15-19 Mayıs 2015 İstanbul (Bandırma) - İzmir - İstanbul turu

five

Part time turcu
Kayıt
29 Temmuz 2005
Mesaj
1.453
Tepki
3.961
Yaş
52
Şehir
İstanbul-Bostancı
Başlangıç
1995—96
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Şehir - Tur
15-19 Mayıs 2014 İstanbul(Bandırma)-İzmir turu
23 Nisan Turundan sonra önümde tur için iki alternatif vardı. 1 Mayıs ve 19 Mayıs. 1 Mayıs’ı ailemle birlikte geçirme planı yapmıştım. 19 Mayıs Salı gününe gelip şirket de 18 Mayıs’ı (izinden keserek) tatil yapınca dört günlük bir tatil dönemi vardı önümde. Ama eşimin 18 Mayıs’ta mesaisinin olması, kızımın okulu ve sınav haftası için çalışma gerekliliği bu dönemde birlikte tatil yapmamızı imkansız kılmıştı. Aslında hep birlikte İzmir’e gitme planı yapmıştım ama bu sebeplerle mümkün olmadı. Aklımda İzmir’de anneannemi ziyaret etme fikri vardı ve kardeşimle birlikte gidecektik ama bizimkileri bırakamadığım için planı da iptal etmişti. Kısaca ne yapacağımı bilmez bir durumdayken aklıma bisikletle İzmir’e gitmek geldi. Böylece hem bisiklete binip hem de akrabalarımı ziyaret edebilecek hem de ailemin gelememe durumu için de bir çözüm bulmuş olacaktım.
Karar verince plan yapmak kolay oldu. Gidiş ve dönüş için ikişer gün ayırdım. Fakat bana İzmir’de akrabalarımla birlikte olacak zaman kalmayınca yola bir gün önce (Cuma sabahı) çıkıp bir günü (Pazar günü) orada geçirmek üzere plan yaptım. Yenikapı-Bandırma feribotu için gidiş dönüş bileti alıp maç saatini :) (Cuma gününü) beklemeye başladım. Bu arada bisiklet de Yalova-Gemlik- Bandırma turundan çamur içinde geldiği için onu da biraz temizlemem gerekti.
Plan sabah erken Bostancı’dan metro-Marmaray ile Yenikapı’ya ulaşmaktı ki bunu daha önce yapmıştım. Bu turu (akraba ziyareti olduğu için) yalnız plan yapmıştım.
1. gün İstanbul (Bandırma)- Balıkesir – 15/05/2015
Sabah çıkmam gereken saatten biraz daha erken bir saatte aşağıdaydım. Bostancı metro girişi çok yakın olduğu için henüz kapalı olan kapının önünde biraz bekledim. Açıldığı anda girip ilk sefere binerek önce Ayrılık Çeşmesi durağından Marmaray’a sonra da Yenikapı’da feribota ulaştım. İlk sefer her zaman sakin olduğundan bu saatlerde metroda bir sıkıntı yaşanmıyordu. Feribotta geçen zamanı kahvaltı ve uyuma amaçlı kullanıp 09:30’da feribottan indim. Hava, günün geri kalanının sıcak olacağını haber verir gibiydi. Benim de yanımda 2 forma olduğundan genelde kısa kollu siyah formamı sabah ve akşam saatlerinde, beyaz, kolsuz formamı da güneşim tepemde olduğu saatlerde giyerek sıcağın etkisini azaltmaya çalıştım. Ayrıca yanıma aldığım güneş kremini (15 faktör) de sürmeyi ihmal etmedim.
Bandırma’dan Balıkesir’e giden yol genel olarak geniş ve (artık adına emniyet şeridi demememiz gereken) geniş bir emniyet şeridine sahip. Bir iki yerde yapım çalışması olsa da fazla bir problemi yok. İnişli çıkışlı gibi görünse de aslında Balıkesir daha yüksekte olduğu için yavaş yavaş yükseliyorsunuz. Bu da aşmanız gereken yokuşlar olarak karşınıza çıkıyor.
Giderken sağınızda Manyas (Kuş) gölü bulunuyor. Ayrımında epeyce tereddüt ettim içeri girip girmemek için ama dönüşe erteleyip devam ettim. Geçen ilkbaharda ailemle göçmen kuşların gelişini izlemiştik ve çok da keyif almıştık. (İçerideki kuleden dürbünle gözlem yapabiliyorsunuz Dürbünü de kimlik karşılığı ücretsiz olarak veriyorlar).
İlk hedefim yemek molası için Susurluk’tu. Çorba-çi(ğ)börek-ayran üçlüsüydü yemeğim ama aslında lezzetli olduğu kadar iyi bir fikir değildi. Mide hafiften alarm verdi yol boyunca. Neyse ki fazla sorun yaşamadım. Gerisi Balıkesir’e kadar salt pedal bastığım bir yolculuktu.
Balıkesir girişinde ana yoldan ayrılıp şehir merkezine yöneldim. Telefondan haritaya bakıp merkeze ulaştım. İlk bulduğum otel bisikletime de benim kadar rahat bir mekan ayarlayınca orada kalmaya karar verdim. Duş alıp yemek için dışarı çıktım. Yemeği her zamanki gibi abartarak otele döndüm. Bugün yolum kısaydı ama yarın yolum çok uzun olacaktı. Daha önce hiç gitmediğim kadar uzun…
1. gün Bandırma-Balıkesir :
Çıkış : 09:35
Varış : 18:00
Mesafe : 107,20 km
Pedal Çevirme Süresi : 06:10 saat
Ortalama Hız: 17,36 km/s
Maksimum Hız : 55,12 km/s
Ortalama eğim çıkış : %3
Maksimum eğim çıkış : %11
Ortalama eğim iniş : %-2
Maksimum eğim iniş : %-8
(link)
http://s5.postimg.org/9de4i3euf/band_rma_bal_kesir.png
Sabah erken Bostancı İstasyonu’nun açılmasını bekliyordum.
http://s5.postimg.org/rmdi2vobr/20150515_053835.jpg
http://s5.postimg.org/9fqlvemzr/20150515_103446.jpg
Uzakta Manyas gölü. Bu sefer Kuş Cenneti’ne uğramadım.
http://s5.postimg.org/lf242pskn/20150515_111627.jpg
http://s5.postimg.org/3wsnrxfc7/20150515_111643.jpg
Susurluk’tayım.
http://s5.postimg.org/iz0aovahz/20150515_125747.jpg
Balıkesir’e doğru yokuşlar
http://s5.postimg.org/7p7ktx5gn/20150515_161201.jpg
http://s5.postimg.org/5lx5m95nr/20150515_161211.jpg
Ve Balıkesir’deyim.
http://s5.postimg.org/5ee43hk2v/20150515_173829_Richtone_HDR.jpg

