Ağlı-Şenpazar-Cide bisiklet gezisi...

26 Haziran 2007 Perşembe… Üç haftaya yakın bir süre kaldığım İnebolu’da, harita üzerinde kendime günübirlik yapabileceğim parkurlar belirledim. Bu gezilerden biri de 100 km’lik bir parkur olan Ağlı üzerinden Şenpazar ve Cide turuydu. Geziyi günübirlik bir gezi olarak planladığım için, İnebolu-Kastamonu yolu üzerindeki İnebolu’dan 50 km uzaklıktaki Ağlı-Şenpazar-Cide kavşağına minibüsle gidecek, bu kavşaktan Cide’ye kadar 100 km pedal bastıktan sonra, Cide’den İnebolu’ya dönüşü yine minibüsle yapacaktım. Akşam ise, hiçbir şey olmamış gibi evde olacaktım…

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/1harita.jpg

Ancak, Cide’den İnebolu’ya tek bir minibüs var ve o da Cide’den 13:50’de kalkıyor. Çünkü bu minibüs aynı zamanda posta minibüsü. Cide postanesinden aldığı postaları İnebolu postanesine 17:00’den önce ulaştırmak zorunda. Cide-İnebolu arası da 107 km ve çok virajlı, dar bir yol. Minibüs bu yolu 2 saat 50 dakikada ancak alabiliyor. Dolayısıyla tam 13:50’de hareket etmek zorunda. Bu yolu 2 yıl önce bisikletle geçtiğim için de çok iyi biliyorum. Eğer ben Cide’de bir gece kalmayacaksam, 13:50’ye kadar Cide’de olmak zorundayım.

Macera başlıyor…
Sabah 06:00’da Ağlı kavşağına gitmek üzere İnebolu’dan kalkan ilk minibüse biniyorum. wosVagen Volt marka minibüslerin arka bagajı bisikleti çok rahat alıyor. Minibüs birkaç gün önce (link) birlikte pedalladığımız yokuşları bir çırpıda çıkıp Küre’ye ardından Seydiler yakınlarındaki kavşağa geldiğinde saat 07:10 oldu. Minibüstekilerin meraklı bakışları arasında dağ başında minibüsten indim ve ıssız yollarda Cide’ye doğru pedal basmaya başladım…

İşte turun fotoğraflarla hikayesi…

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/1.jpg

Turun başlangıç noktası...
İnebolu-Kastamonu yolu üzerinde Seydiler’e yakın bir yerde olan bu kavşak, İnebolu’dan yaklaşık 50 km uzaklıkta. Oldukça zorlu olan yolun bu kesimini Serkan’la birlikte geçtiğimiz günlerde geçmiştik… Saat: 07:10, hava sıcaklığı 16°, rakım 1151 metre. Bu turlarda daha önce Karadeniz ve Trakya turlarında pedal bastığım değerli arkadaşım Rahman’ın verdiği altimetre oldukça işe yaradı.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/2.jpg
Cide’ye 96 km var. 13:50’de Cide’de olmam gerekiyor ama şu anda 6 saatten fazla zamanım var.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/3.jpg
Sabah serinliğinde ilk etap olan Ağlı’ya doğru oldukça zevkli bir yolculuk yapıyorum. Yol hafif hafif inişte. Trafik ise, sabahın bu saatinde yok denecek kadar az.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/4.jpg
Ağlı girişi… Saat 07:40, 10. km’deyim.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/5.jpg
Şehir merkezine girmeden, Cide yönüne dönüyorum. Zaten ortalarda kimseler görünmüyor.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/6.jpg
En sevdiğim iniş bildiren tabela...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/7.jpg
Yol orman içine doğru şimdilik hep inişte.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/8.jpg
Azdavay kavşağı… Yolu 26 km daha uzatarak Azdavay üzerinden de Cide’ye gidebilirdim. Ama artık bir başka gezide… Km 16,36, rakım 992 m, hava sıcaklığı 19°, saat 07:57…

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/9.jpg
Yol artık hep orman içinden geçiyor. Sürekli iniş yaparak irtifa kaybediyorum. Cide deniz seviyesinde ama, daha dünyanın yolu var. Sanıyorum ileride bu inişlerin acısı çıkacak.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/10.jpg
Gerçekten çok zevkli bir yolculuk oluyor. Resim çekmekten ilerliyemiyorum.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/11.jpg
Sada köyü.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/12.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/13.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/14.jpg

Kazım dede, yolun Şenpazar’a kadar hep böyle inişte olduğunu söylüyor. Ama daha ileriye, yani Cide’ye hiç gitmemiş.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/15.jpg

