Tight ve mahalle baskısı

Merhaba,
Sanıyorum ki birçok arkadaşım bu konuyu düşünmüş veya bu konuda sorun yaşamıştır. Bisikletimle turlamak için evden çıkarken acele etmem gerekiyor;
gören tuhaf tuhaf bakıyor(atletik bir yapıya sahibim ve öyle pörtleyen uygunsuz bir görüntü asla olmaz). Zaten yollarda ara sıra korna çalanlar, laf atanlar, köylerde nasıl tepki verecegini bilmeyip "hoşşşt !" diye bağıranlar, neler neler. Geçen hafta, dayanamadım geri dönüp birisine daldım. Hiç sportmence olmadı ve insanın tadı kaçıyor.
Sizler neler yaşıyorsunuz ne düşünüyorsunuz...

Sorununu dile getirmişsin ama başlıktaki "mahalle baskısı" gibi olmayan birşeyden sözetmen şık değil.
Böyle birşey yok tamamen uydurmadır bilgin olsun..
Başına gelenlerin tamamı kask giyenlerin başına da geliyor ve bu konuyla ilgili yazılmış sürüsüne bereket yazılar var;olay tamamen bakış açısı ve eğitimle ilgilidir...

Eğitilebilir olanlara, değişime açık olanlara içimizdeki bisiklet aşkını coşkuyla anlatmalıyız.Yeni biriyle tanışıp da bisikletten bahsedince karşımdaki hemen bu sevgimi anlıyor ve sen onun için yaşıyor gibisin diyor.
Eğer içinde de potansiyel varsa sözlerimi aklına kaydedip bizim tarafa geçiyor.
Yüksek bir ivmeyle sayımız her geçen gün artsa da halen azınlıktayız ve bu gibi ilkel tepkiler gelecektir.Bisikleti halen şeytan icadı olarak gören insanlar bile var.Eğer fiziki rahatsızlığa sebep olmuyorsa mümkün oldukça hiçbirine dokunmayı bırakın sözle karşılık vermeyin bile.
Evime giderken önünden geçtiğim 3 köy var.Ayrancılar, Yazıbaşı, Kuşçuburun köyleri.Çoğu seferinde gerek çocuklar olsun, gerekse gençler ya laf atıyorlar, ya mobiletle kapışmaya çalışıyorlar.Fiziken bir zarar göreceğimi anladığım zamana kadar dokunmuyorum hiçbirine.Cehaletlerine veriyorum.
Siz de böyle yapın.

Ama mesela bir mobiletli serseri uzaktan görüp arkamızdan gelirken korkutmak amacıyla sıyıracak kadar yakın geçmeye kalkarsa ve bunu zamanında anlarsak, sadece geleceği yönden kolumuzu sımsıkı kasarak kaldırmalı ve hayatının en iyi dersini almasını sağlayabiliriz.Kimse bizim hayatımıza kastedemez.

Bence çok eğlenceli bir başlık olmuş İlk önce bunun için tebrik ederim.
Bence bu konuyu fazla kafanıza takmayın. Her gördüğünüz kişinin size ne tepki vereceğini düşünerek bu konuyu paranoya haline getirmeyin. Kaygılarınızın sürüşten alacağınız zevkin önüne geçmesine izin vermeyin. Kendinizden emin görünün. Yaptığınız işe (kuralına uygun bisiklete binmek) duyduğunuz saygı ve sevginin dış görünüşünüze yansımasına izin verin. Pozitif düşünün. Emin olun size "Kim bu zibidi?" diye bakanlardan daha fazla, hayranlıkla bakan, sizin yerinizde olmak isteyen, size gıpta eden insanlar da var etrafta.
Laf atanlarla kavgaya tutuşma hususuna gelince...
Bence böyle bir durumda ne onların laf atmasını duymamazlıktan gelerek sıvışmak, ne de bisikleti bırakıp kavgaya tutuşmak mantıklı bir yol. Laf atanların gözlerinin içine bakarak yaptıklarını fark ettiğinizi ama o anda sizin için, inip anlamsız bir kavgaya girişmektense temponuzu bozmadan bisiklete binmenin daha önemli olduğunu, onlarla vakit ve enerji harcamak istemediğinizi bakışlarınızla anlatmaya çalışmak, kendi iç dünyanızda da bir rahatlama sağlayacağı gibi daha medeni bir davranış olacağından dolayı, başkalarına da daha güzel bir örnek teşkil edecektir. Ayrıca şunu da düşünmek gerekir. Diyelim inip kavgaya tutuştunuz ve allah korusun içlerinden biri sizi bir bıçıkla ya da başka bir şeyle yaraladı. Her şeyi bir kenara bırakın, iyileşene kadar geçecek sürede çok sevdiğiniz bisikletten uzak kalmaya değer mi?

hepimizin başına gelen şeyler bunlar konyada turist fazla olduğu için bizi genelde turist sanıyorlar bizde bazen bozmuyoruz hello diyip geçiyoruz bazende hello diyenlere aleyküm selam diyip geçiyoruz suratlar değişiyo birden

ben bu olayi suna bagliyorum

insan ilk gordugune bune der sonra gordukce alisir.

