Barış Kılınç
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 22 Eylül 2007
- Mesaj
- 729
- Tepki
- 1.154
- Şehir
- İstanbul
23 Nisan tatilinin el verdiği kadar tura çıkmaya nail olduk. Kocaeli'nden İstanbul'a Karadeniz sahillerini yara yara gelmeye çalıştık. Başardık gibi görünüyor.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/haritakerpe-1.jpg
Yolumuz yukarıdaki gibidir. Zorludur, çetrefillidir, bol tepelidir. Karadeniz’dir. Kerpe’ye kadar ana yollar, Kerpe’den Şile’ye kadar alternatif sahil yolları kullanılmıştır. Şile çıkışında Beykoz-Ömerli-Şile kavşağından sonra tekrar yeşil ve sessiz yollara düşülmüştür. Beykoz üzerinden dönülmüştür.
22 Nisan
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f1.jpg
Bir süpercycle edasıyla 22 Nisan’da Haydapaşa’da hazır ve nazırım. Tren ile yolculuğumuz tam iki saat sürecek.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f2.jpg
Çat diye Köseköy’deyiz. Yarın sabah Erdem ile yola çıkacağız. O Kerpe’ye kadar gelecek mi meçhul…
23 Nisan
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f3.jpg
Sabah Rüzgar arkamızda. Ense yapa yapa geliyoruz kavşağa. Kandıra yoluna dönüyoruz.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f4.jpg
“Bugün 23 Nisan, hep neşeyle doluyor insan” tiplemesiyle yolumuza devam ediyoruz.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f5.jpg
Erdem yokuşlardan birinin başında “Ayrılayım ben” diyor. “Hadi ama 15 km’ye tamamla bari” bakışımı atıyorum kendisine. 13,5’uncu km’ye kadar gelip çay içiyoruz beraber, sonra dönüyor.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f6.jpg
Ne yaptın sen karayolları? Çıkış gösteren tabeladan sonra bariz bir iniş oluyor. Üstelik bu hata iki kere tekrarlanacak. Bir daha görmiyeyim, çok kızacağım.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f7.jpg
Kerpe’ye inen yoldayım. Telefon geliyor: motorize ekibimiz yoldaymış. Kütahya dağlarının fatihi Buğra baba motoruyla teşrif edecekler.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f8.jpg
Kerpe’deyiz manzarada şova kaçıyoruz.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f9.jpg
Balıklar tutuluyor. Geniş kadehlerde kırmızı şaraplar içiliyor gün batımına karşı. Kerpe’yi seviyoruz birden.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f10.jpg
Ve gün tamamen gece oluyor.
24 Nisan
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f11.jpg
Bir boy fotoğrafı alıyoruz. Araçlarımızda bariz bir siklet farkı var. O yüzden aynı yola çıkmıyoruz. Yollarımız ayrılıyor Buğra’yla. Ben super alengirli rotamdan Ağva yönüne gidiyorum.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f12.jpg
Yolda çiçek var…
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f13.jpg
Böcek var…
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f14.jpg
İnek var…
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f15.jpg
Rampa var…
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f16.jpg
Melen Çayı projesinin traşladığı tepeler var…
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f17.jpg
Yapraklarla bezeli eski ev cepheleri var…
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f18.jpg
Kuçu var, kuçu kuçu var.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f19.jpg
Ömür bitecek ama yol bitmeyecek gibi.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f20.jpg
Uzuyor da uzuyor meret.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f21.jpg
Hop, inişe geçiyoruz derken, karşı tepedeki manyak rampanın, ineceğim köyün çıkışı olduğunu acıyla fark ediyorum. Sonra o inişin de tadı tuzu kalmıyor tabii.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f22.jpg
Nihayet Şile’ye varıyorum.
25 Nisan
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f23.jpg
İşte bu kavşaktan Beykoz’a dönerek sırasıyla Sırapınar, Hüseyinli, Bozhane, Öğümce, Mahmutşevketpaşa, Örnekköy ve Elmalı’yı geçerek, rampa canavarı olmuş halde, Hulk adlı çizgiroman karakterinin renginde Beykoz’a varıyorum. Sonrası bilindik, tanıdık yollardan, aynı trafikten, aynı sinyal hatalarından ibaret. 3 günde 230 km sürdüm ve ben çok yorgunum.
Gezi yazılarına ve başka türlü resimlere;
1. gün
(link)
2. gün
(link)
linkleriyle ulaşabilirsiniz. Üçüncü gün de en kısa zamanda derlenecektir.