Suyu buz gibi olan bu çeşmede su takviyesi yapıyorum. Aynı anda Şenpazar'dan gelen Şenpazar-Kastamonu minibüsü de çeşmede duruyor. Şoförle ve yolcularla konuşuyorum. İleride zorlu rampaların olduğunu söylüyor. Burada yöre insanı gerçekten cana çok yakın.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/16.jpg

Derelitekke köyü. Saat 08:33, km 28,11, hava sıcaklığı 23°, rakım 744 m.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/17.jpg

Yol hep inişte. Neredeyse doğru dürüst pedal bile basmadım.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/18.jpg

Manzara ise harika.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/20.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/19.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/21.jpg

Kapıkaya Tüneli. Saat 08:56, km 36,52, hava sıcaklığı 25°, rakım ise 601 metreye düştü.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/22.jpg

Kapıkaya Tüneli’nden 2 km sonra Asarkaya Tüneli’ne ulaşıyorum. Rakım 575 metre. Asarkaya tüneline girerken, tünel girişinde boydan boya yolu kesen yağmur suyu mazgalları görüyorum. Neredeyse benim 1,75 asfalt lastikleri bile bazıları kırılmış bu geniş ızgaralara rahatlıkla girebilirdi. Buralardan bisikletlerin de geçebileceği hiç düşünülmemiş.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/23.jpg

Valay köyünde kısa bir mola. Mahir Türk, İstanbul’da taksicilik yapan Nuri Kebapçı, Mustafa Kebapçı ve lokantanın sahibi Zeki Bey, bana çay ikram ediyorlar. Buradan tekrar teşekkür ediyorum. Saat 09:14, km 41,55.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/24.jpg

Valay Köyü Camisi… Dışarıdan restore edilmiş, yeni gibi görünüyor ama, yapılışı Valaylı Mustafa Kebapçı’ya göre 1460 yıllarına dayanıyor.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/25.jpg

Kalaycı köyü girişi. Neredeyse hemen her tabelanın resmini çektim.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/26.jpg

Kalaycı Cami ve köy. Saat 09:36, km 46,94 km, rakım 496 metre. Havada gittikçe ısınmaya başlıyor. Şimdiden 30° oldu bile. Yol zaman zaman düz, zaman zaman da inişte. 1100’lü metrelerden 400’lü metrelere indim. Ama daha yolun yarısındayım. Cide 0 rakımda ama bu iniş biraz erken oldu galiba.

Bu arada bir Jandarma kontrol noktasından geçerken bana küçük ped şişe suyu veriyorlar. Verdikleri bu su gerçekten ileride bana can simidi oldu. Biraz sohbet ediyoruz. Şenpazar’dan sonra çok dik yokuşların olduğunu öğreniyorum.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/27.jpg

Şenpazar yakınlarındaki Korucak köyü girişi.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/28.jpg

Korucak köyüne kadar yolun büyük kısmı iniş olduğu için hız ortalamam 27,17 görünüyor. Saat 09:49, km 51,85, rakım 387 metre, hava sıcaklığı ise 31 dereceye kadar yükseldi.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/29.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/30.jpg

4 km daha ilerledikten sonra saat tam 10:00’da Şenpazar’a ulaşıyorum.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/31.jpg

Şenpazar’ın hemen girişinde bir kahvehaneye giriyorum. Şenpazarlılar, çok misafirperverler. Bana çay ikram ediyorlar. Buradaki kanyonu muhakkak görmemi istiyorlar ve beni burada misafir edebileceklerini söylüyorlar. Gerçekten bu kanyonun methini duymuştum. Teşekkür ederek, başka bir zaman, başka bir turda uğrayacağımı söylüyor ve ayrılıyorum.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/32.jpg

Şenpazar görüntüleri… Bu arada Şenpazar'dan sonra 10 km kadar Bolu Dağı tırmanışı gibi çıkışlar olduğunu öğreniyorum.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/33.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/34.jpg

Şenpazar’dan çıktıktan sonra bu ısrarcı köpekten zor kurtuluyorum. Havlayarak peşimden koşunca duruyorum, o da duruyor, ilerleyince yine havlayarak peşimden geliyor. Bu arada beni bırakarak bir arabanın peşinden koşuyor, sonra yine bana dönüyor. Anlıyorum, oyun istiyor…

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/35.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/36.jpg

Sonunda dönüp gidiyor…

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/37.jpg

Ve bahsettikleri tırmanış karşıda görünüyor.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/38.jpg

