sports-man
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 13 Aralık 2004
- Mesaj
- 3.443
- Tepki
- 3.653
- Şehir
- Acıbadem/Kadıköy
İşteee...benim ve gönderilen bloglardan seçme resimlerr
veee sevgili Bülent'in güzel anlatımı
şiirsel dizeleriyle fotolarımızzz
(Bölüm 1)
Yine yağmur ihtimalleri içinde geçen bir haftadan sonra hafta sonu yağmursuz güzel bir günde kalabalık bir grup ile Garipçe’ye köyüne pedal basarak uzun, güzel ve eğlencesi bol bir gün yaşadık.
Bir hafta önce son ada turumuz sırasında katılımcılar olarak bir sonraki tur için sözleşilirken Sibel hanım “Ben gelemeyeceğim.” demişti. Sonradan fikrini değiştirmiş ve forumda “Bende geliyorum. Beş arkadaş daha koyun yanıma.” Şeklinde bir mesaj yazmıştı. Kendisinin katılımcı olarak bu turda yer alacağını öğrendikten sonra (Minik ve Unutuk akıllı olarak) bendeniz kendisine yardımcı olmak ve geç kalmaması için tren saati ile ilgili olarak bir cevap mesajı yazmıştım. (Onu da yanlış yazmışım ki bu bir sorun olmadı.).
Ben evden epey erken çıktım. Bu durumda planlamadığım bir şey yaptım. Sibel hanımın kendisine verdiğim trene binmek için hazır ol saatinden önce istasyonda kendisine sürpriz olsun ve yalnız gelmesin diyerek 30 dakika kadar bekledim. Bir beklenti Sibel hanım o saatte bana güvenip hazır olur diye ummuştum. Yanılmışım. Meğersem evde yanık sigara börekleri yapıyormuş. ( Yaşasın kötülük.) Benim istasyona varmamdan sonraki bir trene binmeyerek Sibel hanımı beklemeye devam etmiş ve artık ikinci gelen trene binmek zorunda kalmıştım. Yani beklenmedik patlama bir sürpriz yapmış oldum kendime..
Sabah tren ile başlayan yolculuğum Kadıköy – Beşiktaş iskelesinde son bulduğunda “İskeleye ilk ben varacağım.” diye düşünüyordum. İskeleye vardığımda takım lideri Mert ve Arka takım kaptanı, Kudret abi ( Kud, Kudu ve Apaçi Robocop) ve ismini gün bittiğinde trende öğrendiğim Murat Can genç arkadaşım sahil kenarında Anadolu yakasından gelecek olan katılımcıları bekliyorlardı. Yalnız değildim ve buda güzel bir şeydi. Güne başlamak, heyecanımı ve eğlencemi sıfırdan ateşlemeye başlamak için gerekli olan şartlar hazırdı. Zaten tek başıma uzun bir tren yolculuğu yapmıştım ve oldukça sıkıcıydı. Beklerken katılımcılar birer birer iskelede toplanmaya başladı. Sibel hanımda iskeleye bir arkadaşı ile geldi. Gelemeyeceğini ve gelemeyeceğini düşünüyordum. Bu düşüncemi de bekleme sırasında arkadaşlarım iletmiştim. Gelmeli idi beş kişi eklenmişti kedisinin tura katılması sebebi ile değil mi?
http://img510.imageshack.us/img510/3969/64982477xd5.jpg
http://img229.imageshack.us/img229/6375/25014069vq7.jpg
http://img229.imageshack.us/img229/1479/94526162ko8.jpg
http://img229.imageshack.us/img229/3310/44457355gj7.jpg
http://img261.imageshack.us/img261/797/13766108ny1.jpg
Biz Kadıköy – Beşiktaş iskelede toplanırken fotoğraflardan da anlaşılacağı gibi gün daha doğmadan herkesten önce bu tura katılmak için Beylikdüzü’nden yola çıkan vardı. Beşiktaş’a belki de herkesten önce gelip kahvaltı yaptıkları da görülüyor. Kendilerine buradan katılımları için çok teşekkür ediyoruz. Arkadaşlarımızın tur boyunca çekmiş oldukları fotoğrafları da ayrı bir güzel.
