Akdeniz Sahil Turu/Gezisi (22-27 Temmuz 2015)

Herkese merhabalar.21-27 Temmuz arası olacak şekilde planladığımız Adana-Mersin-Antalya(Akdeniz Sahilleri) turumuzu 1 gün rötarla 22’sinde başlayıp 27’sinde Antalya’da noktalayarak evimize geri döndük. Öncelikle genel olarak değerlendirdiğimizde;
-Mevsimin en sıcak günleri olduğu için bizi biraz zorladı fakat her akşam farklı bir koyda denize girmek bütün yorgunluğumuzu aldı.
-Adana-Silifke arası ve Alanya-Antalya arası sıkıcı bir yol şeridi var. Buralar dışındaki yerler ise tek kelimeyle mükemmel.
-Parkur genel olarak yüksek eğimli, virajlı yokuşlar barındırdığı için kondisyonsuz yola çıkmamak gerekiyor.(Ya da en iyisi çıkın, evde durup napcanız )
-Bir de şunu ekleyeyim: Yol bisikleti ile tura çıkılır/çıkılmaz tartışması sürüp gidiyor. Ben çıktım ve 6 günde 600 km yaptım, hiç sıkıntı yaşamadım aksine pek çok artıları oldu.
Bunları belirttikten sonra gelelim tur günlüğümüze…
1.Gün (22 Temmuz 2015):Adana-Erdemli(Kocahasanlı) :128 km
Sabah erken(06.00) kalkıyorum. Ailemle vedalaştıktan sonra Tarsus otogarında beni bekleyen arkadaşlarımla buluşmak üzere basıyorum pedala. Saatim 06.45’i gösterdiğinde yola çıkıyorum ve tempolu bir şekilde hızla yol alıyorum. Adana çıkışında bulunan fabrikaların ve servis araçlarının iğrenç kokusu (yem fabrikaları çocukken beslediğim tavukları hatırlatıyor ) altında daha da hızlanıyor...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/2015-07-22-07-15-32-jpg.28712/
ve Yenice’ye ulaşıp bir su molası veriiyorum.
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/2015-07-22-07-35-01-jpg.28713/
1-2 dk moladan sonra devam ediyorum ve saat 08.00 itibariyle Tarsus otogarına ulaşıyorum. Buraya kadar iyi geldim.(36 km=1 saat 15 dk)İstanbul’dan tur için otobüsle gelen arkadaşlarımla buluşuyor ve Tarsus Şelalesine doğru devam ediyoruz. Kısa bir yolculuğun ardından şelaleye varıyor ve müthiş manzara ve serinlikte birer bardak çay içiyoruz.
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0005-jpg.28714/
Şelaleden ayrıldıktan sonra merkezde olan Kleopatra kapısı önünde bir poz alıyor...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0016-jpg.28716/
ve Nusret Mayın Gemisi’ne doğru hareket ediyoruz...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0021-jpg.28717/
Mayın gemisini de dolaştıktan sonra hızlanıyor ve Mersin’e ulaşıyoruz...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/2015-07-22-14-50-52-jpg.28718/
Tabii Mersin’e gelen kadar yoğun trafik içinde ve öğle sıcağında sık sık mola verdiğimizi de atlamamak gerek. Mersin’e ulaştıktan sonra artan trafik nedeniyle kendimizi sahil yoluna atıyor ve ortamın tadını çıkarıyoruz.
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0049-jpg.28719/
İnsanların gün içinde ne kadar yoğun bir telaş içinde olduğunu umursamaz bir şekilde izlemek hoşumuza gidiyor ve devam ediyoruz. Mersin Deniz Müzesi’ni de gezelim derken hoppala. Müze kapısı önünde arkadaşımın lastiği patlıyor.(Daha 100 km olmadı yav) İlk günün verdiği moralle hızla patlak lastiği tamir ederek müzeyi geziyor...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0065-jpg.28724/
ve yolumuza devam ediyoruz. Artan sıcaklarda sık sık mola vererek ilk günkü kalacağımız yere (Erdemli) ulaşıyoruz...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0093-jpg.28726/
Erdemli'de gördüğüm şu yazı dikkatimden kaçmıyor...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0100-jpg.28730/
ve hemen belediyenin kamp alanına gidiyoruz ancak saçma bir şekilde aile olmadığımız için kamp yapmamıza izin çıkmıyor. Biz de boynu bükük bir şekilde halk plajına gidiyor ve çadırlarımızı kuruyoruz.
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0112-jpg.28732/
İlk günü de böylelikle çok fazla macera yaşamadan noktalıyoruz.

