Öncelikle hoşgeldin aramıza. Forumda seninle yaşıt arkadaşlarımız da var, 70 küsur yaşında saygıdeğer kıdemlilerimiz de. biz burada böyle kocaman bir aileyiz. Sorduğun şeylere gelince, önce kendine ve bisikletine iyi bakman gerekiyor. daha sonra konsantrasyon ve iyi bir psikolojiye ihtiyacın var, son olarak da yanına iyi bir yol arkadaşı lazım. Bisikletinin kendisiyle ilgili şu an en acil olarak bilmen gerekenleri şöyle söyleyebilirim:
Öncelikle, umarım bisikletin çift amortisörlü değildir. süspansiyon sistemi ancak ön tekerlekte faydalı oluyor, ki onun bile bazı dezavantajları var. arka amortisör ise, pedala her basışında gücünün bir kısmını emip yokeden bir sistem. üstelik ağırlığı da çok fazla arttırıyor, yokuş çıkarken hepten işini zorlaştırıyor. bisikletini kron xc 250 ile karşılaştırdığına göre, sabit kadrolu bir model olduğunu farz ederek devam ediyorum.
işin en can alıcı kısmı, aktarma sistemi. yani aynakol (ön dişli ve pedal kolları), arka dişli, vites sistemi, ve zincir. bunların hepsinin çok iyi durumda olması gerekiyor. bu sistemin içinde güvenemediğin parçalar varsa onları daha iyileriyle değiştirmen iyi olur, parçaların kalitesi seni tatmin ediyorsa da yola çıkmadan önce iyi bir bisikletçiye uğrayarak temizletip yağlatmalısın. vites ayarların tam olmalı, özellikle küçük vitesler kusursuz çalışmalı.
vites olayıyla ilgili başka bir soruna da cevap vereyim: ön vites 3'te, arka vites 1'de bisiklet kullanılmaz. bunu yaptığında her iki tarafın da en büyük dişlilerinde kullandığın için zincir kısa gelmeye başlar, arka makara çok kasılır. ayrıca zincir arka dişliden en solda çıkıp, ön dişlide en sağa gider ve bu aradaki esneme olayı hem zincirin anasını ağlatır, hem de senin gidişini zorlaştırır. yapman gereken şu: ön vites yokuş çıkarken 1'de, düz yolda 2'de, hızlı giderken de 3'te olacak. arka vites ise şu şekilde:
ön vites 1'de >>> arka vites 1,2,3,4 olabilir. 5 ve yukarısı olmaz.
ön vites 2'de >>> arka vites 3,4,5,6 olabilir. 7 ve 8 olmaz. 1 ve 2 de olmaz.
ön vites 3'te >>> arka vites 4,5,6,7 olabilir. varsa 8 de olabilir.
"kalkış vitesi" diye bir kavram var. bu, düz yolda bisiklete ilk hareketi vermek için en uygun vites oluyor. düz yolda ön vites 2'de olacağına göre, kalkış vitesinde de ön taraf 2'de olacak. arka vites ise 3 veya 4 olabilir, ona kendin karar verirsin. kalkış vitesini bir kere belirlediğinde, ne zaman duracak olsan vitesi de kalkış vitesine getirip, yavaşlarken hafifçe pedal çevirerek zincirin o dişlilere geçmesini sağlamalısın. böylece yeniden hareket edeceğin zaman sorunsuz bir şekilde kalkış yaparsın. hızlandıkça arka vitesi arttırıp, bir zaman sonra da ön vitesi 3'e alırsın. hatta tam bunu yaparken arka vitesi de 1 kademe küçült, yine vites büyümüş olacak ama daha hafif bir geçiş olacak. biraz daha hızlandığında arka vitesi yine arttırırsın.
diyelim hızını almış gidiyorsun, karşına bir yokuş çıktı. bisikletin yavaşladıkça vites küçülte küçülte, en sonunda kalkış vitesine kadar düşersin. ön vites 2, arka 3 iken daha da yavaşladığında ön vitesi 1'e al, aynı anda arka vitesi de 4'e yükselt. yavaşladıkça arka vitesi de gittikçe küçültürsün, en dik yokuşları da her iki vites 1'deyken çok zorlanmadan çıkarsın.
bisikletinle ilgili ikinci önemli konu ise lastikler. muhtemelen dişli arazi lastiklerin var, belki de bir tanesi kabaktır. hatta bir ihtimal, arka lastik kabak olunca ön lastikle yer değiştirmiş olabilirsin. böyle hatalara asla düşmemelisin, ön lastiğin her zaman sapasağlam olmalı. çünkü bisikletler sert bir viraja girdiklerinde önden kayar, ve kaymaya başlamış bir ön lastiği ne yaparsan yap toparlayamazsın ve düşersin. lastik tipin ise arazi değil, asfalt lastiği olmalı. çünkü gideceğin yollar çok büyük oranda asfalt olacak; arazi lastikleri asfaltta o kadar akıcı değildir ve seni durduk yere yorar. bu yüzden dişsiz, üzerinde sadece su kanalları olan, akıcılığı yüksek lastikler kullanmalısın.
