30 Ekim 2014; Hasan Berk Baysal 3. Duruşma (Kasklı Katılım)

30 Ekim 2014; Hasan Berk Baysal 3. Duruşma (Kasklı Katılım)

https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xpa1/v/t1.0-9/1920454_10152580897423393_3093175164303234097_n.jpg?oh=9354be975b90777d48939d970a2197c6&oe=54EE9EB0&__gda__=1423927258_26958eda9961516764660799d4712ea7

Ankara'da 4 arkadaşımızı bisikletli iken kaybettikten sonra 6 Temmuz'da yine kötü bir haberle sarsılmıştık. Hasan Berk'e antrenman yaparken bir araç çarpıp kaçmıştı. Sürücü, daha sonra ortaya çıkmış, önce alkollü olduğunu, sonra bilincinin açık olduğunu söylemişti.

Davanın, ağır cezaya taşınmasını istiyoruz. Artık taksirle değil kasıtlı olarak ölüme sebebiyet verme suçundan yargı sürecinin devam etmesini istiyoruz. Adaletin yerini bulması ve Hasan Berk'in, oğlunun, sırf babası bunalmasın diye mezarına koyduğu rüzgar gülünün yanında, ruhunun da huzura ermesi için, ayrıca bisikletli kazalarının adalet sisteminde artık ciddiye alınması için bu davayı sonuna kadar izleyeceğiz.

Duruşmanın başlangıç saati 10.40'. Basın Açıklaması'nı saat 10.15'te yapacağız. Bisikletlerinizle, olmazsa sadece kasklarınızla katılmanızı önemle rica ediyoruz. Duruşmayı izlemeye gireceğiz. Ona göre de hazırlıklı gelmenizi dileriz.

(link)

Böylelerine artık caydırıcı cezaların verilmesi gerekiyor... Her konuda güçlünün güçsüzü yokettiği ve ceza almadığı bir dünyada yaşıyoruz ne yazık ki...

@M.Ozkul

Mustafa;kendi adıma derslerimi ayarlayabilirsem kesinlikle katılacağım.Ancak duruşma salonuna bizi kasklarımızla sokmazlar,bisikletleriyle gelenler de adalet sarayında olacağını varsayıyorum,dışarıda sorun yaşayabilirler.Organizasyonu nasıl yaptınız bilmiyorum ancak bisikletleriyle gelenler sanırım dışarıda bekleyecek,bir gurup da duruşmayı izleyecek,öyle mi,detay verirsen iyi olur.

@Derya Keçeci

Derya Abi geçen 2 duruşmada bisikletleri dışarıda bıraktık. bir iki arkadaş dışarda bekliyor. Kask konusunda ise ilk duruşmada hiç sıkıntı çıkmadı. 2. duruşmada güvenlik sıkıntı çıkaracak gibi oldu ama sorun büyümeden çözüldü.

Duruşma salonuna zaten hepimiz yer sıkıntısından dolayı giremiyoruz. Önemli olan duruşmadan önce ve duruşma salonundaki tepkimiz... Duruşmadan önce Basın açıklaması yapıyoruz... Özellikle ikinci duruşmada basının ilgisi iyiydi...

Anlayışlı davranmışlar biz daha önce baretlerle girememiştik.Her neyse sorun çıkarmıyorlarsa mesele yok.Bisiklet ya da kask'ımla olmasa bile çok büyük ihtimal orada olacağım.Teşekkürler bilgi için.

Konu günceldir...

Arkadaşalr duruşma bugün. Uygun olanları bekliyoruz...

Bir arkadaşımızın davaya ait notları;

Arkadan çarpıp kaçan sarhoş bir araç sürücüsü tarafından hayatını kaybeden bir çocuk babası ve 20 yıllık profesyonel bisiklet kullanıcısı Hasan Berk Baysal arkadaşımızın Ankara Adalet Sarayında bugün 3.duruşması yapıldı. Pırlanta yürekli Deniz
Deniz Kırımsoy ablacımın farkındalık yaratmak için yaptırdığı kaza makyajı ve basın bildirgesi harikaydı; çok ilgi gördü; bisikletlilere destek için pekçok imza toplandı. Gelmek isteyip de meşguliyetleri yüzünden duruşmaya gelemeyenler için bi özet yapıyim:

Yeni bir tanığın dinlenmesi ile hakim duruşmayı başlattı. Tanık, zanlı araç sürücüsünün olayın olduğu gece viski içtiğini gördüğünü; sonrasında ise zanlının LPG gaz bedeli karşılığı onu evine bırakma teklifine sadece ve sadece geç saatte başka ulaşım imkanı kalmadığı için büyük tereddütler içinde kabul ettiğini ve kendinin araçtan indikten sonra gerçekleştiği için kazayı görmediğini ama zanlının o gece çok sarhoş olduğunu beyan etti. Beklenen ikinci tanık henüz mahkemeye ulaşmadığı için davaya devam edildi.