Saygılar, selamlar, herkese bol bol 23 Nisan’lar.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/haritakerpe-1.jpg
Yolumuz yukarıdaki gibidir. Zorludur, çetrefillidir, bol tepelidir. Karadeniz’dir. Kerpe’ye kadar ana yollar, Kerpe’den Şile’ye kadar alternatif sahil yolları kullanılmıştır. Şile çıkışında Beykoz-Ömerli-Şile kavşağından sonra tekrar yeşil ve sessiz yollara düşülmüştür. Beykoz üzerinden dönülmüştür.
22 Nisan
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f1.jpg
Bir süpercycle edasıyla 22 Nisan’da Haydapaşa’da hazır ve nazırım. Tren ile yolculuğumuz tam iki saat sürecek.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f2.jpg
Çat diye Köseköy’deyiz. Yarın sabah Erdem ile yola çıkacağız. O Kerpe’ye kadar gelecek mi meçhul…
23 Nisan
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f3.jpg
Sabah Rüzgar arkamızda. Ense yapa yapa geliyoruz kavşağa. Kandıra yoluna dönüyoruz.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f4.jpg
“Bugün 23 Nisan, hep neşeyle doluyor insan” tiplemesiyle yolumuza devam ediyoruz.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f5.jpg
Erdem yokuşlardan birinin başında “Ayrılayım ben” diyor. “Hadi ama 15 km’ye tamamla bari” bakışımı atıyorum kendisine. 13,5’uncu km’ye kadar gelip çay içiyoruz beraber, sonra dönüyor.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f6.jpg
Ne yaptın sen karayolları? Çıkış gösteren tabeladan sonra bariz bir iniş oluyor. Üstelik bu hata iki kere tekrarlanacak. Bir daha görmiyeyim, çok kızacağım.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f7.jpg
Kerpe’ye inen yoldayım. Telefon geliyor: motorize ekibimiz yoldaymış. Kütahya dağlarının fatihi Buğra baba motoruyla teşrif edecekler.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f8.jpg
Kerpe’deyiz manzarada şova kaçıyoruz.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f9.jpg
Balıklar tutuluyor. Geniş kadehlerde kırmızı şaraplar içiliyor gün batımına karşı. Kerpe’yi seviyoruz birden.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f10.jpg
Ve gün tamamen gece oluyor.
24 Nisan
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f11.jpg
Bir boy fotoğrafı alıyoruz. Araçlarımızda bariz bir siklet farkı var. O yüzden aynı yola çıkmıyoruz. Yollarımız ayrılıyor Buğra’yla. Ben super alengirli rotamdan Ağva yönüne gidiyorum.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f12.jpg
Yolda çiçek var…
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f13.jpg
Böcek var…
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f14.jpg
İnek var…
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f15.jpg
Rampa var…
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f16.jpg
Melen Çayı projesinin traşladığı tepeler var…
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f17.jpg
Yapraklarla bezeli eski ev cepheleri var…
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f18.jpg
Kuçu var, kuçu kuçu var.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f19.jpg
Ömür bitecek ama yol bitmeyecek gibi.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f20.jpg
Uzuyor da uzuyor meret.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f21.jpg
Hop, inişe geçiyoruz derken, karşı tepedeki manyak rampanın, ineceğim köyün çıkışı olduğunu acıyla fark ediyorum. Sonra o inişin de tadı tuzu kalmıyor tabii.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f22.jpg
Nihayet Şile’ye varıyorum.
25 Nisan
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/kerpe/f23.jpg
İşte bu kavşaktan Beykoz’a dönerek sırasıyla Sırapınar, Hüseyinli, Bozhane, Öğümce, Mahmutşevketpaşa, Örnekköy ve Elmalı’yı geçerek, rampa canavarı olmuş halde, Hulk adlı çizgiroman karakterinin renginde Beykoz’a varıyorum. Sonrası bilindik, tanıdık yollardan, aynı trafikten, aynı sinyal hatalarından ibaret. 3 günde 230 km sürdüm ve ben çok yorgunum.
Gezi yazılarına ve başka türlü resimlere;
1. gün
(link)
2. gün
(link)
linkleriyle ulaşabilirsiniz. Üçüncü gün de en kısa zamanda derlenecektir.
Saygılar, selamlar, herkese bol bol 23 Nisan’lar.