(Esas anlatıcı ve foto: Ethem, anlatı ve fotoya maydanoz olanlar: Tamer, Serhad)
22 kasım ctesi günü İzmit'ten Ethem ve Tamer ile birlikte İzmit/ Toylar köyü yakınındaki şelaleyi hedefleyen bir tur yaptık. Ethem tur öncesi güzergahı belirledi, şelaleyi elimizle koymuş gibi bulacaktık
İşte hayallerimiz:
(link)
İşte gerçekler: (şelaleyi teğet geçtik)
(link)
K: Kahvaltı yeri
G: Gözetleme kulesi
F1: Fiyasko 1
Sarı çizgi: Geri dönmeyip izlemiş olsaydık şelaleye varacağımız yol
Ş: Şelale
F2: Fiyasko 2
Ö: Öğle yemeği
Ç: Çınarlıdere parkur başlangıcı
Çe: Çenesuyu
Anıtpark'ta buluştuktan sonra, Santral'den yukarı çıkan yeni Umuttepe yolunu kullandık -turun başında kondüsyonumuzu tüketmek istemiyoruz tabii -:
(link)
Ardımızda bıraktıklarımız:
(link)
Yavaş yavaş ısınıyoruz. Umuttepe yolunda Üçtepeler'e yaklaşırken:
(link)
Umuttepe kampüsü (Kocaeli Üniv.) göründü. Göründüğü kadar yakın değil çünkü yol dolaşarak arka tarafına varıyor.
(link)
Umuttepe'ye vardık sayılır. Tek arzumuz, bir an önce Kent Ormanı'na girip kahvaltı sofrasına oturmak.
(link)
Kent ormanı:
(link)
Piknik alanına doğru tırmanırken, Tamer ve Serhad ikilisi bir anda dolduruşa geldiler: )
(link)
Tamer kahvaltı için son hazırlıkları yapıyor.
(link)
Ethem ve Tamer, şelaleyi nasıl ıskalayacağımızın planlarını yapıyorlar :
(link)
Yeniden yollardayız.
Yılan gibi kıvrılan, tatlı yokuşlarla kondüsyonlarımızı sınayan yolda ilerliyoruz:
(link)
Hava açık ve kısmen güneşliydi. Haliyle dört yanımızı saran dağ manzaraları görülmeye değerdi. Sık sık duraklayıp fotoğraf çektik.
(link)
Bıraksak Ethem bir şahin gibi aşağı süzülecek :
(link)
Arka planda Körfez uzaklarda zorlukla seçiliyor, ön planda plastik atıklar
(link)
Derken, yolda bir gözetleme kulesine rastladık (G):
(link)
Şiddetli rüzgara rağmen kuleye tırmanıyoruz
(link)
Şelaleyi aramak için patikalardayız:
(link)
(link)
İşte tam bu noktada, rotada işaretli F1'deyiz. Yol bitti. Şelalenin bulunduğu yeri uzaktan görebiliyoruz ama yapacak bir şey yok.
(link)
Aman Allah'ım! Nerelere geldik...
http://img296.imageshack.us/img296/3264/26aj7.jpg[/URL]
Geri dönüp toprak yola çıktık. Yolu aşağıya doğru devam etsek (rotadaki sarı çizgi) şaleleye varacaktık. Geldiğimiz yoktan geri dönmeye başladık. Biraz yukarıdaki beş yol ağzına gelince, bir cesaret, yine bir traktör yoluna saptık. Sonuç aynıydı. F2 diye işaretli noktaya geldik. Köylü resmen çıkmayan bir yol açmış! Şaka gibi. Yere yatmış ağaç gövdelerinin üzerinde zıplayarak stres atmaya çalıştık:
http://img300.imageshack.us/img300/7165/22vn4.jpg
Ana yola çıktıktan sonra, fazla ilerlemeden yemek molası verelim dedik (Ö). Enteresandır, mola verdiğimiz sapak, aslında sabah sapmamız gereken, yani bizi şelaleye götürecek sapaktı!
http://img146.imageshack.us/img146/7572/24kp8.jpg
Şelale fiyaskosundan sonra, "en azından" dönüşü Çınarlıdere parkurundan yapıp, biraz olsun moral bulalım dedik. Orman İşletme Şefliği'nin karşısındaki sapağa (Ç) girerken, 20 km uzunluğundaki yolu hava kararmadan bitirmeyi umuyorduk.
(link)
Çenesuyu'nun sırtlarına doğru, son birkaç kilometrede maalesef hava karardı ve inişi biraz zorlanarak tamamladık. Ardından Plajyolu'na indik ve oradan Seka Park'a kadar ilerledik. Parkta oturup birer sıcak çorba/kahve içtikten sonra, Merkez Bankası önlerinde ayrılarak turumuzu tamamladık.
Şelaleyi bulamamanın verdiği bir burukluk olsa da, üç bisikletçi, cumartesi gününü doğanın içinde ve güzel anılarla tamamlamış olduk. Dahası, yaşadığımız bu deneyimden sonra, artık şelaleyi elimizle koymuş gibi bulacak hâle geldik. Artık bir dahaki sefere.