2. gün : Balıkesir – Akhisar-Manisa- İzmir(Yelki) – 16/05/2015
Sabah çok erken yola çıkmam gerekiyordu. Resepsiyonla görüşüp kahvaltıyı erken vakitte hazırlamalarını (sınırlı içerikle de olsa) rica ettim. Kısa süre sonra yoldaydım. Sabah saatleri Balıkesir caddeleri çok sakindi. Mataralarımı doldurup yola koyuldum. Akhisar’a kadar 90 km. civarı yolum vardı önümde. Bu mesafe ortalama bir turun günlük mesafesi olsa da benim için bugün saat 13:00’e kadar kat etmem gereken mesafeydi. Allah’tan yolun ilk kesimlerindeki tatlı eğimler (yolu sorduğumda tarif böyleydi) haricinde yol düz karakterliydi. Tabi rüzgardan bahsetmiyorum. O her daim bana karşı. :)
Savaştepe ayrımından kısa süre sonra yolda araçların biriktiğini fark ettim. Gördüm ki bir tır gidiş istikametine göre sol şeritte duruyordu. Dorsenin sağ yanı tamamen açılmış hatta yırtılmıştı ve tüm yükü yola saçılmıştı. Halılar, askılar, kaplama malzemeleri, kumaş topları… Yol savaş alanı gibiydi. Polis aracın başındaydı. Bekleyen kamyon ve diğer araçlar daralan yoldan teker teker geçiyor ve ‘doğal ‘ olarak kazayı seyrediyorlardı. Bisikletli olarak araçların yanından ilerleyip kaza mahallini geride bıraktım. Sabahki kahvaltı biraz hafif kaldığı için yoldaki gözlemecilerden birinde mola verip karnımı doyurdum. Artık hedefim Akhisar’a kadar su molalarından başka mola vermemekti. Normalde turlarımda çok fotoğraf çekerim ama bu yolun herhangi bir ilginçliği olmadığı için pedal basıp duruyor ve şehir merkezlerinin tabelalarından başka fotoğraf çekmiyordum.
Boş emniyet şeridinde (artık “emniyetli” olduğunu düşünmüyorum :( ) ilerlerken 30-40 metre mesafede bir minibüsün durduğunu gördüm. Araca yaklaşırken içinden 35-40 yaşlarında biri indi. Aramızda şöyle bir konuşma geçti :
Minibüslü Adam : “İzmir’e mi gidiyorsunuz ?”
Bisikletli Ben :”Evet.”
M.A.: (Minibüsü göstererek) “Böyle de gidebilirsiniz ama ben bisikletle gideceğim diyorsanız…”
B.B. : “Öyle bir hedefim var.”
M.A.: “Saygı duyarım. İyi yolculuklar.”
B.B. : “Teşekkür ederim. Durduğunuz için de ayrıca teşekkür ederim.”
Adam minibüsüne binip yoluna devam etti. Ben de, yüzümde bir gülümseme ile arkasından elimi kaldırıp tekrar teşekkür ettim. Böyle insanlarımız var işte. Az da olsa varlar. Destek olmak, yardımcı olmak isteyen… En zor anınızda karşınıza çıkan… Böyle insanlarımız hâlâ var…
Daha önce arabayla defalarca geçtiğim yoldan bisikletle geçiyordum. Yol pek keyifli değildi. Düz ve trafiği bol…. Akhisar benim için yemek molası demekti. Mola yeri de Köfteci Ramiz. Bu turda yemek molası için pek doğru seçimler yapamadım genel olarak. Susurluk’ta Yasa’yı pek beğenmedim. Ramiz yerine de daha samimi bir ortamda yemek yiyebilir ve sohbet edebilirdim.
Akhisar’dan düşündüğüm saatlerde yola çıkmıştım. Bu iyi bir göstergeydi benim için. Yol düz profilde önce Saruhanlı ardından da Manisa’ya ulaştı. Şehir içinden devam ettim ve su takviyesinden sonra Sabuncu Beli’ne doğru pedal basmaya başladım. Gözümde büyüyordu bu yokuş. Hele 140 Km. geldikten sonra gelen bu tırmanış benim için iyi bir sınav olacaktı. Giderek yükselmeye başladım. Süreyya Tabiat Parkı’nı geçerken eski günlere taa ODTÜ’de okurken Ege Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nde geçirdiğim ilk yaz stajı aklıma geldi. Arkadaşlarla bir hafta sonunu ayarlayıp buraya pikniğe gelmiş ve çok güzel bir gün geçirmiştik. Hatta ormanın içine girdiğimiz için bekçiler tarafından çıkarılmıştık. Çeyrek asır öncesi desem abartmış olmam. :)
Yokuşun en dik bölümlerini bol bol su molası ile geçtim. Tepeye vardığımda yerde, asfalt üzerinde, Türk Hava Yolları adına yazılmış yazılar olduğunu gördüm. Ekte fotoğraflarını koyduğum yazılar Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’ndan kalmaydı. Bu yokuş da İzmir’de biten etabın bir parçasıydı.
Fotoğraf çekerken birden yokuş çıkan bir bisikletli gördüm. Yol bisikletli ve sırt çantalı bisikletli epeyce yorulmuştu ama tempolu bir biçimde yokuşun son metrelerini pedallıyordu. Durdu. Hakan Sağıroğlu ile tanıştık. Nerden geldiğini sorduğumda sabah Bandırma’dan yola çıktığını söyledi. Bir gün önce akşam Bandırma’ya gelip sabah 05:30’da yola çıkmış. Ciddi bir performansla buraya kadar 270 km. yol kat etmiş. Aşağıya inip Bornova’da kendisini karşılayacak arkadaşlarıyla buluşacakmış. Benden 1 saat daha fazla yol alıp 100 km fazla yol yapan bu genç arkadaş eşinin hamile olduğunu ve fazla turlara çıkamadığını da söylemişti. Kendisini tebrik edip yolcu ettim. Performansı muhteşemdi doğrusu. Sonra kendimi düşündüm. Aşağıya indiğimde daha 40 km.’lik bir yol olacaktı önümde. Kendi kendime Alsancak’ta kendime sandviç ısmarlayıp ödüllendireceğim dedim. İzmir’e indikten sonra hava da kararsa sorun yoktu. Seferihisar yolundaki Yelki köyüne gidecektim ama nasıl olsa giderim kafasındaydım. Kordonda hava akşama dönmüşken herkes dışarıdaydı neredeyse. Çimlerin üzerinde çember oluşturmuş gruplar akşam keyfini çıkarıyorlardı. Sahildeki bisiklet yolu tıpkı Bostancı-Caddebostan arasında olduğu gibi hem yaya hem de bisiklet trafiğine yetmiyor her zaman çok dikkatli ilerlemek gerekiyordu. Kardeşler Büfe bizim ilk İzmir—Bodrum denememizde (kardeşimin eşinin Maydonozköy’de takla atması sonucu Kuşadası’na varamadan geri dönmek zorunda kalmıştık.) yola devam etmeden karışık molası verdiğimiz yerdi. Kendime verdiğim ödül yine karışık sandviçti (‘kumru’ da diyorlar ama benim için ‘karışık’ o) ki benim için İzmir’e gitmek bir anlamda ‘karışık’ yemektir. Bu kez karışık karmakarışıktı. Yumurta ve pastırmayla abartılmış versiyonu 2 ayran eşliğinde gövdeye indi ama aklım da başıma ondan sonra geldi.
‘Daha 40 km. var önümde !’,
‘Olsun yavaş yavaş giderim.’,
‘Hava da karadı!’,
‘Kararsın. Farım var. Yakarım giderim. Hem yol da düz.’
Sorun olmadığına kendimi ikna ettikten sonra yola devam ettim. Sahilde bisiklete binenlere baka baka Fahrettin Altay ayrımına kadar geldim. Sonra Güzelbahçe yoluna devam ettim. Hava karamış olsa da yol boyu sokak ışıkları eşlik ediyordu bana. Bu yüzden farı da köklememe gerek kalmadı. Ortalama bir süratle ta Güzelbahçe’ye kadar devam edip Seferihisar kavşağında denizden ayrıldım. Yol biraz yükseldi ve Yelki’ye geldim. Teyzemlerin oturduğu site yola 2-3 km. kadar uzaktı. Saat 23:00’te evin kapısına gelip zili çaldım. ‘Kim o ?’, ‘Sürpriiiiz’. Anneannem, teyzem, dayım, yengem, kuzenler, yeğenler… Herkes oradaydı. Benim görüp şoke oldular. Eşim ve annem haricinde kimsenin haberi yoktu yolda olduğumdan. İlk şoktan sonra sarıldık. Öpüştük. Anneannemin elini öptüm. İşte o an gerçek hedefime ulaştığım andı. :) Hem günlük en uzun mesafeyi kat etmiş hem de akrabalarıma sürpriz yapmıştım.
2. Gün : Balıkesir – İzmir (Yelki)
Çıkış : 06:30
Varış : 23:00
Mesafe : 210,92 km
Pedal Çevirme Süresi : 11:43 saat
Ortalama Hız: 17,99 km/s
Maksimum Hız : 59,63 km/s
Ortalama eğim çıkış : %4
Maksimum eğim çıkış : %12
Ortalama eğim iniş : %-3
Maksimum eğim iniş : %-10
http://s5.postimg.org/pqy418uzr/bal_kesir_izmir_yelki.png
(link)
Erkenden yoldayım.
http://s5.postimg.org/pkhm2dfqf/20150516_080049.jpg
http://s5.postimg.org/om19032ef/20150516_080055.jpg
http://s5.postimg.org/nc3fl18mf/20150516_130918.jpg
http://s5.postimg.org/k3yy7zmcn/20150516_150124.jpg
http://s5.postimg.org/7k8exznjb/20150516_162226.jpg
http://s5.postimg.org/9el9fqajr/20150516_162236.jpg
Sabuncu Beli’ne çıkarken…
http://s5.postimg.org/7bau82aqv/20150516_173659.jpg
Türk Hava Yolları yola sloganlar yazdırmış. :)
http://s5.postimg.org/yed3x7s2v/20150516_190753.jpg
http://s5.postimg.org/g02kt8fs7/20150516_190805.jpg
http://s5.postimg.org/rhixkovs7/20150516_190842.jpg
http://s5.postimg.org/tr2ghpfc7/20150516_190849.jpg
http://s5.postimg.org/gn1hirco7/20150516_190906_Richtone_HDR.jpg
http://s5.postimg.org/v3oqxc25j/20150516_190939_Richtone_HDR.jpg
http://s5.postimg.org/bd1457ht3/20150516_190951_Richtone_HDR.jpg
Hakan Sağıroğlu geliyor
http://s5.postimg.org/ssqot5rdz/20150516_190959_Richtone_HDR.jpg
http://s5.postimg.org/g2mgg2jfr/20150516_191018_Richtone_HDR.jpg
Bandırma’dan sabah yola çıkmış. 270 km.’nin ardında gayet iyi durumdaydı.
http://s5.postimg.org/gtf6lult3/20150516_191311.jpg
Ve gidiyor…
http://s5.postimg.org/tnd8f6z8n/20150516_191358_Richtone_HDR.jpg
http://s5.postimg.org/tpx4212w7/20150516_191401_Richtone_HDR.jpg
Sabuncu Beli.
http://s5.postimg.org/g0766z55z/20150516_191733_Richtone_HDR.jpg
Sonunda İzmir’deyim.
http://s5.postimg.org/niqbflwiv/20150516_194435_Richtone_HDR.jpg

3. gün : İzmir(Aliağa) – Bergama-Soma-Savaştepe-Balıkesir - 18/05/2015
Pazar gününü dinlenerek ve akrabalarıma birlikte geçirdikten sonra dönüşü aynı yoldan yapmamaya karar verdim. Kafamda Bergama, Soma, Savaştepe üzerinden Balıkesir’e dönmek vardı. Yol yine uzundu ama biraz kısaltmak için İzmir’i bypass etmeye karar verdim. Selahattin’den beni İzmir’in dışına bırakmasını rica ettim. Sabah erken yola çıkıp Aliağa’ya 5 Km. kala sağda bulunan Opet’e kadar götürdü beni. Orada bisikleti hazırlayıp vedalaştım ve yola devam ettim. Bir 50 Km.’yi yemiştim bu şekilde ama pek de keyifli olmayacaktı zaten bu kısım. Aliağa’ya varıp yolun bir kısmını deniz kıyısından geçtim. Hava çok güzeldi ama bu saatlerin bu kadar ılık olması öğle saatleri için bir uyarıydı bana. Çandarlı Körfezini boydan boya geçip düz bir yolla Bergama’ya ulaştım. Burada salaş bir çorbacıda mola verip hem dinlendim hem de bir ara öğünü götürmüş oldum. Bergama çıkışındaki benzinlikte su takviyesi yaparken yine ‘Yolculuk nereye ?’ ve ‘Yorulmuyor musun ?’ sorularına muhtelif cevaplar verip kısa muhabbetler yaptıktan sonra dümdüz yola devam ettim. Yol boyu manzaram yaklaşık 1-2 saat boyunca neredeyse değişmedi. Güneş tepemdeydi. Hafif bir rüzgar karşılıyordu beni ki bu da buharlaşmamamı sağlıyordu. VDO ‘mun ekranında 43 dereceyi (tabi ki güneş altında !) gördüğümde rüzgara şükreder oldum. Sıcaktan ve yolun tekdüzeliğinden Kınık’a yaklaşırken Soma’ya geldiğimi sandım. Oysa daha yolunun yarısına gelememiştim. Soma’ya yaklaşırken yolda kömür ofislerinin levhalarını görmeye başladım. Biraz daha ileride de 301 madencimizi kaybettiğimiz Eynez kömür ocağının girişinde durdum. Yönümü ocakların olduğunu düşündüğüm taraf çevirip bir süre öylece durdum. İçimde tarif edilmez duygularla… Kızgınlık deyin, isyan deyin, dua deyin… İçim buruk bir şekilde bisikletime tekrar binip yola devam ederken fark ettim ki arka lastiğim patlamış. Sanki hissettiğim tüm negatif duyguların fiziksel yansımasıydı bu… Lastiğin patlaması duygularıma tuz biber ekmişti. İçimden epeyce saydırdım. Sonra da düşündüm. İki seneden daha fazla süredir kullandığım Schwalbe Marathon Mondial ilk defa patlamıştı. Güneşin altındaydım. Kafamı kaldırıp yola baktığımda ileride bir Shell istasyonu olduğunu görünce daha düzgün zeminde lastiği tamir etmek için yürümeye başladım. 300-400 m. yürüyüp istasyonun arka bahçesindeki boş kameriyeyi gözüme kestirdim. Gölgede hallederim dedim kendi kendime. Heybeyi çıkarıp bisikleti düzgün zeminde ters çevirdim. Arka lastiği çıkardım. İç lastiği çıkarıp kontrol ettiğimde 5 mm uzunlukta incecik bir telin lastiğe saplandığını fark ettim. Turlara çıkarken sürekli yanımda sıfır bir iç lastik bulundururum. Ayrıca yama takımım da vardır. Yeni içi takıp patlamış olanı yamadım ve bagajı tekrar yerleştirdim. İyi ki gölgede yaptım bu işi dedim kendi kendime. Sonra vakit kaybetmeden Soma’ya doğru devam ettim. Soma’nın girişindeki benzinlikte yol ve yemek yiyecek yer sordum. Savaştepe yolu Soma’nın merkezine gelmeden ayrılıyordu. O yola girmeden yemek işini halletmeliydim. Benzinlikten bana Savaştepe yolunda bir lokanta olduğunu şöyle tarif ettiler : “Abi şu tepeye çıkınca orada yemek yiyebileceğin bir yer var.” O zaman merkeze girmeden ve vakit kaybetmeden yola devam edebilirdim. Ama tabi “tepeye çıkınca” denilen yer de ciddi bir yokuştu. Su takviyesi yapıp ana yoldan ayrıldım. Ana yoldan ayrılmayı severim açıkçası. Arabalıyken de ayrılırım ana yollardan. Tırmanmaya başladım. Yolun ilk kısmı hem dar hem de beklemediğim kadar yoğundu. Kamyonlar, traktörler, arabalar… Aşağıdaki benzinlikte bahsedilen lokanta yolun solunda ve yola tepeden bakan yüksek bir bahçe ve içindeki yapıydı. Bahçeye girip masaların bulunduğu yere ulaşana kadar da dik bir yolu geçip kimsenin olmadığı lokantaya ulaştım. Kimse var mı diye etrafa baktığımda bir kişi yanıma geldi. Klasik olarak çorba var mı diye sordum. Yokmuş. :( Sadece ızgara vardı. İstemediğim halde et yedim. Ama yanındaki salata da çok lezzetliydi. Pek tercih etmediğim bir menüyle de olsa karnımı doyurup yola devam ettim. Artık düz yollar bitmiş, Balıkesir’e kadar ciddi yokuşların olduğu parkura başlamıştım. Önümde 65-70 km.lik bir yol vardı ve yine geceye kalacaktım.
