Gürkan Genç

Haberi görünce paylaşmak istedim.

Türk sporcu Gürkan Genç, tur bisikletiyle Samsun'dan Çin'in başkenti Pekin'e gelerek ilklere imza attı.

1979 doğumlu Genç, "Doğa için pedalla" adını verdiği projesi kapsamında 3 Nisan'da başladığı yolculuğu sırasında Gürcistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan'dan geçerek Çin;in batısındaki Kaşgar şehrine vardı.

Genç, Pekin'de çocukluktan beri planlarını yaptığı dünyayı gezme hayalini gerçekleştirirken "bisikletin bir spor aracı olduğu gibi ekonomik ve çevreci bir ulaşım aracı olduğunu da göstermek istediğini" söyledi. Genç, Ankara'da bisiklet yolu olmasını çok arzuladığını, zira başkentin bunu hak ettiğini belirtti.

Genç, yola Samsun'daki Ali Emine Kahvecioğlu Meslek Okulu'ndan çıkmasının nedeninden bahsederken, buradaki 600 öğrencinin her gün okula bisikletle gelip gittiklerini anlattı.

İLKLERE İMZA ATTI
Türkiye'den Pekin'e kadar 7150 kilometre pedal çeviren Genç, bu süreç içinde bazı ilklere de imza attı. Türkmenistan'ın Karakum Çölü'nü bisikletiyle geçen ve "bisikletçilerin Everest'i" olarak nitelenen Pamir Dağlarında 4650 metreye bisikletiyle tırmanan ilk Türk olan Genç, Türkmenistan'ı bir ucundan diğer ucuna 1250 kilometre tek başına geçen kayıtlı ilk insan oldu. Tacikistan'da bazı yabancı bisikletçilerle birlikte çatışma ortasında kalmaları, gözaltına alınmaları onları Pamir yolundan geri çevirmedi.

Genç'in güncesinin, fotoğrafların ve video görüntülerinin yer aldığı blogu Türkiye'nin yanı sıra başta Portekiz olmak üzere başka ülkelerde de izleniyor.

KİMSE İNANMADIĞINDAN SPONSOR OLMADI
Genç, yola çıkarken hayaline inanmamalarından dolayı sponsor bulamamaktan yakınırken, "150 sigorta şirketine başvurdum, hepsi bisikletten düşmen kaza sayılmaz diye sigorta yapmadı" diye konuştu. Genç'e sadece bir çocukluk arkadaşı sayesinde Atılım Üniversitesi sponsor oldu.

Günde 140-170 kilometre yol kat eden Genç'in bundan sonraki rotası Moğolistan, Rusya, Güney Kore ve Japonya. Genç, Gobi Çölü'nü bisikletiyle geçen ilk Türk olmak için de gün sayıyor.

KAYNAK:

(link)

Azim.Tebrik ediyorum.

Sponsor bulamamasına şaşmıyorum.Sigorta şirketleri işine gelince kapıda karşılar işine gelmediği zaman yok kardeşim der.Türkiye'de işler böyle dönüyör.

helal olsun umarım vermek istedigi mesaj gitmesi gerekenlere ulaşır.

KİMSE İNANMADIĞINDAN SPONSOR OLMADI
Genç, yola çıkarken hayaline inanmamalarından dolayı sponsor bulamamaktan yakınırken, "150 sigorta şirketine başvurdum, hepsi bisikletten düşmen kaza sayılmaz diye sigorta yapmadı" diye konuştu. Genç'e sadece bir çocukluk arkadaşı sayesinde Atılım Üniversitesi sponsor oldu.


düşündürücü.....
düşündürücü.....
ülkede bisiklet neymiş zihniyeti bunlar ...
insanlarımızın bisiklete bakış tarzı nedir ...
bisikleti bir çocukluk hastalığı olarak görürler ...
çünki bu ülkede bisiklet büyük bir pazar oluşturmamaktadır büyük bir pazar olsa bu ülkede bisiklete bakın nasıl sponsörler çıkar
getirisi kar getirisi nedir diye bakar sponsör ..
onun için bisiklet yarışlarında söz sahibi olmayız dünya çapında ....
bunun için alt yapınız , yetişmiş elemanlarınız uzman kadrolarınız olacak sadece bisiklet sporunda değil olimpiyatlarda her dalda altın alabiliyormusunuz .... yada her dalda sporcularınız varmı hazır kuvvet ...
sadece güreş te halterde altın eeeeeeee nerde yüzme nerde voleybol nerde basketbol olimpiyat şampiyonluklarınız olmalı ...
artı 100 metre .... maraton ....yüksek atlama ...sırıkla atlama ....
bir elvan çıkarıyoruz eeeeeee gerisi yok bir tane yetmez binlerce sporcunuz olmalı dünya olimpiyatlarında hazır kuvvet olarak ....
sadece futbol büyük bir pazar olarak görünüyor bu ülkede ....
11 milyon yuroya çıkıyor fenerbahçenin bir oyuncuyu almak ( o da dışardan )
gelelim dünya bisiklet yarışlarına .... gerek fransa yol bisiklet yarışı ve gerekse dağ bisikleti yarışları evet ne kadar pro sürücünüz var hali hazırda
fransa etabına kaç bisikletçi gönderdiğiniz ve ne dereceler aldınız ....
sultan ahmette dünyanın her yerinden gelen bisikletçilerin yarışını seyrettim
tam bir organize olmuş ekipler gördüm arabaların üstünde çifter çifter bisikletler yerleştirilmiş hiç ismini duymadığım bu ülkede görmediğim belkide bir kaç kişide vardır yol bisikletleri gördüm ..
evet daha sporun her dalında jimnastik de kulplu beygirde ...vs daha büyük çapta ,sporun her dallarına ehemmiyet vermezsek sınıfta kalırız