Harmangeriş’ten sonra tırmanışlar başlıyor. Cide’ye ulaşabilmek için Karadeniz'e kıyı boyunca paralel uzanan önümüzde görünen bu dağları aşmak gerekiyor.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/39.jpg

Hava sıcaklığı 37 dereceye yükseldi, rakım 335 metre. Saat 10:42 ve 62,77. km’deyim. 38 km yolum var ama buna karşılık daha üç saat zamanım var.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/41.jpg

Bu da sıcaklığı 43 dereceye ulaştığını gösteriyor. Aynı tarihlerde İstanbul’da da çok sıcak bir gün yaşandığını haberlerde izlemiştim. Mataralarımdaki su bitti. Bu arada Şenpazar yakınlarındaki Jandarma noktasında verdikleri suyu hatırlıyorum. Onlara da buradan bir teşekkür…

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/42.jpg

Aslında fotoğraflarda eğimler pek belli olmuyor.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/43.jpg

Aynı yeri bu kez tırmandığım yönden çekiyorum.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/44.jpg

Hava o kadar sıcak ki… Gerçekten zorlanıyorum. Bu çeşmede 15-20 dakika kadar mola veriyorum. Çeşmenin suyu az olduğundan olsa gerek, su akması için elimizle üstüne sıkıca basmamız gerekiyor. Elini çektiğiniz anda su akmıyor. Doya doya yüzümü yıkamıyor, serinliyemiyorum.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/45.jpg

Cide’de 13:50’de olmak zorundayım. Tekrar yola koyuluyor ve tırmanıyorum. Belki 1 km daha gitmeden kendimi bir başka çeşmenin yanına bu gölgeliğe atıyorum.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/46.jpg

Kastamonu-Bartın-Küre Dağları Milli Parkı…
Harmangeriş’ten buraya kadar 6 km oldukça hatırı sayılır bir tırmanış yaptım. Bu tabelayı görünce zirveye ulaştım sanıyorum. Ama hayır, bir süre düz gittikten sonra, eğimi öncekiler gibi olmasa da tekrar tırmanışlar başlıyor. Saat 12:06, km 68,86, hava sıcaklığı ise 46° oldu. Rakım ise yeniden 893 metreye yükseldi. Oysa Harmangeriş’te saat 10:42’ydi. Havanın inanılmayacak kadar sıcak olması bu rampalarda bana çok zaman kaybettirmişti.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/47.jpg

Şenpazar’da mutlaka görmem gerektiğini söyledikleri kanyon artık aşağılarda kaldı.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/48.jpg

Tırmanış eğim fazla olmasa da devam ediyor. Ama hava çok sıcak ve beni çok etkiledi.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/49.jpg

Ve nihayet zirvedeyim. Dağlı Geçidi’ne ulaştığımda rakım 945 metreye yükseldi. Ama saat de 12:55 oldu. 77,15. km’deyim. Hava sıcaklığı ise 36 derecede. Hasangeriş’ten beri bu tırmanış 15 km sürdü. En az yarım saat mola vererek tırmanışı ancak 2,5 saatte tamamlamışım. Aslında bu tırmanış Serkan’la tırmandığımız Çuhadoruğu tırmanışı kadar çok dik değildi. Ama havanın sıcaklığı gerçekten beni çok etkiledi.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/50.jpg

Artık yetiştim sanırım. Sanırım buradan Cide’ye 20 km var. Ama bir saate yakın zamanım var ve artık 0 rakıma kadar sürekli iniş yapacağım. 50’lili km’lerde inişe geçiyorum. Yokuşu inmekte zorlanan iki kamyonu, otobüslerin kamyonları geçtiği gibi hızla sollayarak geçiyorum. Minibüse yetişme telaşıyla resim bile çekmemişim. Oysa uzaktan Karadeniz muhteşem görünüyordu.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/51.jpg

Cide tabelasının yanına geldiğimde ise saat 13:20, km 92,55, hava sıcaklığı 33 dereceydi. Rakım ise, 945 metreden 103 metreye inmişti. Ama şehir merkezine kadar daha yolum var. Hiç oyalanmadan 3 km daha pedallara basarak Cide şehir merkezine ulaşıyorum…

Süleyman Abi,
hep sizin böylesi gezileriniz ve böylesi paylaşımlarınız beni güçlü bir bisikletsever yaptı.


