five
Part time turcu
- Kayıt
- 29 Temmuz 2005
- Mesaj
- 1.453
- Tepki
- 3.961
- Yaş
- 52
- Şehir
- İstanbul-Bostancı
- Başlangıç
- 1995—96
- Bisiklet
- Diğer
- Bisiklet türü
- Şehir - Tur
6-7 Temmuz 2013 Kapıdağ Yarımadası turu
Genç tur arkadaşım Uğur ve ben, planladığımız büyük tur için antrenman yapmak amacıyla 6-7 Temmuz günlerinde Kapıdağ Yarımadası’nın çevresini dolaşmaya karar verdik. Hızlı feribot ile Cumartesi sabah gidip Pazar akşamı dönmeyi düşünürken, bilet bulamamız sebebiyle, Bandırma’ya araba ile gidip dönelim dedik.
Cumartesi sabah 05:00’te yola çıkıp, Bandırma’ya 09:30’da varıp, arabayı otoparka park edip, 10:00 civarı yola çıktık. Bandırma’nın Kapıdağ çıkışındaki hafif yokuşta bizi Sülfürik Asit fabrikası karşıladı. Hemen arkasından da Bağfaş (Gübre fabrikası). Sanayi tesislerinin denize sıfır olan konumu bizi dehşete düşürmüştü. Herhangi bir problem hem kara hem de denizde ciddi bir çevre felaketine sebep olabilirdi.
Kapıdağ Yarımadası, öncelerde bir adayken, akıntılar sayesinde biriken kum ve alivyonun, kara ile arasını doldurması sonucunda oluşmuş. Bu tür coğrafi şekillere ‘Tombolo’ adı veriliyor. Bandırma’dan Yarımada’ya doğru yaklaştığınızda her iki kıyıyı da aynı anda görebiliyorsunuz.
Yarımada’yı, saat yönünün tersine, doğudan batıya doğru turlayacağımız için, Bandırma-Erdek yolundan ayrılarak Tatlısu istikametine doğru pedal basmaya başladık. Yarımada’nın doğusu rüzgara en açık bölgeydi ve sürekli karşıdan rüzgar alıyorduk. Tatlısu köyünde küçük bir çay molası verip yola devam ettik. Deniz manzarasıyla devam ederken, kıyıdan ayrılıp içerilere girdikten sonra ayrımdan doğuya devam eden yol bize ana yoldan ayrıldığımızı haber veriyordu.
Öğle yemeği için durduğumuz Karşıyaka köyü Bandırma’yı tam karşıdan görüyordu. Küçük bir köy kahvesini gözümüze kestirip yakındaki bakkaldan bir şeyler alalım dedik. Bu görevi Uğur hallederken ben de bisikletleri kahveye götürüp Uğur’u beklemeye başladım. Bekle bekle Uğur görünmeyince tekrar bakkala gittim. Uğur kocaman iki ekmeğin arasına hindi salam (hindi olması önemli ), kaşar, beyaz peynir koyarak devasa iki sandviç yapıyordu. Gözlerime inanamadım. “Uğur kim yiyecek bunları ?” dedim. Cevabı kısa ve netti :”Bize enerji lazım.”
Tabi bu büyüklükteki sandviçleri bitirme şansımız yoktu. Kalanını yanımıza aldık. Yol artık asfalttan toprağa dönmüştü. İlk kilometrelerde neredeyse kayalar üzerinde ilerlemeye çalışıyorduk. Aynı zamanda yokuş çıkarak… Rüzgara karşı olduğunu söylemiş miydim ? …
Kestanelik köyü Yarımada’nın kuzey doğu köşesine en yakın köydü. Yol, poyrazı direkt karşılayan koylara bir inip bir çıkıyordu. Bu bölgenin dokusunu birkaç sene önce tek başına turladığım Gökçeada’ya çok benzetmiştim. Ağaçsız, bitkilerin kısacık kaldığı, sürekli rüzgarlı bir ortam. Hatta rüzgar öyle güçlü ki bir su birikintisi kenarındaki ağaçlar, üzerinde yürünecek derecede yere paralel olmuştu. Uğur da fırsatı kaçırmayıp üzerinde yürüdü bu ağaçların.
