9. Gün… Batı’dan Doğu’ya, Orta Anadolu Turu…

Necati Bilgen

Daimi Üye
Kayıt
28 Temmuz 2005
Mesaj
337
Tepki
793
Şehir
Bakırköy, İstanbul
11 Ağustos 2006, Cuma
Aksaray - Acıgöl - Nevşehir - Avanos

Sigarasız, alkolsüz, sporla içiçe yaşayan 68 yaşındaki bir insanın, bisiklet üstünde Anadolu yollarındaki serüveni…

Sabah çıkışım 07.40… Yola çıktıktan sonra dik bir tırmanışla anayolu buluyorum. Yol çift yönlü ve güzel. 6. km. den sonra sık sık çıkış ve inişler yapıyorum. Bu sırada Cahit’ten telefon geliyor. Rize’den otobüsle dönüyorlarmış. Bana sanki daha yalnız kaldım gibi geldi, bir tuhaf oldum o an… 35. km’de % 10 eğimle 3 km tırmanış sırasında 50-100 metre kadar yürümek zorunda kalıyorum.

(link)
Sabah ayrılırken, Aksaray Öğretmenevi önünde...

(link)
Acıgöl'e doğru...

(link)
Aksaray çıkışındaki 35. km'de Kervansaray kalıntısı...

Sol tarafta ilerde bir Kervansaray kalıntısı daha var. Buraların İpek Yolu güzergahı olabileceğini düşünüyorum. Tırmanışın sonunda sağ tarafımdaki düzlükte bir toz bulutu görüyorum daha dikkatli baktığımda bunun ufak bir hortum olduğunu fark ediyorum,süratle ilerdeki kayalıklara doğru gidiyor hemen fotoğraflamayı başarıyorum. Bir doğa hadisesine şahit oluyorum. Ufak bir hortumun tarlada hızla ilerlediğini görüyorum... Makinayı çıkarıp bu olayı görüntülüyorum...

(link)
Tarlada ilerleyen hortum görüntüsü...

(link)
Bitmez tükenmez Anadolu yolları...

Acıgöl’e saat 11.30’da giriyorum. 45. km’deyim, sıcaklık 35,7°… Daha evvel yoldaki tabelalarda ‘Yeraltı Şehri’ ikazları görmüştüm. Buraya geldiğimde ok işaretiyle gösterilen, yola yakın olan yere gidiyorum. Derme çatma girişli kapıda ahşap kulübede iki çocuk giriş için 2,50 YTL istiyor. ‘Ben emekliyim ve görüyorsun sporcu ve yolcuyum almasan olmaz mı?’ dememi kabul etmiyorlar…

(link)
Acıgöl'deki yeraltı şehri...

(link)

Sivil bir şahsın burayı işlettiğini verdikleri makbuzdan anlıyorum. Bana el feneri veriyorlar, aydınlatmayı açıyorlar, geziyor ve fotoğraflıyorum. İçerde çektiğim fotoğraflardan sadece biri çıkmış… Hakikaten çok ilginç bir yer, Kapodokya’dakilerin bir küçüğü… Buradan sonra bir çay bahçesinde soda içip, sularımı tazeledikten sonra ana yola çıkıyorum, bu sırada selâ veriliyor.

Meğer bugün Cuma günüymüş. İnsan yollarda hangi günde olduğunu bile unutuyor. Cuma namazını kaçırdığım için üzülüyorum. Yol üstündeki tabelada ‘NEVŞEHİR 20, KAYSERİ 105’ yazıyor… Bense 51. km’deyim ve sıcaklık 38,7°… Yol hafif tırmanışlarla devam ediyor ve Nevşehir Ürgüp kavşağına geliyorum. Saat 13:45…

(link)
Tabelanın ilerisindeki kavşaktan Nevşehir şehir merkezine giriliyor... Ama ben çevre yolundan devam ediyorum...

Evdeki yol planımda burada kalmam gerekirken, zaman kazanmak ve Nevşehir’i gördüğüm için buraya girmiyorum. Hemen oradaki benzinliğe giriyorum. Yarın Kayseri’ye yakın olsun diye Ürgüp Öğretmenevi’ni arıyorum yer yok, bana Avanos’un numarasını veriyorlar. Oysa burası yolumu uzatıyor ama, fazla düşünmeden Avanos’u arıyorum, yer ayırtıyorum. Benzinliğin içindeki odada sahiplerinin bir tencereden kurufasulye servisi yaptıklarını görüyorum, benim de karnım aç, canımda çekiyor. Tanrı misafiri olarak içeri gireyim diye düşünüyorum, sonra vazgeçiyorum.