lastiklerini bisikletçide şişirttirmekten ziyade, benzinciye götürmeni tavsiye ederim. hatta bu sebepten iç lastiklerini de gerekirse değiştir ve araba subabı olan modellerden kullan. neden benzincide şişirmen gerektiğine gelince; benzinlikteki hava pompalarının basıncı ayarlanabilir. lastiğini şişirmeden önce, üzerinde yazan rakamlara bakarsın. "inflate to..." yazan bir yazının yanında, psi cinsinden minimum ve maksimum basınç değerleri belirtilir. işte bu sayılardan büyük olanının çok az düşüğünü, pompanın üzerindeki (+) / (-) tuşlarına basarak ayarlarsın. mesela 45-65 psi diyorsa, pompayı 63 sayısına ayarlarsın ve lastiğine hava basmaya başlarsın. lastiğinin içindeki basınç, ayarlanan değere geldiğinde pompa durur ve uyarı sesi verir, o an hortumu subaptan çekersin. böylece; maksimum basınca çok yakın olarak şişirdiğin lastiklerinin akıcılığı da maksimum düzeyde olur. mümkün olduğunca az yorularak uzun mesafeleri katetmiş olursun.
zaman zaman arazi sürüşlerine de çıkabilirsin. böyle durumlar için evinde her zaman 2 tane de arazi lastiği bulunsun. bir tane pompa al, hatta mataralık yerine takılan ufak tip pompa alırsan dağ başında lastiğin patladığında tamir etme şansın da olur. araziye çıkmak istediğin zaman evde lastiklerini değiştirirsin. arazi lastiklerinin basıncıyla ilgili de şöyle bir durum var: asfaltta akıcılık için arazi lastiklerinin basıncını maksimum ve minimum değerlerin tam ortasına, arazi sürüşü için ise maksimuma getirmen gerekiyor. yanında bir pompa taşırsan bu basınçları da gerektiğinde birkaç dakikada ayarlarsın. belki tam rakam olarak bilemezsin, ama elinle yoklayarak anlarsın.
gelelim psikoloji mevzusuna... uzun turlar, zaman zaman insanı fiziksel olarak değil de psikolojik olarak çok zorlar. bitmek bilmeyen tırmanışlar, yanlış yola mı girdim korkusu, eve asla dönemeyeceğine yönelik paranoyalar, yolda karşına çıkan kötü sürprizlerin verdiği moral bozukluğu, süreyi ayarlayamayıp karanlığa kalma kabusu. bunlar zaman içinde teker teker yüzleşeceğin zorluklar. hepsine hazırlıklı olmalısın. zaten yol arkadaşı da bu yüzden gerekiyor, birlikten kuvvet doğar o konuya birazdan geleceğim.
artık teknoloji çok gelişti ve internet her yerde. ayrıca google haritalar gibi, çok güzel hizmetler de mevcut. bunlardan mutlaka yararlan. gideceğin yolu, önceden bilgisayarının ekranında kuşbakışı gör. haritada gideceğin yerleri işaretle ve aradaki rotayı belirle. yol boyunca geçeceğin bütün kavşaklarda hangi yöne gideceğini aklına kazı. daha sonra uydu moduna geçerek, haritada basitleştirilmiş olarak gösterilen yolların gerçek halini gör. bir de uydu modundayken "topografik" moduna geçerek, arazinin bütün yükseltilerini gör. yeterince yakınlaşırsan yükselti halkalarını, üzerinde rakamlar yazılı olarak görürsün :in: böylece yola kaç metrelik rakımdan başlayacaksın, yol boyunca neredelerde yükseleceksin, nerelerde alçalacaksın, bunları iyi kavra. gerekirse tüm bu kavşakları, iniş-çıkışları, ve bunlar arasındaki mesafeleri bir kağıda çizerek ezberle, ve o kağıdı da yola çıkarken yanında götür. bu şekilde kendini bilgiyle donatarak çıkacağın bir turda, sorun çıkma ihtimalini neredeyse sıfıra indirirsin ve bunun sağlayacağı psikolojik rahatlığın da epey faydasını görürsün.
bir de ne yapıp edip bir kilometre sayacı al. böylece elindeki haritada not aldığın mesafelerin ne kadarını katettiğini de görmüş olursun. ancak aklında bulunsun, google haritalar'da mesafeler her zaman gerçeğinden biraz kısa gözüküyor. çünkü yollardaki bütün kıvrımlar haritada gözükmüyor, ufak tefek virajlar düzleştirilmiş olarak yer alıyor. daha az kullanılan yollarda bu düzleştirme işi daha çok yapılıyor, köy yollarında ise hepten abartılıyor. bununla ilgili bir yanılma payı bırakarak, kilometre sayacında gördüğün mesafeyi ona göre değerlendirirsin. böylece psikolojini de bozmadan, yolun ne kadarını gittiğini net olarak bilirsin.
ve şimdi son olarak yol arkadaşı olayına gelirsek: ister senin gibi bu işe tamamen yeni başlamış bir arkadaşınla herşeyi birlikte keşfedin, istersen de senden 2-3 yaş büyük ve önceden böyle turlara gidip gelmişliği olan birisiyle gidin. ikisinin de kendine göre avantajı-dezavantajı var. ama asıl önemli olan şu: yol arkadaşı olacak kendine seçeceğin insan; mutlaka fiziksel ve psikolojik olarak güçlü, başka insanlarla uyumlu, sorun çözebilme becerisine sahip bir insan olmalı. diğer türlü ya seni ezmeye çalışacak, ya da sürekli sorun yaratıp ayakbağı olacak bir insanla Allah'ın dağında bir başına kalıverirsin. o yüzden tur arkadaşı konusu hayati önem taşıyor.
benim şimdilik anlatabileceklerim bu kadar, umarım yardımcı olabilmişimdir. ben yazarken biraz yoruldum, sen de okurken belki gözlerin ağrıyacak ama kusuruma bakma artık, herşey seni uzun turlara hazırlamak için...