Adanın etrafında dönmeye devam ettikçe rüzgarın azalacağını düşünürken hiçbir değişiklik olmuyordu. Yarımada’nın kuzey yüzüne dönünce önce Kestanelik sonra da Çayağzı köylerinden geçtik. Bu rotanın en uzun yokuşlarını Ballıpınar köyüne yaklaşırken çıktık. Uzun ve bol virajlı yokuştan sonra köye inip hemen ardından tekrar tırmanmaya başladık. Artık ortalık daha yeşildi.
Yeşillikler içindeki piknik alanından geçerken birden ileriden gelen bir havlama sesi duydum. Sesin geldiği yere bakınca toprak yolun tam ortasında duran irice bir kangal gördüm. Bu pek iyiye işaret değildi. Uğur’a dönüp hemen bisikletten inmemiz gerektiğini söyledim. Bu arada, sağ tarafta piknik masalarında oturup yemek yiyenlerin de bizim tarafa doğru baktıklarını fark ettim. Ve yine fak ettim ki yanımızda başka bir köpek var ve kangal da ona havlıyor. Hedefin biz olmamamız beni rahatlattı. Yine de kangalın yanından bisikletler elimizde geçtik. Pek de oralı olmadı biz geçerken ama tedbiri de elden bırakamazdık.
Akşama doğru Ormanlı’ya vardık. Burası ilk günün son durağı olacak küçük bir köydü. Yazın yazlıkçılar sayesinde nüfusu artıyor kışın ise neredeyse in cin top oynuyordu. Önce yemek yiyelim deyip uygun bir yer aradık. Biraz sonra kıyı kesimdeki bir evin bahçesindeki masalardan birindeydik. Menüde salata ve köfte vardı. Karnımızı doyurduktan sonra kalacak bir yer arayışına girdik. Uygun bir pansiyon bulmak isterken, bir tek oda yerine yazlık amaçlı kiralanan bir ev bulabildik. Bisikletlerimizi de eve koyduktan sonra duş alıp tozlu yollarda geçirdiğimiz günün kirinden kurtulduk ve Ormanlı köyünde yürüyüşe çıktık. Biraz aburcubur ve içecek alıp rüzgarın uçurduğu kıyıda gece karanlığında zaman geçirdik.
Ertesi sabah, akşam yemek yediğimiz yerde kahvaltı yapalım dedik. Bisikletleri hazırlayıp kaldığımız evden ayrıldıktan sonra Ormanlı’nın ortasındaki yolda ilerlerken kasklı bir bisikletliye rastladık. Biraz sohbetten sonra kahvaltıda beraber olduk. Bursa’da yaşayıp Ormanlıdaki yazlığa gelen ve burada ve Bursa’da turlayan bir bisikletçi arkadaş. Vedalaşıp ayrıldıktan sonra, sabahın erken saatinde –ki tabi pek erken olamadı o kadar sohbetten sonra- yokuş çıkmaya başladık. Neyse ki çok kırıcı değildi. Bir sonraki durağımız Turan köyüydü. Burası Ormanlı’ya göre daha büyükçe bir yerleşim. Durmadan Doğanlar köyüne doğru devam ettik. Burada deniz manzarasına karşı küçük bir çay molası verdik. Ana yol buradan içeri girerek direkt Ocaklar’a iniyordu. Yaklaşık 9 Km.’ydi. Ama kıyıdan devam ederseniz yol 25 KM.’ye uzuyordu. Kıyıdan devam ettik. Yarımada’nın kuzey kıyılarının sonunda yol Limanköy’den itibaren bu sefer güneye doğru dönerek Narlı’ya ulaşıyordu. Bu kesimlere rüzgar türbinleri yerleştirilmişti. Uzaktan beyaz renkleri ile çok güzel görünüyordu. Yol, birinin yanından geçerken o derinden gelen pervane uğultusunu duymak oldukça ilginç bir tecrübeydi.
