jale dural
Üye
- Kayıt
- 17 Mayıs 2009
- Mesaj
- 39
- Tepki
- 104
- Şehir
- istanbul
Merhaba herkese, bu bilgileri motosiklet sürücüleri için yazmıştım ama aynen bisiklet sürücüleri için de geçerli. Hatta daha da geçerli diyebilirim. Çünkü motosiklette belli modellerde sorun azalabiliyor ama bisiklette her sürücü için el bileği bilinçli olmayı gerektirecek bir risk altında. Ayrıca sizlere iz, bel, boyun vb. konularda da zaman zaman bilgiler gireceğim. Soru da sorabilirsiniz. Gözlemlediğim kadaryla motora-bisiklete sağlıklı binebilmek henüz öncelikli değil sevgili ikitekerseverler arasında. Oysa, bedeniniz hazır değilse motora ve hiçbirzaman da hazır olması için gereken bilincli tutumu bilinçaltımızda kayıt altına almazsak, motora binmek eziyete dönüşen bir hayatı bize sunan sonuçları beraberinde getirebilir. Belki de yıllarca seve seve, sağlıklı olarak motora binebilecekken, bilinçli olamayan alışkanlıkların birikimi sonucu, ömür boyu motorun keyfini hiç süremeyebildiğimiz gibi, günlük yaşamımızın da etkilendiği sonuçlar silsilesi ile başbaşa kalabiliriz. Şom ağızlılık değil bu, sadece medeniyetin bize sunduklarını kullanırken, bilinçli olmak için ufak bir hatırlatma benim çabalarım umarım işinize yarar.
ELLERDEKİ SİNSİ UYUŞMA KARPAL TÜNEL SENDROMU
Motora biniyorsunuz, belki bir arazi sürüşü, veya şehirlerin bozuk yollarının titreşimi sadece bedeninizde değil, el bilekleriniz ve kollarınızda da kendini hissettiriyor. Zaman zaman ellerinizdeki belli belirsiz uyuşma ile iniyorsunuz belki motordan, parmaklarınızı açıp kapatarak...Hani uyuşmayı gidermek istercesine, kan dolaşımını arttırmak için... İlk üç parmakta bir elektriklenme hissi duyuyor musunuz bu uyuşuklukla beraber arada sırada?
Geceleri ağrıyor mu elleriniz ,bazen sizi uyandırabilecek kadar? Ellerinizi silkelemek isteği, masaj yaparak ovma isteği duyuyor ve böylece rahatsızlık hissini bir süre geçirebiliyor musunuz?
Bu tip şikayetleriniz varsa hemen bir doktorla görüşmenizde fayda var. “Karpal Tünel”
el bileği kemiklerinin ilk sırası ile bunlara çapraz olarak ve bunların üzerinde geçen bir bağ tarafından oluşturulan anatomik bir yapıdır. İçinden elin normal olarak başparmağın iç taraf yüzeysel duyusunu, işaret parmağın, orta parmağın ve yüzük parmağında duyusunu taşıyan orta sinir geçer. Karpal Tünel Sendromunda ise işte bu orta sinir sıkışır ve elde uyuşma ağrısı, el hareketlerinde kontrol kaybı, iğnelenme ve karıncalanma gibi hissizlik şikâyetleri olabilir. Bu şikâyetler tipik olarak orta sinirin etki alanı olan ilk üç parmakta görülür.
Bu hastalığın tanısının konulabilmesi için şikayetlerinizi paylaşacağınız doktorunuza muayene olmalısınız. EMG testi uygulanarak doktorunuz kesin teşhisini koyacaktır. Doktorunuz ilk etapta sizden eliniz için analjezik etkili antienflamatuar ilaçları kullanmanızı isteyebilir. Ancak ağrıya karşı el ve bileği sarmak pek önerilmez.. Harabiyete uğrayan sinirin baskı altında kalmasına neden olabilecek bir uygulama olduğu için sarmaktan kaçınmakta fayda vardır.