Yol Savaştepe’ye az bir mesafe kalana kadar yükseliyordu. Savaştepe’ye hafif bir inişten sonra asıl çıkış başlıyordu. Savaştepe’ye gelirken ve yola devam ederken karşıdan esen rüzgar bana ‘Brolier’ üretim tesislerinin (ki kendisi bildiğimiz beyaz tavuk olur) muhteşem kokularını önce burnuma sokuyor oradan da beynime kazıyordu. Ama ne koku… Bisiklet turlarının keyifli yanlarını tanıdıklara ya da yeni tanıştıklarıma anlatırken genelde ‘Araba ile geçtiğiniz yerlerin kokusunu almazsınız, bazen havasını bile solumazsınız. Bisiklet üzerinde her kokuyu alırsınız. ‘ şeklinde ifadeler kullanıyorum. Baharın kokusu, toprak kokusu, çiçek veya meyve kokusu… Ama bu ‘Brolier’ çiftliklerinin kokusu dayanılacak cinsten değildi. Zaten Bandırma’dan veya Bandırma’ya doğru etraftaki biogaz tesislerinin, yem fabrikalarının ya da tavuk çiftliklerinin keskin kokularından kurtulamazsınız. Her şekilde karşınızdan esen rüzgar bu kokuları beyninize işler. Ama Savaştepe civarının bu Brolier kokusu hepsinden daha keskin bir şekilde artık beynimi yakmaya başlamıştı. Pedala, bu kokunun kaynağını geçmek için daha kuvvetle basıyordum. Ama ne çare… Birini geçsem arkasındaki var. Ve koku kesilmiyor. Yol boyu devam ediyor. Savaştepe’de benzinliğin birinde durduğumda resmen insanlara acıdım bu koku yüzünden. Hadi ben pedala basıp gideceğim. Onlar hep bu kokuyla yaşayacaklar…
Yol Bozalan’a 10 km. kadar yükselip sonra dik bir şekilde inişe geçiyordu Balıkesir’e doğru. Sonra da dümdüz şehre giriyordu. Yolumun üzerinde İstanbul-İzmir otoban inşaatı olduğu bilgisini almıştım. Kamyonlara dikkat etmem söylenmişti. Zaten yolu da gereğinden fazla yoğun bulmuştum. İnişe başladığım sırada hava da kararmaya başlamıştım. 10 km.’lik dik inişte çok dikkatliydim. Farlarımı yakıp reflektörlü yeleğimi giydim. İnişin en kötü yanı küçücük sineklerin boş buldukları tüm yerlerden ağzıma, gözüme girmeye çalışmaları oldu. Hiçbir şey yapmasalar güneş kremi sürdüğüm kollarıma yapışıyorlardı. Herhalde gözlüğüm olmasa hiç ilerleyemezdim. Farımı (Fenix BT 20) en geniş alanı aydınlatacak şekilde ayarladım ve gücünü bir kademe daha arttırdım. İnişin arkasından önümde 20 Km’lik bir yol kalmıştı. Tali bir yolda ve gecenin karanlığında tek başına ilerliyordum.
Yol düzlükte önce Balıkesir’in organize sanayi bölgesine, arkasından da ana yola ulaştı. Bir benzinlik bulup kollarımdaki ve formamdaki sinekleri temizledim. Çimento fabrikasının arkasındaki yoldan merkeze doğru pedal basmaya devam ettim. Yemek işini halletmek istedim kaldığım otele varmadan önce. Tabi bu sefer sebze ve çorbayı ihmal etmedim ki kurt gibi acıkmıştım. Daha sonra otele ulaşıp ‘Ben geldim.’ dedim. Geçe geç yatabilirdim bu sefer çünkü yarına yolum azdı. Nispeten tabi :)
3. Gün : Aliağa-Balıkesir
Çıkış : 08:50
Varış : 22:00
Mesafe : 165 km
Pedal Çevirme Süresi : 08:20 saat
Ortalama Hız: 17,57 km/s
Maksimum Hız : 47,60 km/s
Ortalama eğim çıkış : %4
Maksimum eğim çıkış : %13
Ortalama eğim iniş : %-2
Maksimum eğim iniş : %-7
(link)
(link)
Aliağa’dan yola koyuldum.
http://s5.postimg.org/qqussnisn/20150518_094826.jpg
http://s5.postimg.org/wch7wpjhj/20150518_094857_Richtone_HDR.jpg
Bergana’dayım.
http://s5.postimg.org/oil7p212f/20150518_112547_Richtone_HDR.jpg
301 madencimizin şehit olduğu madenlerin ayrımı önündeyim.
http://s5.postimg.org/gzxh2okbr/20150518_135943.jpg
İşte bu dağlarda…
http://s5.postimg.org/k1o9cmxgn/20150518_140001.jpg
Patlayan lastiği tamir ederken…
http://s5.postimg.org/w7dgn1c6f/20150518_141918.jpg
http://s5.postimg.org/b7xcvjahz/20150518_141922.jpg
Patlağın sebebi
http://s5.postimg.org/j1xygxiav/20150518_143352.jpg
Soma’dayım
http://s5.postimg.org/jxz1a4hd3/20150518_150200.jpg
Savaştepe yolu
http://s5.postimg.org/wdvr3vap3/20150518_153452.jpg
http://s5.postimg.org/mcqwujxlz/20150518_180105.jpg
Savaştepe’ye vardım.
http://s5.postimg.org/kq1p9blk7/20150518_180121.jpg
Bundan sonrası tavuk kokusu, sinekler ve gece…