1. Gün verileri:
Toplam mesafe:128 km
Toplam Sürüş Zamanı:6 saat 51 dakika
Ort. Hız: 18.70 km/h
Maks. Hız:46.07 km/h

2.Gün (23 Temmuz 2015):Erdemli-Boğsak (80 km)
Gece çadırın içinde vızıldayıp duran sineklerden dolayı uykumu iyi alamıyorum ve telefon çalar çalmaz uyanıyorum. Arkadaşlarımın da uyanıp toparlanmasını beklerken sahile iniyor ve bir süre ayaklarımı suda dinlendiriyorum. Güneş henüz doğmadığı için serin ve rahatlatıcı bir hava var...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0114-jpg.28887/
Hızlıca toparlanıp yola koyuluyor ve çok geçmeden kahvaltı yapmak için ilk molamızı veriyoruz...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0123-jpg.28889/
Uzun bir kahvaltı faslından sonra yolumuza devam ediyor ve kısa bir süre sonra kendimizi Kanlıdivane’nin öldürücü rampalarını tırmanırken buluyoruz...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0126-jpg.28891/
Yaklaşık 3 km’lik tırmanışın ardından (ama ne tırmanış) Kanlidivane Ören Yeri’ne ulaşıyor ve ortamın tadını çıkarıyoruz...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0143-jpg.28892/
Bir müddet daha ören yerini gezdikten sonra yolumuza devam ediyoruz.( Bu arada unutmadan ekleyeyim mevsimin yaz olmasından mütevellit her durağımızda mataralarımızı dolduruyor ancak çok bir mesafe gitmeden boşaldığını görüyoruz. Bu mevsimde yola çıkacak arkadaşlar varsa mutlaka en az 2 adet matara edinsinler.) Bir süre daha yol aldıktan sonra Elaiussa Sebaste Antik Kenti’ne ulaşıyoruz…
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0177-jpg.28893/https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0191-jpg.28894/
Burayı da hızla fotoğrafladıktan sonra bir sonraki durağımız olan Kızkalesi’ne ulaşıyoruz ancak zamanımız olmadığı için sahile inemeden birkaç fotoğraf çekip devam ediyoruz...

Cennet-Cehennem yol ayrımına ulaştığımızda bir müddet soluklanıyor ve önümüzde uzayan yokuşu düşünceli bir şekilde seyre dalıyoruz. Neyse ki ısınan bacaklarımız pes etmiyor ve 10-15 dklık tırmanışın ardından Cennet-Cehennem çöküğüne ulaşıyoruz...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0212-jpg.28895/
Çöküğü ve içinde bulunan serinletici mağarayı gezdikten sonra Astım mağarasını da atlamayıp geziyor...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0233-jpg.28899/
ve yolumuza devam ediyoruz. Buradan sonra güneşin etkisini kaybetmesiyle hızlanarak -benim için ayrı bir yeri olan- Silifke’ye varıyoruz...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0258-jpg.28900/
Tabi Silifke’ye gelip de çilek yememek olmaz deyip hemen yol kenarında bulunan teyzeden çilek alıyorum ancak mevsimi olmadığı için daha önce yediğim çileklerin tadını alamıyorum. Burada arkadaşlarıma devam etmelerini söylüyor ve tek başıma Silifke’yi, çocukluğumun geçtiği yerleri turluyorum.
Silifke ilçe merkezi ve arkada Silifke Kalesi...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0266-jpg.28901/
ve tabii ki Göksu Nehri...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0269-jpg.28905/
Gezmemi tamamladıktan sonra arkadaşlarımla buluşmak için Taşucu’na doğru pedallıyorum. Taşucu merkezde akşam için alışveriş yaptıktan sonra Boğsak’a doğru devam ediyor ve hava kararmadan kamp yapacağımız yere ulaşıyoruz. Çadırlarımızı kurup denize girdikten sonra hazırladığımız akşam yemeğimizi(menemen) afiyetle yiyor...

ve günü noktalıyoruz.

