19.Ulusal Biyoloji Kongresi

Bilimin birçok dalının kökenini oluşturan biyoloji ile ilgilenenler için bu yıl düzenlenecek biyoloji kongresi hakkında bilgi vermek istiyorum.

19. Ulusal Biyoloji Kongresi, 23 – 27 Haziran 2008 tarihlerinde Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü tarafından Trabzon’da düzenlenecektir.
Genel katılımcılara ilave olarak deneyimli yerli ve yabancı davetli konuşmacıların da katılacaktır.Kongrenin amacı, ulusal ve uluslararası bilimsel gelişmelerin paylaşılacağı, gelecekle ilgili yeni çalışmaların planlanacağı, dostlukların pekiştirileceği bilimsel bir ortam hazırlamaktır.

Kongre, Karadeniz Teknik Üniversitesinde yeni hizmete sunulan Prof. Dr. Osman Turan Kongre merkezinde gerçekleştirilecektir.

Daha detaylı bilgi almak isteyenler (link) adresinden yararlanabilirler.

türkiyede bilim alanında böyle güzel şeyler yapılması sevindirici..

@emreden

Evet çok haklısınız.Ancak malesef çoğu insanlara duyurulamadan,amacına ulaşmadan tüketilip gitmekte.Bence insan kendini geliştirebileceği alanlarda fırsatları kaçırmamalı.Bu tarz organizasyonlar sadece muattapları ile yapılmamalı,herkes yararlanabilmeli,haber alabilmeli,ulaşabilmeli..

Geçen sene biz ev sahibi olmuştuk. Malesef çok yapıcı geçemiyor. İnternet üzerinden de edinebileceğimiz makaleleri sözlü sunumu kıvamında oluyor. Halbu ki gelecek üzerine tartışılabilecek bir platform tadında geçse çok daha yarralı olabilir.

@lepidoptera

evet, çok güzel olur tabi ki yararlanabilmesi herkesin..

şahsen ben mol. bio. & genetik bölümü öğrencisi olduğum için bu tarz konferanslar için muattap oluyorum.. katılmam benim adıma yararlı olacaktır mutlaka..

fakat bi de şu var ki böyle şeyler genelde pahalı oluyor, bi de şehir dışında olunca konaklama masrafları falan el yakıyor..

bu durumda katılmak da biraz zor oluyor :/

@derya.yildirim

sizin meslek nedir acaba? merak ettim de

Meslek henüz öğrenci Biyoloji son sınıftayım

Ben öğrencilik yıllarımda bu tarz etkinliklere katılmıyorudum çünkü malum üniversitede ders ders bıkkınlık getirdiği için birde yaz tatilimi bu şekilde zehir etmek gelmiyordu içimden.Birazda bilinçsizlik vardı tabi.Üniversiteden ben herşeyi biliyorum artık diyerek çok iyi bir derecede mezun olduğum halde şuanda edindiğim her bilgiden şüphe eder hale geldim.Siz siz olun kendinizi her fırsatta geliştirmeye çalışın.O kadar geniş bir bilim dalı ki hakim olabilmek çok zor.Ama işler öyle değişiyorki mezun olup kürsünün diğer tarafına geçince...

Birde verdiğim linki incelerseniz katılım ücretini de görebilirsiniz.

Evet haklısınız. Öğrenilecek şeyler asla bitmiyor ve sürekli değişiyor, gelişiyor, yeni bilgiler ekleniyor. Bizim meslekte terim karmaşası çok fazla. Hatta bir süre sonra öyle bir hale geliyor ki beyin isminizi,en basit kelimeleri hatırlayamaz oluyorsunuz Özellikle sınav dönemlerinde aşırı yüklemeden hata vermeye başlıyorum yüzüne bön bön bakar oluyorum =)

Bu sıkıntılar bizim bölüm için sık yaşanan aşıkar durumlar.Düzenli tekrar şart.Ama ben genellikle en kolay dersleri seçer ona göre bir program yapardım kendime.En kolayları çalışır elerdim listemden.Ama hafızayı çeşitli şekillerde güçlendirmekte fayda var mesela ben balık tüketimi öneririm sınavlardan 3-4 gün önceden fosfor hafızayı çok güçlendirir.Özellikle zargana balığı.Bazen sınav kağıtlarında öyle şeylerle karşılaşıyorumki gülmemek elde değil.Anatomi terimleri ile sistematik terimleri birbirine girmiş halde buluyorum.

@lepidoptera

Ben neler neler yapıyorum bir bilseniz sınavlarda. Bazen hayat hikaymi yazmadığım kalıyor sırf boş gitmesin diye. Sonrası malum

Sizin uzmanlık alanınız neydi?

Ben entomoloji çok istediğim halde (ki tercih hakkı vermiyorlar malesef) ihtiyoloji alanında master yapıyorum ayrıca omurgalılar uygulamalarına giriyorum.Ama aklımın bir köşesinde de genetik çalışma isteği var Biraz komplike oldu sanırım

Yo komplike değil aslında. Sonuçta hepsi birbirine bağlı. Biyolojiyi dallara ayırmak ayrı bir dert ayırmamk ayrı bir dert. Ben de şu anda botanik opsiyonunda okuyorum ama hidrobiyolojide master yapacağım. Genetik herkesin aklının köşesinde kalmıyor değil Fakat bana fenalık getiriyor. Benim bildiğim genetik çok ilerlemiş eskiden daha kolay, güzeldi . Şaka bir yana ben sürekli arazide, doğa içinde olmalıyım. Lab ortamı çok sıkıyor beni.

