Herkeze selam,
Çok keyif aldığım gezimi, yolda yalnızlığımı alan ve beni kimi şarkıları ile motive eden ünlü hard rock grubu AC/DC'ye ithaf ediyorum :7:
Pazar gününü yaşıyorum, evde inşaat gürültüleri ve kaburgalarda kaza sonrası ağrılar hakim. Kaç zamandır gidip görmek istediğim Polonezköy mtb yarış parkuru için saat 12:30 gibi evden çıktım. Sırt çantası yerine sele altı çanta aldım. Sele altı çantamda yedek lastiğim, tamir/patlak takımları, ıvır-zıvır var. Pompayı suluk kafesinin altına taktım. îpod umu formanın bir cebine, nolur nolmaz diye cep telefonumu öbür cebine ve biraz da para alarak yola koyuldum. Tayt ve yarımkol forma ile kuş gibi hafif hissediyordum kendimi. SPD sandaletlerle yaz sıcağında sürmek çok zevkli oluyor, tavsiye ederim
http://img221.imageshack.us/img221/4723/acdcneon02ar6.jpg
Sürüş detayları :
Av : 18.0km/h
Mx : 61.3km/h
Cal : 1221.9
Tm : 2.46.04h
Dst : 47.86km (sadece 5km'lik bölüm arazi)
Paşabahçe'deki evimden ayrılalı 15-20dk. oldu. Kavacığa tırmanınca bir adet enerji içeceği mideye indirdim. Bundan sonra ortalama 45dk.lık kimi yerleri çok bozuk asfalt ve ciddi rampaları olan Polonezköy yolu beni bekliyor. Kavacık molasının ardından kulaklığımı takıyor ve "Highway to Hell" şarkımız ile yola koyuluyorum Şarkı yanıltmasın, yeni otobandan değilde eski Çavuşbaşı mevkiinden gideceğim..
Kavacık ile vedalaştıktan 15dk.kadar sonra yolda bir bisikletli genci sollamışım.. Plonezköy'e 5km.kala mola vermiştim. Orda yakalıyor beni, Ümraniye'den geliyormuş. Basketçiymiş ve bisikletide bacak kasları için çok ideal buluyormuş. 17kg.lık profesyonel olmayan çift amortisörlü bir bisiklet ile gerçekten büyük başarı o yollarda Bisiklet aslen kardeşininmiş işte öyle laflaya laflaya Plonezköy'e varıyoruz. Sonrasında o Şile istikametine doğru vedalaşıyor benimle..
Polonezköy'de elimi yüzümü yıkıyorum. Karnım pek aç değil. Parkura Jandarma binasının oradan girmeyi planlamıştım. Yol üzerinde seyyar satıcının gölgesine yamandım ve bir tabak böğürtlen ile birkaç adet taze armutu afiyetle yedim..:lick3: Seyyar satıcı biladere de selamlar, bak reklamını yapmayı unutmadım
Ve planladığım gezimin gerçek başlangıç noktası. Aylarca kimseyi buraya gelmek için kandıramadım. Tek de olsam, kene korkusu da olsa yine de giriyorum içeri.. Ve parkuru gezmeye başlamadan önce son iki foto.. Burası aynı zamanda Istanbul Kupasının koşulduğu parkurun finish noktası
http://img135.imageshack.us/img135/5759/dsc01031we3.jpg
http://img291.imageshack.us/img291/3136/dsc01033cw0.jpg
1 km kadar sürekli inişin ardından yol ayrımında koyu muhabbete dalmış bir aileye yol sormak için durdum. Yaşasın artık fren yaptığımda asfaltlar ağlamıyor :7: Topraklar yarıldı beee :04: Yarattığım orman terörünün ardından özür dileyerek yol soruyorum.. Uzuuun yol tarifi olan cevabı dinlerken gözüm helikopter sineğine takılıyor. Çıkartıyorum emektar telefonumu ve peşinde ordan oraya koşturmaca başlıyor bende. Bu arada benim cevap devam ediyor.. El işte göz oynaşta bu olsa gerek Abim yolu anlatırken, onu dinlediğimi hıhı, ahha, hmmm gibi seslerle tastikliyorum. Sonunda bizim helisinek dönüp dolaşıp bisikletin aynasında pozunu veriyor. Resmimi ve yol cevabımı da alıp yola devam ediyorum :04:
http://img291.imageshack.us/img291/3042/dsc01035fc3.jpg