Sinir harabiyetinin derecesine göre doktorunuz ağrı kontrolünü sağlayan ilaç uygulaması yapabilir. Ama genelde sinir harabiyeti daha çok artmadan ,cerrahi müdahale ile sinire etki eden kuvvetlerin ortadan kaldırılmalısı önerilir.Bu uygulama hastanede yatmayı gerektirmeyen bir uygulama olup, avucta bileğe yakın bir kısımda küçük bir kesi yapılarak sıkışmaya sebep olan bağ dokusunun rahatlatılması şeklinde uygulanır. Bir, bir buçuk ay sonra iyileşme tamamlanmış olur.
Karpel tünel sendromu, en bilinmeyen rahatsızlıklardan biri. Bileğimi incittim diyiveriyor insanlar. Motorda sürüş halinde olmanın ötesinde park ederken ve manevra yaparken dahi zemin müsait değilse ister istemez el ve bileklere güç yükleniyor ters açılar ile. Bu da vehameti arttırıyor.
boyun fıtığı da fazlasıyla sık rastlanan bir durum. Hayır, bizim insanlarımız yıllarca hareketsiz kaldıktan sonra, masa başı çalışıp, kireçlenmiş sırtlar, sık sık sinyail veren boyunlarla ,yanlış eylemlerle günlük hayatta içiçe bulundukları için bel sorunlarıya sıkıfıkı haldeyken motor kullanmaya başladıkları için, ki bu konuda sadece genel bir bakış açısı olduğunu söylemek istiyorum yazdıklarımın,boyun fıtığı da olasılığı çok yüksek bir arıza. Eh ikisi aynı andan olmaz mı ? olabilir tabii ki..Tek vurguamak istediğim bu konuyu es geçmemeleri insanların.
Çünkü motor öyle bir duygu ki, güven, karizma, özgürlük, aşk, her şey... Böyle bir durumu, önlenebilecek bel, boyun, el, bilek, omuz, sırt, diz vb problemler karşısında aciz birşekilde acı çekerek gölgelemek yazık olur. Bence motora binmenin o harikulade duygusunu, sağlam bir beden, omurga ve eklemler ile yıllarca keyifli bir rüyaya dönüştürmek çin elimizden geleni yapmalıyız. Ben bu konuda sadece önayak olmak istiyorum o kadar.
Evet, bisiklet ve motorcularda sık görülüyor ama maalesef farkına varmıyorlar bu sebepten olduğunun, oysa bilek içlerinin gidonda aşağı doğru sarkacakmış gibi kıvrık tutularak basınç uygulanması ve sürüş sırasındaki titreşim bunu arttırıyor..Sadece racinglerde değil, her model için eğer duruş şekli motorda omurganızın rahat etmesini sağlayacak bir pozisyonda değilse tüm yükü el bileklerine ve bele yüklemeye başlıyor sürücüler. El bileklerinin gidona tutuşu dik bile gelse, kıvrık olmasa da,oturuş dengesinde omurga doğru pozisyonu yani ergonomik dengeyi bulamıyorsa, sırt, karın, omuzlar yeteri kadar güçlü ve kontrollü değilse, vücut ağırlığı el bileklerine ,bele ve boyuna fazlasıyla binebiliyor
Ancak kesin olan birşey var, sürekli motordaysanız,bisikletteyseniz omurlarınız arasında sıkışma olur , titresim, basınç, rüzgara direnç, düşme, savrulmaya direnç, merkezkaç kuvvete direnç, kask vb. ye direnç, ani durma, kalkma, dengeleme vb. her konuda... Bunlar omurlar için ciddi travmalardır.
Alltta bir link var. Orada omurların üzerinde gezin. C omurları 7 tane.. boyuna aittir. T omurları sırta aittir. L omurları bele.. S ise kuyruksokumu. Motosiklette, hele enru veya racing ise C omurlarına basınç çok fazladır. Bir de kaskı ekleyin. Linki açtığınızda sayfanın ortasındaki omurga da C omurlarına tek tek mouse ile gidin. Sağ tarafta bir beden var. Sol tarafta da daha büyük bir resim. Sağdakinde her omura mouse ile dokunduğunuzda -tıklamaya gerek yok-ta nerelere kadar uzanan sinir ağına karşılık geldiğini görürsünüz. Mesela C1 omuru tüm bedene aittir. Yani kask ile özellikle racingde ve endro da oturuşta kaskın baskı veya ağırlık yaptığı omur.