Narlı yakınlarında artık yazlık bölgeleri başlıyordu. Bu da o bakir kıyıların gerilerde kaldığını hissettiriyordu bize. Artık trafik de yoğunlaşmıştı. Malum Pazar gününün yazlık trafiği oldukça hissediliyordu. Ocaklar’a vardığımızda yemek vakti olmuştu bizim için. Sahilde uygun bir mekanda yemek yiyip biraz dinlendikten sonra tekrar yola düştük. Daha bir sürü de yol vardı önümüzde. Bandırma’ya kadar değil tabi. İstanbul’a kadar…
Yolun bundan sonrasına ana yoldan devam ettik. Dolayısıyla Erdek’in içine girmedik. Bandırma istikametine devam ederken bir gün önce ayrıldığımız Tatlısu ayrımının yanından geçip o bakir kıyılara tekrar baktık. Tam Bağfaş’ın önündeki yokuşa çıkıyorduk ki Uğur’un arka lastiği patladı. Benzin istasyonuna kadar olan mesafeyi bisiklet elde çıktı Uğur. İç lastiği değiştirirken suçlunun küçücük bir tel parçası olduğunu gördük. Lastiği hallettikten sonra Bandırma’ya inip turu başladığımız yere geri dönmüş olduk. Bisikletleri arabaya yükledik ve İstanbul’a doğru hareket edip gece yarısı vardık.
06.07.2013 Bandırma-Ormanlı : Çıkış : 10:00, Varış : 18:00
07.07.2013 Ormanlı- Bandırma : Çıkış : 09:30, Varış : 18:30
VDO 2.0 verileri
Toplam Mesafe : 133,51 km.
Toplam Yolda geçe süre : 10:25
Ortalama Hız : 12,80 km/s
Max hız : 49,61 km/s
Ortalama eğim çıkış : %4
Maksimum eğim çıkış : %19
Ortalama eğim iniş :-%4
Maksimum eğim iniş : -%15
Kapıdağ rotası – MapMyRide linki
(link)
Kapıdağ Rotası
http://s5.postimg.org/lz70ncwyv/Kapidag_rota.png
Benim telefonumdan kareler
Bandırma'dan hareket zamanı
http://s5.postimg.org/wkp06bv1j/IMG_0673.jpg
Bandırma'nın Doğu kıyılarına bakış
http://s5.postimg.org/h0hmfskx3/IMG_0676.jpg
Ballıpınar yönüne ana yoldan ayrılış
http://s5.postimg.org/u4s8pljaf/IMG_0680.jpg
http://s5.postimg.org/3xr1tn10n/IMG_0696.jpg
Turlarımızın klasiği : Çay + gazete
http://s5.postimg.org/4bsdt8l47/IMG_0697.jpg
Arka planda Bandırma sahilleri
http://s5.postimg.org/s41p4rn53/IMG_0700.jpg
http://s5.postimg.org/u9vzz9qlj/IMG_0709.jpg
http://s5.postimg.org/4sdlfo8vb/IMG_0713.jpg
Uğur rüzgardan yere paralel olmuş ağaçlar üzerinde
http://s5.postimg.org/oo9kv7pwn/IMG_0719.jpg
http://s5.postimg.org/wia6glxpj/IMG_0724.jpg
Kapıdağ’ın Doğu kıyısının ucundaki fener
http://s5.postimg.org/cc6ohq21z/IMG_0727.jpg
Artık yollar stabilize
http://s5.postimg.org/os3ebgvdz/IMG_0729.jpg
Batı Karadeniz benzeri kıyılar
http://s5.postimg.org/k7ltaa12f/IMG_0757.jpg
Oğuzhan’la bisiklet sohbeti
http://s5.postimg.org/6rysktskn/IMG_0764.jpg
Kestanelik köyü
http://s5.postimg.org/7604kfco7/IMG_0767.jpg
http://s5.postimg.org/yumrrxzon/IMG_0777.jpg
Hava o kadar sıcak ki Uğur üstü açık moda geçti. Termometre 36 dereceydi.