2.Gün verileri:
Toplam mesafe:80.44 km
Toplam Sürüş Zamanı:4 saat 27 dakika
Ort.Hız:17.89 km/h
Maks.Hız:61.92 km/h

Tebrikler, güzellikler silifkeden sonra başlamış olmalı.

3.Gün (24 Temmuz 2015): Boğsak-Aydıncık (74 km)
Gezgin ruhlu insanların bile bazen günlerce, haftalarca kalmak istediği ve kopamadığı yerler vardır. Boğsak da benim için öyle bir yer. Her ne kadar benim çocukluğumdaki doğallığını yitirse de sahip olduğu doğal güzellik sizi içine çekiyor. Boğsak'ta gün doğumu...https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0303-jpg.36000/
3.güne başlarken Boğsak’tan fotoğraflar eşliğinde ayrılıyoruz...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0701-jpg.36002/
ve bizleri Boğsak tırmanışından kurtaran kutsal tünele doğru yol alıyoruz. Tüneli sağ sağlim geçtikten sonra hızla ilerleyerek Büyükeceli mevkiine ulaşıyor ve burada kahvaltı yapıyoruz. Kahvaltıdan sonra bizi müthiş zorlayan rampalarla karşılaşıyoruz. Rampanın zirvesinde muz satan amcadan hem muz hem de yol hakkında bilgi alıyoruz. Strava’ya göre Aydıncık’a kadar düz bir yol görünüyor ama muz satan amcam ‘ne düzlüğü upuzun rampalar var’ diyerek hevesimizi kursağımızda bırakıyor. Muz molasından sonra Yanışlı’ya kadar inişe geçiyoruz ve burada tur boyunca yaptığım en yüksek hıza ulaşıyorum:
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0373-jpg.36005/
Yanışlı’dan muazzam Akdeniz manzarasını seyrederek yola devam ediyoruz...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0324-jpg.36006/
Sıcakla birleşen yorucu rampalar dayanılmaz bir hâle geliyor ve artık bacaklarımızda güç kalmıyor.
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0336-jpg.36007/
Öğle saat 12 civarı ve asfalt tamamen erimiş vaziyette. Abartmıyorum asfalt gerçekten Osmanlı macunu kıvamında ve bisikletin tekerlerine yapışıyor. Bu durumu atlatmak için pedala yükleniyor ve zirveye ulaşıyoruz. Buradan sonra Aydıncık’a kadar uzun ve zevkli bir iniş başlıyor ve hızla merkeze ulaşıyoruz...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0345-jpg.36008/
Burada bir şeyler atıştırınca bilincimiz yerine geliyor ve plânda değişiklik yaparak burada kalmaya karar veriyoruz. Geceyi geçirmek için uygun bir yer olup olmadığını deniz kenarında oynayan küçük bir çocuğa soruyor ve 3 km kadar ilerde Soğuksu denilen bir yer olduğunu öğreniyoruz. Hemen toparlanıp Soğuksu’ya varıyor ve ortamın güzelliğine hayran kalıyoruz...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0347-jpg.36009/
(Bir yeri en iyi bilenin ne internet ne gps ; o yörede yaşayanlar olduğunu işte bize bu küçük çocuk gösteriyor.) Soğuksu çayı’nın kenarında çayımızı yudumlayarak şimdiye kadarki en yorucu günün yorgunluğunu atıyoruz. Burada ayrıca Manavgat Motosiklet Festivaline giden iki tekerli dostlarımızla karşılaşıyoruz ve bir süre muhabbet ediyoruz. Daha sonra kalacağımız yere giderek çadırımızı kuruyor ve buz gibi denize atlıyoruz...
https://www.bisikletforum.com/dosyalar/dsc_0363-jpg.36010/
Tabii çok da fazla duramadan çıkıyor ve günümüzü dinlenerek noktalıyoruz.

