Abdullah.R
Forum Demirbaşı
- Kayıt
- 8 Temmuz 2013
- Mesaj
- 565
- Tepki
- 958
- Yaş
- 62
- Şehir
- Büyükçekmece & Anamur
- İsim
- Abdullah Ramazanoğlu
- Başlangıç
- 1973—74
- Bisiklet
- Diğer
- Bisiklet türü
- Şehir - Tur
Tatil ve turu birleştirerek iki etapta tamamladık...
1. Etap: Kumburgaz-Silivri = 22 km
Etap arası Silivri Öğretmen Evinde çay/çorba tatili
2. Etap: Silivri-Kumburgaz = 22 km
Bu uzun ve zorlu kış turunun dakikalarca süren hazırlıklarının ardından, Pedaldaş Nevres hanımla Kumburgaz Seyran Cafe önünde buluşarak, 15.12.2013 saat 10:00'da vahşi batıya yola koyulduk. "Önce köpek" ilkesini benimsemiş, bisiklet düşmanı hayvan dostu, çağdaş belediyemizin sağa sola serpiştirdiği köpek çetelerinin arasından paçayı kaptırmadan Silivri'ye ulaşma mücadelemize böylece başlamış olduk. Vahşetin yoğunlaştığı bir yerde ters istikamette E5'e çıkmak zorunda kalsak da, genelde E5'e hiç çıkmadan, E5 ile deniz arasındaki yan yollardan gittik. Bu güzergahı yaz boyunca belki 50 defa kat ettiğimden, grubun kılavuzluğuna oy birliği ile seçildim.
Nevres hanımın hipoglisemi sorunu var ve ben bir hipoglisemi hastasına acil müdahale konusunda çok bilgisizim. Sadece Nevres hanımın sırt çantasının ön gözünde kesme şeker olduğunu biliyorum o kadar. Bir de, sporun hipoglisemiye genel olarak iyi geldiğini, fakat aşırı eforun kan şekerini düşürdüğünü biliyorum. Giderken biraz yarım yamalak annelik yaptım - hipoglisemi hakkında bir şey bilmiyorum ya, annelik yapınca faydalı olacak sanki. Biraz da kadans ayarı yaptım - çok düşük kadansta zorlayarak pedallıyor, bu ise diz eklem problemlerine yol açabilir. Kadansı epey yükseltmesini tavsiye ettim.
Nevres hanım önde, ben arkada gidiyoruz, bir ara baktım dilim dışarıda. Allah Allah ne oluyor bana böyle derken, km saati gözüme ilişti, 30'un üstünde gidiyoruz. Pedaldaş kaptırmış gidiyor... Neyse, yokuşlar onun da hakkından geldi ve yavaşlamak zorunda kaldı. Soğuk havada terlemek de sakıncalı. Yavaşladığımız iyi oldu, ve gezinin kalanını nispeten düşük tempoda gittik.
11:30 gibi Silivri'ye vardık. Direkt Öğretmen Evi'ne gittik, ben dışarıda bisikletlerin üzerine (üşüyerek) titrerken, Nevres hanım rezervasyonu iptal etmek için içeri girdi. Niyetimiz Silivri sahili turlayıp uygun bir yerde bir şeyler yiyip içmekti. İçeriden çaya davet etmişler, valla o soğukta o teklif... Nevres hanımdan evvel daldım içeri.
Çaydı, çorbaydı derken, sanırım 12:30 gibi tekrar dışarı çıktık. Silivri sahil yürüyüş ve bisiklet yolunun sonuna kadar gidip döndük. Aşağıdaki fotolar da Silivri sahilde çekildi.
Aşağıda, benim 23 senelik Raleigh Avanti dağ bisikleti ve Nevres hanımın çiçeği burnunda Salcano City [Sport?] şehir bisikleti.
Bu fotoları çektikten sonra balıkçı limanını gezip elmaları ve suntaları mideye indirdik. Daha sonra da dönüşe başladık. Nevres hanım bisiklete (tekrar) başlayalı çok olmamasına rağmen, şehir trafiğine çok iyi uyum sağlıyor. Kendisini bunun için özellikle tebrik ediyorum. Bisiklete yeni insanlarla trafikte sürerken genellikle rahatsız olurum ve sürekli teyakkuz halinde bulunurum. Çünkü kuralları iyi bilmemek veya uymamak insan hayatına mal olabilir. Gruptaki sürücülerden birinde bilgisizlik veya sorumsuzluk emareleri görürsem otomatikman teyakkuz haline geçerim. Nevres hanımla olan turumda son derece rahattım.
Herneyse, saat 15:30 gibi Kumburgaz'a vardık, tura başladığımız noktadaki Seyran Cafe'de çay-tost molasından sonra, Nevres hanımın bisikletini arabasına yükleyerek kendisini yolcu ederek eve döndüm.