http://s5.postimg.org/5tifijf8n/IMG_0780.jpg
Ballıpınar Köyü
http://s5.postimg.org/jogq109nr/IMG_0783.jpg
http://s5.postimg.org/rv8pskzqf/IMG_0788.jpg
Uğur’u yokuşlarda pedallamak kesmedi
http://s5.postimg.org/6zmfhc3jb/IMG_0790.jpg
Yarımada’nın ortası çok daha yeşil
http://s5.postimg.org/6bdkye4tj/IMG_0793.jpg
http://s5.postimg.org/dsmsdlucn/IMG_0794.jpg
Ormanlı’da akşam Uğur’un sandal sefası
http://s5.postimg.org/pj5b8qciv/IMG_0799.jpg
Ormanlı’da kaldığımız pansiyon evin içi
http://s5.postimg.org/mdkpiitwn/IMG_0803.jpg
Ormanlı’da bisikletçilerin buluşması
http://s5.postimg.org/n4dfoaw9z/IMG_0810.jpg
Sabah yokuşlar başladı
http://s5.postimg.org/stto8m2g7/IMG_0811.jpg
Turan Köyü
http://s5.postimg.org/jajzf5exz/IMG_0815.jpg
Kamping alanında su ve tuvalet molası
http://s5.postimg.org/imb4w7g87/IMG_0828.jpg
Yine yokuşlar yine yokuşlar
http://s5.postimg.org/nm8l45luv/IMG_0834.jpg
Doğanlar köyü sahilinde çay keyfi
http://s5.postimg.org/jr571l2p3/IMG_0842.jpg
Kapıdağ’ın alametifarikası : Kırmızı soğan
http://s5.postimg.org/4wglnet47/IMG_0844.jpg
Kapıdağ’ı yalnız başına bırakıyoruz
http://s5.postimg.org/n0jm81qsn/IMG_0853.jpg
Yeşil enerji ve 0 karbon salınımı
http://s5.postimg.org/b02rl28rr/IMG_0855.jpg
http://s5.postimg.org/xdai7v9pj/IMG_0862.jpg
Narlı üzerinden Ocaklar
http://s5.postimg.org/lcp2752av/IMG_0864.jpg
Ocaklar’da yemek molası
http://s5.postimg.org/pn3q2q7dz/IMG_0865.jpg
Kapıdağ’ın batısındaki körfez
http://s5.postimg.org/t7zllybxj/IMG_0867.jpg
Son kilometrelerde Uğur’un lastiği patladı
http://s5.postimg.org/agxobshd3/IMG_0876.jpg
Uğur'un telefonundan kareler
Uğur'un telefonundan kareler
Uzaktan Bandırmaya bakıyor Uğur'un P2'si
http://s5.postimg.org/q31i92vaf/20130706_124132.jpg
Bandırma'ya tepeden bakış
http://s5.postimg.org/mxgwivco7/20130706_124148.jpg
Kapıdağ'ın Doğu kıyılarında
http://s5.postimg.org/v48wag2qv/20130706_125452.jpg
http://s5.postimg.org/usrfxomav/20130706_125525.jpg
Rüzgar o kadar yoğun ki ağaçlar yere paralel olmuş.
http://s5.postimg.org/5b91e34kn/20130706_125544.jpg
Doğu tarafın yolları toprak…
http://s5.postimg.org/tt5qfpwiv/20130706_143427.jpg
http://s5.postimg.org/lc684srtz/20130706_145104.jpg
Konum belirleme çalışmaları
http://s5.postimg.org/m2yyaku7b/20130706_145114.jpg
Toprak yolun topraksız kısımları
http://s5.postimg.org/xglhls4pz/20130706_145153.jpg
Güzel manzara eşliğinde sandviç molası
http://s5.postimg.org/6k1idglwn/20130706_171958.jpg
http://s5.postimg.org/krr723ylj/20130706_173440.jpg
Ballıpınar'a doğru inişler yokuşlar
http://s5.postimg.org/qh7fmf4rr/20130706_175202.jpg
Ormanlı'ya gelmeden orman yollaırı başladı
http://s5.postimg.org/58tr4zqav/20130706_182842.jpg
Genç tur arkadaşım Uğur ve ben, planladığımız büyük tur için antrenman yapmak amacıyla 6-7 Temmuz günlerinde Kapıdağ Yarımadası’nın çevresini dolaşmaya karar verdik. Hızlı feribot ile Cumartesi sabah gidip Pazar akşamı dönmeyi düşünürken, bilet bulamamız sebebiyle, Bandırma’ya araba ile gidip dönelim dedik.
