Sinan H.
Katip
- Kayıt
- 19 Şubat 2013
- Mesaj
- 145
- Tepki
- 364
- Şehir
- Antalya-Konya-Balıkesir
- Başlangıç
- 2012—13
- Bisiklet
- Carraro
- Bisiklet türü
- Şehir - Tur
Bisiklete başlama amacım yıllık izinlerimi boş boş yatarak geçirmek yerine bisiklet ile şehirler arası gezmekti ve uzun zamandır planını yaptığımız sahip etabının bir kısmını nihayet gerçekleştirdik, bu tur sonucunda da Antalya'da, sahilde yaşadığımıza şükrettik
23 Nisan resmi tatil günü yola çıkalım cumada arada kaynasın haftayı güzel sonlandıralım diye düşünmüştük ancak şansa hava durumu yağmurlu ve rüzgarlı gösteriyordu, 23 Nisan sabahı yola çıktığımızda Antalya'da fena rüzgar vardı, ilk günün son durağı Finike'ydi, rüzgar arkamızda olsun dedik ama hiç olmadı
Her ne kadar hava güneşli olsada rüzgar hem üşütüyor hemde daha çok yoruyordu bizde molalar verip kendimizi ödüllendiriyorduk
Antalya'da olmanın dezavantajı rakım sıfırdasınız ve bir yerlere giderken hep yükseleceksiniz, Tekirova'dan sonra Kumluca'ya inmeden önceki bölge trafiğe kadar olan ve köpek solduran diye bilinen rampayı duyan duymuştur Bizde o rampanın sonlarına doğru yaklaştık ve Olympos kavşağındayız, burada da bir mola verdikten sonra yola devam ediyoruz,
Rüzgar devam ediyor ve bizi normalinden fazla yorduğu için bölge trafikte 1-2 saat kadar mola verip dinleniyoruz, sağolsun polislerinde canı sıkılıyormuş, oturduk muhabbetimizi ettik ve çay keyfimizi yaptık. Buradan sonra Kumluca'ya 10 km kadar iniş kalmıştı, Kumluca sera memleketi olmuş, kimse zaten Kumlucada kalalım diye fikir belirtmedi hedefimiz Finike ama nerede çadır kuracaktık o belirsizdi Haliyle bölge trafik olunca fikirlerini alalım belki yardım ederler dedik ve sağolsunlar Finike'de sahildeki kafeye yönlendirdiler ve sahilde çadırlarımızı kuracaktık =)
10 Km kadar inişten sonra Kumluca'dayız ancak o kadar rampa çıktık belki inişimiz iyi olur diye düşündük sağolsun ters rüzgar bizi baya etkiledi, rüzgar buralarda böyleyse Kumluca-Finike arasındaki sahil yolu bizi epey yoracaktır dedik ve aynende öyle oldu, sahiller kapatılmasın açık kalsın iyi hoşta arada bina yapında rüzgarımızı kessin
nihayet Finike'deyiz
Çadır kuracağımız yeride ayarladık
Antalya-Finike gününün OruxMaps'e göre bilgileri ise şöyle;
İkinci gün Finike-Kaş düşünüyoruz ve güne böyle manzara ile başlamak güzel oluyor
Tabi rüzgarlı bir günden sonra rüzgarlı bir gecede uyuyamadık baya rezil olduk ama ona rağmen yinede keyfimiz yerinde ve çorba ile güne başlamak iyi geldi, düştük yine yollara...