Benim dalımda hidrobiyoloji dalı altınma malum balıklar evet hidrobiyoloji doğaya daha doğrusu deniz odaklı bir çalışma alanına sahip ama arazi uygulaması zor olan bir alan ama şunuda bilmende yarar var lab.uygulamaları çok ağır olan bir bölüm ben arkadaşlarımdan biliyorum biri fitoplankton diğeri zooplankton çalışıyor.zooplankton çalışan arkadaşım ayda 11 saatini sadece kimyasal test uygulamaya ayırıyor ki o test yaparken bana daral geliyor.Aslında hepsinin zorluğu var yok değil ama kariyer çok kolay bir yol olsa herkes tercihini bu yönde kullanır.Genetik diğer dallara oranla yeni bir bilim dalı ve çok hızlı bir şekilde ilerliyor,önü çok açık,yapılacak şey çok.Belki doktorada dal değiştiririm ama o zaman üniversitede değiştirmem gerekebilir.Bu arada ağustosda limnoloji semineri var urlada haberin vardır sanırım müsait olursan katıl bence hidrobiyoloji alanında sana yardımcı olur.Ben katılmak zorundayım hocam kuruldada

Ben de makroalglerle çalışıyorum. Şu anda bir Tübitak projesi yürütüyorum. Aynı zamanda bitirme tezim olacak. Şimdilik sadece sistematik çalışıyorum.

Aslında ben yolu yavaş yavaş açtım. Küçüklüğümden beri istediğim şey doğa, özellikle de deniz ile iç içe yaşamaktı. İzlediğim belgesellerin de etkisinden olsa gerek, hep özenirdim biyologlara Ünivde biyolojiyi seçtim (puanım zaten çok da yüksek değildi) 2sınıf sonunda zorunlu opsiyon seçimleri var bizde. Botanik, zooloji, çevre, mikrobiyoloji dallarından birini seçmen gerekiyor. Bu sefer de botaniği seçtim. O arada dalış brövemi falan tamamladım. Tübitak'ın araştırmacı destekleme programına projemi gönderdim kabul edilince de çalışmalara başladım.

Yalnız bir itirafta bulunmalıyım biraz tembelim. Daha fazla makale taramam gerekirken ben gereksiz işlerle zaman öldürüyorum. Belki de lisans dönemindeki derslerin insanı bezdirmesinden de kaynaklanıyor olabilir.

Haklısın lisans dönemi insanı luzumsuz bir biçimde bunaltmakta ayrıca gereksiz bilgi yüklemesi yapmakta ama yaptığın projeler önünü yeterince açarki bizim lisans dönemimizde malesef bu tarz destekleyici önümüzü açacak alanlar yaratılmamakta.Ben lisans dönemimde çok başarılı idim ama makale taramak literatür araştırmak konusunda çok eksiktim.Biyoloji benim için vazgeçilemeyecek bir alan herşeyin anahtarı onda.Benim master seçme amacım daha çok üniversite odaklı çalışma sevmemden kaynaklanmakta.
Bana kalırsa çok doğru bir yolda ilerliyorsun.Ayrıca tembellik üzerinde durma gereksiz gibi görünsede üniversiteli olmanın ayrıcalığını ve serbestliğini sonuna kadar kullanki birkaç sene sonra yaşlandığın hissini duyduğun zaman anılarınla avun

@derya.yildirim

evet bu terimler yok mu bu terimler

ama benim asıl sorunum bunları ingilizece öğreniyor olmam... dolayısıyla biriyle genetik hakkında türkçe konuşuyorsam çok komik bi diyalog oluyor genelde :/

ah şu terimlerin türkçeleri olsaydı ve ben onları bilseydim :/


@lepidoptera

genetikte bence çook iş var


@derya.yildirim

labın sıkıcı olması bi noktada doğru ama genetik bilimi de lab uygulamalarından ibaret değil

yani wet-lab ve dry-lab olarak iki ana sınıfa ayırırsak yapacak işleri, daha sonrasında da alt sınıflarda çok çeşitli çalışma alanları çıkabiliyor insanın karşısına.

bu arada ben wet-lab ı seviyorum aslında yani deneylerin içinde olup onları bizzat uygulamak çok heyecan verici bence..

ben master başlangıcımı viroloji (Veterinerlik fakültesi) alanında başlamıştım.Hücre üretme,virüs aşılama,deney yapma ilginç bir deneyimdi benim için.Virolojide çok yeni ve hızla gelişmekte olan bir dal.Ancak çalıştığın alanda mutlu olman gerekli yoksa herhangi bir verim sağlamam mümkün değil.Ben hiyeralşi engeline takıldım ve kendi fakülteme geri dönüş yaptım.Malesef insan çalışmak istediği alanlardan çok isteğe ve açık olan alanlara göre tercih yapmaya zorlanabiliyor.Eğer tercih yapmak elinizde ise ne mutlu size...