Yaz aylarında, akarsu, göl, deniz, plaj vb. nin bulunduğu bir rotadan geçiyorsanız problem olmuyor.
Ama ülkemizin iç kesimlerinde hiç şehirlerarası gezmediğim için birşey diyemeyeceğim. Gezenler açıklayacaktır. Herhalde tatlı su çeşmelerinde, pınarlarda, otelde, çarşı hamamlarında vs. idare ediyorlardır.
Bizim rütin geziler genelde hep günü birlik olduğundan temizlik pek problem olmuyor.
@punisher89
Türkiye Turumda en çok sorun ettiğim bir durumdu bu. Haftada 2 gün otelde kalıp yıkanacaktım planlarıma göre. Ama tam tersi sadece ortalama haftanın 2 günü yıkanamadım.
Henüz o şekilde bir turum olmadı ama alt iç çamaşırımı kullan at şeklinde yapıp, geçilen yerlerdeki pazarlardan yenilerini satın alıp, bol sulu ıslak mendillerle en çok terleyen, koku yayan bölgeleri temizlersem sanırım bir süre idare ederim. Yinede yanımda yeterli para oldukça daha geçerli çözümlere başvurabilirim. Mesela bir otel yada pansiyon odasını sadece bir kaç saatliğine tutmam ve ilgili temizliği yapmam iyi olabilir.
Ben her gün bir ya da iki kere duş yapan biri olarak çözümün çok açık olduğu görüşündeyim: Ucuz olan hosteller. Tabii bu hostellerin bazısında duş olmuyor ya da olanı kullanılacak gibi olmuyor. Artık orası da şansınıza kalmış. Ama benim için para önemli derseniz (ki doğasever bir adam dememeli kanaatim) 4 yıldızlı otelde konaklarsınız. Klimanız da olur. Oh deme keyfine. Ama hostellerdeki macera ortamını yaşayamazsınız onlarda. Bitli turist diye tabir edilen turistlerin geceden kalmış olup kusma seslerinle uyanamazsınız. Ya da siyah beyaz renklerin hakim olduğu cinayet filmlerindeki esrarengiz ortamları tadamazsınız. Bu itici ortamların nedense çekiciliği de var. Değişik bir paradoks. Bir de hostellerde servisler çok daha samimi olur. Diğerlerindeki gibi fazla yapmacık olmaz. Bu da sizi mutlu edebilir bir etken tabii. İyi gezmeler.
Ben şimdiye kadar tura çıkmış ve resimlerini bizimle paylaşan herkesin turunda kesin bir göl ve akarsu kenarı veya deniz fotoğrafı gördüm. Şahsen ben olsam bu tip yerleri gördüğüm yerde dalardım içine Hem elbileseler yıkanır hemde ben
Belki sondaj suyu vardık oturdakları apartmanda. Zaten bu yazı moda oldu. "Sondaj suyu kullanılmaktadır diye." herkes her yeri suluyor, bir sürü su sarfediliyor ama tam tepki vereceğim sırada "sulamamızda Sondaj suyu kullanılmaktadır." Ne kadar gerçekçi bilmiyorum.
Bazı profesyonel bisikletçilerin uzun yarışlar sırasında ( fransa,italya,ispanya turu gibi 3 haftalık turlardan bahsediyorum) Yıkanmadığını biliyormuydunuz??? Nedeni ise performanslarında düşüş oluyormuş ( yada bir olmusuz etkisi varış??) Kesinlikle duş falan almıyorlar. Her yarıştan sonra elektrolitler ile temizleniyorlarmış....
Hayatımda susuzluk nedir görmedim. Günde 1 ya da 2 kere duş almaya devam edicem. Tüm tepkilere açığım; bunlara göğüs gerebilirim Bir de günlük 3-5 litre içme suyu tüketiyorum. Ama bu aralar spor yapmıyorum pek; ondan 2-3 litre içme suyunla idare ediyorum. Ama bir şey diyecem sürekli banyo yaparsanız duşta daha az kalıyorsunuz. 5 dk'da biter işim benim.
duşta 5 dk kaldıktan sonra hiçbir problem olmaz. Duş çok masum bir su israfı. Duşa gelene kadar neler var. En basitinden selçuktaki çöp şişçilerin önlerinde yıyln 365 günü günün24 saati 25 cm çaplı bir hortumdan güldür güldür su akıyor. kimbilir türkiyede kaç bin tane böyle yer vardır.o yüzden duş falan yanlarında toplu iğne ucu gibi kalır...
arkadaşlar susuzluk için bizimkisi iğnenin ucu dememeliyiz..
sonuçta herkes böle düşünse bi yere varılamaz ki..
küçük küçük şeylerle önlem alarak biz de bu konuda duyarlı olmalıyız..
millet neler yapıyo,bahçesibi sere serpe suluyo,benim duşum mu fazla diye düşünmemeliyiz..
bu arada herrgün duş alan biri olarak duş almayın gibi bişi kesinlikle diyemem,ama en azından işimi çabuk bitirmeliyiz..
Sondaj suyu kullanıyoruz bahanesi ile fazladan su tüketmenin doğru olmadığını düşünüyorum.Sonuçta o su doğadan çekilerek tüketiliyor.Yer altı sularının azalması değilmi bizi hazin sona yaklaştıran.Göller,akarsular,bu sular ile besleniyor.Yer altını bir "U" borusu olarak düşünürsek,Hakkari'de azalan yeraltı suyu,bir şekilde İstanbul'u,hatta dünyayı etkiliyor.Bunu böyle düşünmek lazım.Yanılıyormuyum?
Arkadaslar,
Uzun yollara cikanlarin hayat felsefesi biraz farklidir. Aralarinda oyle lux otel meraklilari filan yoktur. Ama hem sefa surmekten vazgecemem hem de degisik bir hayati tanimak istiyorum diyorsaniz, birincisinden biraz taviz vermelisiniz.
Eger cadir ile yollardaysaniz 4 gunden sonra saglam bir dus gerekiyor ve en kisa yoldan ucuz bir oteli seciyorsunuz. Ben normalde 2-3 litre dus suyunu aksama dogru yanimdan eksik etmiyorum, bu miktar belki inanmasi zor ama bir dus icin yeterli tabiiki suyu bardaga koyup az az dokunmek sartiyla, boylece basinizda kopuklerle dus yarim kalmiyor, ne kadar su kullandiginizi tam olarak biliyorsunuz.
Eger inanmiyorsaniz hemen bir denemesini yapabilirsiniz.
Selamlar.
yandım çavuş çöpşiş ayran değil mi? valla su harcanmasına bişey demiyorum tamam zaten ülkemizde harcanan suyun %60ını tarım sulamaları oluşturuyor. Tarımda yapılacak iyileştirmelerle susuzluk önlenebilir. bkz. damla sulama. selimcim sanada iyi yıkanmalar ozaman.
Bu bir teknolojiden bahsediliyordu haberlerde. Havadaki nemden içme suyu elde ediliyordu vs. Bir bilgisi olan var mı konuyla ilgili? Bizimkiler eve düşünüyorlardı.