İstanbul'un boğaz köprülerinden bisikletle geçişin detayları, tecrübeleri ve tartışmaları elli başlık altında yapılmış; ama -kusura bakmayın tekrara düşüyorsam- ben ceza kesildikten sonraki süreçle ilgili deneyim/bilgi paylaşımına rastlayamadım.
Geçen günkü yağmurun ve köprüyü bile sallayan rüzgarın içinde bisikletimle köprüyü Avrupa'dan Asya'ya doğru geçtim. İlk değildi, her zamanki gibi sabit polis noktalarından görünmeden geçme taktiklerimi uyguladım (isteyene detay verebilirim). Köprü aşırı rüzgarlı olduğundan ve altımdaki bisiklete güvenmediğimden arabaların en sağından gitmek yerine ilk kez onun da sağında aşağıda kalan ve maalesef milletin intihar için kullandığı yaya bandından sürdüm bisikletimi. Köprü bitimindeki polis kulübesinin içinde oturan polis beni gördü. Onu da hızla geçtim ama sonra araçların HGS-OGS ödemelerini yaptığı kameralı alanda başka bir memur beni durdurdu ve hemen oracıktaki polis merkezine götürdü. Sonuç olarak ceza yazmamalarını istesem de yazdılar 108 TL trafik idari para cezasını. Ben de imzaladım.
Tam aynısı olmasa da birkaç yıl önce bir gece Beşiktaş'ta duvarlara bir arkadaşla yazılama yaparken 155'e gelen ihbarları gerekçe gösteren polisler bizi karakola götürmüş ve sonucunda kabahatler kanunundan yine buna benzer bir idari ceza kesmişti. 88 TL gibi bi şeydi... O cezayı arkadaşla hiç sallamamıştık ve devam eden aylar içerisinde sanırım torba yasadan çıkan belli bir miktarın altındaki cezaların tamamen affedilmesi kararıyla cezamız silinmişti.
Daha önce İstanbul'un köprülerinden bisikletle geçip idari para cezası yiyen arkadaşlar deneyim paylaşabilir mi? Ne yaptılar? İlk 15 gün içerisinde %25 indirimli mi ödediler? Hemen ödemeyip beklediklerinde ellerine kesinleşmiş ödeme emri veya akabinde icra takibi geldi mi? Veyahut bu cezanın işleme konmadığı, sistemde gözükmediği veya bizim yazılama deneyimimizdeki gibi sonradan affedildiği oldu mu?
Şimdiden teşekkürler.
Geçen günkü yağmurun ve köprüyü bile sallayan rüzgarın içinde bisikletimle köprüyü Avrupa'dan Asya'ya doğru geçtim. İlk değildi, her zamanki gibi sabit polis noktalarından görünmeden geçme taktiklerimi uyguladım (isteyene detay verebilirim). Köprü aşırı rüzgarlı olduğundan ve altımdaki bisiklete güvenmediğimden arabaların en sağından gitmek yerine ilk kez onun da sağında aşağıda kalan ve maalesef milletin intihar için kullandığı yaya bandından sürdüm bisikletimi. Köprü bitimindeki polis kulübesinin içinde oturan polis beni gördü. Onu da hızla geçtim ama sonra araçların HGS-OGS ödemelerini yaptığı kameralı alanda başka bir memur beni durdurdu ve hemen oracıktaki polis merkezine götürdü. Sonuç olarak ceza yazmamalarını istesem de yazdılar 108 TL trafik idari para cezasını. Ben de imzaladım.
Tam aynısı olmasa da birkaç yıl önce bir gece Beşiktaş'ta duvarlara bir arkadaşla yazılama yaparken 155'e gelen ihbarları gerekçe gösteren polisler bizi karakola götürmüş ve sonucunda kabahatler kanunundan yine buna benzer bir idari ceza kesmişti. 88 TL gibi bi şeydi... O cezayı arkadaşla hiç sallamamıştık ve devam eden aylar içerisinde sanırım torba yasadan çıkan belli bir miktarın altındaki cezaların tamamen affedilmesi kararıyla cezamız silinmişti.
Daha önce İstanbul'un köprülerinden bisikletle geçip idari para cezası yiyen arkadaşlar deneyim paylaşabilir mi? Ne yaptılar? İlk 15 gün içerisinde %25 indirimli mi ödediler? Hemen ödemeyip beklediklerinde ellerine kesinleşmiş ödeme emri veya akabinde icra takibi geldi mi? Veyahut bu cezanın işleme konmadığı, sistemde gözükmediği veya bizim yazılama deneyimimizdeki gibi sonradan affedildiği oldu mu?
Şimdiden teşekkürler.