekkür.

not: Yarım su bardağı suya bir çorba kaşığı şekersiz neskafe -ki bence de tadı acı olacaktır- insana işkence sayılır. Kendini kahveden soğutma derim.. Az şeker yada süt kullanmayı dene, bu diyeti delme anlamına gelmez bence zira günde bir defa yaptığın birşeyle diyeti pekde bozmuş olmazsın sanırım..
Ben kahveden önce bir miktar su içiyorum. Bu kahvenin diüretik(idrar söktürücü) etkisini tolere etmemi sağlıyor. İstersen sen de yarım bardak suyu, bir bardağa çıkartabilirsin.

Ozaman yöneticilerimiz başlıgı "Antrenman öncesi ve Kafein" olarak değiştirirlerse belki kafein hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler yararlanabilir bu bilgilerden .. Aslında önceleri bir bardaga cıkarıyordum fakat iç iç bitmek bilmiyordu .. Cok acı bir tadı vardı o yuzden diyorum az olsun bir dikiste içeyim hepsni .. Süt ilede denedim sütün içinde nescafe nin bir kısmı eriyor ama genelde tane tane kalıyor .. ılık suda cözmek kahveyi daha kolay .. Bu persembe kafein miktarı yüksek bi ilac aldım .. Muscle Tech Hydroxycut Hardcore .. Fatburner olarak geciyor . Dünyanın kanıtlanmıs en kuvvetli yağ yakıcı ürünüymüş .

(link)

İnternettede arastırmalar sonucu bu sonucları buldum .. Bu ürünü kullanırken kahveye ara vericem . Lakin hem kahve hem bu supplement ikisi bi arada kullanmamak lazım sanırım .

Eger isteyen olursa yag yakıcı hakkındada bilgi verebilrim .. Elimde bununla ilgili pek cok döküman var ..

Bak sana ne anlatacağım.
Şeker fabrikalarının nasıl çalıştığını bilirmisin? Pancar( ki içinde mideden emilime daha uygun mono ve disakkaritler olarak doğal meyve şekerleri içerir)fabrikaya girdikten sonra öyle çok işlemden geçer ki, neticede içindeki şekerler kristalize ve güzel görünümlü bir hal alana değin pek çok muameleye maruz kalır. Uzun lafın kısası daha sonra kutulanır ve fabrikadan çıkıp bizim marketlere gelir.
Biz marketten bu hazır şekeri aldıktan sonra çay veya tatlıların içinde olarak diyetimizle alır ve mideye göndeririz. Bizim midemizde ve karaciğerimizde de bu şeker aynıyla şeker fabrikasında gördüğü muamelenin tersine tabi tutulmak kaydıyla şeker pancarındaki basit meyve şekeri haline dönüştürülür. Yani bizim karaciğerimizde bir şeker fabrikası gibi çalışmak zorunda kalır.
Şimdi bu durum iyi bir şey mi? kesinlikle ama kesinlikle hayır.. Doğal baldaki saf monosakkaritler ılık su içinde neredeyse 7 dakikada kana geçip kullanıma hazır hale gelirken şeker fabrikalarında üretilmiş sözde işlenmiş(yani hazmı zorlaştırılmış) şekerler yine ılık su içinde 20 dakikadan önce kana geçemiyor.
Sözün özü: Alacağımız gıdalar doğadaki orijinlerine ne kadar sadık kalınırsa o kadar daha çok faydalı, o kadar daha az zararlı.
Yani Türk kayvesi olarak tabir edilen ve neskafeye göre daha az işlenmiş olan kahve bence daha sağlıklı. Niye mi? Zira içindeki kafeinin neskafedeki gibi aynısıyla sempatomimetik metabolik etkileri olmasının yanısıra, farklı olarak telvesindeki eten solubl fiber fonksiyonuyla kandaki yağ-kolesterol dengelerinin korunmasına yarcımcı oluyor. Tabii makul miktarlarda tüketilirse..
Ben sizin yerinizde olsam doğada ne varsa, doğadaki şekliyle, doğadan geldiği gibi tüketmeye çalışırım mümkün mertebe...
Bakın size bir örnek: Hz. Adem aleyhisselam (insanoğlunun ilk atası) nın bir rivayete göre 1000 (bin) yıl ömür sürdüĞü yıllarda --ki günümüzden yaklaşık 5000 (beşbin) yıl kadar önce--; dünyada ne şeker fabrikası vardı, ne kahve fabrikası ne de HAP FABRİKASI. Hz. Adem (as) mın 1000 yıl ömür sürmesinin beslenme anlamında görünebilen başka ne sebebi olabilir ki, benim anlayabildiğim kadarıyla
(Şüphesiz, böylesi uzun ömrün mutlak değerlendirmesi Allah'a(cc) aittir, benimkisi haddimi aşmaksa bağışlanmamı dilerim)...

Şimdi sorasım size; sizin yada benim doğal olarak yediğim kaç kalem yiyecek var günümüz koşullarında... doğadan geldiği gibi tükettiğimiz..
%100 doğal meyve sularının hazırlandığı metal yığını fabrikalar doğanın eseri mi? O meyve sularının kutuları doğada kendiliğinden mi yetişiyor..
Velhasıl hepimiz FABRİKA MALI OLDUK, yediklerimizle, içtiklerimizle. Zira insanın mide ve barsakları 1 haftada, kan hücreleri 2-3 ayda, kemikleride en fazla 1 yılda oturduğu şehrin suyu, ekmeği vb. den mamul hale geliyor. Yani tümüyle değişiyor. Bu değişim doğal ve önlenemez bir gerçek ama vücudumuzu ne ile değiştirdiğimiz ise bizim elimizde biraz da.. :rolleyes: :rolleyes: :rolleyes:

Selam ve sevgiler

Abi kısa bi özet gecsen inan bisi anlamadım

Birde başlığı antrenman öncesi ve kafein olarak değiştirebilirmisiniz .. Kafein hakkında arama butnunu kullanmayan arkadaslar belki bu sayede bu yazıyı okuyup bilgi sahibi olabilirler :rolleyes: