Herkese Merhaba,
İznik turumuzu yaptık ve sağlıkla döndük. Benim için ilk uzun tur olduğundan sizleri bunaltmadan en kısa nasıl anlatırım epey düşündüm. İznik turu başlığını çok önceleri açmış olmam, Gökova turu ile çakışması ve 3 günlük bir tatil olması dolayısıyla, ayrıca Bursa’dan forumdaşların da sanırım İznik’e çok pedal basmalarında olsa gerek turuma katılımcı yok gibiydi.
Son hafta Umut Tanrıverdi iletişime geçti ve biletini aldı. Yanımda bir tek Umut pedallayacaktı. Bursa’da bizi karşılayacak ve birlikte pedallayacağımız Sezer’in büyük bir manisi çıktığından gelemeyeceğini öğrendim.
Yenikapı deniz otobüsünde Umut ile buluştuk. Rotamızı konuştuk. Mutluydum. Bu turu inşallah tamamlayacaktım. Benim için güzel bir sınav olacaktı. Yanımda 2 bayan bisikletsiz misafirim de vardı. Onlarla 18 Mayıs günü yürüyerek İznik içi gezme planı yapmıştık. Herşey yolunda görünüyordu.
Deniz otobüsünde başka bisikletli gruplarda vardı. Zeytinburnu Bisiklet Grubuna selam olsun. Yalova iskelesine geldiğimizde artık yavaş yavaş çıkış yapıyoruz. Ardımdan bir ses Nevres hanım diye bağırıyor. Benim başka tanıdığım yoktu deniz otobüsünde. Şaşkın bekledim yaklaşmalarını. 3 arkadaş yaklaştılar. İçlerinden Atilla arkadaş “ben senin turuna geldim” dedi. Ben de hiç haberim yok dedim. Diğer iki arkadaş Alper ve Onur birlikte program yapmışlar. Atilla bey de Yalova ya gelene kadar ne kadar bisikletli varsa hem tanışmış sohbet etmiş, hem beni sormuş. Deniz otobüsünden inerken ben son kalan olduğumdan olsa olsa Nevres budur diye seslenmiş. O anı hiç unutmayacağım. Atilla bey forumda üye değilmiş. Üye olan bir arkadaşı turumdan bahsetmiş, O da sağolsun biletini almış gelmiş.
Alper, Onur ve Atilla ’a beye durumumu anlattım. Yanımdaki misafirlerle Orhangazi’de yaşayan akrabamı ziyaret edeceğimi ve onlarla tur da belirttiğim yer ve saatte buluşacağımı söyledim. Lakin akrabam Yalova’dan beni araçla alacaktı. Bizler hareket ettikten sonra bu 3 arkadaş pedallamaya başladılar. Orhangazi Cumhuriyet Meydanın da buluştuk. Misafirlerim önden minübüsle İznik’e geçtiler.
Evet her şey güzel gidiyordu. Birlikte uyum içinde pedallıyorduk. Yeniköy ayrımına geldiğimizde Onur’un dizinde sorun oldu. Ve onlardan ayrılmak zorunda kaldık. Kararı birlikte aldık. Onlar çadır atıp ertesi günü dönüş yapacaklardı. Umut arkadaşta Pazar günü dönecekti. Sadece ben ve emekli olan Atilla bey pazartesi günü dönüş yapacaktık. Diğer arkadaşların telefon numaralarını aldık, bir şeye ihtiyaç olursa haberleşip buluşacaktık.
Ben, Umut ve Atilla yolumuza devam ettik. Manzara çok güzeldi, ortalık sakindi. Orhangazi’den İznik’e üst kısımdan giderken yol geniş fakat trafik çok, Göl manzarası az fakat kiraz ve erikleri yiyerek gidiyorsunuz. Bu çok hoştu.