(link)
Uçhisar girişi...

Tekrar yola çıkıp, bir tırmanış yaptıktan sonra Nevşehir’in diğer çıkışında büyük bir market ve lokanta görüyorum. Refüjden geçip müsait bir yere bisikleti kilitleyip, markete ait lokantaya giriyorum. Sulu yemek yok, ızgara yemek zorundayım. Neyse karnımı doyuruyorum. Ana yola çıkıp, Uçhisar yoluna girip inişe geçiyorum. Kapadokya’nın güzel görüntülerini tepeden çekebilmek için, eğimi çok fazla inişte zorlukla durarak fotoğraf çekiyorum.

(link)

(link)
Göreme'ye inerken...

Sonra daha evvel turla gezdiğim yerlerden geçerek düzlüğe iniyorum. Buradan sonra yolun sağ tarafını ‘BİSİKLET YOLU’ olarak düz çizgiyle çizilmiş amblemlenmiş olduğunu görüyorum. Burada sıcaklık 41,2…

(link)
Avanos girişi ve bisiklet yolu...

Kızılırmak üzerinden Avanos’a giriyorum Ahmet Ergün Öğretmenevi, yerleşimin sonunda… Yol yapımı sebebiyle kumlu yollardan zorlukla binaya ulaşıyorum. Karşıma sakalları uzamış acayip bir görevli çıkıyor. Kayıt yapıp 15.00 YTL diyor. ‘Nedense, çok değil mi?’ diyorum çünkü daha güzel yerler bu kadar diyorum, burası da güzel diyor. ‘Aslında 20 YTL, ama sana 15 demez mi?...’ İndirim yapma selahiyeti bu kişiye nasıl verilebileceğini, fiatın nasıl olabileceği düşündürüyor. En lüks Eskişehir bile 16 YTL. Bisikletimi nereye koyabileceğimi soruyorum. Giriş kapısının yanını gösterip gece içeri alırsın diyor. Neyse yukarı çıkıyorum su akmıyor, havlu yok, sabun, şampuan yok, Tv yok, yemek yok, sıcak çok.

Bakkal soruyorum, çok ilerideymiş. Ekmek ve yiyecek bir şeyler alıp odada yiyorum. Bu sırada su geliyor, neyse ki sıcak banyo yapıyorum. Oğlum ve gelinim arıyor, seviniyorum. İşlerin olmadığını ve üzüldüğünü söylüyor. Etrafta gezecek yer yok, çarşı çok uzakta, hava da kararıyor, ibadetlerimi yapıp yatıyorum. Gece uyadığımda saat 02:25’di…

Aklıma bisikletimi içeri almadığım geliyor. Hemen aşağıya iniyorum kapı kilitli… Açıp dışarı baktığımda bisikletimin yerinde olmadığını görüyorum. Binanın yan taraflarına bakıyorum yok, içerdeki büyük salonda, okuma odasında yok, teleşlanıyorum. Adamın duyarlı davranıp içeri almadığını, dışardanda görenin alabileceğini tahmin ederken, ufak mutfak gibi bir odada duvara dayanmış vaziyette durduğunu görüyorum ve rahatlıyorum, öpeceğim geliyor. Kendime kızıyor adama da düşündüğüklerimden dolayı utanıyorum. Odaya çıkıyorum ama, uykum da kaçıyor.

9. Gün… Batı’dan Doğu’ya, Orta Anadolu Turu…

11 Ağustos 2006, Cuma
Aksaray - Acıgöl - Nevşehir - Avanos

Çıkış saati : 07:40

Varış saati : 16:20

Yapılan km : 94:20

Pedal süresi : 5:28:27 saat

Ortalama hız : 17,20 km.

Yüksek hız : 60 km
 
Scudo

hdeveci

Forum Bağımlısı
Kayıt
7 Temmuz 2006
Mesaj
976
Tepki
811
Şehir
YAKACIK/ISTANBUL
necati abi ayaklarına saglık tesekkurler paylasım ıcın.
 

İsmail Ağıllı

Forum Bağımlısı
Kayıt
5 Ağustos 2006
Mesaj
1.691
Tepki
833
Şehir
Ürgüp, Kapadokya
necati abi gezin çok güzel gidiyor anlaşılan ama bizim memlekete gelmişsin çok güzel de keşke görüşebilseydik sana eşlik etmek bize şeref verirdi