Hakim, sonuçları gelen Bilirkişi Raporu sonrası iddiaları tekrar dinledi. Önce Hasan Berk'in avukatı o bayıldığım kalın ve vurgulu sesiyle söze başladı:
- Sonucu beklenen ve yeni açıklanan Bilirkişi Raporunu aynen kabul ettiklerini
- Olayın gerçekleştiği 6 Temmuz gece 02:00 sularında Ankara-Konya otoyolu Kepekli yokuşunda hava şartlarının son derece müsait olduğunu, sis, yağmur, kar vb olmadığını, hız limiti ve trafik işaretlerinin yerli yerinde bulunduğunu, o saatlerde yolun trafik açısından bomboş olduğunu, görüşün açık olduğunu ve bu nedenle daha önceki dinlenen tanığın ifadesi doğrultusunda zanlının bisikletçiyi 1 km önceden görebilmesi gerektiğini
- Olay yerinin 4 şerit ve 1 de emniyet şeridiyle beraber 25-30 metrelik çok geniş bir yol olduğunu
- Tüm işaretlere rağmen zanlının aracını çok hızlı kullandığını (önceki duruşmada zanlının aracının hemen arkasından gelen olayın tek görgü tanığı ifadesinde "ben hızlı gidiyordum, ama o benden de hızlı gidiyordu; tahminen 110-120 olmalı" demişti)
- Sonucu gelen Trafik Bilirkişi Raporuna göre yolda herhangi bir sert fren izi olmadığını ve bisikletlinin hemen yanındaki şarampol bariyerlerinin hasar görmediğini, bu yüzden burada zararı önleyici bi çabanın sardedilmediğini
- Gerek zanlının daha önceki kendi ifadesi (sadece 1 bira demişti ilk duruşmada) gerekse bugün dinlenen tanık dolayısıyla sarhoş olduğunun kesinlik kazandığını
- Kazadan sonra zanlının aracını durdurup bisikletliye yardım etmek yerine, etraf tenha ve geç saatte olduğu için bisikletlinin başka hiçbir yerden yardım alamayacağını bilmesine rağmen sanki hiç birşey olmamış gibi yoluna devam ettiğini
- tüm bunların zanlının aracını bisikletlinin üzerine bilerek ve isteyerek kasten sürdüğünü gösterdiğimi, bu nedenden işlenen suçun kasıtsız taksir (ihmal) diil kasıtlı suç kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, bu iki suç arasında çok ince bir çizgi olmasına rağmen mahkemenin tüm bu deliller ışığında görevsizlik kararı vererek (daha fazla cezayı hakettiği için) davanın üst mahkemeye taşınması talebini beyan etti.

