Süleyman Çakır
Aktif Üye
- Kayıt
- 18 Ocak 2012
- Mesaj
- 198
- Tepki
- 108
- Yaş
- 43
- Şehir
- Tekirdağ
- Bisiklet
- Corratec
Forumda ilanım da vardı, belki çoğu arkadaş bilir. Sram Avid XO sıfır bisikletten çıkma fren setini, Konya'dan bir kardeşimize gönderdim. Zaten piyasa fiyatının yarısına satılan set için biraz daha indirim yaptım, öğrenciyim dediği için. Neyse set arkadaşa sabah saatlerinde ulaşmış, o andan itibaren watsaptan bir bombardımandır başladı. Bir taraftan resim atıyor, bir taraftan yazıyor: "Sen sıfır demiştin ama gönderdiğin paketten tozlu topraklı, paslı-küflü bir fren çıktı" diye basıyor yaygarayı 
İnanın kendimden şüphe ettim. O kadar prof. bir şekilde anlatıyor, haktan hukuktan bahsediyor, Allah diyor, kimsenin yanına kar kalmaz diyor ki, tepemden kaynar sular dökülmüş gibi oldu. Neyse biraz toparlanıp kendime geldim. Nasıl olur dedim, benim gönderdiğim sette kılcal bir sökülme izi vardı en fazla, set kadrodan sökülürken oluşan. Resim çekme haricinde poşetinden, kutusundan bile çıkarmadım.
Gönderdiği resimlere bakınca hemen anladım, resimlerin benim sete ait olmadığını. Adeta arazide yarış görmüş, yağmurun altında kalmış ve perişan olmuş bir fren fotosu gönderdi. Ama hala çocuğun ne yapmak istediğini anlayamadım. Kaliper üzerindeki numara, faturada yazan numaradan farklı, bu işin içinde bir iş var deyince çocuk biraz afalladı. Neyse, diyaloglar gitgide ağırlaşınca ve bana "adam ol biraz" deyince ben de çocuğa ağır şeyler yazdım ve seti hemen geri gönder dedim. Geri göndermeyi de kabul etmedi. "Neyse bunları geçtim tamam sorun değil" dedi. Az zaman sonra da, bu matchmaker'ların vidası eksik demez mi? Tepem iyice attı. Elimde kargoya verilmeden önceki resimler var, seni savcılığa vereceğim deyince watsapta beni engelleyip, kaybolup gitti...
Çocuğu araştırdım. İyi birisi olduğu, herhangi bir vukuatının olmadığı söylendi. Bu yüzden ismini hiçbir platformda zikretmedim. Maksadının da, malzemeyi kötü gösterip biraz daha para tırtıklamak olduğunu söylediler. Gençliğine verdim ben de. Ama bu tür bir üç kağıtçılıkla ilk defa karşılaştım.
Daha bilmediğimiz dolandırıcılık yöntemleri varsa ve paylaşırsanız sevinirim. Hayırlı günler...
İnanın kendimden şüphe ettim. O kadar prof. bir şekilde anlatıyor, haktan hukuktan bahsediyor, Allah diyor, kimsenin yanına kar kalmaz diyor ki, tepemden kaynar sular dökülmüş gibi oldu. Neyse biraz toparlanıp kendime geldim. Nasıl olur dedim, benim gönderdiğim sette kılcal bir sökülme izi vardı en fazla, set kadrodan sökülürken oluşan. Resim çekme haricinde poşetinden, kutusundan bile çıkarmadım.
Gönderdiği resimlere bakınca hemen anladım, resimlerin benim sete ait olmadığını. Adeta arazide yarış görmüş, yağmurun altında kalmış ve perişan olmuş bir fren fotosu gönderdi. Ama hala çocuğun ne yapmak istediğini anlayamadım. Kaliper üzerindeki numara, faturada yazan numaradan farklı, bu işin içinde bir iş var deyince çocuk biraz afalladı. Neyse, diyaloglar gitgide ağırlaşınca ve bana "adam ol biraz" deyince ben de çocuğa ağır şeyler yazdım ve seti hemen geri gönder dedim. Geri göndermeyi de kabul etmedi. "Neyse bunları geçtim tamam sorun değil" dedi. Az zaman sonra da, bu matchmaker'ların vidası eksik demez mi? Tepem iyice attı. Elimde kargoya verilmeden önceki resimler var, seni savcılığa vereceğim deyince watsapta beni engelleyip, kaybolup gitti...
Çocuğu araştırdım. İyi birisi olduğu, herhangi bir vukuatının olmadığı söylendi. Bu yüzden ismini hiçbir platformda zikretmedim. Maksadının da, malzemeyi kötü gösterip biraz daha para tırtıklamak olduğunu söylediler. Gençliğine verdim ben de. Ama bu tür bir üç kağıtçılıkla ilk defa karşılaştım.
Daha bilmediğimiz dolandırıcılık yöntemleri varsa ve paylaşırsanız sevinirim. Hayırlı günler...


