akifberkant
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 3 Temmuz 2010
- Mesaj
- 1.234
- Tepki
- 1.566
- Şehir
- -Kırklareli-İstanbul
- Bisiklet
- Salcano
Sele seçimi ile ilgili açılmış bazı konular ve rastladığım bazı soruladan sonra, bu bilgilendirici yazıyı paylaşmanın faydalı olacağını düşündüm.
( Mtbtr'den alıntıdır.
Yazının bulunduğu link, resim ve şekiller için;
(link))
Sele Seçiminin İncelikleri
Çeviren: Cüneyt Kazokoğlu
09.05.2005
Sele seçimi bisiklet üzerinde zevkli bir zaman geçirmek için en önemli adımlardan biri. Çoklukla bisikletin üzerinde gelen sele ile idare edip, olsa olsa hafiflik kaygısı ile selelerimizi değiştirirken aslında bisiklet üzerinde sağlık açısından selenin önemini unutuyoruz. Sele teknolojisi son yıllarda bayağı gelişti. Herşeyden önce cinsiyetlere göre ayrıldı seleler, ortası boş seleler çıktı, arkası dar, geniş, yumuşak sert…
Köln Spor Yüksekokulu’nda ve İtalya’da jinekolog ve ürologlar tarafından sele sağlığı konusundaki en kapsamlı araştırmalardan ikisi yapıldı. Araştırmalar değişik sele çeşitlerinin her iki cinsiyette farklı etkilerini gösteriyor. Araştırmaların çapı oldukça geniş olduğu için bu yazımızda sadece erkek selelerini inceleyeceğiz, kadın seleleri bir sonraki yazımızın konusu olacak.
Erkek seleleri söz konusu olunca Türkiye’de de çokça karşımıza çıkan bir konu bisiklet ve kısırlık ilişkisidir. Umarız bu yazımız bu soruya cevap verir, ayrıca ne tür selelerde daha az baskı oluştuğunu, ne tür selelerin daha sağlıklı olduğu konusunda açıklama getirir.
1999 yılında gene Köln’de yapılan bir araştırmanın son derece ilgi çekici bir sonucu var. Bu araştırmaya göre haftada 400km’den fazla bisiklete binen sporcularda kısırlığa kadar varan sorunlar ortaya çıkabiliyor. Elbette seleden seleye değişen bir değer olan bunun gölgesinde yeni araştırmada 4 tane soruya cevap aranmış. Erkeklerde cinsel organa kan gitmesini ve bunun sonucu olarak cinsel sorunlar ve ereksiyon problemlerine karşı
1) Hangi konumda bisiklet sürüsü daha etkili, 60° mi, 90° mi?
2) Ne tür sele maddesi daha yararlı, GEL mi, sünger mi?
3) Ne tür sele daha yararlı, gezi türü geniş sele mi, spor türü dar sele mi?
4) Ne tür sele tasarımı daha etkili, ortası bos sele mi, ortası dolu sele mi?
Araştırmaya katılan 20-37 yas arasındaki erkek bisikletçilerin yaş ortalaması 28,6 ve bu bisikletçiler yılda 3.500-5.000km arası yol yapıyorlar, bisiklete bu şekilde 4-12 yıl arası binmişler şimdiye kadar. araştırmaya katılan bütün erkekler araştırmadan önceki 10 gün içinde ereksiyon ve boşalma sorunu yaşamamışlar, hiçbiri çeşitli hastalıklardan mustarip değiller. Ortalama boyları 178, ortalama ağırlıkları 72kg.
