Cem Özyurt
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 14 Temmuz 2008
- Mesaj
- 891
- Tepki
- 294
- Şehir
- İstanbul
- Bisiklet
- Mosso
Merhabalar. Konuyu nereye açacağımı bilemedim en uygun yer burası gibi geldi, yanlışım olduysa affola..
Görseli bol olan konuları okumak bana çok keyif vermiştir bu yüzden ben de yaptığım işi adım adım fotoğrafladım, başlayayım anlatmaya
Fatih Ertörün'dan aldığım Mosso yapım Bisan Zeus kadrom :
(link)
Bisiklette sadelikten yana olduğum için yapıştırma ve etiketleri çıkartıp kadroyu güzelce temizledim :
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Durum böyle. Çıkartmalar yapıştırıldıktan sonra kadro verniklendiği için, çıkarttığımda çıkartmaların yerleri 1 kat çukurda kaldı ve ufak bir ton farkı(renk) meydana geldi.
(link)
Bunun dışında herşey mükemmeldi ki bu da benim için bir sorun teşkil etmiyordu. Sıradaki işlem, sadeliği bozmadan, biraz beyazın yoğunluğunu almak, biraz oluşan izleri gizlemek,biraz da kadroyu ince göstermek amacıyla "kendimce" bilgisayar üzerinde birkaç tasarım yaptım. Hala da devam ediyorum nirvanaya ulaştıramadığımı düşündüğümden
(link)
(link)
Tasarımı da yaptığımı düşünerek büyük bir heyecanla boya bant ve vernik almaya çıktım-aldım-geldim. Kadroda milimetrik çizimler yaparak, bantlama tekniğiyle yapacağım desenlerin sınırlarını belirledim ve açıkta kalan kısımları sardım. Bu yöntemi izleyerek desenlerimi yapmaya başladım(2-3 gün sürdü)
(link)
(link)
(link)
Önce alın borusunun altında kalan bu küçük kısmı boyadım. Sonucun çok iyi olduğunu görünce daha da keyiflendim . Sonra üst ve alt boruya aynı yöntemi uyguladım.
Üst :
(link)
(link)
(link)
(link)
Alt :
(link)
Ve :
(link)
İstediğim sonuca doğru gittiğimi düşünüyorum. Herşey güzel gidiyordu. Ta ki forumdan(aynı sitede oturuyoruz) Burak Özen kardeşim Kütahya'dan bayram ziyareti için dönene kadar. Kendisi beni bisiklet olayına sokan kişidir. Merida'sını çok kıskandığım, bisiklet hakkında neredeyse her şeyi öğrendiğim kişidir. Aklımı bolca karıştırdıktan sonra beni kadroyu sıfırdan boyamaya ikna etti. Bi anlamda başa dönmüş olduk.
Anlatımı çok uzattım biliyorum umarım sıkmıyorumdur..
Sıfırdan birşeyler yapmak için kadroyu zımparalayarak hem pürüzsüz hem de boyasız hale getirdim.
(link)
Daha sonra küçük balkonumda bisikleti, sandalyenin sırt kısmından destek alarak yüksek bir konuma getirdim. Asmak daha verimli olurdu ama asacak bir yer bulamadım. Daha kaliteli bir mat beyaz renk boya alıp işe koyuldum. Yine özenle boyanmaması gereken kısımları bantladım. Sıkılmayınnnnn hemen sonuca gidiyorum :
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
"Mat beyaz demiştin parlak gözüküyor" cümlesini kuran arkadaşlarım varsa, boya henüz kurumadığı için arkadaşlar. Aşağıdaki fotoğrafları da kuruduktan sonra :
(link)
(link)
Bu kadar arkadaşlar.
Bu yazıyı kimseye ders vermek amacıyla yazmadım. Haddime değil zaten forumda onlarca tecrübeli insan var. Ben bu işe başlamadan önce bolca araştırdım fakat bu şekilde anlatım yoktu. Olanlar benim için fazla profesyöneldi. Ufak bir bütçeyle güzel bir iş çıkardığımı düşünüyorum. Ne de olsa öğrenciyiz
Öğrendiklerim ;
- Boya seçiminde dikkatli olunması gerektiği
- Boya yapılacaksa kesinlikle zımpara ile pürüzlerin giderilmesi gerektiği
- Özenin önemi
- Boya yaparken maske gibi bir aparat kullanılması gerektiği (son boyadan sonra aynaya baktığımda burnum ve içinin bembeyaz olduğunu görüyordum )
- Sprey kullanımı (25-35 cm uzaklıktan sıkmalı, aksi takdirde akıyor damlıyor vs.)
- Öğrenmede en etkili yolun "deneme-yanılma" yolu olduğu
Son olarak, bu uzun yazıya zaman ayırdığınız için sonsuz teşekkürler. 1 kişiye bile faydası olursa, ne mutlu bana..