Ne yazık ki zihniyet aynı zihniyet. Adamı işe alırken desen ki;

- "Evin işine yakın. Güzel bir bisiklet alalım onunla git gel"

cevap;

- "Yol parasını maaşıma isterim ama" olur heralde.

Bisiklete binmeyi gereksiz, trafikte sürmeyi fazlalık, kask takmayı gülünç, bir yerden bir yere gitmeyi ise forsuna, fiyakasına ve karizmasına yakıştıramayan basit gören bir zihniyet hala var ne yazık ki.

Geçenlerde habarlerde İngilterede ulaşım birimleri genel greve gittiğinde iş adamı, öğrenci veya üst düzey çalışanların bile bisikletle (kask takılı bir şekilde) gidecekleri yerlere gittiğini gördüm. Demek ki iş bilinç, eğitim ve zihniyet işi.

Gürkan GENÇ;Pamir dağlarında 4650 metreye bisikletiyle tırmanan ilk Türk. Döndüğünde yolculuk anılarını anlattığı bir kitap yazacağını duymuştum. Kitabı sabırsızlıkla bekliyorum.Ayrıca bu başarıdan sonra firmaların sponsor olmak için sıraya gireceklerinden eminim.

Gürkan Genç ülkemize dönmüştür. 12 Mart Cumartesi günü saat 14:00 - 16:00 arası ayağının tozu ile Armada otel' de bizlere Türkiye - Japonya bisiklet yolcuğunu tek tek anlatacaktır, tüm bisiklet severler davetlidir adres : Ahırkapı Sok. No:24, 34122 Sultanahmet, İstanbul / Türkiye

Havaalanı'ndan gelirken: "sol + ilk sol"
Havalanından otele ulaşmak için en kolay yol, taksi ile sahilyolu istikametini takip etmektir. Yenikapı’yı geçtikten sonra Ayasofya – Dedeefendi tabelasının bulunduğu trafik ışıklarından sola saparsanız, Armada Otel, ilk solda, sokagın içinde sizi karşılayacaktır.

Sirkeci sahil yolundan gelirken: "İlk sağ+ ilk sol"
Sirkeci sahil yolundan gelindiğinde ise, Ahırkapı Feneri'ni geçtikten sonra karşınıza gelecek ikinci trafik ışıklarından (Ayasofya – Dedeefendi tabelasının bulunduğu) sağa saparsanız, Armada Otel, ilk solda, sokagın içinde sizi karşılayacaktır.

mutlaka gelmeye calışacagm.

Hoşgelmiş, sefalar getirmiş.
Kaçırılmayacak bir etkinlik.

Hoşgelmiş,orada olmaya çalışacağım...

Merhaba,

Bugün (link) Anadolu Üniversitesinde idi, MMF seminer salonunda bir söyleşi yaptık ve 2 kişiydik katılımcı olarak 200 kişilik salonda

Bisiklet sevdası bambaşka..Türkiye'den Japonya'ya pedallamış abimiz bu.

hikayeleri bambaşka..2 ay dinlerim anlatabilse eğer.. Frig vadisine tur yapacakmış, öyle mutlu oldum ki benide davet etti.. Doğa için pedallayacağız

Herkese merhaba,

Gürkan GENÇ'in Samsun'dan Tokyo'ya 11 ülke, 950 şehir ve kasabayı 343 gün boyunca 12.500 km pedallayarak tamamladığı bisiklet turunun ''Yol Hikayeleri'' sunumu, 6 Ocak 2012 Cuma günü Saat:18.00'de Akdeniz Üniversitesi İ.İ.B.Fakültesi B Blok Konferans Salonu'nda, 350 Antalya ve Akdeniz Üniversitesi'nin katkılarıyla gerçekleştirilecektir.

Detayları 350Antalya facebook sayfasından öğrenebilirsiniz.