http://img510.imageshack.us/img510/6995/24316908yp2.jpg
http://img261.imageshack.us/img261/8931/22160827iz9.jpg
Kadıköy iskelede toplanma devam ettikçe resimler çekilmeye ve muhabbetler edilmeye başlandı. Soğuktu. Ama neşeler yerinde idi. Kahvaltısını yapmayanlar için kahvaltı vakti idi. Evden getirilen yiyecekler boğazda tarihi Haydarpaşa binası ve önündeki dalga kıran üzerinde uçan Martıların ve Kara batakların gökyüzünde bir sürü halinde bulundukları yerde dönerek uçuşu ile birlikte arkalarında seferlerini yapan vapurlar, onların arkasında saklı kalan Sarayburnu üzerinde tüm boğaz girişine hakim Topkapı Sarayı ve Süleymaniye Camii manzarası eşliğinde yendi. Daha ne olsun. Böyle bir manzarada yada boğaz manzarası eşliğinde kahvaltı yapabilmek için insanlar Pazar sabahları İstanbul Boğazı’nın her iki yakasında bulunan iki şeritli dar yollarda saatler harcıyorlar. Şanslı mıydık yoksa?
Kahvaltı faslı biter bitmez iskeleye yanaşan ve bizleri Beşiktaş’a götürecek olan vapur iskeleye yanaştı. Bizlerde iskeleye ve pek fazla beklemeden de vapura geçiş yaptık. Bisikletler her zamanki gibi vapurun en geniş bölümüne güvenli bir şekilde yerleştirildi. Sonrada kimimiz içeride, kimimiz dışarıda Beşiktaş’a olan yolculuğumuzu her sabah ki gibi gürültülü ve patırtılı bir biçimde eğlenerek yaptık.
Beşiktaş iskeleye vardıktan sonra Avrupa yakasındaki buluşma noktamız olan Barbaros Hayrettin Pasa Heykeli önünde bizleri bekleyen arkadaşlarımız ile buluştuk. Katılımcı olarak gelecek olan diğer arkadaşları beklemeye başladık. Birer ikişer katılımcılar gelmeye başladı.
Beylikdüzü’nden gelen arkadaşlarımızda bize katıldı. (Kendileri ile de bu vesile ile tanışmış oldum iyi de oldu.) Bekleyiş sırasında birbirlerini tanıyan ve tanımayan herkes resimler çekildi. Kalabalık olan grup için orta takım kaptanı olarak Mert tanıdığı ve herkese göre tecrübeli olan Kerem (Umarım yanılmıyorum.) arkadaşımıza sorarak onun da onayı ile görevi kendisine verdi. Sonra Takım lideri Mert gruba tur boyunca dikkat etmemiz gereken kurallar ile ilgili kısa bir konuşma yaptı.
http://img229.imageshack.us/img229/2618/15237910id8.jpg
Konuşma sırasında çekilmiş bir resim…
Sonrasında toplu halde resim çekildik ve yola çıktık.
http://img261.imageshack.us/img261/6499/67039842hb1.jpg
http://img261.imageshack.us/img261/1032/26791537te8.jpg
Çekim içinde çekim…
http://img510.imageshack.us/img510/3523/70871418nj2.jpg
http://img261.imageshack.us/img261/9296/41742080we0.jpg
http://img261.imageshack.us/img261/435/44427361zu3.jpg
Çıktık ama kısa bir süre sonra Tufan arkadaşımıza ait bisikletin tekeri patladı.
http://img229.imageshack.us/img229/7774/70698161mg0.jpg
Yedek iç lastiğini evde bırakan Tufan arkadaşımız( Bu ne cesaret böyle?