İyi forumlar herkese kolay gelsin
-
Görseli bol olan konuları okumak bana çok keyif vermiştir bu yüzden ben de yaptığım işi adım adım fotoğrafladım, başlayayım anlatmaya
Fatih Ertörün'dan aldığım Mosso yapım Bisan Zeus kadrom :
(link)
Bisiklette sadelikten yana olduğum için yapıştırma ve etiketleri çıkartıp kadroyu güzelce temizledim :
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Durum böyle. Çıkartmalar yapıştırıldıktan sonra kadro verniklendiği için, çıkarttığımda çıkartmaların yerleri 1 kat çukurda kaldı ve ufak bir ton farkı(renk) meydana geldi.
(link)
Bunun dışında herşey mükemmeldi ki bu da benim için bir sorun teşkil etmiyordu. Sıradaki işlem, sadeliği bozmadan, biraz beyazın yoğunluğunu almak, biraz oluşan izleri gizlemek,biraz da kadroyu ince göstermek amacıyla "kendimce" bilgisayar üzerinde birkaç tasarım yaptım. Hala da devam ediyorum nirvanaya ulaştıramadığımı düşündüğümden
(link)
(link)
Tasarımı da yaptığımı düşünerek büyük bir heyecanla boya bant ve vernik almaya çıktım-aldım-geldim. Kadroda milimetrik çizimler yaparak, bantlama tekniğiyle yapacağım desenlerin sınırlarını belirledim ve açıkta kalan kısımları sardım. Bu yöntemi izleyerek desenlerimi yapmaya başladım(2-3 gün sürdü)
(link)
(link)
(link)
Önce alın borusunun altında kalan bu küçük kısmı boyadım. Sonucun çok iyi olduğunu görünce daha da keyiflendim . Sonra üst ve alt boruya aynı yöntemi uyguladım.
Üst :
(link)
(link)
(link)
(link)
Alt :
(link)
Ve :
(link)
İstediğim sonuca doğru gittiğimi düşünüyorum. Herşey güzel gidiyordu. Ta ki forumdan(aynı sitede oturuyoruz) Burak Özen kardeşim Kütahya'dan bayram ziyareti için dönene kadar. Kendisi beni bisiklet olayına sokan kişidir. Merida'sını çok kıskandığım, bisiklet hakkında neredeyse her şeyi öğrendiğim kişidir. Aklımı bolca karıştırdıktan sonra beni kadroyu sıfırdan boyamaya ikna etti. Bi anlamda başa dönmüş olduk.
Anlatımı çok uzattım biliyorum umarım sıkmıyorumdur..
Sıfırdan birşeyler yapmak için kadroyu zımparalayarak hem pürüzsüz hem de boyasız hale getirdim.
(link)
Daha sonra küçük balkonumda bisikleti, sandalyenin sırt kısmından destek alarak yüksek bir konuma getirdim. Asmak daha verimli olurdu ama asacak bir yer bulamadım. Daha kaliteli bir mat beyaz renk boya alıp işe koyuldum. Yine özenle boyanmaması gereken kısımları bantladım. Sıkılmayınnnnn hemen sonuca gidiyorum :
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
"Mat beyaz demiştin parlak gözüküyor" cümlesini kuran arkadaşlarım varsa, boya henüz kurumadığı için arkadaşlar. Aşağıdaki fotoğrafları da kuruduktan sonra :
(link)
(link)
Bu kadar arkadaşlar.
Bu yazıyı kimseye ders vermek amacıyla yazmadım. Haddime değil zaten forumda onlarca tecrübeli insan var. Ben bu işe başlamadan önce bolca araştırdım fakat bu şekilde anlatım yoktu. Olanlar benim için fazla profesyöneldi. Ufak bir bütçeyle güzel bir iş çıkardığımı düşünüyorum. Ne de olsa öğrenciyiz
Öğrendiklerim ;
- Boya seçiminde dikkatli olunması gerektiği
- Boya yapılacaksa kesinlikle zımpara ile pürüzlerin giderilmesi gerektiği
- Özenin önemi
- Boya yaparken maske gibi bir aparat kullanılması gerektiği (son boyadan sonra aynaya baktığımda burnum ve içinin bembeyaz olduğunu görüyordum )
- Sprey kullanımı (25-35 cm uzaklıktan sıkmalı, aksi takdirde akıyor damlıyor vs.)
- Öğrenmede en etkili yolun "deneme-yanılma" yolu olduğu
Son olarak, bu uzun yazıya zaman ayırdığınız için sonsuz teşekkürler. 1 kişiye bile faydası olursa, ne mutlu bana..
İyi forumlar herkese kolay gelsin
-