(link)
Aşağıya inin. L omurlarına.. Bakın l4- l5 omurlarına mouse ile geli, belden ayakucuna dek olan sinirlere etki ediyor. Yani bel zaten en sakatlanan bölge. Uzun zamandır bunun savunusu ile yazıyorum ya burada zaten. karın güçlendirin mutlaka diye. beli korse gibi tutan karın. Eğer bel omuru rahatsızsa ayak ucuna dek uyuşur bölge bölge. Yatarken bu basıç yatış şekline göre değişir.. yüzüstü yatırsanız daha da kötüdür. Karın altına yastıkla yatarsanız yüzükoyun yatışlarda iyi olacaktır. Sırt üstü ve yan yatışlarda da, bacak arasına ve diz altına yükseklik koymalıdır. Ama bunlar çözüm değildir.
Hem de soldaki resme de bakın. Her omurun üzerine geldiğinizde, o omura karşılık hangi iç organınızın etkilendiğini gösterecektir. Mesela c2 de baş bölgesi etkili.. Gözler burun.. Hani deriz ya "ah başım çoook ağrıyor" her seferinde ilaç... da nereye kadar. Asıl sorun ne peki*?İlaç ağrıyı giderir, gerçek sebebi örter.. gerçek sebep örtüldüğünde tedavi olunmaz, ve sorun gitgide artar gizli gizli... İşte burada Chiropractic devreye giriyor. Bu nedir demeyin... Of offf.. Aslında ne çok konu var... Ama kimse araştırmıyor... Ve ne kolay çözümler var.. Kimse bilmiyor ve öğrenmek istemiyor.. İlaçla sorunları bastırın, zevk alıyorsunuz diye, önlemleri almadan bilinçsiz davranın diyen birisi mi var herkesin kulağının dibinde minik bir şeytan gibi acaba...O şeytan aslında kapitalist düzenin ta kendisi.. Ticari dünya. Hastalansınlar tedavi olsunlar tüketsinler yenisini alsınlar vb vb ben gene duramazsam duramam... Soruları alayım bari. Belki birilerine yardımımız olur. İlgilenen birileri varsa... sevgilerimle...
Bakın mastercare diye bir aleti onun için öneriyorum zaten. Bu aletin muhakkak surette, motor kullana, bisikletci, uzun üsre direksiyonda oturan, masabaşı çalışan, darbeli spor yapan... Herkesin evinde olması lazım. Bu 15 derece eğimle sizi güvenli sarkıtır. daha yüksek açılar zarar verebileceğinden uzmanla çalışmak lazımdır. ama 15 derecelik baş aşağı eğim, omurların arasındaki basıncı rahatlatır. hele bir de basit bir kaç egzersizle gerçekten çok iyi sonuçlar alırsınız.
ELLERDEKİ SİNSİ UYUŞMA KARPAL TÜNEL SENDROMU
Motora biniyorsunuz, belki bir arazi sürüşü, veya şehirlerin bozuk yollarının titreşimi sadece bedeninizde değil, el bilekleriniz ve kollarınızda da kendini hissettiriyor. Zaman zaman ellerinizdeki belli belirsiz uyuşma ile iniyorsunuz belki motordan, parmaklarınızı açıp kapatarak...Hani uyuşmayı gidermek istercesine, kan dolaşımını arttırmak için... İlk üç parmakta bir elektriklenme hissi duyuyor musunuz bu uyuşuklukla beraber arada sırada?
Geceleri ağrıyor mu elleriniz ,bazen sizi uyandırabilecek kadar? Ellerinizi silkelemek isteği, masaj yaparak ovma isteği duyuyor ve böylece rahatsızlık hissini bir süre geçirebiliyor musunuz?