Finike-Demre arası 25-30 Km virajlarla dolu bir şekilde geldik ve turun bombası sayılacak Demre-Kaş arasındaki ve Demre'nin hemen çıkışınca yer alan rampa
Neyseki bugünki hava düne göre daha iyi ve rüzgar gibi derdimiz yok, Demre'den sonraki ilk mola yeri 15 km kadar sonraki Gürses Köyündeki büfe (bu yola çıkacak olanlar su tedarikli olmasında fayda var)
Köydeki büfenin yanındaki ağacın gölgesine atıyoruz kendimizi, burada da yarım saat kadar dinlendikten sonra yola koyuluyoruz ve Kaş'a kadar pek fazla fotoğraf çekmiyoruz, yeteri kadar moral bozacak rampalar var
Daha öncesinde Kaş'a bisikletle geldiğim için az çok buraları biliyorum ve Elmalı Kavşağı civarındaki barınaktan köpek sesleri geliyor derken yol ayrımında bir kaç köpek bizi bekliyor Bizde geride kalan ekip arkadaşımız bekleyip köpeklere karşılık verip kalabalık olarak yola çıkıyoruz ve Kaş'a 10 Km kaldı, tekrar çıktığımız rampları inişe geçiyoruz
ve Kaş...
Kaş gerçekten güzel bir yer umarım bozulmaz doğası, manzarası on numara beş yıldız
Kaş'taki kamping alanlarına telefonla fiyat soruyoruz ve 30-40 TL gibi fiyat verdikleri için bizi aşar diyerek İnce Boğaz Plajına kendimizi atıyoruz, şansa burada da Antalya'dan başka bir bisiklet grubu varmış bir süre onlarla muhabbet ediyoruz ve çadırlarımızı kuruyoruz
Finike-Kaş arası grafik durumuda şöyle;
vee Kaş'ta yeni bir güne merhaba
Düştük yine yollara, bugünkü hedef Fethiye
Kaş-Kalkan arasındaki Kaputaj sakinliği ile şaşırtıcı
Kaputaj Kanyonunda vefat eden işçiler, mekanları cennet olsun
Kaş-Kalkan arasıda virajlara hafif indi çıktı yaparken Kalkan çıkışında güzel bir rampa var ve o rampadan Kalkan manzarası
ve Antalya sınırlarından çıkıp Muğla sınırlarına giriş yaptık
Kaş-Fethiye arası sıkıcı ve yorucu bir yolculuktu diyebiliriz, Fethiye girişinde yine karşıdan esen rüzgarla uğraşarak Fethiye'ye geldik ve iki gün çadırda kaldıktan sonra bugün Polisevinde kalmayı düşünüyorduk, Polisevi'nin Fethiye ilçe merkezine uzak olduğunu biliyordukta rampada olduğunu kimse bilmiyordu,
Polisevi yollarında bir kare yine rakım yükseliyor
Kaş-Fethiye arası ortalama 100 Km olmuşken hava kararmış saat 8'i geçiyor biz hala tırmanıyoruz ve polis evi arayışındayız ve saat 21 gibi nihayet polisevindeyiz, bu yorucu günden ve altınvuruş niteliğindeki rampadan sonra duş ve yatak iyi geldi
Kaş Fethiye etabının grafiği de şöyle;
Yorucu bir günde sonra ekipte keyifler yerinde polisevinden ayrılık zamanı
4 kişi çıktığımız yola 1 kişi buradan ayrılmak zorunda kalıyor ve Antalya'ya geri dönüş için Fethiye Otogarındayız, otogarda Antalya-Fethiye arasını bisikletle gelen Almanyalı dostlarla karşılaşıyoruz
Arkadaşımızı ve Alman vatandaşları uğurladıktan sonra öğlen saat: 14,00 gibi Fethiye'den çıkıyoruz, Fethiye çıkışında da rampayla başlıyoruz yola ve bugünki hedefimiz Dalyan
Göcek'e geldik ve kimsenin göcek geçidini geçesi yok, tünelden geçelim diyoruz ve ağırdan alıp bir kamyonet yolu gözlüyoruz, nihayetinde bir kamyonet ile sorunsuz olarak Göcek Tünelini de geçiyoruz,
Ve geldik Dalaman'a
Dalaman'dan sonra bir yemek molası veriyoruz BİM, A101 açanlardan bir kez daha Allah razı olsun dedik (patlıcan kızartma konservesi )
Güzelim yollardan Dalyan'a gidiyoruz ve yaklaştık, biz bugünde hava kararınca varabildik Dalyan'a
Fethiye Dalyan Grafiği;
Dalyan'dan güne merhaba
Ve Dalyan'dan çıktık yola turun son günü Marmaris'e doğru yolculuk başladı
Dalyan'dan Ortaca anayoluna çıkıyor ve Köyceğiz'e geldik,