Cumartesi sabah 05:00’te yola çıkıp, Bandırma’ya 09:30’da varıp, arabayı otoparka park edip, 10:00 civarı yola çıktık. Bandırma’nın Kapıdağ çıkışındaki hafif yokuşta bizi Sülfürik Asit fabrikası karşıladı. Hemen arkasından da Bağfaş (Gübre fabrikası). Sanayi tesislerinin denize sıfır olan konumu bizi dehşete düşürmüştü. Herhangi bir problem hem kara hem de denizde ciddi bir çevre felaketine sebep olabilirdi.
Kapıdağ Yarımadası, öncelerde bir adayken, akıntılar sayesinde biriken kum ve alivyonun, kara ile arasını doldurması sonucunda oluşmuş. Bu tür coğrafi şekillere ‘Tombolo’ adı veriliyor. Bandırma’dan Yarımada’ya doğru yaklaştığınızda her iki kıyıyı da aynı anda görebiliyorsunuz.
Yarımada’yı, saat yönünün tersine, doğudan batıya doğru turlayacağımız için, Bandırma-Erdek yolundan ayrılarak Tatlısu istikametine doğru pedal basmaya başladık. Yarımada’nın doğusu rüzgara en açık bölgeydi ve sürekli karşıdan rüzgar alıyorduk. Tatlısu köyünde küçük bir çay molası verip yola devam ettik. Deniz manzarasıyla devam ederken, kıyıdan ayrılıp içerilere girdikten sonra ayrımdan doğuya devam eden yol bize ana yoldan ayrıldığımızı haber veriyordu.
Öğle yemeği için durduğumuz Karşıyaka köyü Bandırma’yı tam karşıdan görüyordu. Küçük bir köy kahvesini gözümüze kestirip yakındaki bakkaldan bir şeyler alalım dedik. Bu görevi Uğur hallederken ben de bisikletleri kahveye götürüp Uğur’u beklemeye başladım. Bekle bekle Uğur görünmeyince tekrar bakkala gittim. Uğur kocaman iki ekmeğin arasına hindi salam (hindi olması önemli ), kaşar, beyaz peynir koyarak devasa iki sandviç yapıyordu. Gözlerime inanamadım. “Uğur kim yiyecek bunları ?” dedim. Cevabı kısa ve netti :”Bize enerji lazım.”
Tabi bu büyüklükteki sandviçleri bitirme şansımız yoktu. Kalanını yanımıza aldık. Yol artık asfalttan toprağa dönmüştü. İlk kilometrelerde neredeyse kayalar üzerinde ilerlemeye çalışıyorduk. Aynı zamanda yokuş çıkarak… Rüzgara karşı olduğunu söylemiş miydim ? …
Kestanelik köyü Yarımada’nın kuzey doğu köşesine en yakın köydü. Yol, poyrazı direkt karşılayan koylara bir inip bir çıkıyordu. Bu bölgenin dokusunu birkaç sene önce tek başına turladığım Gökçeada’ya çok benzetmiştim. Ağaçsız, bitkilerin kısacık kaldığı, sürekli rüzgarlı bir ortam. Hatta rüzgar öyle güçlü ki bir su birikintisi kenarındaki ağaçlar, üzerinde yürünecek derecede yere paralel olmuştu. Uğur da fırsatı kaçırmayıp üzerinde yürüdü bu ağaçların.