4. gün : Balıkesir – Bandırma(İstanbul) - 19/05/2015
Bugün yolum az diye düşünüyordum. Daha doğrusu normalde turları günlük 100 km. üzerinden planlardım ama bu tur için ve bu etap şartlarında 100 km. artık, moda deyimle, ‘çerez’ olmuştu. Ya da yola çıkmadan önce ben öyle sanıyordum (!). Balıkesir-Bandırma arasını rahat rahat geçerim diye düşünüyordum. Gelirken öyle olmuştu çünkü. 110 km. yolu oldukça rahat gelmiştim ama tabi o zaman yolun başındaydım ve enerjim de yerindeydi. Bu rahatlıkla yola her zamankinden çok daha geç yola çıkmıştım. Enikonu kahvaltımı yapıp artık güneşin iyice yükseldiği bir zamanda yoldaydım. Ve çok büyük bir sorunum vardı. Turlarda 2 kremi yanımda taşıyorum. Biri Voltaren, akşam duştan sonra bacaklarıma sürüp ağrıları biz miktar azaltması için, diğer Bepanthen, oturma bölgesi ve kasıkların tüm gün sıcak ve terden tahriş olmasını engellemek için. Tura son dakikada hazırlandığım için yanıma sadece Voltaren’i almıştım. İşte Bepanthen’i yanıma almamamın cezasını son gün çekmiş oldum. Seleye oturmakta ve pedal çevirmekte büyük sıkıntı çekiyordum. Yol böyle bitmez gibi görünüyordu…
Gelirken ne kadar az mola verdiysen dönüşte o kadar çok mola veriyordum. Sursurluk’tan önce varan tesislerinde mola verip bir çorba içtim. İzmir’de sürpriz yaptığım kardeşim ve eşi de dönüş yoluna çıkmışlardı. Haberleştik. Varan’dan çıkarken onlar de geldi. Buluştuk. Ben yola devam ederken onlar da beni telefonla kameraya çektiler. Onlar Sursurluk’ta moladayken ben yine onları geçtim. Daha sonra da son kez yolda beni geçtiler. Onlar Bursa istikametine giderken ben Bandırma’ya doğru pedal çeviriyordum.
Bandırma’ya yaklaşırken kafamda ‘Acaba 18:30’a yetişebilir miyim ?’ sorusu vardı. Normalde 21:30 feribotuna biletim vardı ama eğer yetişirsem ve yer varsa belki erken gidebilirdim eve. Yetişemedim tabi. O temposuzlukla pedal çevirirsen yetişemezsin. Bir saat sonraya ancak varabildim. Merkezde bir şeyler atıştırıp bir çay evinde vakit öldürdüm. Üzerimi değiştim ki feribotta rahat edeyim. Planımda tekrar bisiklete binmemek vardı. Forma, tayt hepsini çıkarıp feribotta rahat edeceğim şeyler giydim. 2 saat boyunca uyumaya çalıştım ama olmadı. Varış saati olarak internette 23:40 görünüyordu ama kendime gelip saate baktığımda 23:50 olduğunu gördüm. Marmaray’ın son seferi 00:00’daydı. Yüksek ihtimalle kaçırıyordum. Aşağı inip feribotun yanaşmasını beklerken bisikletli bir çiftle konuşmaya başladık. Geç kaldığımızdan vs. bahsederken B planım olan Harem-Sirkeci feribotunun da 22:30’a kadar çalıştığını öğrendim. İnince yine bir umut Marmaray’a gittim. Girişindeki görevli nereye gideceğimi sordu. Karşıya deyince kapandığını söyledi. İşte o an çaresizliğimi yaşadım. Üzerime formamı girdim ama tekrar tayt vs giymeden bisikletimi hazırlayıp sahil yoluna çıktım. Bisikletin selesine oturmadan pedal çeviriyordum. Hızla ilerleyip Önce Sirkeci’ye vardım. Doğal olarak kapalıydı feribot iskelesi. Eşimi arayıp Beşiktaş’a gittiğimi söyledim. O da Üsküdar’a gelecekti. İnternet’ten kontrol ettiğinde son motor 01:00’de kalkıyormuş. Önce inanmadım ama daha güçlü basmaya başladım pedallara. Tam saat 01:00’e 2 kala vardım. Motora bindim. Adamlar ışıkları söndürmeye başlayınca işin ciddiyetini anladım. İyi ki yetişmişim dedim kendi kendime. Üsküdar’da birkaç dakika bekledikten sonra eşim arabayla geldi. Onu gecenin bu saatine sokağa düşürdüğüm için üzüldüm ama ertesi gün iş günü olduğu için bir an evvel varmam gerekiyordu eve. Bisikleti arabaya yerleştirip eve doğru yola çıktık. Geç bir vakitte de olsa eve varmıştım. Bu turu daha bir sürü şey öğrenerek ve sınırlarımı biraz daha zorlayarak tamamlıyordum.