Köyceğiz'i geçtikten sonra bisikletçi dostumuz Beyti bey ile karşılaşıyoruz bir süre birlikte pedallıyoruz hoş sohbet muhabbet edip güzel bir at çiftliğinde çay molası veriyoruz
Beyti beyde Köyceğiz-Akyaka arası sürekli pedallıyormuş, bu bölgedeki yol durumunu çok iyi biliyor
Yolları bildiği gibi nerede ne yeneceğini de bilip bizi meşhur akçapınar tostçusuna kadar götürüyor
tostlarımızı yedikten sonra Beyti bey ile ayrılıyoruz ve Marmaris'e doğru yeniden tırmanmaya başlıyoruz, tam rampalar başlarken Fransız çift ile karşılaşıyoruz 2 ayda 3000 km yol yapmışlar, ayak üstü onlarla muhabbet edip fotoğraf çekinip yola devam ediyoruz,
in çık, derken rampalar bitiyor, hava hala sıcak ama yinede manzara güzel
Ve nihayetinde Marmaris göründü
Marmaris tabelasında da fotoğraf çekindikten sonra Marmaris'te bizi bekleyen dostumuzun yanına gidiyoruz ve çadır kuracağımız yerde hazır
ve turumuzuda bitirmiş olduk, turun son Dalyan-Marmaris etabıda bu şekilde sonuçlandı
Marmaris'te güne böyle başlayıp buraları bırakıp otobüsle geri dönmek burukluk versede hayalini kurduğumuz turu bitirmenin mutluluğu var içimizde
Turun tadı damağımızda kaldıki şimdiden Eylül-Ekimde kaldığımız yerden kuzey Ege'ye doğru planlar yapmaya başladık
Başka bir turda görüşmek üzere sağlıcakla...
Antalya-Marmaris turunun OruxMaps ile kaydedebildiğim kısmı (link)(Finike-Kaş gününde 10 km kadar eksiklik var, uygulamayı Finike-Demre arasında açmıştım)
23 Nisan resmi tatil günü yola çıkalım cumada arada kaynasın haftayı güzel sonlandıralım diye düşünmüştük ancak şansa hava durumu yağmurlu ve rüzgarlı gösteriyordu, 23 Nisan sabahı yola çıktığımızda Antalya'da fena rüzgar vardı, ilk günün son durağı Finike'ydi, rüzgar arkamızda olsun dedik ama hiç olmadı
Her ne kadar hava güneşli olsada rüzgar hem üşütüyor hemde daha çok yoruyordu bizde molalar verip kendimizi ödüllendiriyorduk
Antalya'da olmanın dezavantajı rakım sıfırdasınız ve bir yerlere giderken hep yükseleceksiniz, Tekirova'dan sonra Kumluca'ya inmeden önceki bölge trafiğe kadar olan ve köpek solduran diye bilinen rampayı duyan duymuştur Bizde o rampanın sonlarına doğru yaklaştık ve Olympos kavşağındayız, burada da bir mola verdikten sonra yola devam ediyoruz,
Rüzgar devam ediyor ve bizi normalinden fazla yorduğu için bölge trafikte 1-2 saat kadar mola verip dinleniyoruz, sağolsun polislerinde canı sıkılıyormuş, oturduk muhabbetimizi ettik ve çay keyfimizi yaptık. Buradan sonra Kumluca'ya 10 km kadar iniş kalmıştı, Kumluca sera memleketi olmuş, kimse zaten Kumlucada kalalım diye fikir belirtmedi hedefimiz Finike ama nerede çadır kuracaktık o belirsizdi Haliyle bölge trafik olunca fikirlerini alalım belki yardım ederler dedik ve sağolsunlar Finike'de sahildeki kafeye yönlendirdiler ve sahilde çadırlarımızı kuracaktık =)
10 Km kadar inişten sonra Kumluca'dayız ancak o kadar rampa çıktık belki inişimiz iyi olur diye düşündük sağolsun ters rüzgar bizi baya etkiledi, rüzgar buralarda böyleyse Kumluca-Finike arasındaki sahil yolu bizi epey yoracaktır dedik ve aynende öyle oldu, sahiller kapatılmasın açık kalsın iyi hoşta arada bina yapında rüzgarımızı kessin
nihayet Finike'deyiz
Çadır kuracağımız yeride ayarladık
Antalya-Finike gününün OruxMaps'e göre bilgileri ise şöyle;
İkinci gün Finike-Kaş düşünüyoruz ve güne böyle manzara ile başlamak güzel oluyor
Tabi rüzgarlı bir günden sonra rüzgarlı bir gecede uyuyamadık baya rezil olduk ama ona rağmen yinede keyfimiz yerinde ve çorba ile güne başlamak iyi geldi, düştük yine yollara...
