Acemiye yardım.. Bir yığın soru var kafamda :)

Arkadaşlar öncelikle aranıza hoşgeldim. Yeni bir pedalci olarak kafama takılanlar var size sormak istiyorum. Şimdiden cevaplarınız için tşk. ederim.

1) Bu forum sayesinde gördüğüm çok şey oldu, mesela shimano XTR vites çok övülmüş. Benim shimano tourney ile kıyaslayacak olursak farkları neler olacaktır? Sağlamlık mı? Ağırlık mı? Ya da 1-2 dişli fazlası olan rubleleri desteklemesi mi? Sonuçta ikisinin de görevi zinciri dişlilere aktarmak değil mi? Neden XTR’ye yığınla para yatırayım ki yani?

2) Binlerce liralık bisikletin ne faydası oluyor anlamıyorum aslında. (Yani hafif olsun diye bisiklete verilen binlerce liraya değer mi? Düz yolda çok da hız farkı olacağını sanmam. Yokuş yukarı çıkarken de vites 2-5’ de oturarak çıkabilecek miyim ki sanki? )

3) Elimde 2 çeşit teker var. Birisi 2.0 diğeri 2.30 kalınlığında ve 2.30 olanın dişleri nispeten büyük duruyor. Hangisi daha iyi oluyor?

4) Islak yolda frene basmamla birlikte bisikletin dengesinin kaybolması kaçınılmaz oluyor. Masrafsız bir çözüm yok mu? Yani dün yağmurun ıslattığı yolda bugün sürmek için bir çare yok mu?

5) Arka amortisör için bir yığın olumsuz yorum yazılmış. Hiç mi avantajı yok arka amortisörün?

6) Mataramın içindeki su plastik tadıyor matarayı çöpe mi yollamalıyım?

7) Sizler de “kaldırımdan sürsene!” gibi zırvalarla uğraşmak zorunda kalıyor musunuz?

8) Bisiklet kaskı ne kadar koruyucu olabilir ki? Yanlamasına ya da yüz üstü düşünce burnu, çeneyi korumayacak mesela. Gerçi motosikletçilerin kask takmadığını düşünürsek bisiklette full-face kask abeste iştigal olur ya… neyse…

9) Makine yağı şeffaf renkte ama zincirdeki yağ resmen zift olmuş simsiyah… Kolonyalı mendille silip kurulasam olur mu?

10) 7 dişlili ruble ile 10 dişlili ruble arasında abartılacak kadar farklar var mıdır yoksa gereksiz midir?

6.soru na cevap tır aynı sorn bendede vardı zefal marka aldım kurtuldum çok da pahalı değil 10 tl aslı bisiklette

(link)
bu da 8. soruna cevap niteliği taşıyor

Donanımlarda hafiflik ve dayanıklık önem arzediyor. vites konusunda ön arka aktarıcı ve zincir kaliteli seçilmişse sürekli ayar gerektirmeden uzun turlar yapabilirsunuz. Yani uzamiş bir zincir kaset rubele üzerinde gezinmeye elverişli oluyor. BU sebepten donanımı hafifletmeye çalişirken dayanıklıkdan ödün verilmek istenmiyor. Bu sebepten fiyatlar yukarı doğru tırmanıyor.

Bisikletin agirliği 40-50 km nin üstündeki turlarda kendini çok hissettiriyor. Birde rüzgar, rampa gibi size defans yapan bir ortamda hafiflik ön plana çıkıyor.

Tekerlekler kullanım alanına göre seçilmeli. Asfalt için az dişli daha ince 1,50 -1,90 gibi arazi için dişli ve geniş tercih edilir.

Fren sistemi Disk olursa kötü hava koşullarında daha rahatlık sağlıyor.

Arka amortisör pedala aktardığınız gücü emdiği için düz sürüşlerde enerjinizi emiyor. Bu yorum turculardan gelir. Dağ tepe hop hop gidecekseniz böyle bir bisiklet kullanabilirsiniz.

Mataranın kaliteli olmasi önemli.

Kaldirimda sürsene diyene rastlamadim. Ama arada yolda araçların kasti sıkıştırmasi oluyor. ( bu o demek olabilir )

Kask bir önlem aracı. Can alıcı alanları korumak için.

