Düşlerinizin Taze Kalması Dileği İle...Hayata Gülümse.
Güzel insanlar meraba.
Birinci kesitte:Mustafa paşa,Cemil köy,Taşkın paşa,Şahin efendi,Güzelöz ve Akköy üzerinden Yeşilhisar’a vardım.
Kayseri Yeşilhisar’a vardığım da saat ikiyi gösteriyordu.Kendimi inanılmaz kötü hissediyordum.Bir andan sonra ayakta duracak ta kat’ı kendimde bulamadım.Havanın soğuduğunu hissediyor yağmuru bekliyordum.Terlemem gerekiyordu,bunun için çadırda değil otele geçmem gerekiyordu.Yağmur beni yakalamadan ben az payla otele yerleştim.O gün akşama kadar terleyip durdum,arkadaşlarım beni arayıp ikna etmeye çalışıyor geri dönmemi istiyorlardı.Ertesi sabah 01.10.2006 Pazar sabahı ilaç takviyesi yapmam gerektiğini anladım.Eczaneden ilaçları tedarik ettikten sonra,kullanmamla birlikte biraz biraz kendime geldiğimi hissettim.
Artık bir karar vermem gerekiyordu.İznim sınırlıydı ve belirli tarihlerde buluşma noktalarında olmam gerekiyordu.Bunun için ya ikisi Pazartesi sabahı pedala yüklenmem gerekecek ya da akşam iki otobüsüne binip Pazartesi sabahı Mersinde olup orda pedala yüklenecektim.173 km.lik bir kaybım vardı.Bunun telafisi için ben.kararımı incinerek otobüsten yana koydum,ve mutlaka bunun telafisini yapacağıma dair kendime söz verdim.
02.10.2006 Sabahı erken saatlerde Mersin'e vardım.Biraz tulum içerisinde sızdıktan sonra harekete geçtim.Burada Mersin bisiklet ailesinden Okan aracılığı ile başta (BAY MEKANİK)Mehmet özbay olmak üzere birçok arkadaşımız ile tanışıp sıcak sohpetler ederek kaynaştık.Bu güzelliklerini inceliklerini ömrümce unutmayacağım.O güzel ilin ve bisiklet ailesi fertlerinin sıcaklığını tüm dostlarımız yaşayıp tatmalılar.
Mersin başlı başına bir kültür kenti.Şunu kesinlikle söylemeliyim eğer ben her girdiğim yerde kahverengi tabelaları izleseydim belkide şuan Mersin'den hala çıkamamıştım.İnanılmaz güzel bir kent.Mersinin upuzun bir sahil parkı var.(14 km.)Bu parkta neler yokki.dört büyük takıma ayrılmış alan içerisinde ihtişamlı teşir parkları.Denizcilik müzeleri yaa nasıl söyleyeyim yok yok dediklerinden.Oradan çıkmam nerdeyse onikiyi buldu.Hastalığımı tam atlatamadığımı düşünerek ağır tempo tutturarak yola düştüm.Yolda birazda kültürel seyir yaparak bir diğer konaklama noktasına varmam 18:00 buldu.Burası Erdemli'ye bağlı Ayaş beldesinin kamp alanı idi.Üç karavandan ibaret kampta hiçbir görevli yoktu.
Şimdi siz güzel insanları ikinci kesit seyir ve fotoğraflarla baş başa bırakıyor,iyi seyirler diliyorum.
Yüreğinizdeki düşlerin gerçekleşmesi dileği ile... Hayata gülümse.
'''Ölüm soluk alışım kadar yakın.'''
Sevgiyle...
(link)
(link)
(link)
(link)
Denizciler Şehitliği
(link)
(link)
(link)
Sevgili Okan ve bendeniz
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
İşte (bay nekanik) Mehmet özbay arkadaşımız.
(link)
Karnımızı iyi bir doyurduk.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
İnanın arkadaşlar bu fotoğrafı tam 4 kez denedim sonunda başardım.
(link)
(link)
Antik liman kenti SOLİ/POMPEİOPOLİS
(link)
Bay mekanik Mehmet özbay'ın bisiklet dükkanındayız.Mersin bisiklet ailesi ile birlikteyiz.
(link)
(link)
4 kere deneyipte koyamadığım foto buydu.koydum sandığım ve yine beni atlatan foto.
(link)
(link)
Artık denizi görelim ne dersiniz.
(link)
(link)
Kanlı Divane'ye ören yerine doğru çok dik bir yokuşu aşarak varabildik.
(link)
(link)
Kanlı divanedeki Zahide abla satış sıtandlarında görevli,çok içten bir insan.
(link)
(link)
Dogal obruk içinde oluşmuş bir yerleşik.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Ahmet bey Ören yerinde görevli arkadaşımız.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Artık dönme zamanı geldi diyerek dönüş yoluna koyulduk.Seyir defterini doldurmamız gerekiyor.