Not: Bu rota üzerinde tur yapmak isteyen arkadaşlar varsa konaklamak için Soğuksu’yu kesinlikle öneririm. Müthiş doğası ve sakin ortamıyla yorgunluğunuzu atmak için bulunması zor bir yer. Plânlarınızda burayı es geçmeyin derim.

3.gün verileri:
Toplam Mesafe:74.12 km
Toplam Sürüş Zamanı:4 saat 36 dakika
Ort.Hız:15.77 km/h
Maks. Hız:71.53 km/h

Tebrikler, aynı gün 21 temmuz günü bende Mersin'den yola çıkarak 3. Gün Anamur'a varmıştım. Eğer karşılaşmış olsak birlikte pedallayabilirdik. Diğer günleride bekliyorum.

@alper 76 Biraz öyle oldu. Özellikle Silifke-Gazipaşa arası çok keyifliydi.
@cagdascaneroglu Biz de 21'inde çıkmayı planlamıştık fakat kısmet olmadı. Birlikte pedallamak güzel olurdu.

4.Gün (25 Temmuz 2015): Aydıncık-Anamur (70 km)
Soğuksu’da geçirdiğimiz gece kuşkusuz tur boyunca en fazla rahatladığımız, yorgunluğumuzu attığımız ve keyif aldığımız gece oldu...

Gece havanın da biraz soğuk olması nedeniyle başımızın belası sinekler bu kez bizi yalnız bıraktı ve güne bomba gibi başlamış olduk…

Soğuksu’nun güzelliğinden kopasımız gelmiyordu ancak önümüzde tur boyunca bizi en fazla zorlayacak günlerden biri bekliyordu. Böylelikle fazla da zaman kaybetmeden hazırlanıp yola koyulduk. Tabii Soğuksu’nun bağlı olduğu Yenikaş köyünü çıkar çıkmaz dik rampalar bizi bekliyor…

ancak sabahın serinliği ve denize paralel uzanan dağların harika manzaraları sayesinde hızla yol alıyoruz. Sıcak değil de eğim çok eğim %15 eğim….

Tabi yol genişletme çalışmaları da hızla devam ediyor…

ancak mevcut yolun harikuladeliği…

nedeniyle bu çalışmalara hiç de gerek olmadığını düşünüyorum. Güneşin yükselmesiyle sıcaklık ve rampalar her günkü gibi bunaltıyor ama şu manzara…

ve velespitim...

emin olun bütün yorgunluğunuzu alıyor. Bu arada yol üstünde yerleşim olmadığı için su ikmali yapamıyoruz ama tam suyumuz tükenmek üzereyken meyve-özellikle muz- satan bir manavın önündeki çeşmeyi görüyoruz ve bayılana kadar su içiyoruz...

Tabii ki muz yemeyi de ihmal etmiyoruz.Bu arada manavdan alışveriş yapan ve Anamur’a doğru yoluna devam eden bir abiyle muhabbete dalıyor, kısa bir nereden gelip nereye gitme faslından sonra abimiz arabasına gidiyor ve sağolsun bize taptaze şeftaliler getiriyor. Burada epeyce dinlendikten sonra yolumuza devam ediyoruz ve uzun bir süre tırmandıktan sonra Bozyazı’ya doğru inişe geçiyoruz. İşte bu inişte dikkatsizlik, keskin virajlar, aşırı sürat ve fren pabucunun erimesi gibi nedenler neticesinde ilk kazamı yapıyorum. Yaklaşık 35 km/s hızla virajı almaya çalışırken frenlere geç yüklendiğimi hissediyorum ve kaza yapacağımı anlayınca yolun dışına kaçıp kum dağına tosluyorum. Çok şükür o hızla bisikletimin kontrolünü kaybetmeyerek son saniyeye kadar bisikletime hakim oluyorum ve ufak bir düşüş yaşıyorum. Kazadan dolayı kalkan toz dumanları nedeniyle araçlar duruyor ve –sağolsunlar- ciddi bir şeyimin olup olmadığını soruyorlar ve ben de bir sıkıntımın olmadığını söylüyorum ama açıkçası buna ben de inanmıyorum. Ufak bir üst-baş kontrolü yaptıktan sonra kolumdaki ufak sıyrıklar dışında bir sıkıntımın olmadığını anlıyor ve bisikletimden fırlayan sayaç ve ön farı yerine taktıktan sonra arkadaşlarımın da gelmesiyle yola devam ediyorum. Kaza yaptığım yerden manzara…

