Scudo Sports

2 milyon ağacın kesilecek olmasının bisikletçi olarak bana düşündürdükleri

mehmetsunu

Kaldato ile sohbeti kestim.
Kayıt
28 Eylül 2011
Mesaj
5.685
Tepki
13.225
Şehir
kayseri
Başlangıç
2010—11
Bisiklet
Cube
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Nerede ne zaman kesilecekmiş gibi anlamsız soru soranlar var ise şu anda bu konuyu okuyabiliyorsanız kopyala yapıştır tekniği ile google da aratır öğrenmiş olursunuz. Şimdi bu çevrecilik işi inceden inceye biz bisikletçilere itelenmiş, bizim üzerimize vazifeymiş gibi görünüyor. Hamasi nutuklarla bisikletin öneminden, anlamından vesairesinden bahsediliyor. İşe bisikletle gitmek lazımmış, ağaç güzelmiş, yeşillik harikaymış. Açık ve net bir şekilde hıyar yerine koyuluyoruz. 2 milyon ağaç katleden vatandaşta yanımızdan rover e binmiş egzosu tozutarak geçecek. Ama biz talkın almaya (hani ele verir talkını-telkini-kendi yutar salkımında ki talkın) hatta gizli gizli suçluluk psikolojisi içerisinde bisiklet sürmeye devam edeceğiz. Ne güzel memleket lan burası. Ağaçda dikelim mi uygun bir yerinize.
 
Scudo
(link)

Manisa’nın Turgutlu ilçesindeki Çaldağı’nda yaklaşık 2 milyon ağacın kesilmesinin öngörüldüğü nikel projesine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ÇED onayı çıktı.

haberin özeti bu.

Valla, ağaçların ayakları olsa bu topraklarda bir dakika durmaz çeker giderler. Ankara'da yer yokmuş gibi, ağaç kesip başkanlık sarayı yapıldı. Karadenizli ve Akdenizli arkadaşlar bilmez, ankara çöl gibi bir yerdir. burada ağaç çok az bulunur. yine çok varmış gibi ağaç kesip yol açtılar. bozkır çölünde nerde ağaç rantçıların gözü orda. yazık değil mi ulan 2 milyon ağaca. maydonoz gibi 3 haftada mı yetişiyor o ağaçlar?

kalkınma çvreye zarar vererek olmaz ağalar. benim çocuğum yok beyler ama evladı olanlara sesleniyorum. çocuklarınıza çöplük bir ülke ve esaret bırakıyorsunuz. bırakacaksınız. Allah hepimizin cezasını verecek.
 
bişey yapmalı ama organize olmazsanız don kişot yeldeğirmeni hikayesi gibi olur. örgütlenebilirseniz ama davaya inananlar korkak olursa nastettin hoca ve timurun filleri hikayesidir yaşayacağınız. bu ülkedeki en örgütlü yapı zaten belli. gücü eline alan da ister asar ister keser, hatta bunu yazanı da bu yazılanı alkışlayanı da sürüm sürüm süründürür. insanların her fırsatta anıtkabiri doldurmasını bundan. mermerler altındaki bir meftadan güç almak istiyorlar.
 
  • Beğen
Tepkiler: suat akman
Cevrecilik kimseye itelenmis degildir. Cevrecilik insanin kendisine ve cevresine saygisi, dunya uzerinde varolan ve varolmamiza neden olan herseye karsi empati ve sahiplenme gudusudur. Egitim ve kulturle bu bilinc daha da artar ve cozum surecleri, bilinclendirme ve cevre karsiti hareketleri engelleyici eylemlere donusur. Cevreci her kesimden, her meslekten, her ulkeden cikar. Kimseye itelenmis veya mal edilmis degildir...
Para hirsina burunmus, egolorinin esiri ilkel bencil koltuk ve para sahibi 3-5 kendini bilmez her zaman olacaktir insan soyunda. Cevre karsiti olan Rover'a binen ve binerken neye ne kadar zarar verdiginin belkide farkinda olmayan adam/kadin degildir. Farkinda olsa ve daha dogru davransa iyi tabi...
Cevreye zarar veren; fabrika acacak olana, maden kuracak olana, insaat dikecek olana gerekli kisitlamalari uygulamayan, kanunlari esneten ve tum bu katliama izin veren imza sahibi kurum kurulus ve hukumetlerdir.
Hic kimse tek basina butun dunyayi cevreyi katledemez. Hic kimse tek basina savaslar cikarip, silah ve teror ticaretleri organize edemez. Hickimse 3-5 kisi biraraya gelip global uyusturucu ticareti yapamaz...
Sebebi kisilerden once bu kisileri destekleyen veya gormezden gelerek zemin hazirlayan baska kesimlerde arayin!!!
Bu, bu ulkede de butun dunyada da boyledir :(
 