Bisikletle gezerken bizi düşünerek foto da çektiğin için gözüne, gönlüne, dizine, eline sağlık.

selam
süleyman abi
seni teprik ediyorum
desene seninle pedalallarken
ortalamayı yüksek dudacagız
kareler yine yorumsuz
teşekkürler..

sıcağın altında verdiğiniz mücadele ve fotolarınız her türlü takdire şayan tebrik ve teşekkürler.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/52.jpg

Cide’ye her gelişimde Cide girişindeki bu amblemin önünde hep fotoğraf çekmişimdir. Bu sefer de öyle yapıyorum. Ardından İnebolu’ya gidecek şoför Hikmet’i aramak aklıma geliyor. Çantamdan cüzdanımı çıkarıyorum, bana İnebolu’da vermiş olduğu kartadresi çıkarıyorum ve Cide’ye ulaştığımı birazdan Otogar’da olacağımı bildirmek istiyorum. Ancak, telefondan ulaşılamıyor gibi mesajlar alıyorum.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/53.jpg

Buraya kadar geldik, beni almadan gitmesin gibi bir düşünceyle, Otogar’a gitmek üzere hemen bisiklete atlıyorum. Alelacele, sahilde de birkaç resim çekiyorum sonra da Otogar’a doğru yollanıyorum. Buluşma yerine beş dakika önce geliyorum. Şoför Hikmet, arabanın üzerine çıkıyor ve bisikleti istiyor. Ben de çantamdan fotoğraf makinamı, telefonumu, gözlüğümü, km saatimi, altimetremi yanıma alıyorum. Ama aradığım ama bulamadığım bir şey daha var; cüzdanım yok.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/54.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/55.jpg

Oysa biraz önce, telefon ederken kartadres için çantamdan çıkarmıştım. Demek yine bisikletin bagajının üstüne koydum, ardından da unutarak bisiklete bindim. Yolda giderken de düşürdüm. İçinde kimliklerim, çıkarılması çok zor olan Orduevleri’ne giriş kartım, banka kartlarım vardı. Bir miktar da para da vardı ama, kimlikler ve banka kartlarını bulmaya çoktan razıydım. Şoför gitmek için acele ediyor. Çaresiz bisikleti uzatıyorum.

Biraz sonra da hareket ediyoruz. Cide’den çıkarken resim çektiğim yerlerde durup, cüzdanı arıyoruz, ama yok. Tek umudum, cüzdanın içinde bulunan telefon numaralarını bulan kişinin araması. Eşimi, kızımı arıyorum, arayabileceklerini söylüyorum. Bu kadar güzel geçen bu turun ardından böyle bir hata yaptığım için kendi kendime kızıyorum.

Minibüs benim iki yıl önce bisikletle geçtiğim yollardan inip, çıkarak ilerlerken, telefon çalıyor ve kızım cüzdanın bulunduğunu söylüyor. Bulan kişi benden telefon bekliyormuş. Doğanyurt’ta durduğumuzda cüzdanı bulan Rüstem Bey’i arıyorum. 65 yaşındaymış, İstanbul’da yaşıyor, yazları Cide’ye geliyormuş. Cüzdanı bulunca gözlerim yaşardı diyor. Bu kimliklerin çıkarılmasının ne kadar zor olduğunu biliyorum diyor.

Cüzdanı Cide’deki otobüs yazıhanesine bırakmasını söylüyoruz. İki gün sonra da cüzdan içindeki herşeyle, tastamam bana teslim ediliyor. Rüstem Bey’i İstanbul’a gelince muhakkak ziyaret edip, tekrar teşekkür edeceğim… Gerçekten beni büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştı...

Ağlı - Şenpazar - Cide

Yapılan km : 98,46
Bisiklet üzerinde geçen süre: 4:37:40
Ortalama hız: 21,75
En yüksek hız: 56,2

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/cide07-07/56.jpg
Cide'den ayrılırken uzun bir tırmanış var...

Süleyman abi,
sayende seninle birlikte bu geziyi bende yaşadım.
konuya attığın ilk mesajdan itibaren devamının nasıl geleceğini dizi film seyreder gibi takip ettim.

ilk mesaj 19:04 de.
19:10 civarında konuya girip, gezinin ayrıntılarına göz gezdiriyorum.
heyecan, gerilim ve rakım dorukta...
acaba zamanında Cide ye yetişebilecekmisin?

zaman geçmek bilmiyor, bir türlü 2.mesaj gelmiyor.
gezinin devamını heyecanla bekliyorum.

saat 19:34
2.mesaj nihayet belirdi.
verilen yükseklik bilgilerinden sıcaklığı pek umursamamıştım.
ancak görünen o ki, sıcaklık giderek artarken zaman azalıyor, gerilim had safhada...

merakla bekliyorum gezinin devamını,
zira saat 20:00 olmadan çıkıp servise yetişmem gerekiyor.
benide aldımı bir telaş.

saat 20:03 de yazmışsın son mesajı.
şimdi evdeyim ve rahat rahat kalan kısmını bitiriyorum derken 4. mesaj geliyor.

saat 21:15
o da ne? cüzdan yok ortada...
neyseki Rüstem Bey gibi insanlar hala var.

netice itibariyle macera denilen şey, böyle bir şey olsa gerek.

cüzdanı bulan Rüstem Bey’e teşekkürler,
bu macera dolu geziyi yaptığın için tebrikler,
bizlerle paylaştığın ve harcadığın emek için de teşekkürler.

@Mesut Girgiç
Mesut Bey çok teşekkürler... Ben de sizin gezilerini okudukça, çektiğiniz videoları gördükçe aynı duygulara kapılıyor, yollara çıkmak için büyük istek duyuyorum... Tekrar teşekkürler...

@rahmankarataş
Rahman çok teşekkürler... En kısa zamanda birlikte bir turda olmak dileğiyle...

@edi55
Çok teşekkürler...

@Lütfü Çolak

Lütfü merhaba...
O kadar güzel şeyler yazmışsın, yazıyı da servise yetişme telaşına bağlayarak o kadar güzel özetlemişsin ki... Çok teşekkürler... Söylediğin gibi gerçekten Rüstem Bey gibi dürüst insanların hala var olduğunu görüyoruz… Kendisine buradan bir kez daha teşekkür ediyorum… Bu arada senin Assos - Akçay maceralarını da merakla bekliyoruz… Görüşmek üzere…

eline ayağına sağlık abi çok güzel bir gezi olmuş

Değerli büyüğüm Süleyman abicim merhaba,

Gezin çok güzel olmuş okadarki hiç görmediğim bilmediğim yöreyi sayende bende yazı ve fotoğraflarına tekrar tekrar bakarak sindirerek okudum ve inceledim.Paylaşımın ve birbirinden güzel fotoğrafların için sonsuz saygı ve teşekkürlerimi sunarım.Umarım ilerleyen günlerde biryerlerde birlikte pedallayabiliriz.Önümüzdeki aylarda düzenlemeye çalıştığımız ve yoğun uğraş verdiğimiz gezimize gelmeni yürekten istiyorum..

Organisazyon ve proje ile ilgili bilgilere buradan ulaşabilirsin abicim.
(link)

süleyman abi bu ne guzel bi gezi olmuş supersin ya ozendim valla

Merhaba Süleyman Abi,

Birlikteyken hep bahsetmiştin bu parkurlardan. Nihayet görme şansımız oldu. Zorlu bir parkur olduğunu biliyorduk. Ama bir o kadarda eğlenceli olmuş. Çok güzel bir coğrafya batı karadeniz. Her zaman hayran kalmışımdır Küre Dağlarına.
Yaptığın geziyi bizler ile paylaştığın için çok çok teşekkürler Süleyman Abicim.

Sevgiler...

Süleyman abi yine muhteşem anlatımınla bizleri büyüledin,abi senin gezilerin gerçekten çok heycanlı geçiyor,geçen sene bir gezini okumuştum o da çok heycanlıydı(İzmirde susuz bir geziydi),abi cüzdanı bulmana sevindim,karadenizin enfes güzelliklerini bize sunduğun için çok teşekkürler...

Lutfu abi okurken yasadiklarimizi cok guzel ozetlemis Yetistiniz mi diye okurken bile telaslandik

Cuzdaninizin bulunmasina cok sevindim. Ulkemizde boyle durust insanlarin oldugunu gormek insanin moralini duzeltiyor.

Sizin gezilerinizi okumak gercekten ayri bir keyif. Hava sicakligindan yuksekliklere kadar tuttugunuz notlar sayesinde gezinizin her ayrintisina erisebiliyoruz.

Gezilerinizin devamini gormek dilegiyle

Iyi Gunler.

Süleyman Abi merhaba

Gene kapsamlı ve çok güzel yerlerde çok güzel bir gezi gerçekleştirmişsin.Eline ve ayağına sağlık.
1000 kusurlu rakımlardan o rakıma bu sıcaklarda inip çıkmak herkesin harcı değildir.
Paylaşım için çok teşekkür ediyorum.

Sevgi ve saygılarımla.

değerli abim bize çok güzel yerler göstermişsin. emeğine teşekkürler.