Daha sonra sözü zanlının avukatı aldı:
- Açıklanan Bilirkişi Raporunu kabul etmediklerini
- İddia makamının daha önce şöylediği gibi olay yerinde yol genişliğinin 5 şerit ve emniyet şeridi olmadığını toplam 4 şerit ve sadece yarım metre genişliğinde dar bir emniyet şeridi olduğunu ve o bölgede yolun daraldığını (bu iddia doğru diil. Davacı taraf hiçbir zaman 5 şerit demedi. Zaten bu duruşmada da 4 dendi. Ama itiraz gelmedi bu iddiaya nedense. Daha önceki 2 duruşmaya da katılan biri olarak; hatta en sağdaki emniyet şeridini sıfır ve diğerlerini de emniyet şeridinden sola doğru sırayla 1, 2, 3 ve 4 olarak isimlendirip, sağdaki emniyet şeridinde giden bisikletlinin 4 Nolu en sol şeritten giden zanlı tarafından direksiyon üzerine kırılarak kasten suç işlendiği söylenmiş ve bu şekilde, önceki dinlenen ve kazayı gören tanık ifadesi sonrası, olayın anlaşılırlığını sağlamak amacıyla böyle bi notasyon kullanılmıştı. Emniyet şeridi darlığından önceki duruşmalarda bahsedilmemişti)
- Zanlının aracıyla oldukça eğimli yokuş olan bir yolda 1999 (du sanırım) model LPG'li ve eski aracıyla iddia edildiği gibi çok hızlı gidemeyeceğini
- Zanlı araç sürücüsünün çarpma olayından sonra kaçmadığını, aksine kolluk kuvvetleri kendisiyle irtibata geçer geçmez teslim olduğunu (kazadan hemen sonrasından bahsetmiyor)
- Zanlı araç sürücüsünün adaletten kaçmadığını; hiçbirşeyi gizlemediğini ve delil karartma yapmadığını (oysa önceki duruşmada zanlının aracıyla kendisine gelerek üzerinde kan lekesi olan ve çöken sağ kaporta ve kırılan ön sağ farı değiştirmek istediğini bi tanık ifade etmişti. Hatta sanayiye gideceğini söyleyerek zanlının işinden izin aldığını bir başka tanık söylemişti)
- Zanlı avukatı mahkemeye olayın geçtiği yeri gösteren uydudan çekilmiş bir takım krokiler teslim ederek bölgenin virajlı olduğu için iddia edildiği gibi 1 km'lik bir görüş mesafesi bulunmadığını
- Sürücü koltuğundayken zanlının aldığı alkolün etkisiyle bilincini kaybederek virajlı yolda düz bir hat izleyip kazaya istemeden mahal verdiğini; çarpma etkisiyle ayıldığını, bisikletliyi görmediği için de yoluna devam ettiğini; bahsi geçen düz hattın mahkemeye sunulan krokilerde belirtildiğini
- Tüm bunların ışığında görevsizlik talebinin reddini istedi.

Daha sonra konuşan Savcı mahkemeye sunulan delillerin ve tanıkların dinlenmesi ile davanın daha da derinleştirilmesine gerek olmadığını ve karar vermek için yeterli bilgiye sahip olunduğunu ifade etti.

Hakim sonuç olarak:
- Görevsizlik talebinin reddine
- Davanın bu mahkemede görülmeye devam edilmesine
- İşlenen suç ve olası ceza dikkate alındığında zanlının tutukluluk halinin devamına
- Duruşmaya bugün geciken tanığın dinlenmesi için davanın 27 Kasım saat 11:20'ye ertelenmesine karar verdi.
Benim hatırlayabildiklerim bu kadar. Yazdıklarımda bi hata ya da unuttuğum bi konuyu ilave etmek isteyen olursa memnuniyet duyarım.

Rahmetli arkadaşımızın avukatının ismi Mehmet Tanıl Başkan mı? çok iyi bir hoca ve avukattır kendileri. birçok duruşmasına ve dersine katılmış biri olarak söylüyorum. sadece bu ilgimi çekmedi tabii ki yanlış anlamayın. Görevsizlik talebinin reddine karar verilmesini pek anlamış değilim açıkçası, bu konuya olumsuz baktığını düşündürebilir mahkeme başkanının ama ben de ağır ceza alması için bir üst mahkemenin bakmasını isteyenlerdenim. Ankara'da katip olmuş olsam, duruşmam dahi olsa rica edip katılırdım bu celseye. veya diğer celselere hele ki karar olacak olana.

(link)

BASIN AÇIKLAMASI


Değerli Kamuoyu, Değerli Basın Mensupları....


Bizler buraya, 6 Temmuz'da kaybettiğimiz pedaldaşımız Hasan Berk Baysal için bir araya geldik. Bisikletiyle antrenman yapmak üzere evinden çıkmıştı o gün. Bir sürücünün kendisine çarpmasıyla aramızdan ayrıldı. Sürücü, önce olay yerinden kaçmış, birkaç gün sonra ortaya çıkmıştır.
Ailesine ve sevdiklerine bol sabır diliyoruz.
Sevgili Hasan Berk Baysal’ımız huzur içinde yatsın, toprağı bol olsun. Mezarının üzerine oğlu Ozan'ın yerleştirdiği rüzgar gülü, sonsuza kadar dönerek toprağın altında yatan babasının bunalmasını engellesin.

Bir kazada bile bisikletli ciddiye alınmıyor…

Bir kaza geçirdiğimiz zaman konuyla ilgilenmesi gereken kamu kurumlarını göreve çağırıyoruz. Bisiklet, Trafik Kanunu‘nda tanımlanmış bir araçtır. Karşılaştığımız her türlü olayda bisikletlinin ciddiye alınmadığını görüyoruz. Bizler Hasan Berk’in katıldığımız üçüncü bu davasında, davanın ağır ceza mahkemesine taşınmasını istiyoruz.