4. Gün : Balıkesir-Bandırma-Yenikapı-Beşiktaş
Çıkış : 10:50
Varış : 19:30
Mesafe : 101 km + 10 km (Yenikapı-Beşiktaş)
Pedal Çevirme Süresi : 05:54 saat
Ortalama Hız: 17,09 km/s
Maksimum Hız : 50,61 km/s
Ortalama eğim çıkış : %2
Maksimum eğim çıkış : %9
Ortalama eğim iniş : %-2
Maksimum eğim iniş : %-8

http://s5.postimg.org/4g0jwzcvb/bal_kesir_band_rma.png
(link)


Fotoğraflar mı ? Gelirken çektiklerimin aynısı. J Yol boyu fotoğraf yerine acı çektim. J
 
Scudo

mehmet ulaş

Forum Bağımlısı
Kayıt
9 Temmuz 2014
Mesaj
1.062
Tepki
571
Şehir
İstanbul Çengelköy
Bisiklet
Mosso
Çok güzel bir tur olmuş.Elinize sağlık.Bandrıma balıkesir yolu gerçekten emniyet şeridi açısından zengin :D
 
  • Beğen
Tepkiler: five
Kayıt
20 Ocak 2015
Mesaj
2
Tepki
1
Yaş
28
Şehir
Mersin
Bisiklet
Kron
Güzel bir tur olmuş ayağınıza sağlık. Keşke Mersin-Antalya arası emniyet şeritleri böyle geniş olsa yola çıkmaya korkuyoruz. :D
 
  • Beğen
Tepkiler: five

fahritus

Üye
Kayıt
3 Mayıs 2015
Mesaj
76
Tepki
36
Yaş
25
Şehir
istanbul
İsim
Fahri
Bisiklet
b'Twin
Cok ayrintili ve guzel bir yazi olmus
 
  • Beğen
Tepkiler: five

Osman Kıtay

Forum Bağımlısı
Kayıt
31 Temmuz 2012
Mesaj
856
Tepki
1.091
Yaş
48
Şehir
İstanbul
Bisiklet
Fuji
@five Ayaklarına sağlık, güzel tur olmuş. 210 km gayet güzel bir performans. Demek ki sen tavuk çiftliklerinin, bizde yem fabrikalarının kokularını çekmişiz yol da :) Ama Çanakkale de ki domates tarlalarına atılan gübrenin kokusu her daim burnumun direğini sızlatacaktır. Bandırma - Çanakkale arası fare leşi gibi kokuyordu.
 
  • Beğen
Tepkiler: five

Ahmet Ayaz

Forum Bağımlısı
Kayıt
19 Nisan 2013
Mesaj
1.096
Tepki
2.201
Yaş
50
Şehir
K.Çekmece İstanbul
Bisiklet
Salcano
işte bu! :) kısmet olursa ilk çıkacağım uzun turun güzergahını sayenizde inceleme fırsatı buldum. tebrik ederim.
 
  • Beğen
Tepkiler: five

Ahmet Ayaz

Forum Bağımlısı
Kayıt
19 Nisan 2013
Mesaj
1.096
Tepki
2.201
Yaş
50
Şehir
K.Çekmece İstanbul
Bisiklet
Salcano
"Balıkesir girişinde ana yoldan ayrılıp şehir merkezine yöneldim. Telefondan haritaya bakıp merkeze ulaştım. İlk bulduğum otel bisikletime de benim kadar rahat bir mekan ayarlayınca orada kalmaya karar verdim. "

İlk konakladığınız bu otelin adını öğrenebilir miyim? Notlarıma yazayım.
 