) arkadan gelen bendeniz iç lastiğini taşıma hizmeti ve İlhan abinin yedek iç lastik yardımı ile kendisine destek veriyoruz.
http://img510.imageshack.us/img510/6690/49444323vy6.jpg
Arka teker yapılırken öndeki grup bizleri bekliyor ve durumun kontrolü için takım lideri Mert yanımıza geliyor. Kısa bir süre sonrada bizlerde arkadaşlarımız ile buluşarak…
http://img510.imageshack.us/img510/3180/58393428ab3.jpg
http://img510.imageshack.us/img510/3663/12115586yo0.jpg
Bizleri bizden başka resmedenlerde var.
http://img229.imageshack.us/img229/3648/39581752vq9.jpg
Rastgele balıkçılar diyerek yola devam.
http://img229.imageshack.us/img229/4533/32912235ma9.jpg
http://img145.imageshack.us/img145/3586/14071583zl8.jpg
Arka takım kaptanı Robocop'ın bizler için yaptığı selam duruşu. Çok yaşa bea
http://img229.imageshack.us/img229/3932/71450378yq8.jpg
http://img145.imageshack.us/img145/1579/47763146wi4.jpg
İstanbul boğazı, denizi ve tarihi ile iç içe bir şehirdir. Ve İstanbul’a gelen gerek yerli gerek yurtdışından tatile gelen insanlar için boğaz ve boğazda tur bir başkadır. Gerek otobüs ve özel araba ile gerek denizden yapılan motor turları ile ayrı bir yeri ve önemdedir. Bu kadar tarihin arasından yolculuk etmek harika bir tecrübe ve yaşanması gereken bir deneyimdir. Güzergahımız üzerinde bulunan her tarihi yapının, köşkün ve eski sokakların kendi hikayeleri vardır. Bunları bilmek ve buralardan bisikletler eşliğinde geçiyor olmak da ayrı bir güzellik. ( Benim için öyle idi.). Tarihin içinden ve boğazın verdiği nimetlerden yararlanan bizlerin sağında kalan balıkçıların yanından Arnavut köy, Bebek, Rumeli hisarı, Emirgan, İstinye …Sarıyer’e kadar uzanan kıyı şeridi boyunca ara ara bizlere katılan arkadaşlar ile yolumuza devam ediyoruz. Trafik nedeni ile hepimiz grup disiplini içinde gayet güzel yolumuza devam ediyoruz. Bu kadar çok bisikletli insanı görüp arabalarından bize korna basarak eşlik edenler, selamlayanlar ve hayretli bakışlar altında bizlere bakan insanlarımız ile eğlenceli bir yolculuk yapıyoruz. Yolda yarışıyorlar diyenlerde var haliyle. İnsanımıza bu güzelliği gerek gazete, gerek televizyon haberlerinin spor bölümü ile yansıtamadığımız için insanlarımızın beklentileri bu yönde oluyor. Böyle bir bisiklet yarışını görmek. Üzülerek ama tebessüm ile yola devaaam…
Bir bayan arkadaşımızın bize katıldığı bir noktada ihtiyaç molası veriyoruz.
http://img404.imageshack.us/img404/4635/63660541bt5.jpg
http://img404.imageshack.us/img404/3200/57111539tb5.jpg
İşte genç ruhlu bir kurt abimiz…İlhan abi..
http://img404.imageshack.us/img404/9244/82101259nc9.jpg
Sarıyer’de verdiğimiz molada çay içmek adına isyanlar çıkıyor.(İçenlerde oldu sanıyorum). Biz neden çayı bu kadar çok seviyoruz ki? Hava mı soğuktu yoksa? Bu mola sırasında yine resimler çekiliyor ve bisikletler hakkında muhabbetler dönüyor. Bisikletler ile toplanacaksın, tura çıkacaksın ve molalarda bisikletler hakkında konuşmayacaksın. Olur mu öyle şey? Ağırlıkları, parçaları …vb.