Ankara, bisikletli ölümleri konusunda ilk sırada…

Ankara bir başkent. Ama başkentten çok şehirlerarası otobanlara benziyor artık. Motorlu araçlar için bile hayati tehlike taşıyan bir başkent. Kaldı ki yayalardan, hele hele bisikletlilerden bahsedelim.
Son 3 yılda 5 arkadaşımızı kaybettik. Bu arkadaşlarımız bisiklet gruplarına dahil oldukları için başlarına geleni biliyoruz. Ne yazık ki, bisikletli çocuklar, paketçiler ya da bisikletle kendi kendilerine işe gidip gelen bisikletliler hakkında hiç bir bilgimiz yok. Çünkü trafik polisleri ve hastaneler böyle bir kayıt tutmuyorlar, Sağlık Bakanlığı için de önemli bir veri değil bu. Hoş, motorlu araç kazalarında hayatını kaybedenlerin hakkında da sağlıklı bir bilgiye sahip değiliz. Yine kaldı ki yayalar ya da bisikletliler hakkında olsun. Bilinmeyen şeylerin politikası yapılmaz. Demek oluyor ki bisikletli güvenli bir ulaşım politikası ne ulusal ne de yerel düzeyde var. Sadece hoş laflar ve birkaç şekil ile yöneticiler kendilerini göstermeye çalışıyor. Ama biz bisikletçiler bu arada ölüyoruz, sakat kalıyoruz.
Tekrar edelim. Ankara bir başkent. Sadece bu bile bisikletli ulaşıma ve yaya trafiğine öncelik tanınması için yeterli bir sebep. Ama, bu sebebi sıralamada gerilere itecek diğer sebepleri de sıralayalım: Büyük kentlerde bisiklet daha güvenlidir, kent yaşamını daha sağlıklı daha yaşanabilir kılar, kent içi ulaşımında kesinlikle daha hızlıdır, kent havasını solunabilir hale getirir.
Politikaların uygulanabilir planlara ve projelere dönüştürülmesini istiyoruz. Yerel yönetimleri görevlerine çağırıyoruz. Bizler artık, yollar düzgün olmadığı, sinyalizasyon olmadığı, sürücüler keyfi hareket edebiledikleri için ölmek istemiyoruz.
Bu kent, bu ülke, bu yollar hepimizin, paylaşalım.

Ankara’ya bisiklet çok yakışıyor.

Ankara Bisikletliler Ortak Platformu

Öncelikle büyük duyarlılıkla takip eden siz dostlarımı kutluyorum. Basında daha fazla farkındalık yaratmak gerektiğini düşünüyorum.

Neden bu kadar az kişi gelmiş? (Doğru cümleyi kuramamış olabilirim!) Ben adliyenin önü tıklım tıklım doludur sanıyordum. Çok üzüldüm orada olamadığıma..

@SerkanH

Sohbetli yada tartışmalı konularda siyasi ve dini yazılar havada uçuşurken böyle bir konunun okuma sayısı bile diplerde, ki sen katılımdan bahsediyorsun. Maalesef ki ''kendine müslüman'' cümlesi tam bizim milletimiz için.

Mekanı cennet olsun rahmetli arkadaşımızın.

Ateş düştüğü yeri yakar. Bilemeyiz ailesinin çektiği acıları. Yaratıcının rahmeti üzerlerinde olsun.

@Mustafa Özer

Amin. Haklısın. İnsanın kendi başına gelmeyince anlaması çok zor, ancak bugün "o" na yarın bizimi başımıza gelebilir düşüncesi neden insanların aklına gelmiyor? Ben ona üzülüyorum.

Öncelikle konuyu dağıtıyorsam özür dilerim. Ama halkımız 20 senedir sayın belediye başkanımızdan memnun, emin olun bisiklet turlarına gelenlerin birçoğu da memnun. Ülkede madenlerde insanlar ölürken "bu işin fıtratında var" deniyorsa, kimse kusura bakmasın bu ülkeden adalet beklemek, hele hele ki bir bisikletliye adalet beklemek biraz zor.

Her sene 3-5 bisikletli daha ölmeye devam edecek malesef, bunu görmemek saflık olur. Bisiklet halkımızın ezici çoğunluğunun gözünde çocuk oyuncağıdır ve yolda yeri falan da yoktur. Güvenparkta beklerken bir anket yapın bakalım... Bisikletliler ezilir, bisikletliler ölür, biz de dövünür dururuz.

Ankara'da olsaydım mutlaka gelirdim. bu kadar haklı bir davanın, adalet sağlanıncaya kadar peşini bırakmamak gerekir.