Sevgiler...

Ayrıyeten Gürkan Genç, Yine 350Antalya Grubunun çalışmalarıyla, 8 Ocak pazar günü Düzlerçamı Mavkiinde fidan dikmeye gelecek...

Fidan Dikme'ye tüm Antalyalılar davetlidir.

büyük başarı gerçekten,antalyada olmak ısterdım...

Facebook! ailemizin paylaşım sitesi. Facebook kullanmama hakkımız kalmıyor yani bu detaylı bilgi için...

Merhaba. Facebook kullanmama hakkınıza saygı duyuyorum. Merak ettiğiniz konu varsa buradan yardımcı olmaya çalışayım?

Dostum benim kinayem genel tutuma. Yani, zaten aslında Facebook kullanımı ve bu yoğun kullanımın insan ilişkilerinin yüzeyselliği hakıknda ciddi endişe ve düşüncelerin var, bunun üzerine herhangi bir bilgi paylaşımda sanki kimsenin Facebook kullanmama ihtimali yokmuş gibi bir hava olunca, böyle hiciv yapıveriyorum.
Konu tümüyle bu aslında.
Teşekkür ederim yanıtın için.

Merhaba,

06 Ocak 2012 tarihinde, saat 18.00'de Akdeniz Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu'nda; Gürkan Genç'in Samsun'dan Tokyo'ya, 11 ülke, 950 şehir ve kasabayı 343 gün boyunca 12.500 km. pedallayarak tamamladığı bisiklet turunun "Yol Hikayeleri" sunumu yapılacaktır.


(link)


Etkinlik tüm öğrencilere ve halka açık olacaktır.

NOT: Ulaşım haritası için --> (link)
__________________

Restoranını satan bisikletli gezgin
Gürkan Genç, 2010'da restoranını satıp hep hayalini kurduğu bisiklet yolculuğuna çıkmış. Türkiye'den Japonya'ya uzanan, 11 ülkeyi kat eden rotasında 343 gün boyunca pedal çevirmiş. Güzel anlar, sürprizler, zorluklar hiç peşini bırakmamış. Şimdilerde üniversiteleri gezip deneyimlerini aktarıyor. Yolculuğunun belgeseliyse Dağ Filmleri Festivali'nde gösterilecek... Her ne kadar ailesi izin vermediği için evinin çevresinden fazla uzaklaşamasa da, küçüklüğünde bisikletine atladığında aklı hep uzun yollara, hatta başka ülkelere gidermiş. Liseye başlarken ara verdiği bisikleti 15 yıl sonra, 30 yaşındayken eline alınca eski aşkı tekrar canlanmış; bisikletle dünyayı gezmek. Öyle gelip geçici, anlık bir heves değil. Kararın birden bire, kendiliğinden ortaya çıktığını söylüyor.

Ankara'da işlettiği restoranını satıp kendisini Japonya'ya uzanan yolculuğa hazırlamaya başlamış. Rota için çalışmalar, önceki maceraperestlerin deneyimlerini soruşturmalar, yanına alacağı ekipmanı seçme, sponsor bulma arayışları. Yalnızca üç ay sonra kendisini yollarda bulmuş. Yazlık ve kışlık kıyafetlerden, su arıtma cihazından, kamp malzemelerinden, uydu telefonu, GPS cihazı ve bilgisayardan oluşan, 48 - 68 kilogram arasında gidip gelen bir ağırlıkla... Gürkan Genç, 2010'un Nisan'ında çıktığı ve 343 gün süren yolculuğunun aklına nasıl düştüğünü böyle anlatıyor. Bu süre boyunca 12 bin 500 kilometre pedal basmış. Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan, Çin, Moğolistan, Güney Kore, Japonya hattında 950'yi aşkın şehir ve köyü durak olarak kullanmış. Macerasının günlüğünü kendi adıyla açtığı, halen ulaşılabilen blog'unda tutmuş.

GERÇEKTEN İSTİYORSANIZ
Böyle bir karar vermenin cesaret gerektirip gerektirmediğini merak ettiğimizde bir sır verir gibi konuşuyor; 'Gerçekten istiyorsanız ve yapabileceğinizi düşünüyorsanız, çıkmaya hazır hissedebilirsiniz kendinizi. İstedikten sonra her şeyin başarılabileceğini yaşayarak gördüm. Siz neden göremeyesiniz?' Yolculuk sırasında ailesinden ve çevresinden destek görmüş. Fakat öncesinde değil... 'Dünyanın öbür ucuna gideceğim dediğimde iki üç kişi hariç kimse ciddiye almıyordu beni' diyor. Onca zorluğun üstesinden gelip yolculuğun sonlarına yaklaştığında 'işte gerçek hayat bu yolculuk' fikrine ikna olmuş. Kendisine restoranını satmasını, garip bir şey yaptığını ima edercesine hatırlatanlar için şöyle bir cevabı var; 'iPhone henüz çıkmıştı piyasaya. Japonya'ya gideceğim için oradan kolaylıkla alabileceğimi düşünüyordum. Japonya'da mağazaya girmemle gülüp çıkmam bir oldu. Minimal bir hayat yaşamaya ikna olmuş durumdayım. Bir yıldır aynı şeyleri giyiyorum mesela.' Gürkan Genç bu deneyimini şimdilerde Türkiye'nin farklı yerlerindeki liseleri ve üniversiteleri gezerek öğrencilere anlatıyor. Yolculuğu sırasında çektiği belgeseli 'Demir Atlı Adam', Dağ Filmleri Festivali kapsamında 10 Mart'ta, Beyoğlu Avrupa Pasajı'ndaki etkinlik mekanı Aynalıgeçit'te izlenebilir.