http://img404.imageshack.us/img404/860/77355617tf9.jpg
http://img104.imageshack.us/img104/2410/79891323mt5.jpg
Mola sonrasında arka takım kaptanı Kudret abi ve takım lideri Mert grup liderliği konum için yer değiştiriyorlar. Rampa başlangıcından sonuna kadar liderlik bende rampa canavarlığını körükleyen Kudret abiye devredildikten sonra yola çıkıyoruz bir beş dakika sürüşten sonra katılımcılardan bazılarının korkulu rüyası olan Maden rampası görünüyor. Başı göründü, görünüyor da sonu nerede? diye düşünüyorum. Başlamadan sonunu düşünmek çok büyük bir hata. Bana anlatılanlardan benim için bir zor bir deneyim olacağı konusunda izlenim ediniyorum. Nede olsa 2,5 aydır biniyorum bisiklete. Ama havada asılı kalıyor bu korkum. Çıkış esnasında benim için ilk deneyim olan bu parkurda ilk rampayı sakince çıkmayı başarıyorum. Ama sonrasında ise çıldırıyorum.
Yılan gibi kıvrılan yolu çıkmak çok eğlenceli. ACI YOOOK:ACI YOOOK.
Benim için asıl eğlence bundan sonra başlıyor. Bütün yol boyunca rampa diye bağırıyorum. Çıldırmak, eğlenmek ve içindeki tüm enerjiyi dağıtmak işte budur. Duymayan? Katılımcılar kendilerini uzun yoldan sonra rampa için hazırlamışlardı tahminim. Firesiz son gayretlerle bay ve bayan hemen hemen herkes ilk dik ve uzun rampayı çıkıyor. Korkulan kısım buradan sonra görünmeyen yolda ne kadar rampa olduğu ve bu rampaların dik olup olmadıkları ile ilgili. Benim Avrupa yakasındaki ilk parkurumun bana getireceği sürprizleri bana aktarılanlardan çıkarmayı deniyorum. Yeni bir parkurda yolculuk yolu tanıma, rotayı öğrenme ve bulunduğun yerin görselliğinin getirdiklerine odaklandığın zaman yorgunluk hissettirmiyor. Benim psikolojik olarak çalışma sistemim bu yönde tabi…
RAMPAAAAAAAAAAAAAA….
http://img104.imageshack.us/img104/2163/99742395ng8.jpg
http://img104.imageshack.us/img104/9717/55702495wq9.jpg
http://img145.imageshack.us/img145/2218/265dc7.jpg
(Bölüm 1)
Yine yağmur ihtimalleri içinde geçen bir haftadan sonra hafta sonu yağmursuz güzel bir günde kalabalık bir grup ile Garipçe’ye köyüne pedal basarak uzun, güzel ve eğlencesi bol bir gün yaşadık.
Bir hafta önce son ada turumuz sırasında katılımcılar olarak bir sonraki tur için sözleşilirken Sibel hanım “Ben gelemeyeceğim.” demişti. Sonradan fikrini değiştirmiş ve forumda “Bende geliyorum. Beş arkadaş daha koyun yanıma.” Şeklinde bir mesaj yazmıştı. Kendisinin katılımcı olarak bu turda yer alacağını öğrendikten sonra (Minik ve Unutuk akıllı olarak) bendeniz kendisine yardımcı olmak ve geç kalmaması için tren saati ile ilgili olarak bir cevap mesajı yazmıştım. (Onu da yanlış yazmışım ki bu bir sorun olmadı.).
Ben evden epey erken çıktım. Bu durumda planlamadığım bir şey yaptım. Sibel hanımın kendisine verdiğim trene binmek için hazır ol saatinden önce istasyonda kendisine sürpriz olsun ve yalnız gelmesin diyerek 30 dakika kadar bekledim. Bir beklenti Sibel hanım o saatte bana güvenip hazır olur diye ummuştum. Yanılmışım. Meğersem evde yanık sigara börekleri yapıyormuş. ( Yaşasın kötülük.) Benim istasyona varmamdan sonraki bir trene binmeyerek Sibel hanımı beklemeye devam etmiş ve artık ikinci gelen trene binmek zorunda kalmıştım. Yani beklenmedik patlama bir sürpriz yapmış oldum kendime..