Finike-Demre arası 25-30 Km virajlarla dolu bir şekilde geldik ve turun bombası sayılacak Demre-Kaş arasındaki ve Demre'nin hemen çıkışınca yer alan rampa
Neyseki bugünki hava düne göre daha iyi ve rüzgar gibi derdimiz yok, Demre'den sonraki ilk mola yeri 15 km kadar sonraki Gürses Köyündeki büfe (bu yola çıkacak olanlar su tedarikli olmasında fayda var)
Köydeki büfenin yanındaki ağacın gölgesine atıyoruz kendimizi, burada da yarım saat kadar dinlendikten sonra yola koyuluyoruz ve Kaş'a kadar pek fazla fotoğraf çekmiyoruz, yeteri kadar moral bozacak rampalar var
Daha öncesinde Kaş'a bisikletle geldiğim için az çok buraları biliyorum ve Elmalı Kavşağı civarındaki barınaktan köpek sesleri geliyor derken yol ayrımında bir kaç köpek bizi bekliyor Bizde geride kalan ekip arkadaşımız bekleyip köpeklere karşılık verip kalabalık olarak yola çıkıyoruz ve Kaş'a 10 Km kaldı, tekrar çıktığımız rampları inişe geçiyoruz
ve Kaş...
Kaş gerçekten güzel bir yer umarım bozulmaz doğası, manzarası on numara beş yıldız
Kaş'taki kamping alanlarına telefonla fiyat soruyoruz ve 30-40 TL gibi fiyat verdikleri için bizi aşar diyerek İnce Boğaz Plajına kendimizi atıyoruz, şansa burada da Antalya'dan başka bir bisiklet grubu varmış bir süre onlarla muhabbet ediyoruz ve çadırlarımızı kuruyoruz
Finike-Kaş arası grafik durumuda şöyle;
vee Kaş'ta yeni bir güne merhaba
Düştük yine yollara, bugünkü hedef Fethiye
Kaş-Kalkan arasındaki Kaputaj sakinliği ile şaşırtıcı
Kaputaj Kanyonunda vefat eden işçiler, mekanları cennet olsun
Kaş-Kalkan arasıda virajlara hafif indi çıktı yaparken Kalkan çıkışında güzel bir rampa var ve o rampadan Kalkan manzarası
ve Antalya sınırlarından çıkıp Muğla sınırlarına giriş yaptık
Kaş-Fethiye arası sıkıcı ve yorucu bir yolculuktu diyebiliriz, Fethiye girişinde yine karşıdan esen rüzgarla uğraşarak Fethiye'ye geldik ve iki gün çadırda kaldıktan sonra bugün Polisevinde kalmayı düşünüyorduk, Polisevi'nin Fethiye ilçe merkezine uzak olduğunu biliyordukta rampada olduğunu kimse bilmiyordu,
Polisevi yollarında bir kare yine rakım yükseliyor
Kaş-Fethiye arası ortalama 100 Km olmuşken hava kararmış saat 8'i geçiyor biz hala tırmanıyoruz ve polis evi arayışındayız ve saat 21 gibi nihayet polisevindeyiz, bu yorucu günden ve altınvuruş niteliğindeki rampadan sonra duş ve yatak iyi geldi
Kaş Fethiye etabının grafiği de şöyle;
Yorucu bir günde sonra ekipte keyifler yerinde polisevinden ayrılık zamanı