2 milyon ağaç, buradan çıkartılacak madeni gelişmiş ülkelere satmak adına ancak bizim gibi 3 Dünya Ülkelerinde katledilir. Sanayi devrimini gerçekleştirememiş, sıcak para ile beton ile gelişmeyi ilke edinmiş bir Ülke ancak böyle günü kurtarmak amaçlı kendi toprağına kıyan çözümler üretir durur. Bu ilk değil son da olmayacak. Tepki gösteren insanları bunlar terörist algısı ile şimdilik durdurmayı başarıyorlar ama nereye kadar. İşin açıkçası yaşım gereği, bu devir de olduğu kadar kendimi hiç bir devir de böyle çaresiz ve güçsüz hissettiğimi hatırlamıyorum.
 
buradan çıkacak nikel muhtemelen almanyada volkswagen fabrikalarında otomobil olarak ülkemize geri gelecek ve bizler istediğimiz VW ye binemilmek için satış ofisleri önünde kuyruk olup aylarca sıra bekleyeceğiz. sömürge olmak ne güzel bişi. sonra da eş dost arasında VW nin özelliklerini anlata anlata bitiremeyeceğiz. 2 milyon ağacı unutup gideceğiz. birileri çıkıp yüzellibinmilyar trilyon ağaç diktik ne bıdı bıdı yapıyorsunuz diyecek, şak şakı basacağız, alkışlarken avuçlarımız patlayacak.

5 yaşında, Muğla'da, gofret aldı babam. ambalajını açıp yere attıp sokakta. babam benim kulağımı çekip ayaklarımı yerden kesti. al o ambalajı yerden dedi. neden diye itiraz ettim etraf çöp dolu dedim. onları atan düşünsün sen atmayacaksın dedi. şimdi kimse kimsenin kulağını çekmiyor. o zamandan beri sokağa bişi atamıyorum ben. pis benim babam, negzel herkeş gibi huzurlu biri olacakken beni titiz ve hasta ve de duyarlı biri yaptı.
 
2 milyon ağacın kesilecek olmasının bisikletli veya değil, bana düşündürdüğü şeyleri söyleyeyim;

Bakınız bi kıyaslama yapacağım. Bi tarafta adam köprü geçireceğim diyor, yol yapacağım diyor, dünyaya gücümüzü göstermek için saray dikeceğim diyor milyonlarca ağacı katlediyor. 1 kişi ağlıyor mu? Öte tarafta 6 bin tane zeytinleri kesildi diye feryat figan bir köy halkı var. Neden kıyaslıyorum bu ikisini? Çünkü insanımızın para için ne kadar ikiyüzlü olduğunu gösterebilmek için. O zeytinliklerden para kazanıyorsun diye yaprağını koparana dünyayı dar et, 2 milyon çamını, meşeni, ladinini, gürgenini kessinler ses çıkarma. Çünkü o ormanlardan senin bi gelirin yok değil mi? Ne de olsa o ormanlar senin anca mangala gidip etleri getirdiğin poşetleri falan atacağın çöplükler ancak, olsa ne olmasa ne...