Sabah tren ile başlayan yolculuğum Kadıköy – Beşiktaş iskelesinde son bulduğunda “İskeleye ilk ben varacağım.” diye düşünüyordum. İskeleye vardığımda takım lideri Mert ve Arka takım kaptanı, Kudret abi ( Kud, Kudu ve Apaçi Robocop) ve ismini gün bittiğinde trende öğrendiğim Murat Can genç arkadaşım sahil kenarında Anadolu yakasından gelecek olan katılımcıları bekliyorlardı. Yalnız değildim ve buda güzel bir şeydi. Güne başlamak, heyecanımı ve eğlencemi sıfırdan ateşlemeye başlamak için gerekli olan şartlar hazırdı. Zaten tek başıma uzun bir tren yolculuğu yapmıştım ve oldukça sıkıcıydı. Beklerken katılımcılar birer birer iskelede toplanmaya başladı. Sibel hanımda iskeleye bir arkadaşı ile geldi. Gelemeyeceğini ve gelemeyeceğini düşünüyordum. Bu düşüncemi de bekleme sırasında arkadaşlarım iletmiştim. Gelmeli idi beş kişi eklenmişti kedisinin tura katılması sebebi ile değil mi?
http://img510.imageshack.us/img510/3969/64982477xd5.jpg
http://img229.imageshack.us/img229/6375/25014069vq7.jpg
http://img229.imageshack.us/img229/1479/94526162ko8.jpg
http://img229.imageshack.us/img229/3310/44457355gj7.jpg
http://img261.imageshack.us/img261/797/13766108ny1.jpg
Biz Kadıköy – Beşiktaş iskelede toplanırken fotoğraflardan da anlaşılacağı gibi gün daha doğmadan herkesten önce bu tura katılmak için Beylikdüzü’nden yola çıkan vardı. Beşiktaş’a belki de herkesten önce gelip kahvaltı yaptıkları da görülüyor. Kendilerine buradan katılımları için çok teşekkür ediyoruz. Arkadaşlarımızın tur boyunca çekmiş oldukları fotoğrafları da ayrı bir güzel.
http://img510.imageshack.us/img510/6995/24316908yp2.jpg
http://img261.imageshack.us/img261/8931/22160827iz9.jpg
Kadıköy iskelede toplanma devam ettikçe resimler çekilmeye ve muhabbetler edilmeye başlandı. Soğuktu. Ama neşeler yerinde idi. Kahvaltısını yapmayanlar için kahvaltı vakti idi. Evden getirilen yiyecekler boğazda tarihi Haydarpaşa binası ve önündeki dalga kıran üzerinde uçan Martıların ve Kara batakların gökyüzünde bir sürü halinde bulundukları yerde dönerek uçuşu ile birlikte arkalarında seferlerini yapan vapurlar, onların arkasında saklı kalan Sarayburnu üzerinde tüm boğaz girişine hakim Topkapı Sarayı ve Süleymaniye Camii manzarası eşliğinde yendi. Daha ne olsun. Böyle bir manzarada yada boğaz manzarası eşliğinde kahvaltı yapabilmek için insanlar Pazar sabahları İstanbul Boğazı’nın her iki yakasında bulunan iki şeritli dar yollarda saatler harcıyorlar. Şanslı mıydık yoksa?
Kahvaltı faslı biter bitmez iskeleye yanaşan ve bizleri Beşiktaş’a götürecek olan vapur iskeleye yanaştı. Bizlerde iskeleye ve pek fazla beklemeden de vapura geçiş yaptık. Bisikletler her zamanki gibi vapurun en geniş bölümüne güvenli bir şekilde yerleştirildi. Sonrada kimimiz içeride, kimimiz dışarıda Beşiktaş’a olan yolculuğumuzu her sabah ki gibi gürültülü ve patırtılı bir biçimde eğlenerek yaptık.