Buradan sonra Bozyazı’ya inişe devam ediyoruz ve hızlıca ilçenin merkezinden geçiyoruz…

Öğle yemeğimizi de burada yiyerek Anamur’a doğru yola devam ediyoruz. Anamur girişindeki Mamure Kalesine de uğramayı ihmal etmiyor…

ve Anamur’a varıyoruz…

Bu arada Anamur merkeze doğru ilerlerken bir ses duyuyorum ve sanırım birisi bize doğru bağırıyor. Sesin geldiği yöne doğru bakıyorum ve pembe bir apartmanın en üst katından bir abi bize el sallıyor. Dikkatli bakınca bu abinin bize yolda şeftali veren abi ve ailesi olduğunu anlıyorum ve bizi çaya davet ediyorlar. Ancak zamanımız olmadığı ve arkadaşlarla aramdaki mesafe biraz arttığı için teşekkür ederek yoluma devam ediyorum. Anamur çıkışında son bir A101 molası verip tekrar tırmanmaya başlıyoruz. Rüzgarın karşıdan esmesiyle tırmanış zulüm oluyor...

ama en sonunda zirveye ulaşıyoruz…

Buradan sonra inişe geçerek Melleç mevkiine kadar iniş yapıyoruz ve burada kamp atmaya karar veriyoruz. Çok sakin bir yer olan Melleç’te çadırlarımızı kurup yemeğimizi de yedikten sonra sıcak çaylarımızı yudumlayarak günü noktalıyoruz...

4.gün verileri:
Toplam Mesafe: 70.68 km
Toplam Sürüş Zamanı: 4 saat 23 dakika
Ort. Hız: 15.55 km/h
Maks. Hız: 54.41 km/h

Güzel bir tur, tebrik ederim. Paylaştığınız için teşekkürler.

Triban 3'ün üzerindeki lastik kendi lastiğimi yoksa değiştirdiniz mi? Kalınlığı nedir? Patlak sorunu yaşadınız mı? Bisikletteki toplam yük kaç kg idi?

Bu yollardayken kulağınızı çok kullanıp araçlara dikkat etmenizi öneririm. 20 yıldır her yaz arabayla gidip geldiğim ve sevdiğim bir yoldur, viraja içerden giren bir aabayla karşı karşıya gelebilmeniz çok olası. Ben arabayla gece geçerim genelde, farlar sayesinde araçları görmek mümkn oluyor. Aslından bunun dışında tehklikesi bence yok, bol virajlı ve doğa içeren yolları sevdiğimden sanıırım. Kolay gelsin, harika bir gezi olmuş...

@Birhan K.
Lastikleri Schwalbe Marathon Greenguardlarla değiştirdim. Kalınlığı 700*28 ve herhangi bir patlak sorunu yaşamadım hatta şöyle diyeyim 600 km'de havası bile inmedi şükür Bisikletimdeki toplam yük ise çadır-mat dahil 15 kg'a yakındır diye tahmin ediyorum. Tartma fırsatım olmadı.

@-Ertuğrul
Jantlarda hasar var mı peki? Bir de toplam kilo derken, siz dahil kaç kilo onu öğrenmek istemiştim Ben de daha önce BTwin Fit 5 bisikletimle uzun tur yaptım ve çok defa patlak sorunu yaşadım da, o yüzden soruyorum. Tabii ben 700x23 lastiklerle çıkmıştım yola..