Sevgili öğretmenim Soner Sarıhan telefon numarasını vermişti. Fakat oğlu Tibet Çınar’ın geçirdiği ufak bir kazadan dolayı önce bizle pedallamaya gelemiyeceğini bildirdi. Fakat İznik’e 4-5 km kala yolda karşımızdan geldi. Tekrar teşekkür ediyorum. Tanışmak çok güzeldi. Bu arada Atilla çok arkalarda kalmıştı. Ve benim bu şeker sorunum yüzünden artık yemek yemem lazımdı. Korkunç acıkmıştım. Herzamanki gibi nasılsa yaklaştık güzel yemekler yiyeyim düşüncesiyle 1-2 saat kala yakıt takviyesi yapmamıştım. Soner beye durumu anlattım, sağolsun bize çok yardımcı oldu. Aklımız Atilla da kaldığı için Soner bey Atilla’yı yoldan toplamaya ve buluşacağımız Köfteci Yusuf’a getirecekti.
Saat 14 te Orhangazi'den başlayan yolculuğumuz sonunda kendimizi hiç kasmadan saat 18 de İznik'e varmıştık. Biz güzelim köfteleri mideye indirirken Soner bey ve Atilla geldiler. Epey bir zaman sohbet ettik sonra Soner bey ile vedalaştık.
Gelen bir telefonla şok oldum. Önden giden misafirlerim İznik öğretmenevindeki rezervasyonda sorun olduğu gibi, odaların durumunun çok kötü olduğunu ve dönmek istediklerini belirttiler. Hadi o konuyu kendi aramızda çözdük ama bu rezervasyon sorunu kabus gibi bir durumdu. 3 kişilik fiyatı 2 ay önceden yatırmış olmama rağmen oda yoktu.
Hepbirlikte öğretmen evine vardık. Umut arkadaşta öğretmen olduğundan konaklama için O da aynı yeri seçmiş hatta gelmeden parayı eft yapmış fakat oda yok. Bunu özellikle belirtmek istiyorum çünkü hem öğretmen olan forumdaşların hemde dışarıdan okuyan misafirlerin dikkatini çekmek için.
Atilla çadırıyla gelmişti. Fakat neticede yanımızda pedalladı ve boş yer varsa onada ayarlayacaktım yatış işini. Öğretmenevi müdürü kendilerinden kaynaklanan bir hatadan dolayı odaları başkalarına sattıklarını söyledi. Ben çok köpürdüm tabiî ki. Zaten yorulmuşuz birde sorun yaşamak hiç olmadı. Aynı durum Umut içinde geçerli odası yok. Neyse benim oda ayarlandı. Fakat misafirlerim yok.
Umut arkadaşa müdür bey kendi ofisini teklif etti. Çekyat atacak yatması için. Ben ise odamda 3 kişilik para yatırdığım halde tek başına kalacağım. Hemen arkadaşlara teklifte bulundum. Siz sorun etmezseniz buyurun hepbirlikte aynı odayı paylaşalım dedim. Başka çare yok sokakta kalacaklar.
Türkiye’de bu durum uygun değildir öğretmenevinde. Müdür kendi durumunu ört pas etmek için kabul etti hemde hiç itirazsız. Yurtdışında hostellerde çok kaldım. Fakat memleketimde hem de tüm eğitimcilerin başını soktuğu öğretmenevin de de hostel deneyimini yaşadım ya daha diyecek sözüm yok. Fakat sonunu bırakmıyorum dilekçemi hazırlıyorum bu konu için gerekli yerlere. Parasını yatırmış fakat bizimle aynı kaderi yaşayan diğer misafirlerde müdürle savaş halindeler.
Biz yorgun pisletçiler odamıza çekildik. Bir yandan bu konuyu konuşup bir yandan yarının planını yaparak en sonunda uykuya daldık.