Ama bu gibi 180 derece kafa hareketleri normal gozukmekte artik insanlar zamanla alisirlar

zaman gerekli

OZET : o parayi bisiklete verene kadar motor alirdin ?

bence bahsi geçen konu, ülkemiz koşulları için gerçekten geçerli bi konu. kafamdaki kask için bile birçok kişinin garip bakışlarına maruz kalıyorum."hadi onlar kafamdaki kaska bakıyorlar; baka baka alışırlar "diye düşünüyorum ve sorun edicek birşey olarak görmüyorum. ama tayt giyince bakışların doğrultusu değişiyor. e normal olarak bir süre sonra da can sıkıcı olmaya başlıyor.neyse ki sakin biriyim.ama bakışlarla mücadele etmek istemedim hemen pes edip taytdan vazgeçtim.destekli yada dolgulu şort tipi şeyleri tercih ediyorum artık.

Çevrenin tepkisini ve olay anında tepki verenleri yok saymanın en iyi sonucu vereceği kanısındayım. Aksi takdirde işler sarpa sarabiliyor.

Bir de sevgi gösterisi yapmak için korna çalanlar, yarı bellerine kadar araçtan sarkanlar var tabi. Ya onlara ne demeli. Severken öldürmek (dikkat dağıtarak ) bu olsa gerek.

@sgtalper

En keyiflisi de bu oluyor tepkiler birden "-Yavrim geliverin de su verem gari..." ye dönüşüyor

Arkadaşlar insanların alışması sizin elinizde, eğer aldığınız tepkiyi azaltmak istiyorsanız inadına giyin taytı ve normal bir şeymiş gibi dolaşın eğer bu şakilde davranırsak herkes alışır, ama sizin vücut diliniz önemlidir, eğer ezik bir şekilde boynunuz bükük dolaşırsanız herkez laf atabilir onun için buna fırsat vermeyin, taytınızı giyin göğsünüz gere gere gayet normal bir şekilde dolaşın, insanların da tepkileri değişecektir...

Maalesef Türk halkı olarak değişime çok zor adapte oluyoruz. Bu adaptasyonun sorunlarıda değişik tepkiler laf atmalar olarak geri dönüyor. Türkiyede sadece kask, tayt değil yolda bisiklete binen birini görünce bile garipsenebiliyor. Bir bölümde de bahsi geçmişti başımdan geçeni anlatmıştım. Bir kez daha paylaşmak isterim.

Bir gün rampa çıkıyorum, bir araba yavaşlayıp içindeki iki tipleme bana alaycı bir tavırla sordu:
Sen delimisin bu bayırı bisikletle çıkıyorsun ?
Cevabım kısa ve öz oldu.
Sen ancak arabayla bu bayırı çıkabilirsin!
Bir bana baktılar birde bisiklete, bişey diyemeden basıp gittiler.

Diğer insanlarla aramızdaki fark bu...

Tayt, kask vs kullanımında önemli olan isanların ne gördüğü değil, neyin gerekli olduğudur.

Sevgiler...

infinite dream tesekkurler guzel cevap olmus

basina gelen anin hemen gozumde canlandi simdi

@stratus

merhaba," Böyle birşey yok tamamen uydurmadır bilgin olsun.." demekte
bence ön yargı, belkide turladığın yerlerle veya şansla ilgilidir. Üç yıl Almanyada bisiklete bindim (benzer şartlarla). Elbetteki arada çok fark var ama,
nadiren orada bile alay konusu olabiliyor. Lance Armstrong'un ilk kitabında (ing.) benzer olayların ,yaşadığı bölgede olduğu ,(sisi clothes şeklinde) özellikle
kamyon şöförleri tarafından ,yazılmıştır. Veya daha yakın örnek. reproset sponsorluğunda "bisikletle kıyılar-sınırlar Türkiye" turuna çıkan bisikletçinin,
günlüğünü okuyun, vs. vs. çok kötü örnek yazıp ajitasyon yapmak istemem...
Ayrıca ben gördüğümü yaşadığımı yazdım birşey UYDURMAYA ihtiyacım yok.