Araştırma gerçekten son derece etkileyici. Herşeyden önce biraz metodik açıdan bakalım: Tıpla alakası olmayanlar için bir terim verelim hemen: Transkutan oksijen saturasyonu, tcpO2. Yani cilt üzerinden kandaki oksijen basıncı, bunun aracılığı ile de derideki kan deveranı ölçülüyor. Ciltteki sıcaklığın artması kan deveranının ve oksijen basıncının yükseldiği anlamına geliyor. Bunun için cinsel organın başına bir elektrod bağlanıyor. tcpO2 ile derideki kan deveranı buradaki ısıyı ve oksijen basıncını ölçüyor. Yani tcpO2 ne kadar yüksekse cinsel organ o kadar iyi kan alıyor demek. Asil sele deneyi başlamadan önce bütün denekler 15 dakika boyunca ayakta tcpO2’lerini ölçtürüyorlar. Akabinde bir makaraya bağlanmış kendi bisikletleri üzerinde 2 dakika içinde azamî nabızlarının %60-65’ine ulaşacak şekilde pedal çevirmeye başlıyorlar. Hedef nabzı bu seviyede sabit tutmak. Bundan sonraki 30 dakika boyunca tcpO2’leri ölçülüyor, aynı şekilde bisikletten indikten sonra 15 dakika boyunca da ölçümlere devam ediliyor.
Kullanım konumu, 60-90°
Bu iki konum arasında son derece bariz bir fark var. Sünger selede ortalama olarak 60°’lik konumda 29,8mmHg olan tcpO2 bisikletçi 90°’lik konuma çıktığında 41,7mmHg’ye çıkıyor. Ayni eğilim GEL seleler için de geçerli, 60°’de 42,0mmHg olan basınç, 90°’de 57,8mmHg oluyor. Yani 90°’lik bir konumda bisiklet kullanmak, her ne kadar sportif olmasa da, tcpO2’nin %40 oranında artmasını sağlıyor, ki bu da ne kadar öne yatık bir konumda kullanılırsa bisiklet, cinsel organın o
kadar sıkışarak kansız kaldığı tezini destekliyor.
GEL sele – Sünger sele
Gerek 60° gerekse 90°’lik konumlarda selenin üretildiği madde açısından da gayet önemli farklar var. Buna göre 60°’de sünger selede tcpO2 29,8mmHg iken GEL selede 42,0mmHg oluyor (yukarıdaki değerler). 90°’lik konumda ise değerler 41,7mmHg’den 57,8mmHg’ye çıkıyor. Yani bu açıdan da bakıldığı takdirde GEL maddesinden üretilmiş bir sele sünger bir seleye oranla gerek 60° gerekse 90° konumlarında cinsel organın %40 daha iyi kan almasını mümkün kılıyor.
Dar sele – geniş sele
Burada sadece 60°’lik konumda deneme yapılmış, dar sele olarak Sport GEL, geniş sele olarak da Travel GEL kullanılmış. Ortalama tcpO2 değeri dar selede 27,2mmHg iken, geniş selede 42,0mmHg’ye çıkmış. Bu da gösteriyor ki oturma konumu ve sele maddesi değişmediği sürece geniş bir selede cinsel organ %50’den daha fazla kanla besleniyor.
Düz – Delikli sele
Sportif bisikletçilerin kullandığı tip sele olan bu modellerde 60°’lik bir kullanım açısı ile yapılmış deneme, ayrıca sadece tasarım arasındaki farkı ortaya çıkarmak için selelerin üzerlerindeki yumuşak kısımları sökülmüş. Denemenin sonucuna göre ortasında delik olan selede tcpO2 21,4mmHg iken, ortası düz selede bu değer 23,8mmHg ile bir nebze yukarıda kalmış. Ancak bisiklete binmezken bu değerin 65-70mmHg olduğu düşünülürse bu tarz dar ve sportif selelerin aslında –sportif kullanma gerekçeleri bir kenara bırakılırsa- sağlıksız modeller oldukları ortaya çıkıyor.