O kadar para düşkünüyüz ki, artık köylerde okulların yetersizliğiyle ilgili, okullara ulaşımla ilgili haber bile görmüyoruz. Umrunda değil çünkü kimsenin artık, artık önemli olan büyük şehirlerde daralan plaza çalışanlarının kafa dinlemek için köyümüze ulaşımını nasıl sağlarız oldu değil mi? Para oldu yani değil mi tek dert artık, eskiden ekerken biçerken çok yoruluyorduk, şimdi zenginlere hizmet etmek daha kolay değil mi? Üretmek de neymiş hizmet etmek varken. Daha çok orman kesilsin n'olacak, daha çok şehirli gelir işte fena mı? Ama zeytinime dokunmasın kimse, o para.

Kimse kusura bakmasın ama dünya tarihinin gelmiş geçmiş en ikiyüzlü toplumlarından biriyiz. Kendimi ayırdığımı da sanmayın ha.
 
Aklıma ilk gelen örnekler, Marmara denizindeki Marmara adası'nın Google Earth'de de parıldayan beyaza dönmüş rengi (ada artık uzaydan beyaz görünüyor), Tuz gölü'nün benim ilkokulda gördüğüm haritadaki mavi şekil ve rengi ile değil, yine uzaydan, daha küçülmüş ve yine bembeyaz parıldayan bir renk almış yeni hali, ve Orhangazi-Gemlik yolundaki muhtelif oyulmuş dağlar ve hepsinde gelen giden hafriyat kamyonları, sürüyle iş makineleri.

Bisiklet forumunda bile Orhangazi-Gemlik-Bursa diye tur aratsanız, yeşile veya yok olan yeşile dem vuran ne kadardır kimbilir. En çok çıkan kelime "Köfteci Bilmemkim" (siz doldurun reklama girmesin- en öne kendimi koyuyorum, benim eski turlarımda bile malesef var)....

Leasing şirketinde kredi tahsis bölümünde çalıştım ve önüme gelen iş ve inşaat makinesi taleplerinde projeleri didik didik didikledim, mümkün mertebe yeşile darbe vurabilecek projelerde firmanın bir sıkıntısını bulabilmek için gece mesailere kaldım, ama dediğiniz üzere tüketim, yakım yıkım çılgınlığı sizi aşıyor malesef, sizin olmaz dediğiniz krediye yukarıdan bir telefon geliyor, işlem tamam.

Şu İzmit Körfez geçişi bir yapılsın, o canım Yalova, Altınova ne hale gelecek görün bakalım.
 
Ben insanın bu dünyaya ait bir canlı olduğuna inanmıyorum. Yoksa nasıl bir varlık yaşadığı doğaya böyle davranabilir?
 
Sultan Süleyman ağaç üstündeki karıncalara kıyamaz Allah korkusundan. Bunlar ağaçları karıncalarla ve o ağaçlar sayesinde yaşayan bütün mahlukatı katleder. Sonrada osmanlının adını kullanırlar işlerine geldiği gibi.
 
Yazın Anadolu Kavağında Yoros Kalesine çıkmıştım. 3. köprünün iki yakadaki inşaat alanları da gözüküyor. O kadar üzülmüştüm ki orayı gördüğümde. Dünyanın ağacı kesilmiş, güzelim orman adeta şantiyeye dönmüş. Yazık gerçekten...
 
2 milyon ağaç. Bir şey olmaz canım, bizde odun çok.

Geçen gün gazetede okumuştum Ordu belediyesi şehrin görünümünü güzelleştirmek için tanesi 13 milyarcığa bir sürü palmiye alıp dikmiş. E tabi palmiye Akdeniz ikliminde yaşayabildiği için Karadeniz'de bir türlü yeşermemiş. Yıllar sonra tamamen kuruyunca hepsini söküyorlar. Şimdi de yerlerine süs eriği dikeceklermiş. O da tutmazsa bambu dikeriz canım, ne olacak. Bizde ithal ağaç alacak odun çok.

O meşhur Kızılderili sözü geliyor aklıma
http://i.imgur.com/xUu0PmF.jpg
 
@Samet Arslan

(link)

Güzergah belli...
Son durum da (link) > Ortofoto işaretlenerek görülebilir.
 
Biz insanoğlu, bu dünyanın kanseriyiz..