Ben bu güzergahı (Kumburgaz - Marmara Ereğlisi) yaz boyunca çok gittim. Genellikle Silivri'yi pas geçer, M.Ereğli veya Yeniçiftlik'te kısa bir mola verip geri dönerdim. Oldukça monotonlaşmıştı artık. Böyle grup ile, çaylı çorbalı, bol molalı... çok daha eğlenceli oluyor. Hepinizi Kumburgaz taraflarına beklerim...
1. Etap: Kumburgaz-Silivri = 22 km
Etap arası Silivri Öğretmen Evinde çay/çorba tatili
2. Etap: Silivri-Kumburgaz = 22 km
Bu uzun ve zorlu kış turunun dakikalarca süren hazırlıklarının ardından, Pedaldaş Nevres hanımla Kumburgaz Seyran Cafe önünde buluşarak, 15.12.2013 saat 10:00'da vahşi batıya yola koyulduk. "Önce köpek" ilkesini benimsemiş, bisiklet düşmanı hayvan dostu, çağdaş belediyemizin sağa sola serpiştirdiği köpek çetelerinin arasından paçayı kaptırmadan Silivri'ye ulaşma mücadelemize böylece başlamış olduk. Vahşetin yoğunlaştığı bir yerde ters istikamette E5'e çıkmak zorunda kalsak da, genelde E5'e hiç çıkmadan, E5 ile deniz arasındaki yan yollardan gittik. Bu güzergahı yaz boyunca belki 50 defa kat ettiğimden, grubun kılavuzluğuna oy birliği ile seçildim.
Nevres hanımın hipoglisemi sorunu var ve ben bir hipoglisemi hastasına acil müdahale konusunda çok bilgisizim. Sadece Nevres hanımın sırt çantasının ön gözünde kesme şeker olduğunu biliyorum o kadar. Bir de, sporun hipoglisemiye genel olarak iyi geldiğini, fakat aşırı eforun kan şekerini düşürdüğünü biliyorum. Giderken biraz yarım yamalak annelik yaptım - hipoglisemi hakkında bir şey bilmiyorum ya, annelik yapınca faydalı olacak sanki. Biraz da kadans ayarı yaptım - çok düşük kadansta zorlayarak pedallıyor, bu ise diz eklem problemlerine yol açabilir. Kadansı epey yükseltmesini tavsiye ettim.
Nevres hanım önde, ben arkada gidiyoruz, bir ara baktım dilim dışarıda. Allah Allah ne oluyor bana böyle derken, km saati gözüme ilişti, 30'un üstünde gidiyoruz. Pedaldaş kaptırmış gidiyor... Neyse, yokuşlar onun da hakkından geldi ve yavaşlamak zorunda kaldı. Soğuk havada terlemek de sakıncalı. Yavaşladığımız iyi oldu, ve gezinin kalanını nispeten düşük tempoda gittik.
11:30 gibi Silivri'ye vardık. Direkt Öğretmen Evi'ne gittik, ben dışarıda bisikletlerin üzerine (üşüyerek) titrerken, Nevres hanım rezervasyonu iptal etmek için içeri girdi. Niyetimiz Silivri sahili turlayıp uygun bir yerde bir şeyler yiyip içmekti. İçeriden çaya davet etmişler, valla o soğukta o teklif... Nevres hanımdan evvel daldım içeri.
Çaydı, çorbaydı derken, sanırım 12:30 gibi tekrar dışarı çıktık. Silivri sahil yürüyüş ve bisiklet yolunun sonuna kadar gidip döndük. Aşağıdaki fotolar da Silivri sahilde çekildi.
Aşağıda, benim 23 senelik Raleigh Avanti dağ bisikleti ve Nevres hanımın çiçeği burnunda Salcano City [Sport?] şehir bisikleti.
Bu fotoları çektikten sonra balıkçı limanını gezip elmaları ve suntaları mideye indirdik. Daha sonra da dönüşe başladık. Nevres hanım bisiklete (tekrar) başlayalı çok olmamasına rağmen, şehir trafiğine çok iyi uyum sağlıyor. Kendisini bunun için özellikle tebrik ediyorum. Bisiklete yeni insanlarla trafikte sürerken genellikle rahatsız olurum ve sürekli teyakkuz halinde bulunurum. Çünkü kuralları iyi bilmemek veya uymamak insan hayatına mal olabilir. Gruptaki sürücülerden birinde bilgisizlik veya sorumsuzluk emareleri görürsem otomatikman teyakkuz haline geçerim. Nevres hanımla olan turumda son derece rahattım.
Herneyse, saat 15:30 gibi Kumburgaz'a vardık, tura başladığımız noktadaki Seyran Cafe'de çay-tost molasından sonra, Nevres hanımın bisikletini arabasına yükleyerek kendisini yolcu ederek eve döndüm.
Ben bu güzergahı (Kumburgaz - Marmara Ereğlisi) yaz boyunca çok gittim. Genellikle Silivri'yi pas geçer, M.Ereğli veya Yeniçiftlik'te kısa bir mola verip geri dönerdim. Oldukça monotonlaşmıştı artık. Böyle grup ile, çaylı çorbalı, bol molalı... çok daha eğlenceli oluyor. Hepinizi Kumburgaz taraflarına beklerim...