Düz ve delikli sele arasındaki bu gözardı edilebilir gibi duran farkın 2002 yılında İtalya’da yapılan bir araştırma çok daha büyük olduğunu ortaya koyuyor. Selle Royal’in talebi üzerine Politecnico di Milano’da yapılan araştırma ortasında yarık bulunan selelerin bu bölgedeki boşluk sayesinde cinsel organın beslenmesini mümkün kılma argümanı ile satıldıkları, aslında gerçek etkilerinin bunun tam tersi olduğu, ortadaki yarığın baskıyı alamadığı için sele ile temas eden kısımlardaki baskının arttığı ve tcpO2’yi son derece olumsuz etkileyerek cinsel organın beslenmesini neredeyse olanaksız kıldığını, bununla da yetinmeyerek dolaylı yoldan prostata baskı yaptıklarını ortaya çıkardı. Bu araştırma esnasında selenin üzerine konulan sensörler aracılığıyla hangi model selenin neresinde ne kadar baskı oluştuğu ölçüldü.
Sonuçta ortası yarık selelerde kritik bölgedeki basıncın ortası dolu selelere göre daha yüksek ve tehlikeli seviyede olduğu ortaya çıktı
Yani ortasında yarık olan seleler aslında cinsel organın maruz kaldığı basıncı düşürmekten ziyade kritik bölgelerdeki basıncın daha da artmasına neden olarak bu bölgedeki sinirlerin ve damarların ortası dolu bir seleye oranla daha fazla ezilmesine ve cinsel organa giden kan oranının düşmesine yol açıyorlar.
Bu çarpıcı araştırmalardan çıkacak sonuçlar şu şekilde:
1) Bisiklet kullanırken –eğer çok sportif olma gibi bir iddiamız yoksa- daha dik bir konumda, 90°’ye yakın bir şekilde kullanmak cinsel organımız için daha sağlıklı.
2) Aynı oturma konumunda GEL maddesinden yapılmış seleler sünger selelere oranla daha sağlıklı
3) Bütün diğer veriler sabit tutulduğu takdirde geniş bir sele dar bir seleye oranla daha sağlıklı.
Bütün bu değerlendirmeler vücudumuzun sele ile temas eden bölgesi ne kadar geniş olursa bu bölgeye binen ağırlığın o kadar yayıldığını ve buraya binen baskının azalarak cinsel açıdan sorun yasamadan sağlıklı bir şekilde bisiklete binmenin mümkün olduğunu gösteriyor. Sportif bisikletçilerin bisiklet üzerindeki konumlarını dikleştirmeyecekleri düşünüldüğünde sele seçimi (sünger değil GEL, dar değil geniş) daha büyük önem kazanıyor.
( Mtbtr'den alıntıdır.
Yazının bulunduğu link, resim ve şekiller için;
(link))
Sele Seçiminin İncelikleri
Çeviren: Cüneyt Kazokoğlu
09.05.2005
Sele seçimi bisiklet üzerinde zevkli bir zaman geçirmek için en önemli adımlardan biri. Çoklukla bisikletin üzerinde gelen sele ile idare edip, olsa olsa hafiflik kaygısı ile selelerimizi değiştirirken aslında bisiklet üzerinde sağlık açısından selenin önemini unutuyoruz. Sele teknolojisi son yıllarda bayağı gelişti. Herşeyden önce cinsiyetlere göre ayrıldı seleler, ortası boş seleler çıktı, arkası dar, geniş, yumuşak sert…
Köln Spor Yüksekokulu’nda ve İtalya’da jinekolog ve ürologlar tarafından sele sağlığı konusundaki en kapsamlı araştırmalardan ikisi yapıldı. Araştırmalar değişik sele çeşitlerinin her iki cinsiyette farklı etkilerini gösteriyor. Araştırmaların çapı oldukça geniş olduğu için bu yazımızda sadece erkek selelerini inceleyeceğiz, kadın seleleri bir sonraki yazımızın konusu olacak.
Erkek seleleri söz konusu olunca Türkiye’de de çokça karşımıza çıkan bir konu bisiklet ve kısırlık ilişkisidir. Umarız bu yazımız bu soruya cevap verir, ayrıca ne tür selelerde daha az baskı oluştuğunu, ne tür selelerin daha sağlıklı olduğu konusunda açıklama getirir.