Belki eskiden antropoloji; dünyanın nasıl biz insanlar gibi muhteşem bir canlıyı evrimlediğini araştıran bilimdi.

Şimdi ise nasıl olup ta nereden gelip te bu cennete musallat olduğunu araştırma bilimi oldu..

Birinci soruyu çözememişti ama 2. yi yakında galiba çözecek...hatta nasıl kurtulacağını da..

@Raşit S
 
Böyle bir çalışma ancak siyasetten uzak olursa gerçekleştirilebilir siyaset girince belli bir kesmi karşınıza almış oluyorsunuz ve o kesimler olmazsa da bu işler yürümez anadolu çölleşiyor bunun nedeni ne o 2 milyon ağaç ne de başkanlık sarayı onlar ancak devede kulak kalır (link) buyrun bir olay size burda talan edilen alan 500 hektar ama başkanlık sarayı 90 hektar alanda kuruldu ikisi de sit alanı birine beykoz belediyesi izin verdi(merkez sol partisinin yönetimindeki bir belediye) diğerine ise tbmm izin verdi burda artniyet konuşur işte 500 hektarlık yani 5 milyon metre karelik ağaçlık alan talan edilip yerine tanesi 10.000.000$ lık villalar yapılınca ses yok metre kareye 2 ağaç (!) düşse 10 MİLYON AĞAÇ'ın kesildiği bir alanda ses yok 90 hektarlık alana gelince ve başkanlık sarayı adı altında BİR DEVLET(hükümet değil beyler bayanlar devlet) malı yapılınca ses var. villa için kesilen ağaç sorun olmuyor ama devlet için kesilen ağaç sorun olunca işte burda ARTNİYET ARANIR. İşte bunun gibi EKOSİSTEMİ BOZAN ve daire fiyatları 1.000.000$'ı aşan yüzlerce site gösterilebilir işte bu yüzden oluşturulacak topluluk herhangi bir partiyi veya görüşü desteklememeli bu greenpeace olamaz mesela hesler için çığırtkanlık yap nükleer santral için çığırtkanlık yap e termiğe zaten yap peki bunların yerine ne yapıcaz deyince orda afallayıp kalıyorlar işte bunlara karşı çıkarken aynı zamanda çözüm üretebilmeli bu topluluk sadece ağaç gözüyle bakmamalı o ağacın arkasındaki 77 milyona göre konuşmalı sen git çeyreğine konuş %10'una konuş peki geri kalan % 65 apaç istemiyor mu sanıyorsunuz ama sizden de tarafsız olmadığınız için rahatsız işte türkiyedeki ağaç sorunları bunlar bunlara çözüm getirecek bir topluluğun önünü kimse kesemez bu ülkede çünkü bu topluluk halktır ama şu an için bunların hiçbirini söyleyemeyeceğim aksine savunan(!)lar bu tavırlarına devam ederse ne anadolu kurtulur ne de biz ne zaman yakın gözlüklerimizi çıkarıp ellerimizi temizkeyip uzak gözlüğü takarsak, işte o zaman sorunları çözeriz…
 
Bizim ülkemiz sahipsizdir, ve hepimiz maalesef buna katkıda bulunuyoruz. Cahili, eğitimlisi, doktoralısı, zengini, fakiri, mültimilyarderi hepsi. Biri saray yapar, diğeri villa diker, başkası özel üniversite vs. yapar. Ama sonuç aynıdır; özne şu ya da bu çok önemli değil. Biz burada birbirimizi yerken diğer tarafta kimileri bitmez bir açgözlülükle yoketmeye devam ediyor...

Sanayi devrimine gecikmeli girişimizden midir nedir, ağaç dikmeye özel önem atfeden bir din, köklü bir medeniyet ve tarih geçmişi olan bir toplum olarak halihazırdaki manzaramız maalesef çok kötü. Bu hırs bizi tüketecek ve o zaman çok geç olacak.

Not: Burada "biz" kelimesi genelde toplum anlamında kullanılmıştır, söz meclisten dışarıdır...
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali Ç.
Geri