Zincir için ben mazot kullanıyorum. Mazotla temizleyip 2-3 saat sonra ince yağla yağlıyorum. Düzenli bakım yapılmazsa zincir aşınıyor ve uzama yapıyor.Vites sorunları başliyor.

Abartılacak bir fark yok.

Bisiklet denilen aletin ruhu var, bu ruh sendeki karşılığını bulunca yukarıdaki sorulardan pekçoğunu sormayacaksın gibime geliyor. Teknik sorular neyse de şuna gerek varmı? onca masrafı neden yapıyoruz gibi soruların cevabı tutkunluk derecenle alakalı, ne kadar tutkuya dönüşmüşse artık masraf kısmı ikinci plana itiliyor. Mesela rüyanda (atıyorum) Hallowtech göbek görüp başka bir zaman da bir single speed ile şehri geziyorsun.
Şurası gerçek ki, bu iş bir öğrenim süreci, konu hakkında bilgi arttıkça ve hele ki maddi olarak da az çok kalkabiliyorsan altından bir süre sonra tutkuların esiri oluyorsun.
Bir arkadaşın imzasında yazdığı gibi, Bisiklet insanoğlunun en faydalı icatlarından biridir ve göründüğünden çok daha fazla şey ifade ettiği zamanla anlaşılıyor.
Saygılar

En kısa ve öz cevabım şu olacaktır; hoşgeldin

sanırım biraz bisikletinle zaman geçirdiğinde(derin olarak tüm ayrıntılarıyla) kendi kendine gülüp XTR ile Tourney serisini karşılaştırdığını hatırlayacaksın bunda elbette kınanacak bir nokta yok hele hele dalga geçmek gibi bir amacım olduğu asla düşünülemez bile.. Tüm bisiklet sevdalıları bu yollardan geçiyor her seferinde. ben de ilk bisikletim olan sedona 711 i aldığımda alabileceğim en mükemmel bisikleti aldığımı düşünüyordum ve hiçbir donanımını değiştirmeyi aklımdan bile geçirmiyordum. ama değişiyor işte Aslında bunun insanın biraz egosunu tatmin etmesinde bir araç olduğunu düşünebilirsin. sorularına gelince..

1- tourney ile xtr arasında ciddi bir ağırlık farkı var evet. xtr vites geçişlerine sana çok çok da performanslı bir kararlılık kazandırır ve bu geçişleri çok kısa sürede yapar. viteslerin takır takır geçişi işleri kolaylaştırıyor..

2-bisikletle bakkala gitmek istiyorsan tabiki bir bisiklete binler lira vermen saçmalık olur ama arazi şartlarında ve yokuş çıkışlarında çıkış kolaylığını ne kadar farkettirdiğini ilerleyen zamanlarda göreceğini umuyorum Aynı zamanda para verip sadece bisikletini hafiflettiğini düşünme. Örneğin süspansiyonun daha duyarlı sertlik ayarlı kitlemeli vs. vs. olabiliyor yani bisikletine biraz da konfor katıyorsun. senin mantığında Şahine de binerim BMW ye de aynı şey demek gibi bişey oluyor

3-yol şartlarına göre lastiklerin çok değişiklik gösterir. eğer bir dağ bisikleti kullanıcısıysan tekerlekler biraz daha kalınlaşır ve dişleri biraz daha kalın olur. ama asfaltta kullanacaksan dişsiz ve ince lastikler tercih edilir..

4- bu denge kaybının sebebi fren kullanma tekniğinle de değişebilir. ön freni ve arka freni aynı anda kullanmaya çalış ve ön frene fazla asılma yoksa direk düşersin. bunun ikinci sebebi ise elbette lastiklerin. iyi bir yol tutuşu olan lastik yağmurlu havalarda yavaşlarken sana iyi bir yol tutuşu ve denge sağlar.