1999 yılında gene Köln’de yapılan bir araştırmanın son derece ilgi çekici bir sonucu var. Bu araştırmaya göre haftada 400km’den fazla bisiklete binen sporcularda kısırlığa kadar varan sorunlar ortaya çıkabiliyor. Elbette seleden seleye değişen bir değer olan bunun gölgesinde yeni araştırmada 4 tane soruya cevap aranmış. Erkeklerde cinsel organa kan gitmesini ve bunun sonucu olarak cinsel sorunlar ve ereksiyon problemlerine karşı
1) Hangi konumda bisiklet sürüsü daha etkili, 60° mi, 90° mi?
2) Ne tür sele maddesi daha yararlı, GEL mi, sünger mi?
3) Ne tür sele daha yararlı, gezi türü geniş sele mi, spor türü dar sele mi?
4) Ne tür sele tasarımı daha etkili, ortası bos sele mi, ortası dolu sele mi?
Araştırmaya katılan 20-37 yas arasındaki erkek bisikletçilerin yaş ortalaması 28,6 ve bu bisikletçiler yılda 3.500-5.000km arası yol yapıyorlar, bisiklete bu şekilde 4-12 yıl arası binmişler şimdiye kadar. araştırmaya katılan bütün erkekler araştırmadan önceki 10 gün içinde ereksiyon ve boşalma sorunu yaşamamışlar, hiçbiri çeşitli hastalıklardan mustarip değiller. Ortalama boyları 178, ortalama ağırlıkları 72kg.
Araştırma gerçekten son derece etkileyici. Herşeyden önce biraz metodik açıdan bakalım: Tıpla alakası olmayanlar için bir terim verelim hemen: Transkutan oksijen saturasyonu, tcpO2. Yani cilt üzerinden kandaki oksijen basıncı, bunun aracılığı ile de derideki kan deveranı ölçülüyor. Ciltteki sıcaklığın artması kan deveranının ve oksijen basıncının yükseldiği anlamına geliyor. Bunun için cinsel organın başına bir elektrod bağlanıyor. tcpO2 ile derideki kan deveranı buradaki ısıyı ve oksijen basıncını ölçüyor. Yani tcpO2 ne kadar yüksekse cinsel organ o kadar iyi kan alıyor demek. Asil sele deneyi başlamadan önce bütün denekler 15 dakika boyunca ayakta tcpO2’lerini ölçtürüyorlar. Akabinde bir makaraya bağlanmış kendi bisikletleri üzerinde 2 dakika içinde azamî nabızlarının %60-65’ine ulaşacak şekilde pedal çevirmeye başlıyorlar. Hedef nabzı bu seviyede sabit tutmak. Bundan sonraki 30 dakika boyunca tcpO2’leri ölçülüyor, aynı şekilde bisikletten indikten sonra 15 dakika boyunca da ölçümlere devam ediliyor.
Kullanım konumu, 60-90°
Bu iki konum arasında son derece bariz bir fark var. Sünger selede ortalama olarak 60°’lik konumda 29,8mmHg olan tcpO2 bisikletçi 90°’lik konuma çıktığında 41,7mmHg’ye çıkıyor. Ayni eğilim GEL seleler için de geçerli, 60°’de 42,0mmHg olan basınç, 90°’de 57,8mmHg oluyor. Yani 90°’lik bir konumda bisiklet kullanmak, her ne kadar sportif olmasa da, tcpO2’nin %40 oranında artmasını sağlıyor, ki bu da ne kadar öne yatık bir konumda kullanılırsa bisiklet, cinsel organın o
kadar sıkışarak kansız kaldığı tezini destekliyor.
GEL sele – Sünger sele
Gerek 60° gerekse 90°’lik konumlarda selenin üretildiği madde açısından da gayet önemli farklar var. Buna göre 60°’de sünger selede tcpO2 29,8mmHg iken GEL selede 42,0mmHg oluyor (yukarıdaki değerler). 90°’lik konumda ise değerler 41,7mmHg’den 57,8mmHg’ye çıkıyor. Yani bu açıdan da bakıldığı takdirde GEL maddesinden üretilmiş bir sele sünger bir seleye oranla gerek 60° gerekse 90° konumlarında cinsel organın %40 daha iyi kan almasını mümkün kılıyor.