Arjantinli bir kız 'kuş öpücüğü' verdi
Tacikistan'da Pamir Dağı tırmanışı çok zordu. 4 bin 650 metrelik dünyanın en yüksek araç geçiş noktalarından biri. 'Tur bisikletçiliğinin Everesti' sayılıyor. Başınıza bir şey gelse sizi kurtarmaya gelecek kimse yok. Dünyanın en büyük sekizinci çölü Karagum'u boydan boya geçtim. 45 ila 50 dereceler arasında pedal çevirmek gerçekten zorlamıştı. Moğolistan'da dünyanın en büyük üçüncü çölü Gobi'de 12 gün pedal bastım. Kocaman bir boşluğun ortasında giderken bir süre sonra kendi kendime konuştuğumu fark etmiştim. 12 gün boyunca duş almadan, her gün aynı kirli tencereden yemek yemek, suyunuz bittiğinde kendi çişinizi arıtmak ve geceleri eksi 30 derecede uyumak ayrı bir tecrübeydi. Ülke adı vermek istemem. Bir yerde başka bisikletçilerle birlikte yanlış bölgeye kamp kurduğumuz için gece yarısı silahlı askerler geldi ve bisikletlerimize el koyarak bizi tutukladılar. Başka bir kampa kadar yürütüp sonrasında serbest bıraktılar. Orta Asya'daki Türk” cumhuriyetlerde misafirperverlik görülmeye değer. Herkes evine, restoranına misafir etti. Çin'de Arjantinli bir kıza aşık oldum. İkimiz de farklı hedeflere sahip gezginler olunca bana bir 'kuş öpücüğü' verip 'Gerçeğini almak istiyorsan Arjantin'e gelmelisin' dedi. Kırgızistan'da 100 kilometre arayla tesadüfen iki kız kardeşin evinde kaldım. 'Vay be dünya çok küçükmüş' demiştim.

Bisiklet bizim için sadece 'karne hediyesi'
Gürkan Genç'in Türkiye'deki bisiklet kullanma alışkanlığı hakkında söyleyecekleri de var elbette. Bizim kültürümüzde bisikletin en fazla 'karne hediyesi' biçiminde algılandığını söylüyor. Bir ulaşım aracı olabileceğiyse neredeyse kimsenin aklına gelmiyor. Kendisi Ankaralı. O kadar uzun yolu kat edip Ankara'ya döndüğünde, otomobilini satmış ve şehir içi yolculuğunda da bisiklet kullanmayı tercih etmiş. Yalnızca kışın, o da yollar buzlandığında toplu taşıma araçlarını tercih ettiğini söylüyor. Zaman zaman, kırmızı ışıkta dururken yanına yanaşan aracın kendisine çarpması gibi kazalar yaşıyor. Bisiklet yollarının yapılması konusundaki umudu koşullara bağlı; 'Talep olmadığı sürece bisiklet yolu yapılması zor görünüyor. Bu talebin artması için okullarda elimden geleni yapıyorum' diyor.

EN KEYİFLİ ROTALAR
Gezmekten mutluluk duyduğu, en keyifli bisiklet rotalarını soruyoruz. İstanbul'u yeterince tanımadığı için öneri vermek istemiyor. Ankara için önerisi; Eymir Gölü, İncek, Mogan Gölü, Sincan Harikalar Diyarı, Mavi Göl, ODTÜ ve Hacettepe Üniversiteleri'nin arazileri. Türkiye çapında öneri yapmasını istediğimizde bisikletle turlamayı sevenlerin; Gökova'nın, Akyaka'nın, Kaçkarlar'ın, Burdur Gölü'nün, Salda Gölü'nün ve Kapadokya'nın keyfinin kaçırılmayacağını söylüyor.

Gürkan Genç Akşam Gazetesi röportajı
4 Mart 2012

Başlık "Ferrari'sini satan Bilge" gibi olmuş Ama içeriğe çok imrendim doğrusu...