Iskaladığımız şelaleyi Coşkun Hocanın eski bir tur fotoğrafı ile anıyoruz :
(link)
22 kasım ctesi günü İzmit'ten Ethem ve Tamer ile birlikte İzmit/ Toylar köyü yakınındaki şelaleyi hedefleyen bir tur yaptık. Ethem tur öncesi güzergahı belirledi, şelaleyi elimizle koymuş gibi bulacaktık
İşte hayallerimiz:
(link)
İşte gerçekler: (şelaleyi teğet geçtik)
(link)
K: Kahvaltı yeri
G: Gözetleme kulesi
F1: Fiyasko 1
Sarı çizgi: Geri dönmeyip izlemiş olsaydık şelaleye varacağımız yol
Ş: Şelale
F2: Fiyasko 2
Ö: Öğle yemeği
Ç: Çınarlıdere parkur başlangıcı
Çe: Çenesuyu
Anıtpark'ta buluştuktan sonra, Santral'den yukarı çıkan yeni Umuttepe yolunu kullandık -turun başında kondüsyonumuzu tüketmek istemiyoruz tabii -:
(link)
Ardımızda bıraktıklarımız:
(link)
Yavaş yavaş ısınıyoruz. Umuttepe yolunda Üçtepeler'e yaklaşırken:
(link)
Umuttepe kampüsü (Kocaeli Üniv.) göründü. Göründüğü kadar yakın değil çünkü yol dolaşarak arka tarafına varıyor.
(link)
Umuttepe'ye vardık sayılır. Tek arzumuz, bir an önce Kent Ormanı'na girip kahvaltı sofrasına oturmak.
(link)
Kent ormanı:
(link)
Piknik alanına doğru tırmanırken, Tamer ve Serhad ikilisi bir anda dolduruşa geldiler: )
(link)
Tamer kahvaltı için son hazırlıkları yapıyor.
(link)
Ethem ve Tamer, şelaleyi nasıl ıskalayacağımızın planlarını yapıyorlar :
(link)
Yeniden yollardayız.
Yılan gibi kıvrılan, tatlı yokuşlarla kondüsyonlarımızı sınayan yolda ilerliyoruz:
(link)
Hava açık ve kısmen güneşliydi. Haliyle dört yanımızı saran dağ manzaraları görülmeye değerdi. Sık sık duraklayıp fotoğraf çektik.
(link)
Bıraksak Ethem bir şahin gibi aşağı süzülecek :
(link)
Arka planda Körfez uzaklarda zorlukla seçiliyor, ön planda plastik atıklar
(link)
Derken, yolda bir gözetleme kulesine rastladık (G):
(link)
Şiddetli rüzgara rağmen kuleye tırmanıyoruz
(link)
Şelaleyi aramak için patikalardayız:
(link)
(link)
İşte tam bu noktada, rotada işaretli F1'deyiz. Yol bitti. Şelalenin bulunduğu yeri uzaktan görebiliyoruz ama yapacak bir şey yok.
(link)
Aman Allah'ım! Nerelere geldik...
http://img296.imageshack.us/img296/3264/26aj7.jpg[/URL]
Geri dönüp toprak yola çıktık. Yolu aşağıya doğru devam etsek (rotadaki sarı çizgi) şaleleye varacaktık. Geldiğimiz yoktan geri dönmeye başladık. Biraz yukarıdaki beş yol ağzına gelince, bir cesaret, yine bir traktör yoluna saptık. Sonuç aynıydı. F2 diye işaretli noktaya geldik. Köylü resmen çıkmayan bir yol açmış! Şaka gibi. Yere yatmış ağaç gövdelerinin üzerinde zıplayarak stres atmaya çalıştık:
http://img300.imageshack.us/img300/7165/22vn4.jpg
Ana yola çıktıktan sonra, fazla ilerlemeden yemek molası verelim dedik (Ö). Enteresandır, mola verdiğimiz sapak, aslında sabah sapmamız gereken, yani bizi şelaleye götürecek sapaktı!
http://img146.imageshack.us/img146/7572/24kp8.jpg
Şelale fiyaskosundan sonra, "en azından" dönüşü Çınarlıdere parkurundan yapıp, biraz olsun moral bulalım dedik. Orman İşletme Şefliği'nin karşısındaki sapağa (Ç) girerken, 20 km uzunluğundaki yolu hava kararmadan bitirmeyi umuyorduk.
(link)
Çenesuyu'nun sırtlarına doğru, son birkaç kilometrede maalesef hava karardı ve inişi biraz zorlanarak tamamladık. Ardından Plajyolu'na indik ve oradan Seka Park'a kadar ilerledik. Parkta oturup birer sıcak çorba/kahve içtikten sonra, Merkez Bankası önlerinde ayrılarak turumuzu tamamladık.
Şelaleyi bulamamanın verdiği bir burukluk olsa da, üç bisikletçi, cumartesi gününü doğanın içinde ve güzel anılarla tamamlamış olduk. Dahası, yaşadığımız bu deneyimden sonra, artık şelaleyi elimizle koymuş gibi bulacak hâle geldik. Artık bir dahaki sefere.
Iskaladığımız şelaleyi Coşkun Hocanın eski bir tur fotoğrafı ile anıyoruz :
(link)