Dar sele – geniş sele
Burada sadece 60°’lik konumda deneme yapılmış, dar sele olarak Sport GEL, geniş sele olarak da Travel GEL kullanılmış. Ortalama tcpO2 değeri dar selede 27,2mmHg iken, geniş selede 42,0mmHg’ye çıkmış. Bu da gösteriyor ki oturma konumu ve sele maddesi değişmediği sürece geniş bir selede cinsel organ %50’den daha fazla kanla besleniyor.
Düz – Delikli sele
Sportif bisikletçilerin kullandığı tip sele olan bu modellerde 60°’lik bir kullanım açısı ile yapılmış deneme, ayrıca sadece tasarım arasındaki farkı ortaya çıkarmak için selelerin üzerlerindeki yumuşak kısımları sökülmüş. Denemenin sonucuna göre ortasında delik olan selede tcpO2 21,4mmHg iken, ortası düz selede bu değer 23,8mmHg ile bir nebze yukarıda kalmış. Ancak bisiklete binmezken bu değerin 65-70mmHg olduğu düşünülürse bu tarz dar ve sportif selelerin aslında –sportif kullanma gerekçeleri bir kenara bırakılırsa- sağlıksız modeller oldukları ortaya çıkıyor.
Düz ve delikli sele arasındaki bu gözardı edilebilir gibi duran farkın 2002 yılında İtalya’da yapılan bir araştırma çok daha büyük olduğunu ortaya koyuyor. Selle Royal’in talebi üzerine Politecnico di Milano’da yapılan araştırma ortasında yarık bulunan selelerin bu bölgedeki boşluk sayesinde cinsel organın beslenmesini mümkün kılma argümanı ile satıldıkları, aslında gerçek etkilerinin bunun tam tersi olduğu, ortadaki yarığın baskıyı alamadığı için sele ile temas eden kısımlardaki baskının arttığı ve tcpO2’yi son derece olumsuz etkileyerek cinsel organın beslenmesini neredeyse olanaksız kıldığını, bununla da yetinmeyerek dolaylı yoldan prostata baskı yaptıklarını ortaya çıkardı. Bu araştırma esnasında selenin üzerine konulan sensörler aracılığıyla hangi model selenin neresinde ne kadar baskı oluştuğu ölçüldü.
Sonuçta ortası yarık selelerde kritik bölgedeki basıncın ortası dolu selelere göre daha yüksek ve tehlikeli seviyede olduğu ortaya çıktı
Yani ortasında yarık olan seleler aslında cinsel organın maruz kaldığı basıncı düşürmekten ziyade kritik bölgelerdeki basıncın daha da artmasına neden olarak bu bölgedeki sinirlerin ve damarların ortası dolu bir seleye oranla daha fazla ezilmesine ve cinsel organa giden kan oranının düşmesine yol açıyorlar.
Bu çarpıcı araştırmalardan çıkacak sonuçlar şu şekilde:
1) Bisiklet kullanırken –eğer çok sportif olma gibi bir iddiamız yoksa- daha dik bir konumda, 90°’ye yakın bir şekilde kullanmak cinsel organımız için daha sağlıklı.
2) Aynı oturma konumunda GEL maddesinden yapılmış seleler sünger selelere oranla daha sağlıklı
3) Bütün diğer veriler sabit tutulduğu takdirde geniş bir sele dar bir seleye oranla daha sağlıklı.
Bütün bu değerlendirmeler vücudumuzun sele ile temas eden bölgesi ne kadar geniş olursa bu bölgeye binen ağırlığın o kadar yayıldığını ve buraya binen baskının azalarak cinsel açıdan sorun yasamadan sağlıklı bir şekilde bisiklete binmenin mümkün olduğunu gösteriyor. Sportif bisikletçilerin bisiklet üzerindeki konumlarını dikleştirmeyecekleri düşünüldüğünde sele seçimi (sünger değil GEL, dar değil geniş) daha büyük önem kazanıyor.