Adanın etrafında dönmeye devam ettikçe rüzgarın azalacağını düşünürken hiçbir değişiklik olmuyordu. Yarımada’nın kuzey yüzüne dönünce önce Kestanelik sonra da Çayağzı köylerinden geçtik. Bu rotanın en uzun yokuşlarını Ballıpınar köyüne yaklaşırken çıktık. Uzun ve bol virajlı yokuştan sonra köye inip hemen ardından tekrar tırmanmaya başladık. Artık ortalık daha yeşildi.
Yeşillikler içindeki piknik alanından geçerken birden ileriden gelen bir havlama sesi duydum. Sesin geldiği yere bakınca toprak yolun tam ortasında duran irice bir kangal gördüm. Bu pek iyiye işaret değildi. Uğur’a dönüp hemen bisikletten inmemiz gerektiğini söyledim. Bu arada, sağ tarafta piknik masalarında oturup yemek yiyenlerin de bizim tarafa doğru baktıklarını fark ettim. Ve yine fak ettim ki yanımızda başka bir köpek var ve kangal da ona havlıyor. Hedefin biz olmamamız beni rahatlattı. Yine de kangalın yanından bisikletler elimizde geçtik. Pek de oralı olmadı biz geçerken ama tedbiri de elden bırakamazdık.
Akşama doğru Ormanlı’ya vardık. Burası ilk günün son durağı olacak küçük bir köydü. Yazın yazlıkçılar sayesinde nüfusu artıyor kışın ise neredeyse in cin top oynuyordu. Önce yemek yiyelim deyip uygun bir yer aradık. Biraz sonra kıyı kesimdeki bir evin bahçesindeki masalardan birindeydik. Menüde salata ve köfte vardı. Karnımızı doyurduktan sonra kalacak bir yer arayışına girdik. Uygun bir pansiyon bulmak isterken, bir tek oda yerine yazlık amaçlı kiralanan bir ev bulabildik. Bisikletlerimizi de eve koyduktan sonra duş alıp tozlu yollarda geçirdiğimiz günün kirinden kurtulduk ve Ormanlı köyünde yürüyüşe çıktık. Biraz aburcubur ve içecek alıp rüzgarın uçurduğu kıyıda gece karanlığında zaman geçirdik.
Ertesi sabah, akşam yemek yediğimiz yerde kahvaltı yapalım dedik. Bisikletleri hazırlayıp kaldığımız evden ayrıldıktan sonra Ormanlı’nın ortasındaki yolda ilerlerken kasklı bir bisikletliye rastladık. Biraz sohbetten sonra kahvaltıda beraber olduk. Bursa’da yaşayıp Ormanlıdaki yazlığa gelen ve burada ve Bursa’da turlayan bir bisikletçi arkadaş. Vedalaşıp ayrıldıktan sonra, sabahın erken saatinde –ki tabi pek erken olamadı o kadar sohbetten sonra- yokuş çıkmaya başladık. Neyse ki çok kırıcı değildi. Bir sonraki durağımız Turan köyüydü. Burası Ormanlı’ya göre daha büyükçe bir yerleşim. Durmadan Doğanlar köyüne doğru devam ettik. Burada deniz manzarasına karşı küçük bir çay molası verdik. Ana yol buradan içeri girerek direkt Ocaklar’a iniyordu. Yaklaşık 9 Km.’ydi. Ama kıyıdan devam ederseniz yol 25 KM.’ye uzuyordu. Kıyıdan devam ettik. Yarımada’nın kuzey kıyılarının sonunda yol Limanköy’den itibaren bu sefer güneye doğru dönerek Narlı’ya ulaşıyordu. Bu kesimlere rüzgar türbinleri yerleştirilmişti. Uzaktan beyaz renkleri ile çok güzel görünüyordu. Yol, birinin yanından geçerken o derinden gelen pervane uğultusunu duymak oldukça ilginç bir tecrübeydi.