Bu tip şikayetleriniz varsa hemen bir doktorla görüşmenizde fayda var. “Karpal Tünel”
el bileği kemiklerinin ilk sırası ile bunlara çapraz olarak ve bunların üzerinde geçen bir bağ tarafından oluşturulan anatomik bir yapıdır. İçinden elin normal olarak başparmağın iç taraf yüzeysel duyusunu, işaret parmağın, orta parmağın ve yüzük parmağında duyusunu taşıyan orta sinir geçer. Karpal Tünel Sendromunda ise işte bu orta sinir sıkışır ve elde uyuşma ağrısı, el hareketlerinde kontrol kaybı, iğnelenme ve karıncalanma gibi hissizlik şikâyetleri olabilir. Bu şikâyetler tipik olarak orta sinirin etki alanı olan ilk üç parmakta görülür.
Bu hastalığın tanısının konulabilmesi için şikayetlerinizi paylaşacağınız doktorunuza muayene olmalısınız. EMG testi uygulanarak doktorunuz kesin teşhisini koyacaktır. Doktorunuz ilk etapta sizden eliniz için analjezik etkili antienflamatuar ilaçları kullanmanızı isteyebilir. Ancak ağrıya karşı el ve bileği sarmak pek önerilmez.. Harabiyete uğrayan sinirin baskı altında kalmasına neden olabilecek bir uygulama olduğu için sarmaktan kaçınmakta fayda vardır.
Sinir harabiyetinin derecesine göre doktorunuz ağrı kontrolünü sağlayan ilaç uygulaması yapabilir. Ama genelde sinir harabiyeti daha çok artmadan ,cerrahi müdahale ile sinire etki eden kuvvetlerin ortadan kaldırılmalısı önerilir.Bu uygulama hastanede yatmayı gerektirmeyen bir uygulama olup, avucta bileğe yakın bir kısımda küçük bir kesi yapılarak sıkışmaya sebep olan bağ dokusunun rahatlatılması şeklinde uygulanır. Bir, bir buçuk ay sonra iyileşme tamamlanmış olur.
Karpel tünel sendromu, en bilinmeyen rahatsızlıklardan biri. Bileğimi incittim diyiveriyor insanlar. Motorda sürüş halinde olmanın ötesinde park ederken ve manevra yaparken dahi zemin müsait değilse ister istemez el ve bileklere güç yükleniyor ters açılar ile. Bu da vehameti arttırıyor.
boyun fıtığı da fazlasıyla sık rastlanan bir durum. Hayır, bizim insanlarımız yıllarca hareketsiz kaldıktan sonra, masa başı çalışıp, kireçlenmiş sırtlar, sık sık sinyail veren boyunlarla ,yanlış eylemlerle günlük hayatta içiçe bulundukları için bel sorunlarıya sıkıfıkı haldeyken motor kullanmaya başladıkları için, ki bu konuda sadece genel bir bakış açısı olduğunu söylemek istiyorum yazdıklarımın,boyun fıtığı da olasılığı çok yüksek bir arıza. Eh ikisi aynı andan olmaz mı ? olabilir tabii ki..Tek vurguamak istediğim bu konuyu es geçmemeleri insanların.
Çünkü motor öyle bir duygu ki, güven, karizma, özgürlük, aşk, her şey... Böyle bir durumu, önlenebilecek bel, boyun, el, bilek, omuz, sırt, diz vb problemler karşısında aciz birşekilde acı çekerek gölgelemek yazık olur. Bence motora binmenin o harikulade duygusunu, sağlam bir beden, omurga ve eklemler ile yıllarca keyifli bir rüyaya dönüştürmek çin elimizden geleni yapmalıyız. Ben bu konuda sadece önayak olmak istiyorum o kadar.
Evet, bisiklet ve motorcularda sık görülüyor ama maalesef farkına varmıyorlar bu sebepten olduğunun, oysa bilek içlerinin gidonda aşağı doğru sarkacakmış gibi kıvrık tutularak basınç uygulanması ve sürüş sırasındaki titreşim bunu arttırıyor..Sadece racinglerde değil, her model için eğer duruş şekli motorda omurganızın rahat etmesini sağlayacak bir pozisyonda değilse tüm yükü el bileklerine ve bele yüklemeye başlıyor sürücüler. El bileklerinin gidona tutuşu dik bile gelse, kıvrık olmasa da,oturuş dengesinde omurga doğru pozisyonu yani ergonomik dengeyi bulamıyorsa, sırt, karın, omuzlar yeteri kadar güçlü ve kontrollü değilse, vücut ağırlığı el bileklerine ,bele ve boyuna fazlasıyla binebiliyor
Ancak kesin olan birşey var, sürekli motordaysanız,bisikletteyseniz omurlarınız arasında sıkışma olur , titresim, basınç, rüzgara direnç, düşme, savrulmaya direnç, merkezkaç kuvvete direnç, kask vb. ye direnç, ani durma, kalkma, dengeleme vb. her konuda... Bunlar omurlar için ciddi travmalardır.