@alper 76
Kaza yaptığımda da tıpkı dediğiniz gibi oldu virajı içerden alıyorken karşıdan gelen araç yüzünden dışarı kaçmak zorunda kaldım tabii çok süratli olduğum için toparlayamadım ve sonrası... Ama belirttiğiniz manzaralar ve doğal ortam her türlü yorgunluğunuzu alıyor.
@Birhan K. Jantlarda hafif akor kaçması dışında bir hasar oluşmadı ki buna ben de şaşırdım çünkü yol çalışmaları gereği bazı yerlerde toprak ve taşlı yollara girdik. Yine de iyi bir performans gösterdi.(Bunda tura çıkmadan önce jant bakımını ve akorunu yapmam etkili olmuş olabilir.)
Ben dahil toplam velespitime binen ağırlık herhalde 85-90 kg civarıydı.

@-Ertuğrul Teşekkür ederim. Seneye planladığım tur için yeni bir bisiklet almak yerine jant setini ve dış lastikleri değiştirsem yeterli olacak demek ki.. Gereksiz harcamalara gerek yok Sağolun cevaplar için.

@Birhan K. Ben teşekkür ederim. Dediğiniz gibi elinizdeki bisiklet bence bir kaç yükseltmeyle çok iyi performans gösterebilir. İlerleyen turlarınızda şimdiden yolunuz açık olsun.

Okullar açılmasa bu turu şimdilerde yapmak daha keyifli olabilirdi aslında. Ben geçen yıl ekim ortasında geçtim oralarda deniz sıcak, hava ılık ve terletmiyor tam zamanı... Ciddi terleme durumu olmuştur, totoşlar pişik olmadı mı ))) (Benim mersindeki yazları en büyük sıkıntı bu oluyor da:islik::islik::islik::islik::islik Nasıl çözülür onu da bilmiyoruz

5.Gün (26 Temmuz 2015):Anamur(Melleç)-Gazipaşa(Keşefli) (86 km)
Melleç’te sakin bir gece geçirdikten sonra sabah erken kalkıp hızlıca hazırlanıyoruz. Turun belki de en zorlu günüyle karşı karşıyayız ve vakit kaybetmeden ve sıcaklara kalmadan yol almayı düşünüyoruz. Melleç mevkiini çıkınca karşımıza yine müthiş zorlukta rampalar çıkıyor...

Bu kez önceki günlerdeki gibi iniş çıkışları olmayan upuzun rampalarla karşılaşıyoruz. Tabii bu da çok sık mola vermemize neden oluyor ve hatta her 1 km’de mola vermeye başlıyoruz. Yola çıkalı 2 saati buluyor ancak biz henüz 10 km bile yol alabilmiş değiliz. Ancak sıcaklar basmadan yola devam etmemiz gerekiyor bu yüzden yavaş ama durmadan pedal çeviriyoruz...

Uzun bir müddet tırmandıktan sonra kahvaltı için mola veriyoruz ve sıkma-gözleme eşliğinde müthiş manzaraya karşı kahvaltımızı yapıyoruz. Kahvaltının ardından yola ve kaldığımız yerden tırmanmaya devam ediyoruz. Buradan sonra virajlı rampalar başlıyor ve döne döne dağın etrafını tırmanmaya başlıyoruz...

Nihayet günün ilk zirvesine ulaşıyoruz ve buradan Yakacık köyü’ne kadar müthiş bir iniş yapıyoruz...

İnişte araçların yanından hızla geçerken adrenalin patlaması yaşıyor ancak yine de tedbiri elden bırakmıyoruz...

Kazasız belasız 8 km’lik iniş yaptıktan sonra Yakacık'a ulaşıyor ve Antalya il sınırına giriş yapıyoruz...

Günün 2. ve en zor tırmanışından önce iyice dinleniyoruz. Yaklaşık bir saat kadar dinlendikten sonra mataralarımızı doldurup tekrar tırmanışa geçiyoruz. Öğle sıcağının tam tepemize düşmesiyle rampalar bizi müthiş zorluyor ve yine sık sık mola vermeye başlıyoruz.İşte rampa budur...