Beşiktaş iskeleye vardıktan sonra Avrupa yakasındaki buluşma noktamız olan Barbaros Hayrettin Pasa Heykeli önünde bizleri bekleyen arkadaşlarımız ile buluştuk. Katılımcı olarak gelecek olan diğer arkadaşları beklemeye başladık. Birer ikişer katılımcılar gelmeye başladı.
Beylikdüzü’nden gelen arkadaşlarımızda bize katıldı. (Kendileri ile de bu vesile ile tanışmış oldum iyi de oldu.) Bekleyiş sırasında birbirlerini tanıyan ve tanımayan herkes resimler çekildi. Kalabalık olan grup için orta takım kaptanı olarak Mert tanıdığı ve herkese göre tecrübeli olan Kerem (Umarım yanılmıyorum.) arkadaşımıza sorarak onun da onayı ile görevi kendisine verdi. Sonra Takım lideri Mert gruba tur boyunca dikkat etmemiz gereken kurallar ile ilgili kısa bir konuşma yaptı.
http://img229.imageshack.us/img229/2618/15237910id8.jpg
Konuşma sırasında çekilmiş bir resim…
Sonrasında toplu halde resim çekildik ve yola çıktık.
http://img261.imageshack.us/img261/6499/67039842hb1.jpg
http://img261.imageshack.us/img261/1032/26791537te8.jpg
Çekim içinde çekim…
http://img510.imageshack.us/img510/3523/70871418nj2.jpg
http://img261.imageshack.us/img261/9296/41742080we0.jpg
http://img261.imageshack.us/img261/435/44427361zu3.jpg
Çıktık ama kısa bir süre sonra Tufan arkadaşımıza ait bisikletin tekeri patladı.
http://img229.imageshack.us/img229/7774/70698161mg0.jpg
Yedek iç lastiğini evde bırakan Tufan arkadaşımız( Bu ne cesaret böyle?
http://img510.imageshack.us/img510/6690/49444323vy6.jpg
Arka teker yapılırken öndeki grup bizleri bekliyor ve durumun kontrolü için takım lideri Mert yanımıza geliyor. Kısa bir süre sonrada bizlerde arkadaşlarımız ile buluşarak…
http://img510.imageshack.us/img510/3180/58393428ab3.jpg
http://img510.imageshack.us/img510/3663/12115586yo0.jpg
Bizleri bizden başka resmedenlerde var.
http://img229.imageshack.us/img229/3648/39581752vq9.jpg
Rastgele balıkçılar diyerek yola devam.
http://img229.imageshack.us/img229/4533/32912235ma9.jpg
http://img145.imageshack.us/img145/3586/14071583zl8.jpg
Arka takım kaptanı Robocop'ın bizler için yaptığı selam duruşu. Çok yaşa bea
http://img229.imageshack.us/img229/3932/71450378yq8.jpg
http://img145.imageshack.us/img145/1579/47763146wi4.jpg
İstanbul boğazı, denizi ve tarihi ile iç içe bir şehirdir. Ve İstanbul’a gelen gerek yerli gerek yurtdışından tatile gelen insanlar için boğaz ve boğazda tur bir başkadır. Gerek otobüs ve özel araba ile gerek denizden yapılan motor turları ile ayrı bir yeri ve önemdedir. Bu kadar tarihin arasından yolculuk etmek harika bir tecrübe ve yaşanması gereken bir deneyimdir. Güzergahımız üzerinde bulunan her tarihi yapının, köşkün ve eski sokakların kendi hikayeleri vardır. Bunları bilmek ve buralardan bisikletler eşliğinde geçiyor olmak da ayrı bir güzellik. ( Benim için öyle idi.). Tarihin içinden ve boğazın verdiği nimetlerden yararlanan bizlerin sağında kalan balıkçıların yanından Arnavut köy, Bebek, Rumeli hisarı, Emirgan, İstinye …Sarıyer’e kadar uzanan kıyı şeridi boyunca ara ara bizlere katılan arkadaşlar ile yolumuza devam ediyoruz. Trafik nedeni ile hepimiz grup disiplini içinde gayet güzel yolumuza devam ediyoruz. Bu kadar çok bisikletli insanı görüp arabalarından bize korna basarak eşlik edenler, selamlayanlar ve hayretli bakışlar altında bizlere bakan insanlarımız ile eğlenceli bir yolculuk yapıyoruz. Yolda yarışıyorlar diyenlerde var haliyle. İnsanımıza bu güzelliği gerek gazete, gerek televizyon haberlerinin spor bölümü ile yansıtamadığımız için insanlarımızın beklentileri bu yönde oluyor. Böyle bir bisiklet yarışını görmek. Üzülerek ama tebessüm ile yola devaaam…
Bir bayan arkadaşımızın bize katıldığı bir noktada ihtiyaç molası veriyoruz.