Kısa bir iniş ve birkaç tahta köprü geçtikten sonra foto için mola
http://img204.imageshack.us/img204/4060/dsc01038ec3.jpg
http://img216.imageshack.us/img216/8131/dsc01042ks7.jpg
http://img220.imageshack.us/img220/627/dsc01046gk4.jpg
Yürüyüş/koşu yolundan ayrılan ve özellikle yarılmış dik bir patika görmüştüm. Yola devam edersem Polonezköy'ün içlerine yani medeniyete ulaşacağım. Bunu istemiyorum amacım yarış parkurunda devam edebilmek. Hala ağaçlarda poşet bantlar ve sprey boya ile işaretlenmiş kırmızı oklar duruyor. Geri dönüp oradan devam ediyorum ve biraz çıkınca aradığım işaretlere rastlıyorum, doğru yoldayım :7: Resimde tırmandığım kısım
http://img214.imageshack.us/img214/7976/dsc01053ht9.jpg
http://img216.imageshack.us/img216/893/dsc01049cx0.jpg
http://img213.imageshack.us/img213/949/dsc01052rm8.jpg
http://img216.imageshack.us/img216/9266/dsc01051ws0.jpg
Yola devam ediyorum, tırmanış çok zevkli ve arazide binmenin çook çok daha zevkli olduğunu düşünüyorum :rolleyes: Bu düşüncelerle tırmanış bitiyor ve kısa bir açıklık geçiyorum. Sonrasında yol bitiyor :unsure: napcass şimdi? Tek görebildiğim yolu kapatan akasya fidanları...
http://img216.imageshack.us/img216/8449/dsc01066oz7.jpg
Yanımdaki ağaçlarda ok işareti ve bant arasamda yok.. Biraz geri dönüyor ve sağa sola bakıyorum, yok yook. Hazır durmuşken cebimde kalmış son sulu iki armuta sulanıyorum :lick3:
:04: 1.armut
http://img85.imageshack.us/img85/8572/dsc01068hz3.jpg
:04: 2.armut
http://img214.imageshack.us/img214/2341/dsc01071qr6.jpg
Çok keyif aldığım gezimi, yolda yalnızlığımı alan ve beni kimi şarkıları ile motive eden ünlü hard rock grubu AC/DC'ye ithaf ediyorum :7:
Pazar gününü yaşıyorum, evde inşaat gürültüleri ve kaburgalarda kaza sonrası ağrılar hakim. Kaç zamandır gidip görmek istediğim Polonezköy mtb yarış parkuru için saat 12:30 gibi evden çıktım. Sırt çantası yerine sele altı çanta aldım. Sele altı çantamda yedek lastiğim, tamir/patlak takımları, ıvır-zıvır var. Pompayı suluk kafesinin altına taktım. îpod umu formanın bir cebine, nolur nolmaz diye cep telefonumu öbür cebine ve biraz da para alarak yola koyuldum. Tayt ve yarımkol forma ile kuş gibi hafif hissediyordum kendimi. SPD sandaletlerle yaz sıcağında sürmek çok zevkli oluyor, tavsiye ederim
http://img221.imageshack.us/img221/4723/acdcneon02ar6.jpg
Sürüş detayları :
Av : 18.0km/h
Mx : 61.3km/h
Cal : 1221.9
Tm : 2.46.04h
Dst : 47.86km (sadece 5km'lik bölüm arazi)
Paşabahçe'deki evimden ayrılalı 15-20dk. oldu. Kavacığa tırmanınca bir adet enerji içeceği mideye indirdim. Bundan sonra ortalama 45dk.lık kimi yerleri çok bozuk asfalt ve ciddi rampaları olan Polonezköy yolu beni bekliyor. Kavacık molasının ardından kulaklığımı takıyor ve "Highway to Hell" şarkımız ile yola koyuluyorum Şarkı yanıltmasın, yeni otobandan değilde eski Çavuşbaşı mevkiinden gideceğim..
Kavacık ile vedalaştıktan 15dk.kadar sonra yolda bir bisikletli genci sollamışım.. Plonezköy'e 5km.kala mola vermiştim. Orda yakalıyor beni, Ümraniye'den geliyormuş. Basketçiymiş ve bisikletide bacak kasları için çok ideal buluyormuş. 17kg.lık profesyonel olmayan çift amortisörlü bir bisiklet ile gerçekten büyük başarı o yollarda Bisiklet aslen kardeşininmiş işte öyle laflaya laflaya Plonezköy'e varıyoruz. Sonrasında o Şile istikametine doğru vedalaşıyor benimle..