4 kişi çıktığımız yola 1 kişi buradan ayrılmak zorunda kalıyor ve Antalya'ya geri dönüş için Fethiye Otogarındayız, otogarda Antalya-Fethiye arasını bisikletle gelen Almanyalı dostlarla karşılaşıyoruz
Arkadaşımızı ve Alman vatandaşları uğurladıktan sonra öğlen saat: 14,00 gibi Fethiye'den çıkıyoruz, Fethiye çıkışında da rampayla başlıyoruz yola ve bugünki hedefimiz Dalyan
Göcek'e geldik ve kimsenin göcek geçidini geçesi yok, tünelden geçelim diyoruz ve ağırdan alıp bir kamyonet yolu gözlüyoruz, nihayetinde bir kamyonet ile sorunsuz olarak Göcek Tünelini de geçiyoruz,
Ve geldik Dalaman'a
Dalaman'dan sonra bir yemek molası veriyoruz BİM, A101 açanlardan bir kez daha Allah razı olsun dedik (patlıcan kızartma konservesi )
Güzelim yollardan Dalyan'a gidiyoruz ve yaklaştık, biz bugünde hava kararınca varabildik Dalyan'a
Fethiye Dalyan Grafiği;
Dalyan'dan güne merhaba
Ve Dalyan'dan çıktık yola turun son günü Marmaris'e doğru yolculuk başladı
Dalyan'dan Ortaca anayoluna çıkıyor ve Köyceğiz'e geldik,
Köyceğiz'i geçtikten sonra bisikletçi dostumuz Beyti bey ile karşılaşıyoruz bir süre birlikte pedallıyoruz hoş sohbet muhabbet edip güzel bir at çiftliğinde çay molası veriyoruz
Beyti beyde Köyceğiz-Akyaka arası sürekli pedallıyormuş, bu bölgedeki yol durumunu çok iyi biliyor
Yolları bildiği gibi nerede ne yeneceğini de bilip bizi meşhur akçapınar tostçusuna kadar götürüyor
tostlarımızı yedikten sonra Beyti bey ile ayrılıyoruz ve Marmaris'e doğru yeniden tırmanmaya başlıyoruz, tam rampalar başlarken Fransız çift ile karşılaşıyoruz 2 ayda 3000 km yol yapmışlar, ayak üstü onlarla muhabbet edip fotoğraf çekinip yola devam ediyoruz,
in çık, derken rampalar bitiyor, hava hala sıcak ama yinede manzara güzel
Ve nihayetinde Marmaris göründü
Marmaris tabelasında da fotoğraf çekindikten sonra Marmaris'te bizi bekleyen dostumuzun yanına gidiyoruz ve çadır kuracağımız yerde hazır
ve turumuzuda bitirmiş olduk, turun son Dalyan-Marmaris etabıda bu şekilde sonuçlandı
Marmaris'te güne böyle başlayıp buraları bırakıp otobüsle geri dönmek burukluk versede hayalini kurduğumuz turu bitirmenin mutluluğu var içimizde
Turun tadı damağımızda kaldıki şimdiden Eylül-Ekimde kaldığımız yerden kuzey Ege'ye doğru planlar yapmaya başladık
Başka bir turda görüşmek üzere sağlıcakla...
Antalya-Marmaris turunun OruxMaps ile kaydedebildiğim kısmı (link)(Finike-Kaş gününde 10 km kadar eksiklik var, uygulamayı Finike-Demre arasında açmıştım)
Dosyalar
-
110,9 KB Okunma: 20