Sabah güzel bir kahvaltının ardından Umut öğretmen bizim yanımızdan ayrılmadan önce görülecek yerleri zamanla yarışarak pedalladık. Sonra Umut’a 3 km eşlik ederek yoluna uğurladık. Gölün diğer tarafından dönecekti. Biz de bir gün sonra aynı rotayı kullanacaktık. Umut kendi bölümünü forumda anlatacaktır. Umut yolunu bitirdiğinde bizi arayarak taktik verdi yol hakkında. Atilla ve ben gezmedik yer bırakmadık bisikletlerimizle. Zamanı çok iyi değerlendirdik akşama kadar.
Atilla’nın bisikletinde sorun çıktı. Pazartesi ilk iş bisiklet tamircisi ziyareti yaptık. Kahvaltının ardından yola koyulduk. Öğretmenevine yakın bisikletçi Ercan beye ilgisinden dolayı teşekkür ve selam olsun.
10.30 da yola koyulduk. Usulca dinlenerek ve muhteşem göl manzarası eşliğinde pedalladık. Kiraz ve eriklerin yerini daha çok zeytin ağaçları alıyor bu kısımda. Yol dar fakat az trafik var. Ayrıca önemli bir konu yol düz sadece sonlara doğru bir iki rampa var. Diğer taraftan bakıldığında km olarak daha uzun. Zamanı geniş olanlar için İznik’e gelirken bu rota hem biraz rampa çıkmak isteyenlere hem de foto çekmek ve daha eğlenceli bir zaman için seçilebilir. Yolda karşılaştığımız ve hayranlıkla bizimle sohbet eden iki arkadaş vardı. Akın bey ve arkadaşı. Arabalarıyla İznik’e gidiyorlardı. Fotolarımızı çektiler, onlara da buradan selam olsun.
İznik’te yaşayanların çok misafirperver ve ilgili olduklarını yazmadan geçemeyeceğim. Ayrıca bisiklet kitlenmediğini sanırım başka bir il de göremiyebilirim. Bazı yerlerde gözümüze çarpan akşam bile kilitsiz duran bisikletlerdi. Ve en önemlisi hiçbir araç tarafından zor durumda bırakılmadık.
15.30 civarı Orhangazi’deydik. Çok hızlı bir şekilde karnımızı doyurup saat 16 da yola koyulduk Yalova’ya doğru. Denizotobüs saatimiz 19.45 di. Ben biraz panik yaptım önce süpürgelik rampasını çıkamazsam ve zamanında yetişemezsek diye. Fakat sonuçta kalkıştan 1.5 saat önce Yalova terminaline geldik.
Ben ve Atilla o güzelim rampaları bir bir çıktık. Güneş çok etkiliydi. Rampaların ardından iniş bize verilmiş hediyeydi. Bu zamana kadar ne böyle rampa çıktım ne de böyle yokuş indim.
Sınavı başarıyla tamamladım. Puanımı pedaldaşlarım verecekler sanırım.
Güzel bir tur ve küçük bir tatil oldu. Kazasız belasız dönmek hepsinden güzeldi. Toplamda 156 km yaptım. Bana eşlik eden pedaldaşlarıma teşekkürler.
Bir başka turda ve rotada pedallamak dileğiyle.
Esenlikler dilerim.
O an kim uygunsa foto çektiğimizden dolayı ben elimdekileri koyacağım. Sonra arkadaşlarım ekleyecekler.
Antik kent İznik'e geliyoruz
(link)
Soner Sarıhan ve Nevres
(link)
Soner Sarıhan ve Nevres
(link)
Soner Sarıhan ve Umut Tanrıverdi
(link)
Hepbirlikte Köfteci Yusuf dayız. Sağ öndeki yeşil formalı Atilla
(link)
Hepbirlikte Köfteci Yusuf dayız. Sağ öndeki yeşil formalı Atilla
(link)
(link)
Manzara
(link)
(link)
(link)
Umut Tanrıverdi
(link)
Atilla
(link)
Kahvaltımız
(link)