5- Arka amörtisörün eleştirilme sebebi arkadaşların söylediği gibi sürüş sırasında enerjinin bir kısmını abzorbe etmesi ve elbette ağırlı olacaktır. arka amörtisörlü bisikletler genellikle arazi şartlarında inişler için kullanılırlar. ama yokuş çıkmak gerçekten bir eziyettir. tabi onların da kitlenebilr ve çok hafif olanları var paran varsa tabii

6- hayır çöpe atman gerekmiyor aslında . mataranı deterjanla güzelce yıkayabilirsin ve güneşte veya sıcak biyerde bırakmazsan böyle bir koku da olmaz. ama baktın geçmiyor. iyi bir suluk al şu termal olanlardan koku filan olmaz

7- herkes bişey söylüyor sen kimin ne dediğine bakma olması gereken neyse onu yap. kaldırım yayalara ait bir yoldur...

8-Kask önemli bişeydir aslında düştüğün zaman kafan yere değdiğinde bi kaslı düşün kendini bir de kasksız kask arada bir tampon görevi görür ve şokun direk kafana gelmesini engeller. Sonuç olarak armut gibi koymuyorz kafamıza gaçiriyoruz bu da yan, arka ve ön kısımları da kısmen koruyor. geçenlerde bir kaza yaşadık biz bu şekilde kaskın o kazada arkadaşımızı iyi kolladığını düşünüyorum..

9- zincirin simsiyah olma sebebi yağ değil yağa yapışan toz taneleridir. bunu da engüzel gazyağıyla temizlersin. zincirin için de makine yağı yerine zincir yağı kullanırsan yağ zincirde daha kalıcı olacak ve zincirini diğer yağlara göre daha az aşındıracaktır

10- elbette abartılacak bir fark yok ama hem 7 li olup hem de üst seviye olan hafif, hızlı vs vs bir çekiş sistemi bulman çok zor olacaktır. yani bir noktada mecburen 9 lu ya da 10 lu sisteme geçmiş oluyorsun.. bu sistemler sürüş sırasında sana daha çok çeşitli kombinasyon sağladığından elbette srüş sırasında sana daha çok keyif de verecektir...

11- Aramıza hoşgeldin

12- eğer istemeden kırıcı bişeyler söylemiş veya yanlış bir birlgi vermişsem lütfen kusuruma bakma.. bu bilgilerin yanında kişisel yorumlarım da var tabiki. bunlar genele hitap etmeyebilir benim kişisel düşüncelerimdir.. umarım faydalı bir yazı olmuştur.. güle güle pedallaman dileklerimle...

Konuyu açan arkadaşa sorduğu sorulardan dolayı, cevap veren bisiklet severlere de açıklayıcı bilgilerden ötürü teşekkürler.Benim gibi yeni başlayanlar için antreman tadında soru-cevaplar olmuş.

Cevaplar için teşekkür ediyorum.

Son derece seviyeli bir topic olmuş. Hepinizin eline sağlık. Teknik açıdan artı ve eksileri ziyadesiyle yazmış arkadaşlar. Fazla birşey eklemeye gerek yok. Sadece önemli bir konudan bahsedilmemiş. O da güvenlik. Aslında çoğu zaman ihmal edilen bir konu bu.
Zira forumda tecrübe kazandıkça son derece üst donanımlı çok sayıda sürücü olduğunu göreceksin.Xtr'ler,X 0'lar Xt'ler, en vasat Deore'ler. Ancak birçok bisiklette çok önemli bir donanım eksik. o da her hava ve yol koşulunda görünür olmak. Çoğu sürücü arkadaşımız özellikle gece bisikleti görünür kılacak donanımlara yeterli özeni göstermiyor. Çoğu zaman gereksiz ağırlık olduğu düşünülüyor veya gece turu yapılmadığı söyleniyor. Peki ya gündüz çıktığınız bir yolda şu yada bu sebeple dönüş için karanlığa kalırsanız???
Bu durumda ne olacak. Çevrenizin sizi ve sizinde çevrenizi görmesini nasıl sağlayacaksınız. Unutulmasın ki bir bisikletteki en pahalı donanım insandır. Doğal olarak bu konu ihmal edilmemelidir.
Yakın bir tarihte karanlıkta görmek ve görülmek üzerine bir başlık açacağım ve bisikletimde bu konuda çözümlerin resimlerini sizlerle paylaşacağım. Şimdilik bu kadar yetsin.