Scudo Sports

alkış seyircinin en büyük silahıdır

sertel

Aktif Üye
Kayıt
1 Mart 2009
Mesaj
107
Tepki
108
Şehir
antalya
selamlar
zaman ayırır oyunlara gideriz
ve bu oyunlara belirli düşünceler içinde yada öylesine zaman geçirmek için gideriz
oyunu izleriz
ve sonunda kapısından çıkınca tiyatronun
beğenmedim, anlamadım , sıkıldım vs vs vs
gibi tepkilerimizi dillendiririz
hiç anlamadığım mevzu şudur
neden tepkilerimizi aklışlarken vermeyiz
sahnedekine yönetmene eksikliğini duyduğumuz
şeyi neden söylemeyiz alkışlarımızla
ve neden bize yani izleyene ait olan alanı tepki verme hakkımızı kullanmayız
bunu anlamadım...
bizim vergilerimizle çalışan bu kurumları kollamak gitmesekte uzaktan izlemek
insanlık görevimizdir
konu ile ilgili düşüncelerinizi merak ediyorum
saygılarımla
 
Scudo
Kesinlikle Çok Doğru Bir Tespit...Seyircinin En büyük Silahının Alkış Olduğu Gerçekten Doğru.Mesela bir komedi tiyatrosunda Sahneye Koyulan Oyun Komik Değilse Espriler Güldürücü Değilse Alkışlanmaması Lazım...Bu Yazar Açısındanda İyidir Bence.Aynı Oyun Üzerinde Biraz Daha Fazla Durup Güzelleştirir Oyunu.İzlemeye Daha Değer Hale Çevirir.Bunun Yararıda Seyircilerin Tekrar Kendilerine Olur.Dolaylı Olarakta Yazarı Ve Oyuncuları Etkiler.

Böyle Bir Konuya Değinmeniz Güzel Olmuş Sertel Abi:)Teşekkürler:)İyi Günler
 
  • Beğen
Tepkiler: sertel
Biz henüz rönesansı, reformu, aydınlanmayı yaşayamamış bir toplumuz.
2009 yılında hala bilimi sansürleriz.
Sanatla pek ilgilenmeyiz. Dünya tiyatro gününde (27 mart) her yerleşim merkezinde en az bir oyun sergilenmesi beklentisine girmeyiz. Nitekim 45.000 nüfuslu Çerkezköy'de öyle bir etkinlik olmayacak maalesef.

Toplum sanattan uzak olunca... evet bazen sanatçılar da sanatı "kutsal" bir mevkiye taşıyorlar ve eleştiriye kapatıyorlar. Dediğiniz gibi, nasıl ki herhangi bir fonksiyonel ürünü beğenmeme hakkına sahipsek, hatta memnun olmadığımız bir ürün hakkında üreticiye/satıcıya çok sert geri bildirimler yapıyorsak... Bir sanat eserini de beğenmeme ve bunu bildirme hakkına sahibiz. Hatta "bu sanat dahi olmamış bence" bile diyebiliriz.

Ben kendi adıma, ortada bir çaba varsa, kötü de olsa önce takdir etmeyi tercih ederim. Çünkü yığınlar kıraathanelerde, futbolda, Tv başında ömür geçirirken, birileri çıkıp bir oyun çalışmıştır, sergilemiştir... Sonuç kötü de olsa bu emek önce takdir edilmeli. Ondan sonra eleştirimizi yöneltiriz, o ayrı. Alkışlarken yeterince güçlü olmayız veya ayağa kalkmayız gibi... Hatta saygı gösterilecek bir emek bile olmuyor bazen, tamamen ticari düşünüldüğü belli oluyor. Onlara da hakettiği tepkiyi göstermek gerek elbet.

Tabi bir de parantez açmak gerek. Bir restoranda yenilen akşam yemeğinin lezzeti konusunda nispeten yakın görüşler olurken, bir sanat eseri hakkında herkesin görüşünün çok farklı olacağı unutulmamalı. Bizim anlamamış olmamız veya beğenmemiş olmamız, gerçekten kötü olduğu anlamına gelmeyebilir.

güzel başlık. paylaşıma devam
 
  • Beğen
Tepkiler: Ogez ve sertel
Hak edene hakkını anında vermek gerekir. Bu da alkışlarımızı yeri, zamanı ve dozajıyla alakalıdır. Tabiki tepkimizi geç vermemeliyiz..
 
  • Beğen
Tepkiler: sertel
bu başlığı burda açmamın en büyük sebebi kardeşlerim
bisiklet kullanan kişilerin duyarlı olduğuna inanmamdır
çünkü kullandığımız bu gereç mekaniktir
ve bize hayatın araba gibi çizgi film olduğunu göstermesine izin vermez
canlı ve hakiki olduğunu hata halinde yaralanabileceğimizi gösterir.
bir ülke gelişimini sanatı ile gösterir
sanatçısını ülke insanları kendileri belirler
şu durumda bizler seçimlerimizle popüler olanı sanatçımız ilan etmiş durumdayız
beni siz yarattınız diyeni alkışlar durumdayız
bizi öveni düşünmeden kardeş dost zannederiz
yazık
dayanamadığım tek şey haklarını bilmeyen ve kullanmayan insan tipi
ve bunu unutup dolandırıldım , bu nebiçim film bu ne biçim sanat diyenler
bu gün geldiğimiz noktada dinlediğimiz müzikler belli
oynadığımız şenolamız, kolbastı oldu
sanatçılarımız tvlerde reklemlarda
ağız tatlarımız değişti
ilişkilerimiz ilişki biçimlerimiz değişti
ticaret anlayışımız değişti
bunları bize tatlı yolla dillendiren sanatımız başka tellerde dem vuruyor
ve her şey hepimizin gözü önünde oluyor
üzüntü içindeyim
sevgili gatila 27 mart'ta çerkezköyde bir oyun sahnelenemiyorsa bu üzüntü verici
haklısın biz daha renaissance'yi yaşayamadık ki ötesine geçelim
daha biz ortaçağın temeli din olan yapısına henüz geçtik
onu bi yaşayalım
ondan sonra belki oda olur nedersin
ağız tadı konusunda evet aynı yöreyi paylaşanlar yaklaşık aynı tatları kabul ederler
ve aynı oyunu dahi izleseler aynı sonuca varamazlar
doğrusun varmasınlarda zaten hepsinin ayrı ayrı bir sonuç çıkarması bile önemli
çünkü gelecekte seçici olmalarını sağlayacak bu bize
ve işte o zaman yolda giden bisikletliyi çizgifilm kahramanı sanmayacaklar
çarpınca ayağa kalkabilen...

saygı ve sevgimle
 
  • Beğen
Tepkiler: 42FY
Geri