aslına bakarsan frenlere bakım yapmana hiç gerek yok, arada bir hidrolik yağını kontrol ettirip balatalarını da bittikçe değiştirirsen tamamdır
balatalar aşırı derecede emici malzemelerdir; her şeyi emer ve bünyelerine katarlar. sonra da ısınıp dışarı atarlar. balataların sıcaklığında her türlü akışkan madde eriyip buharlaşabilir. bunlardan en kolay yok olanı sudur, yağmurlu bir havada 2-3 saniye fren yaptığında balatalar kuru havadaki performansına ulaşır. en zor kuruyan ise yağdır; onun çaresi de uzun bir rampayı tırmanıp, sadece ön ya da arka frenle sürekli hafif fren yaparak yavaş yavaş inmektir. belli bir mesafeden sonra balataların neredeyse kızıl bir ışık yayacak kadar ısınır ve içindeki herşey uçup gider.
süreci hızlandırmak için balata yüzeylerini ve rotoru tozlayabilirsin. herhangi bir yol kenarında bulacağın kuru toprağı veya kumu bu yüzeylere sür, sonra bisikleti sürmeye devam et. fren yaptıkça toz sürtünmeyi arttıracak ve ısı tahliyesini zorlaştıracaktır, böylece balatalar normalde olduğundan daha çabuk ısınır.
hangi yöntemi kullanırsan kullan, frenler kendine geldikten sonra tekrar temizlemene gerek yok. disk frenlerin en güzel özelliği, kısa sürede kendi kendilerini temizlemeleridir. çamur dolu yollarda vahşi bir sürüş yaptıktan sonra sen ve bisikletin çamurdan görünmeyecek duruma da gelseniz, yaptığın ilk frende rotorlar ışıl ışıl parlamaya başlayacaktır. daha da ben ne diyeyim
ille de temizlik yapacağım diyorsan da; sadece ve sadece balata temizleyici kullan. bu madde uçucudur evet, amaç da o zaten
balatanın içine şöyle bir girer, içindeki kayganlık yaratan tanecikleri parçalar, ve sonra da o süper emici ortamdan uçar gider. rotorları temizlemek için de yeni, temiz bir bezi sadece ve sadece suyla ıslatarak sil. başka da hiç bir şey yapmana gerek yok.
keyifli pedallamalar dilerim