http://img404.imageshack.us/img404/4635/63660541bt5.jpg
http://img404.imageshack.us/img404/3200/57111539tb5.jpg
İşte genç ruhlu bir kurt abimiz…İlhan abi..
http://img404.imageshack.us/img404/9244/82101259nc9.jpg
Sarıyer’de verdiğimiz molada çay içmek adına isyanlar çıkıyor.(İçenlerde oldu sanıyorum). Biz neden çayı bu kadar çok seviyoruz ki? Hava mı soğuktu yoksa? Bu mola sırasında yine resimler çekiliyor ve bisikletler hakkında muhabbetler dönüyor. Bisikletler ile toplanacaksın, tura çıkacaksın ve molalarda bisikletler hakkında konuşmayacaksın. Olur mu öyle şey? Ağırlıkları, parçaları …vb.
http://img404.imageshack.us/img404/860/77355617tf9.jpg
http://img104.imageshack.us/img104/2410/79891323mt5.jpg
Mola sonrasında arka takım kaptanı Kudret abi ve takım lideri Mert grup liderliği konum için yer değiştiriyorlar. Rampa başlangıcından sonuna kadar liderlik bende rampa canavarlığını körükleyen Kudret abiye devredildikten sonra yola çıkıyoruz bir beş dakika sürüşten sonra katılımcılardan bazılarının korkulu rüyası olan Maden rampası görünüyor. Başı göründü, görünüyor da sonu nerede? diye düşünüyorum. Başlamadan sonunu düşünmek çok büyük bir hata. Bana anlatılanlardan benim için bir zor bir deneyim olacağı konusunda izlenim ediniyorum. Nede olsa 2,5 aydır biniyorum bisiklete. Ama havada asılı kalıyor bu korkum. Çıkış esnasında benim için ilk deneyim olan bu parkurda ilk rampayı sakince çıkmayı başarıyorum. Ama sonrasında ise çıldırıyorum.
Yılan gibi kıvrılan yolu çıkmak çok eğlenceli. ACI YOOOK:ACI YOOOK.
Benim için asıl eğlence bundan sonra başlıyor. Bütün yol boyunca rampa diye bağırıyorum. Çıldırmak, eğlenmek ve içindeki tüm enerjiyi dağıtmak işte budur. Duymayan? Katılımcılar kendilerini uzun yoldan sonra rampa için hazırlamışlardı tahminim. Firesiz son gayretlerle bay ve bayan hemen hemen herkes ilk dik ve uzun rampayı çıkıyor. Korkulan kısım buradan sonra görünmeyen yolda ne kadar rampa olduğu ve bu rampaların dik olup olmadıkları ile ilgili. Benim Avrupa yakasındaki ilk parkurumun bana getireceği sürprizleri bana aktarılanlardan çıkarmayı deniyorum. Yeni bir parkurda yolculuk yolu tanıma, rotayı öğrenme ve bulunduğun yerin görselliğinin getirdiklerine odaklandığın zaman yorgunluk hissettirmiyor. Benim psikolojik olarak çalışma sistemim bu yönde tabi…
RAMPAAAAAAAAAAAAAA….
http://img104.imageshack.us/img104/2163/99742395ng8.jpg
http://img104.imageshack.us/img104/9717/55702495wq9.jpg
http://img145.imageshack.us/img145/2218/265dc7.jpg