Narlı yakınlarında artık yazlık bölgeleri başlıyordu. Bu da o bakir kıyıların gerilerde kaldığını hissettiriyordu bize. Artık trafik de yoğunlaşmıştı. Malum Pazar gününün yazlık trafiği oldukça hissediliyordu. Ocaklar’a vardığımızda yemek vakti olmuştu bizim için. Sahilde uygun bir mekanda yemek yiyip biraz dinlendikten sonra tekrar yola düştük. Daha bir sürü de yol vardı önümüzde. Bandırma’ya kadar değil tabi. İstanbul’a kadar…
Yolun bundan sonrasına ana yoldan devam ettik. Dolayısıyla Erdek’in içine girmedik. Bandırma istikametine devam ederken bir gün önce ayrıldığımız Tatlısu ayrımının yanından geçip o bakir kıyılara tekrar baktık. Tam Bağfaş’ın önündeki yokuşa çıkıyorduk ki Uğur’un arka lastiği patladı. Benzin istasyonuna kadar olan mesafeyi bisiklet elde çıktı Uğur. İç lastiği değiştirirken suçlunun küçücük bir tel parçası olduğunu gördük. Lastiği hallettikten sonra Bandırma’ya inip turu başladığımız yere geri dönmüş olduk. Bisikletleri arabaya yükledik ve İstanbul’a doğru hareket edip gece yarısı vardık.
06.07.2013 Bandırma-Ormanlı : Çıkış : 10:00, Varış : 18:00
07.07.2013 Ormanlı- Bandırma : Çıkış : 09:30, Varış : 18:30
VDO 2.0 verileri
Toplam Mesafe : 133,51 km.
Toplam Yolda geçe süre : 10:25
Ortalama Hız : 12,80 km/s
Max hız : 49,61 km/s
Ortalama eğim çıkış : %4
Maksimum eğim çıkış : %19
Ortalama eğim iniş :-%4
Maksimum eğim iniş : -%15
Kapıdağ rotası – MapMyRide linki
(link)
Kapıdağ Rotası
http://s5.postimg.org/lz70ncwyv/Kapidag_rota.png
Benim telefonumdan kareler
Bandırma'dan hareket zamanı
http://s5.postimg.org/wkp06bv1j/IMG_0673.jpg
Bandırma'nın Doğu kıyılarına bakış
http://s5.postimg.org/h0hmfskx3/IMG_0676.jpg
Ballıpınar yönüne ana yoldan ayrılış
http://s5.postimg.org/u4s8pljaf/IMG_0680.jpg
http://s5.postimg.org/3xr1tn10n/IMG_0696.jpg
Turlarımızın klasiği : Çay + gazete
http://s5.postimg.org/4bsdt8l47/IMG_0697.jpg
Arka planda Bandırma sahilleri
http://s5.postimg.org/s41p4rn53/IMG_0700.jpg
http://s5.postimg.org/u9vzz9qlj/IMG_0709.jpg
http://s5.postimg.org/4sdlfo8vb/IMG_0713.jpg
Uğur rüzgardan yere paralel olmuş ağaçlar üzerinde
http://s5.postimg.org/oo9kv7pwn/IMG_0719.jpg
http://s5.postimg.org/wia6glxpj/IMG_0724.jpg
Kapıdağ’ın Doğu kıyısının ucundaki fener
http://s5.postimg.org/cc6ohq21z/IMG_0727.jpg
Artık yollar stabilize
http://s5.postimg.org/os3ebgvdz/IMG_0729.jpg
Batı Karadeniz benzeri kıyılar
http://s5.postimg.org/k7ltaa12f/IMG_0757.jpg
Oğuzhan’la bisiklet sohbeti
http://s5.postimg.org/6rysktskn/IMG_0764.jpg
Kestanelik köyü
http://s5.postimg.org/7604kfco7/IMG_0767.jpg
http://s5.postimg.org/yumrrxzon/IMG_0777.jpg
Hava o kadar sıcak ki Uğur üstü açık moda geçti. Termometre 36 dereceydi.