@theroadrunner

Mesajım yanlış anlaşılmış;ben burada, "senin mesajın uydurmadır" demiyorum, aksine başlıbaşına "mahalle baskısı" kelimesinin kendisi uydurmadır,bu kavramın anlamı uydurmadır(son zamanlarda zihinlere sokuldu ya) bunu anlatmak istedim.
Yoksa senin mesajının doğruluğundan bi şüphem yok

@stratus

iki kelimeye takılıp atesli bir cevap yazmak yerine konuyla ilgili bir reply yazsaydın bence yazdıkların yanlış anlaşılmazdı. "mahalle baskısı" "alt kimlik-üst kimlik" vs vs. cumleler basında cokca duyuldugu için arkadas kullanmış. kullandığı yerde de guzel bir anlam ifade etmiş, ben senin tepkine anlam veremedim ondan.

Saygılar..

en azından köylere vs gideceksen taytın üstüne şort giyebilirsin.. ya da pedli şort giyebilirsin direk..

diğer yandan insan kendini ne kadar az yadırgarsa o kadar az yadırganıyor..

ne kadar pro ve fit gözükürsen insanlar yadırgamak yerine seni o şekilde kabul eder ve saygı duyar.. ama tabi ki özellikle ufak yerlerde sen insanlara uyum sağlayabilirsin

ya da hiç takmazsın,

@theroadrunner

@theroadrunner


Malesef çevreden böyle olumsuz tepkilerde alıyoruz bence önemsememeye çalışmamız lazım ben kendi adıma öyle yapıyorum.

eğer ki grup halinde yada birkaç arkadaş beraber çıkacaksak
sorarım telefonla ne giydiklerini...

herkes tayt ile geliyorsa bende giyerim
normalde de giyiyorum...

Antalya gibi turistlerin mayo & bikini ile gezdiği bir yerde bile insanlar garip garip bakabiliyor...

ama ekip halinde herkesde kask eldiven gözlük tayt varsa normal karşılayabiliyorlar...

tek başıma çıkarken üzerine bir şort giyiyorum yada uzunsa ince bir eşofman türevi birşey...

tek başına insanları değiştirmek kolay değil...
Ekip halinde grup halinde daha kolay...

Kim ne isterse düşünsün, zerre kadar umrumda olmadı ve olmayacak. Nasıl giyinmem gerekiyorsa öyle de çıkarım dışarı. Bisiklete başladığım ilk günden beri ne tayttan vazgeçtim ne kasktan, ne de garip karşılanabileceğini düşündüğüm başka bir şeyden. Beni garipseyen onlar değil, onları garipseyen benim. Hatta kendimi bisikletin üstünde taytla beraber daha ayrıcalıklı hissediyorum.

Arabaya binip milyarlarca lirayı + çevreyi çöpe atmıyorum + spor yapmış oluyorum. Hem çevremi koruyorum, hem de sağlığımı. Ve bisiklete binmenin daha sayılamayacak birçok güzelliğini anlatmama gerek yok; ki hepimiz biliyoruz. O yüzden ben bu arabalı+benzinli kültürün çok ötesinde bambaşka ve ayrıcalıklı insanlar grubunun bir üyesiyim. Bu yüzden gururluyum, tayt da benim bayrağım olsun.

Bu memleketteki o zihniyete mensup milyonlarca kalın kafalının fikrini değiştiremezsiniz. Bizim yapacağımız şey vazgeçmemek. Çünkü olması gereken bu.

Zuhal hanim bu soz gunun sozu oldu gibi

Beni garipseyen onlar değil, onları garipseyen benim

bana bakıpta laf atmaları ( iyi yada kötü ) ne anlamda olursa olsun hoşuma gidiyo biraz garip oldu ama, hakikaten seviyorum..
insanların dikkatini çekipte, bana bişeyler söylemesi güzel bişi, en azından aklı başında olanla olmayını ayırt edebiliyorum =)
kimisi, aslanım benim, sporcu bunlar sporcu, bas bas koccum bnm derken,
kimisi suna bak, mal, ne giymiş la bu v.s. boş beleş konuşuyo, onlara acıyorum, boş dünyanın boş insanları..
18 yaşındayım su yaşıma kadar hiçbi sorunu kafama takmadım, iki tane boş adamımı kafamı takıcam hihih =)