(link)
'''Ölüm soluk alışım kadar yakın.'''
Güzel insanlar meraba.
Birinci kesitte:Mustafa paşa,Cemil köy,Taşkın paşa,Şahin efendi,Güzelöz ve Akköy üzerinden Yeşilhisar’a vardım.
Kayseri Yeşilhisar’a vardığım da saat ikiyi gösteriyordu.Kendimi inanılmaz kötü hissediyordum.Bir andan sonra ayakta duracak ta kat’ı kendimde bulamadım.Havanın soğuduğunu hissediyor yağmuru bekliyordum.Terlemem gerekiyordu,bunun için çadırda değil otele geçmem gerekiyordu.Yağmur beni yakalamadan ben az payla otele yerleştim.O gün akşama kadar terleyip durdum,arkadaşlarım beni arayıp ikna etmeye çalışıyor geri dönmemi istiyorlardı.Ertesi sabah 01.10.2006 Pazar sabahı ilaç takviyesi yapmam gerektiğini anladım.Eczaneden ilaçları tedarik ettikten sonra,kullanmamla birlikte biraz biraz kendime geldiğimi hissettim.
Artık bir karar vermem gerekiyordu.İznim sınırlıydı ve belirli tarihlerde buluşma noktalarında olmam gerekiyordu.Bunun için ya ikisi Pazartesi sabahı pedala yüklenmem gerekecek ya da akşam iki otobüsüne binip Pazartesi sabahı Mersinde olup orda pedala yüklenecektim.173 km.lik bir kaybım vardı.Bunun telafisi için ben.kararımı incinerek otobüsten yana koydum,ve mutlaka bunun telafisini yapacağıma dair kendime söz verdim.
02.10.2006 Sabahı erken saatlerde Mersin'e vardım.Biraz tulum içerisinde sızdıktan sonra harekete geçtim.Burada Mersin bisiklet ailesinden Okan aracılığı ile başta (BAY MEKANİK)Mehmet özbay olmak üzere birçok arkadaşımız ile tanışıp sıcak sohpetler ederek kaynaştık.Bu güzelliklerini inceliklerini ömrümce unutmayacağım.O güzel ilin ve bisiklet ailesi fertlerinin sıcaklığını tüm dostlarımız yaşayıp tatmalılar.
Mersin başlı başına bir kültür kenti.Şunu kesinlikle söylemeliyim eğer ben her girdiğim yerde kahverengi tabelaları izleseydim belkide şuan Mersin'den hala çıkamamıştım.İnanılmaz güzel bir kent.Mersinin upuzun bir sahil parkı var.(14 km.)Bu parkta neler yokki.dört büyük takıma ayrılmış alan içerisinde ihtişamlı teşir parkları.Denizcilik müzeleri yaa nasıl söyleyeyim yok yok dediklerinden.Oradan çıkmam nerdeyse onikiyi buldu.Hastalığımı tam atlatamadığımı düşünerek ağır tempo tutturarak yola düştüm.Yolda birazda kültürel seyir yaparak bir diğer konaklama noktasına varmam 18:00 buldu.Burası Erdemli'ye bağlı Ayaş beldesinin kamp alanı idi.Üç karavandan ibaret kampta hiçbir görevli yoktu.
Şimdi siz güzel insanları ikinci kesit seyir ve fotoğraflarla baş başa bırakıyor,iyi seyirler diliyorum.
Yüreğinizdeki düşlerin gerçekleşmesi dileği ile... Hayata gülümse.
'''Ölüm soluk alışım kadar yakın.'''
Sevgiyle...
(link)
(link)
(link)
(link)
Denizciler Şehitliği
(link)
(link)
(link)
Sevgili Okan ve bendeniz
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
İşte (bay nekanik) Mehmet özbay arkadaşımız.
(link)
Karnımızı iyi bir doyurduk.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
İnanın arkadaşlar bu fotoğrafı tam 4 kez denedim sonunda başardım.
(link)
(link)
Antik liman kenti SOLİ/POMPEİOPOLİS
(link)
Bay mekanik Mehmet özbay'ın bisiklet dükkanındayız.Mersin bisiklet ailesi ile birlikteyiz.
(link)
(link)
4 kere deneyipte koyamadığım foto buydu.koydum sandığım ve yine beni atlatan foto.
(link)
(link)
Artık denizi görelim ne dersiniz.
(link)
(link)
Kanlı Divane'ye ören yerine doğru çok dik bir yokuşu aşarak varabildik.
(link)
(link)
Kanlı divanedeki Zahide abla satış sıtandlarında görevli,çok içten bir insan.
(link)
(link)
Dogal obruk içinde oluşmuş bir yerleşik.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Ahmet bey Ören yerinde görevli arkadaşımız.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Artık dönme zamanı geldi diyerek dönüş yoluna koyulduk.Seyir defterini doldurmamız gerekiyor.
(link)
'''Ölüm soluk alışım kadar yakın.'''