http://s5.postimg.org/5tifijf8n/IMG_0780.jpg
Ballıpınar Köyü
http://s5.postimg.org/jogq109nr/IMG_0783.jpg
http://s5.postimg.org/rv8pskzqf/IMG_0788.jpg
Uğur’u yokuşlarda pedallamak kesmedi
http://s5.postimg.org/6zmfhc3jb/IMG_0790.jpg
Yarımada’nın ortası çok daha yeşil
http://s5.postimg.org/6bdkye4tj/IMG_0793.jpg
http://s5.postimg.org/dsmsdlucn/IMG_0794.jpg
Ormanlı’da akşam Uğur’un sandal sefası
http://s5.postimg.org/pj5b8qciv/IMG_0799.jpg
Ormanlı’da kaldığımız pansiyon evin içi
http://s5.postimg.org/mdkpiitwn/IMG_0803.jpg
Ormanlı’da bisikletçilerin buluşması
http://s5.postimg.org/n4dfoaw9z/IMG_0810.jpg
Sabah yokuşlar başladı
http://s5.postimg.org/stto8m2g7/IMG_0811.jpg
Turan Köyü
http://s5.postimg.org/jajzf5exz/IMG_0815.jpg
Kamping alanında su ve tuvalet molası
http://s5.postimg.org/imb4w7g87/IMG_0828.jpg
Yine yokuşlar yine yokuşlar
http://s5.postimg.org/nm8l45luv/IMG_0834.jpg
Doğanlar köyü sahilinde çay keyfi
http://s5.postimg.org/jr571l2p3/IMG_0842.jpg
Kapıdağ’ın alametifarikası : Kırmızı soğan
http://s5.postimg.org/4wglnet47/IMG_0844.jpg
Kapıdağ’ı yalnız başına bırakıyoruz
http://s5.postimg.org/n0jm81qsn/IMG_0853.jpg
Yeşil enerji ve 0 karbon salınımı
http://s5.postimg.org/b02rl28rr/IMG_0855.jpg
http://s5.postimg.org/xdai7v9pj/IMG_0862.jpg
Narlı üzerinden Ocaklar
http://s5.postimg.org/lcp2752av/IMG_0864.jpg
Ocaklar’da yemek molası
http://s5.postimg.org/pn3q2q7dz/IMG_0865.jpg
Kapıdağ’ın batısındaki körfez
http://s5.postimg.org/t7zllybxj/IMG_0867.jpg
Son kilometrelerde Uğur’un lastiği patladı
http://s5.postimg.org/agxobshd3/IMG_0876.jpg
Uğur'un telefonundan kareler
Uğur'un telefonundan kareler
Uzaktan Bandırmaya bakıyor Uğur'un P2'si
http://s5.postimg.org/q31i92vaf/20130706_124132.jpg
Bandırma'ya tepeden bakış
http://s5.postimg.org/mxgwivco7/20130706_124148.jpg
Kapıdağ'ın Doğu kıyılarında
http://s5.postimg.org/v48wag2qv/20130706_125452.jpg
http://s5.postimg.org/usrfxomav/20130706_125525.jpg
Rüzgar o kadar yoğun ki ağaçlar yere paralel olmuş.
http://s5.postimg.org/5b91e34kn/20130706_125544.jpg
Doğu tarafın yolları toprak…
http://s5.postimg.org/tt5qfpwiv/20130706_143427.jpg
http://s5.postimg.org/lc684srtz/20130706_145104.jpg
Konum belirleme çalışmaları
http://s5.postimg.org/m2yyaku7b/20130706_145114.jpg
Toprak yolun topraksız kısımları
http://s5.postimg.org/xglhls4pz/20130706_145153.jpg
Güzel manzara eşliğinde sandviç molası
http://s5.postimg.org/6k1idglwn/20130706_171958.jpg
http://s5.postimg.org/krr723ylj/20130706_173440.jpg
Ballıpınar'a doğru inişler yokuşlar
http://s5.postimg.org/qh7fmf4rr/20130706_175202.jpg
Ormanlı'ya gelmeden orman yollaırı başladı
http://s5.postimg.org/58tr4zqav/20130706_182842.jpg