  • Beğen
Tepkiler: five

aradox

Üye
Kayıt
21 Ağustos 2014
Mesaj
95
Tepki
71
Şehir
İstanbul
Bisiklet
Sedona
Hem turunuz,hem de performansınız oldukça güzel.Tebrik ederim.
 
  • Beğen
Tepkiler: five

five

Part time turcu
Kayıt
29 Temmuz 2005
Mesaj
1.453
Tepki
3.961
Yaş
52
Şehir
İstanbul-Bostancı
Başlangıç
1995—96
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Şehir - Tur
@Ahmet Ayaz merhaba,

Balıkesir'de kaldığım Otel Asya Otel'di. (Gecelik tek kişi 75 TL )
 
  • Beğen
Tepkiler: Ahmet Ayaz

five

Part time turcu
Kayıt
29 Temmuz 2005
Mesaj
1.453
Tepki
3.961
Yaş
52
Şehir
İstanbul-Bostancı
Başlangıç
1995—96
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Şehir - Tur
Sayın @onurdemir, @mehmet ulaş, @Oguzhan3311, @Göksun Özkirişçi güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim.

Sayın @Ahmet Ayaz ne kadar güzel . Ben de aynı hissi gitmeyi, yolları tanımak adına, planladığım yerlerin yazılarını okuyunca yaşıyorum. Çok sevindim.

@Osman Kıtay çok teşekkür ederim. Aslında 200+ km'yi Samsun-Giresun arasında denemeyi planlıyordum. Zamanı belli değildi. Bunu pek planlamamış olsam da iyi oldu. Bir şekilde "Başardım." dedim kendi kendime. Gerçi "Hakan Sağıroğlu"nun performans beni gölgede bıraktı ama. Yaşıma hürmeten... :)

Kazasız ve keyifli nice turlara

Selmalar

five
 

Sey_Yeah

Daimi Üye
Kayıt
23 Ekim 2014
Mesaj
209
Tepki
97
Şehir
doha
Bisiklet
Specialized
çok lezzetli bir yazı olmuş HOCAM, okurken keyif aldım
 
  • Beğen
Tepkiler: five

Osman Kıtay

Forum Bağımlısı
Kayıt
31 Temmuz 2012
Mesaj
856
Tepki
1.091
Yaş
48
Şehir
İstanbul
Bisiklet
Fuji
@five daha yeni dikkatimi çekti. Tur yazısı başlığı 2014, alt başlık 2014. Bildiğim kadarı ile sen bu turu 2015 te yapmıştın. Zaten yazı da 2015 haziran?????
 
  • Beğen
Tepkiler: five

five

Part time turcu
Kayıt
29 Temmuz 2005
Mesaj
1.453
Tepki
3.961
Yaş
52
Şehir
İstanbul-Bostancı
Başlangıç
1995—96
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Şehir - Tur
@Osman Kıtay çok doğru. Hangi ruh hali ile saçmalamışsam artik... 2015 te yaptim tabii....
 

bua

Daimi Üye
Kayıt
19 Ağustos 2015
Mesaj
345
Tepki
362
Şehir
Balıkesir
İsim
Burak Akdağ
Bisiklet
b'Twin
Balıkesir'e gelmeden hemen önceki rampa, Balıkesir'de Otel Asya'dan sonraki rampa ve ve Manisa İzmir arası. Kondisyon turu gibi bi'nevi ayaklarınıza sağlık :)

Dzn: Otel Asya ile Asya Termal'i yer değiştirtmişim :)
 
  • Beğen
Tepkiler: five

five

Part time turcu
Kayıt
29 Temmuz 2005
Mesaj
1.453
Tepki
3.961
Yaş
52
Şehir
İstanbul-Bostancı
Başlangıç
1995—96
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Şehir - Tur
Merhaba @bua

Evet benim için tam bir kondisyon turu oldu. Özellikle Balıkesir -izmir yelki arasındaki 210 km. Ve Sabuncu Beli tabi...

Sabuncu beli yaklaşık 600 m. Ama önümde 2.450 m.lik bir hedef var. O zaman kondisyon göreceğiz. :)

Selamlar

five
 
  • Beğen
Tepkiler: bua

OsmaniyeRehber

Forum Bağımlısı
Kayıt
3 Mart 2015
Mesaj
783
Tepki
869
Yaş
44
Şehir
Osmaniye
İsim
ibrahim
Bisiklet
b'Twin
Tebrikler harika bir tur olmuş.Ayrıntılı yazı çok güzel olmuş emeğine sağlık , aynı güzargahı gidecek arkadaşlar açısından bu tip yazılar çok iyi oluyor , teşekkürler.:harika:
 
  • Beğen
Tepkiler: five ve bua

five

Part time turcu
Kayıt
29 Temmuz 2005
Mesaj
1.453
Tepki
3.961
Yaş
52
Şehir
İstanbul-Bostancı
Başlangıç
1995—96
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Şehir - Tur
Merhaba @OsmaniyeRehber,

Ben de böyle detaylı yazılmış tur yazılarından çok faydalanıyorum. Yapmayı planladığım turlar hakkında önceden bilgi alma fırsatım oluyor. Ayrıca kişisel tecrübeler herhangi bir internet sitesinde bulunabilecek cinsten değil.

Turlarımı elimden geldiğince detaylandırmaya çalışıyorum.

Kazasız ev keyifli turlar

five