Artık turumuzdaki son zor kısımlarda olduğumuz için son bir gayretle en sonunda 2.zirveye de ulaşıyoruz. Suyumuzun bitmesiyle tam tükenmek üzereyken yine karşımıza muz satan bir amca çıkıyor. Amcaya can havliyle içme suyunun olup olmadığını soruyorum ve amca köşedeki çeşmeyi gösteriyor. Ben tam suya yapışacakken amca istersen dolapta soğuk su var diyor ve bundan sonrasını hatırlamıyorum. Burada muz yiyerek enerji depoluyor ve birer bardak çayın ardından tekrar yola koyuluyoruz...

Buradan sonra nihayet inişe geçiyor ve Gazipaşa’ya kadar yaklaşık 20-25 km iniş yapıyoruz...

İlçe merkezine ulaştığımızda hızlıca bir şeyler atıştırıp günün planlamasını yapıyoruz ve Alanya’ya doğru gidebildiğimiz yere kadar gitmeye karar veriyoruz. Gazipaşa’dan çıkarken yol ikiye ayrılıyor ve biz yeni yapılan yol yerine (muz satan amcanın tavsiyesi üzerine) eski yolu tercih ediyoruz. Artık düz yolda sürme lüksüne sahip olduğumuz için tempolu ve eğlenceli bir şekilde yol alıyoruz ve kilometreler hızla akıp gidiyor. Eski yol deniz kenarından seyrettiği için çok fazla fotoğraf çekme imkanımız oluyor. Bu arada Antalya'ya girdiğimizden beri bir husus da dikkatimizden kaçmıyor; buralardaki gizli saklı her türlü koy ve plajın değerlendirildiğini görüyoruz. Doğaya ve yeşile dokunulmadığı sürece böyle güzel manzaralar ortaya çıkıyor...

Hava kararmaya başladığında artık gözlerimiz kalacak uygun bir yer arıyor ve nihayet sahil kenarında sakin bir yer bulup çadırlarımızı kuruyoruz. Tabii ki hava kararmadan denize girmeyi de ihmal etmiyor ve günün yorgunluğunu serin sularda atıyoruz. Karanlık tamamen çökünce akşam yemeğimizi de keyifle yiyor ve çadırlarımıza çekilerek bir günü daha noktalıyoruz...


5.Gün verileri:
Toplam Mesafe: 86.58 km
Toplam Sürüş Zamanı: 5 saat 39 dakika
Ort. Hız: 15.29 km/h
Maks. Hız: 59.08 km/h

Arkadaşım, aynı rotayı tersten yapmış biri olarak, sizi tebrik ederim. Bozulmadan gördünüz ya yolu, mutlu bir şekilde uyuyabilirsiniz.

müthiş müthiş müthiş

önümüzdeki yaz ben de bu turu yapacağım için heyecanla ve zevkle okuyorum turunuzu. 6. günü de yazdıktan sonra turun genel bir değerlendirmesini yapar mısınız? malum bu turlar senede 1 defa yapılanlardan. o yüzden çıkmadan önce tur boyunca nelere dikkat etmemiz gerektiğini sizden(turu bizzat yapandan) okumak çok iyi olacak.

Aman acele edin! Yollar yenilenmeden eski yolun tadını çıkarın. Tabii tura çıkmadan önce kondisyon depolamayı da unutmayın. Şimdiden hayırlı yolculuklar

@-Ertuğrul
daha önce 1 defa araba ile gitmiştim bu sahil yolundan. yollar yenileniyor derken ne yapıyorlar ki? sanırım daha önce tek gidiş tek geliş vardı, şuanda acaba çift gidiş geliş mi yapıyorlar? bir fotonuzdan sanki böyle görünüyor.
eğer öyle yapıyorlarsa bizim için yani bisikletliler için daha iyi olmaz mı? yoksa siz, yol büyüyünce manzaranın yeterince görülemediğinden mi bahsediyorsunuz?

@cumali55
Demem o ki aşırı virajlı ve sahil yolundan seyreden yolları tünellerle içeriden geçirip dümdüz hale getirecekler. Tabii yol daha geniş ve daha az rampalı olacaktır ama bu bölgede tur yapmanın amacı zaten o müthiş sahil yolunda gezinmek ve o manzaraları görebilmek. Haksız mıyım?