Arama sonuçları

@Kudret Kurtcebe Devletimiz "haşa" köprüden para ödemeden birilerinin karşıya geçmesini istemez.:acpsnr: Bu işin olmamasının temel sebebi bu. E millet de gayet memnun bu halinden, değişmesi için bir sebep yok.

Hahaha :D :D hala bunların böyle şeyler yapacağına inanan saflıkta arkadaşlarımız var mı :) Şehirleri, özellikle İstanbul'u böyle yaşanmaz hale getiren zaten bizzat kendileri...

Her anlamda doğal yaşayan insanlar kırkını zor görüyordu birkaç yüzyıl önce :)

Kavgaya düşündürücü ve şaşkınlık verici şekilde karşılık verme yolunda yapılan bir şaka videosu vardı. (Kavga başlatıyorlar, ama soyunarak karşılık veriyorlar). En son bu elemanlara biri silah çekmişti :) Yemez yani o mantık her zaman. En güzeli baştan iletişime ve o tip durumlara hiç girmemeye...

Ben 3 saatlik antrenmanlarda hiçbir şey yeme ihtiyacı duymuyorum. Hatta yersem rahatsız oluyorum, performanslı süremiyorum. Uyanıp hazırlanıp su içip bisiklete atlayıp çıkıyorum yola. Göbekte yeterince enerji var herhalde oradan yakıyoruz :D

Köprünün yanındaki şu an atıl duran, zamanında yaya ve bisiklet geçişi amaçlı yapılan yolların kullanılması isteniyor. Yani yandan rüzgar alsanız da motordaki gibi tehlikeli olmaz, çünkü araç trafiği ile bir işiniz yok. Ama asıl mesele şu ki, sağolsun devletimiz köprüden insanların beleş...

Yanlış bilmiyorsam o vizedeki 1 ay içerisinde 17 gün kalma hakkı değil, Bulgaristan'a tek sefer giriş yapabilirsiniz ve 17 gün kalabilirsiniz şeklinde. 2. ay giderseniz sınırdan almazlar yani, planınızı ona göre yapın. Ya da bir çıkıp gireyim derseniz 17 gününüz dolmasa bile gene almazlar.

Araziye girmeyecekseniz yol bisikleti ile İstanbul'un bisiklet ile gidilebilecek her yerine rahatça gidebilirsiniz. Sık akort falan da yaptırmanız gerekmez. Sık akort yaptırmanız gerekiyorsa ya ilk akordunuz yanlış yapılmıştır, ya da jant setiniz çok kötüdür. Yol bisikletinde tek sıkıntıyı yük...

Karbon bisikletler bozuk yola her türlü dayanır. Ben 85 kilo göbekli amca :) halimle çukurlarda tümseklerde bunny hop yaparak bile geçiyorum, daha bir şey olmadı (şimdilik) :) Ama şu bir gerçek ki düşmeler, sürtmeler, yandan ufak da olsa darbeler, taş sıçramaları vs tarzı şeylere göre alüminyum...

Bence bir canyon kadro alın, sizin bisikletteki bileşenleri ona takıp bir güzel binin ;)

Benim bünye bu kış 85 kilo oldu, bisikleti kuyumcu tartısıyla tartsam ne yazar :koptum:

Evde viski yapımı hem illegaldir, hem de kaliteli bir şey yapmak istiyorsanız zordur :)

Ben tek bir kere tek bir bira içip bisiklete binmiştim. Tek hissettiğim yokuş yukarı performansımın artmasıydı, artık karbonhidrat yüklemesinden midir, psikolojik midir bilemedim :) Onun dışında genelde sürüşten sonra eve dönünce 1-2 bira içiyorum, kaybedilen sıvı, karbonhidrat ve elektrolitleri...

Ben 35 yaşında bisiklete başlayan yaşlı biri olarak :D 38 yaşında geçtim SPD'ye, buna rağmen hiç düşmedim. Sadece ilk birkaç sürüş sürekli aklımdaydı, ondan sonra zaten otomatikleşiyor çıkarma hareketi, sorun olmuyor. Mecidiyeköy Şişli trafiğinde bile SPD takıyorum. Alışınca isteseniz de...

Bende de 50 üst limit :) Hızı yokuş aşağı değil yokuş yukarı yapmaya çalışıyorum o daha anlamlı ;)

Şu ülkede de bir şey iyiye gitsin yahu :(

Bisikletten düşmeler genellikle bu şekilde oluyor, birkaç sene önce bir sürüşte benim önümde kask takmamış birinin benzer şekilde (şakağı üzerine ama) düşüp kafasını yarıp ambulansla hastaneye kaldırıldığını görmüştüm. Bu gibi düşmelerde kask ciddi derecede koruyucu oluyor. O arkadaş da eğer...

Bence doping her türlü profesyonel sporda tamamen serbest olmalı. Sonuçta bu işler şov amaçlı değil mi, bassın herkes ne buluyorsa damardan, hem yarışlar, müsabakalar daha çekişmeli geçer, seyretmesi bizim için daha zevkli olur (yokuş yukarı 50km/h ile yardıran bisikletçiler falan :D) Hem de o...

İnce bir eğe ya da dremel ile dikkatlice bir yarık açıp düz tornavida ile çıkartabilirsiniz. Sonradan yeni vida takın tabi.

@samet akkaya Biz de bilmiyoruz hiç merak etmeyin :D

O yol bisiklet yolu değil ki, mavi boyalı kaldırım/otopark. Bisiklet yolu bir yerden bir yere gider, bunlar kaldırımın 700 metresini maviye boyayınca bisiklet yolu oldu sanıyorlar. Ben sürekli o güzergahtan geçiyorum işe gidip gelirken, girmeye tenezzül bile etmiyorum o yola. Değmiyor.

Ben geçen sene bisikletin yanında evde güç antrenmanları da yapıyordum. Ciddi faydasını gördüm, bisiklet performansını farkettiriyor. Bu ilkbahardan beri bıraktım güç antrenmanlarını, yazın sadece bisiklete bindim, performans düşüşünü hissediyorum. Özellikle "core strength" denen nane (Türkçesi...

Ben artık şu karara vardım, bu cahillik falan değil. Bu ülkenin insanının ekseriyeti "kötü" :(

Ben koca götümle Şişli'de Mecidiyeköy'de hiç utanmadan giyiyorum taytı :D O (herkes bana bakıyor) düşüncesi sizin kafanızda, bir süre giydikten sonra alışıyorsunuz. Ayrıca iyi taytlarda önden "belli olma" durumu pek olmuyor, orayı çift kat ve biraz daha kalın yapıyorlar.

Zaten olay kaldırıma iki çizgi çekip maviye boyayıp adına "bisiklet yolu" deme noktasından sakat olarak başlıyor, fazla hikmetine şeyyapmamak lazım :D

Ya başka bir Tanrı varsa, mesela manitu, ya da Maya'ların Quetzalcoatl tanrısı :) Belki Hristiyanların Baba-Oğul-Kutsal Ruh'u gerçektir? Musevilerinki? O durumda Müslümanlığa göre yaşarsanız direkt "kafir" olursunuz. Hangisi için tedbirli olacağız? Çeşitli kültürlerde binlerce tanrı var...

:D

Geçmiş olsun. Nasıl çalındı? Bisikleti kilitleyip bıraktım demeyin sakın :(

@dodobir birkaç haftadır gelemiyorum, muhtemelen bu haftasonu da gelemeyeceğim, haftasonu gene yoğun görünüyor, gözümde tütüyor :)