@Campagnolo
Aradan iki hafta geçti sesimi çıkartmadım, ama artık bu konuya bir yorum getirmezsem çatlıyacağım.
Sloping ve Standart (traditional) yol yarış kadrolarının arasındaki fark herhangi bir teknik üstünlük veya zayıflık değil sadece Estetiktir.
Bize estetik gelen veya güzel gelen diyelim görecelidir, moda ve trend (akım) bu estetiği empoze eder ve bu satış/pazarlamada çok önemli bir unsurdur.
İşte bu unsur nedeniyle biz MTB kadrolarından ödünç alınan Sloping geometriyi yol yarış kadrolarında görür olduk..
Peki niye böyle bir şeye gerek vardı? Bunu kendime göre bir yorumla ileride açıklayacağım.
Sloping (compact'da diyorlar) kadroların gerek rampada, gerek çeviklikte gerekse yol sürüş kalitesinde standart (geleneksel) kadrolardan herhangi bir üstünlüğü olduğunu kabul etmiyorum.
Bunu sadece ben söylemiyorum, yol yarış kadro yapımcılarının en büyüklerinden biri olan Ernesto COLNAGO'da compact geometrinin modadan başka birşey olmadığını, standart geometri kadrolardan üstünlüğü olduğunu kabul etmediğini gerek yazılarında gerekse en üst model yarış kadrolarını hem traditional hemde istiyenlere compact geometride üreterek ispatlıyor.
Sloping kadrolara "Compact"da denmesi bana ters geliyor çünkü 1995 lere kadar standart geometriye sahip kadrolarda compact dendiği zaman, iki tekerlek arasının kısa olduğu, arka tekerleğin seat tube' e çok yakın olduğu ve üst borunun normalden 1-2cm. kadar daha kısa olduğu kadrolar anlaşılıyordu.
Örnek olarak Eddy Merckx kadrolar biraz daha yaygın ( wheelbase uzun), buna karşıt olarak Colnago veya Gios kadrolar çok daha kompaktır ( wheelbase kısa).
1990 larda Giant Bicycle çok büyük bir atılım yaptı ve yol yarış bisikletleri pazarında Amerika ve Avrupadaki rakiplerin arasına girmek için gerek reklam gerekse pro takım sponsörlüğü için milyonlarca dolar harcadı. Bu atılım Giant'ı sadece Amerikada değil tüm dünya pazarında satışta üçüncü en büyükler arasına sokacaktı. Mike Burrows ( designer) Giant için "Compact Road" dediği tasarımıyla geldi, kendinede " father of compact road" dendi.
Mike Burrows bu kadro tasarımını kendisi geliştirmedi, MTB nin önderleri olan Joe Breeze, Gary Fisher, Chris Chance gibi büyük tasarımcıların MTB geometrisini alıp yol kadrosuna yerleştirdi. Böylece kadronun daha hafif ( 50-75gr.) hemde daha rijit olduğunu iddağa etti.
Peki compact kadrolar dahamı hafif evet, fakat kısaltılan borulardan kazanılan gramların yarısı uzayan sele borusuyla geriye geldi.
Dahamı rijit? Teoride kısalan seat tube daha az esnediği için orta göbek bölgesi daha rijit olabilir. Ama bu sadece lafta böyle, çünkü orta göbekteki rijitlik kullanılan boruların kesitleri ve bağlama elemanlarıyla zaten satandart kadrolardada hallediliyordu.
Ama üretimciler için compact kadronun önemli bir avantajı var " maliyet".
Compact kadrolara geçildiğinde kadro ölçüleri her bir santim yerine 2cm.de bir büyümeye başladı, özellikle karbon monokok kadrolarda 4-5 kadro ölçüsü verildimi tamamdır, geri kalanını sele borusunu ve gidon boğazını uzatarak hallederiz zaten. Çok ama çok akıllıca!
Mike Burrows Giant'ın reklam sayfalarında bir dahi tasarımcı olarak anılsada, bana göre zeki bir pazarlamacı fakat tasarımcıların Şarlatanı.
Aynı tasarımcının Chris Boardman için tasarladığı karbon kadro Lotus firmasına 1.000.000 $ a maloldu ama Graeme Obree 300$ kendi imal ettiği çelik kadroyla Chris Boardman'ı saate karşı yarışında geçti. Filimi yapıldı isterseniz seyredin.
(link)
Eee peki sloping kadrolar niye çok sevildi?
Eğer benim gibi yol yarış bisikletini 1970-80 lerde tanıdıysanız estetik bakışınız o yönde olacak, yarış kadrosu dendimi aklınıza klasik geometrisiyle ip gibi ince, zarif görünümlü bisikletler gelecek ve beğenimiz böyle şekillenecek. Sloping kadro yarış bisikleti gördünüzmü yadsıyacaksınız.
1980 lerde Amerikada başlayan MTB furyası bütün dünyayı sardı ve bisiklet endüstrisini etkiledi, 1980 lerin ortasında yol bisikletlerinin 4-5 katı MTB satılmaya başladı, Amerika ve Avrupada olmak üzere birçok insanın ilk bisikleti MTB oldu. Bu bizlerin bisiklete bakış açısını değiştirdi, bisikletin estetiğini MTB nin biçimiyle algıladık ona alıştık.
İşte Mike Burrows'un 1990 ortalarında yol bisikletinde sunduğu compact geometrinin çekiciliği buradan geliyor, ilk bisikletleri MTB olanlar ilerleyen yaşlarında ikinci bisikletlerini yol bisikleti olarak almak istediklerinde daha hızlı gözüken ve daha hafif olan bu alternatiflerinde ilk bisikletlerinden çizgilerde görünce, tüketicinin gözünde devre tamamlandı. Yarış bisikletlerini 2000 lerde tanıyanlar için ise "Sloping" kadrodan başka alternatif neredeyse kalmadı zaten. Klasik geometri kadrolar moda dışı ve hantal görünümlüydü onlar için.
Bütün bunlara rağmen moda değişkendir, 2010 ların Tour de France' ında tekrar klasik kadroları gelişen exotic malzemelerle görürsek hiç şaşmam.