Alltta bir link var. Orada omurların üzerinde gezin. C omurları 7 tane.. boyuna aittir. T omurları sırta aittir. L omurları bele.. S ise kuyruksokumu. Motosiklette, hele enru veya racing ise C omurlarına basınç çok fazladır. Bir de kaskı ekleyin. Linki açtığınızda sayfanın ortasındaki omurga da C omurlarına tek tek mouse ile gidin. Sağ tarafta bir beden var. Sol tarafta da daha büyük bir resim. Sağdakinde her omura mouse ile dokunduğunuzda -tıklamaya gerek yok-ta nerelere kadar uzanan sinir ağına karşılık geldiğini görürsünüz. Mesela C1 omuru tüm bedene aittir. Yani kask ile özellikle racingde ve endro da oturuşta kaskın baskı veya ağırlık yaptığı omur.
(link)
Aşağıya inin. L omurlarına.. Bakın l4- l5 omurlarına mouse ile geli, belden ayakucuna dek olan sinirlere etki ediyor. Yani bel zaten en sakatlanan bölge. Uzun zamandır bunun savunusu ile yazıyorum ya burada zaten. karın güçlendirin mutlaka diye. beli korse gibi tutan karın. Eğer bel omuru rahatsızsa ayak ucuna dek uyuşur bölge bölge. Yatarken bu basıç yatış şekline göre değişir.. yüzüstü yatırsanız daha da kötüdür. Karın altına yastıkla yatarsanız yüzükoyun yatışlarda iyi olacaktır. Sırt üstü ve yan yatışlarda da, bacak arasına ve diz altına yükseklik koymalıdır. Ama bunlar çözüm değildir.
Hem de soldaki resme de bakın. Her omurun üzerine geldiğinizde, o omura karşılık hangi iç organınızın etkilendiğini gösterecektir. Mesela c2 de baş bölgesi etkili.. Gözler burun.. Hani deriz ya "ah başım çoook ağrıyor" her seferinde ilaç... da nereye kadar. Asıl sorun ne peki*?İlaç ağrıyı giderir, gerçek sebebi örter.. gerçek sebep örtüldüğünde tedavi olunmaz, ve sorun gitgide artar gizli gizli... İşte burada Chiropractic devreye giriyor. Bu nedir demeyin... Of offf.. Aslında ne çok konu var... Ama kimse araştırmıyor... Ve ne kolay çözümler var.. Kimse bilmiyor ve öğrenmek istemiyor.. İlaçla sorunları bastırın, zevk alıyorsunuz diye, önlemleri almadan bilinçsiz davranın diyen birisi mi var herkesin kulağının dibinde minik bir şeytan gibi acaba...O şeytan aslında kapitalist düzenin ta kendisi.. Ticari dünya. Hastalansınlar tedavi olsunlar tüketsinler yenisini alsınlar vb vb ben gene duramazsam duramam... Soruları alayım bari. Belki birilerine yardımımız olur. İlgilenen birileri varsa... sevgilerimle...
Bakın mastercare diye bir aleti onun için öneriyorum zaten. Bu aletin muhakkak surette, motor kullana, bisikletci, uzun üsre direksiyonda oturan, masabaşı çalışan, darbeli spor yapan... Herkesin evinde olması lazım. Bu 15 derece eğimle sizi güvenli sarkıtır. daha yüksek açılar zarar verebileceğinden uzmanla çalışmak lazımdır. ama 15 derecelik baş aşağı eğim, omurların arasındaki basıncı rahatlatır. hele bir de basit bir kaç egzersizle gerçekten çok iyi sonuçlar alırsınız.