Polonezköy'de elimi yüzümü yıkıyorum. Karnım pek aç değil. Parkura Jandarma binasının oradan girmeyi planlamıştım. Yol üzerinde seyyar satıcının gölgesine yamandım ve bir tabak böğürtlen ile birkaç adet taze armutu afiyetle yedim..:lick3: Seyyar satıcı biladere de selamlar, bak reklamını yapmayı unutmadım
Ve planladığım gezimin gerçek başlangıç noktası. Aylarca kimseyi buraya gelmek için kandıramadım. Tek de olsam, kene korkusu da olsa yine de giriyorum içeri.. Ve parkuru gezmeye başlamadan önce son iki foto.. Burası aynı zamanda Istanbul Kupasının koşulduğu parkurun finish noktası
http://img135.imageshack.us/img135/5759/dsc01031we3.jpg
http://img291.imageshack.us/img291/3136/dsc01033cw0.jpg
1 km kadar sürekli inişin ardından yol ayrımında koyu muhabbete dalmış bir aileye yol sormak için durdum. Yaşasın artık fren yaptığımda asfaltlar ağlamıyor :7: Topraklar yarıldı beee :04: Yarattığım orman terörünün ardından özür dileyerek yol soruyorum.. Uzuuun yol tarifi olan cevabı dinlerken gözüm helikopter sineğine takılıyor. Çıkartıyorum emektar telefonumu ve peşinde ordan oraya koşturmaca başlıyor bende. Bu arada benim cevap devam ediyor.. El işte göz oynaşta bu olsa gerek Abim yolu anlatırken, onu dinlediğimi hıhı, ahha, hmmm gibi seslerle tastikliyorum. Sonunda bizim helisinek dönüp dolaşıp bisikletin aynasında pozunu veriyor. Resmimi ve yol cevabımı da alıp yola devam ediyorum :04:
http://img291.imageshack.us/img291/3042/dsc01035fc3.jpg
Kısa bir iniş ve birkaç tahta köprü geçtikten sonra foto için mola
http://img204.imageshack.us/img204/4060/dsc01038ec3.jpg
http://img216.imageshack.us/img216/8131/dsc01042ks7.jpg
http://img220.imageshack.us/img220/627/dsc01046gk4.jpg
Yürüyüş/koşu yolundan ayrılan ve özellikle yarılmış dik bir patika görmüştüm. Yola devam edersem Polonezköy'ün içlerine yani medeniyete ulaşacağım. Bunu istemiyorum amacım yarış parkurunda devam edebilmek. Hala ağaçlarda poşet bantlar ve sprey boya ile işaretlenmiş kırmızı oklar duruyor. Geri dönüp oradan devam ediyorum ve biraz çıkınca aradığım işaretlere rastlıyorum, doğru yoldayım :7: Resimde tırmandığım kısım
http://img214.imageshack.us/img214/7976/dsc01053ht9.jpg
http://img216.imageshack.us/img216/893/dsc01049cx0.jpg
http://img213.imageshack.us/img213/949/dsc01052rm8.jpg
http://img216.imageshack.us/img216/9266/dsc01051ws0.jpg
Yola devam ediyorum, tırmanış çok zevkli ve arazide binmenin çook çok daha zevkli olduğunu düşünüyorum :rolleyes: Bu düşüncelerle tırmanış bitiyor ve kısa bir açıklık geçiyorum. Sonrasında yol bitiyor :unsure: napcass şimdi? Tek görebildiğim yolu kapatan akasya fidanları...
http://img216.imageshack.us/img216/8449/dsc01066oz7.jpg
Yanımdaki ağaçlarda ok işareti ve bant arasamda yok.. Biraz geri dönüyor ve sağa sola bakıyorum, yok yook. Hazır durmuşken cebimde kalmış son sulu iki armuta sulanıyorum :lick3:
:04: 1.armut
http://img85.imageshack.us/img85/8572/dsc01068hz3.jpg
:04: 2.armut
http://img214.imageshack.us/img214/2341/dsc01071qr6.jpg