Bisikletle tek seferde 260 km!

Gürsel A.

Forum Bağımlısı
Kayıt
10 Eylül 2004
Mesaj
1.387
Tepki
2.153
Şehir
İstanbul
Selam ..
Huzurunuzda Mesut bey'e (benim onun için yeni "nickname'i: ironman) bir ricada bulunuyorum..(Çok mütevazi olduğunu düşündüğüm için bunu ben rica edeyim dedim..)
Okuyucuya not: Kendisi dün (Pazar)56 yaşındaki "dede" (Sadece lakabı) arkadaşıyla- ki demir bir Bianchi bisiklete sahip- Konya'dan sabah 5 de çıkıp, Karapınar yakınlarındaki Meke Krater gölüne pedal basıp döndüler..Mesafe; sıkı durun: 260 KM!!!!Dönüşte de sıkı bir rüzgar varmış..)Önceki rekoru 280 km.!! 300 ü denemek istiyor..!!Bisikletseverlere duyurulur..

Şimdi gelelim ricaya: "Ironman" Mesut (bey) sizden ricamız bu geziden fotolarla birlikte o güzel usluptaki yazınızı buraya bekliyoruz..Hazırlamak için bir kaç gün izin size!!
 
Scudo

Murat CER

Forum Bağımlısı
Kayıt
11 Ekim 2004
Mesaj
2.047
Tepki
1.134
aaa hakkaten karapınardan sonra meke ve acıgöl var..

biraz fotoğraf isteriz :)

ki meke gölü de çok orjinaldir simit gibi :D
 

ymgirgic

Üye
Kayıt
13 Ocak 2006
Mesaj
98
Tepki
115
Şehir
Konya civarı...


ÖNEMLİ NOT:
Gürsel Bey, Türkiye’de sizin gibi bisikletçiler varken, bizim bu iltifatları hakettiğimizi zannetmiyorum.. Onun için bu geziyi, Dedeme ve sizin gibi bisikletçilere ithaf ediyorum..

Meke Gölü uzaydan çekilen fotoğraflarda bir “nazar boncuğu”na benzediği için Dünya’nın nazar boncuğu olarak anılır ve Konya’nın Karapınar ilçesi yakınlarında, volkanik bir tuzladır. .. Son yıllarda Konya ovasındaki kuraklıktan o da nasibini alarak kurumaya başlayınca taşıma suyla doldurma işlemi düşünülüyor.. Biz de, göl kurumadan görelim diye günübirlik olarak Konya'dan Meke’ye gidip geldik. Aslında “Dedem” pedal bastı, ben de onun fotoğrafını çekmek için arkasından bisikletle takip ettim. (gezici mutfak gibi)

Tarih: 5 mart Pazar 2006
Total km: Evden çıkış-tekrar dönüş:260km.
Max hız: 50km/sa (Meke kraterinden inişte)
Ort. Hız: 20km/sa
Süre: 15 saat (molalar dahil)
Harcanan kalori:3750
Alınan kalori: Çok aşırı

Ben, bu turdan bahsederken turun uzunluğuyla övünmektense muhteşem Meke turundaki hatalı beslenme politikamızdan bahsedeceğim. Eğer bisiklete binmek konusunda övülecek biri aranıyorsa, forum okuyucuları arasında bize hiç sıra gelmez..

Konuyu bir Nasrettin Hoca fıkrasına benzetirsek: Biz: “Nasrettin Hoca”, bisikletlerimiz: “at rabası”... yiyeceklerimiz ise “Hocanın çuvalı”.

Buyrun fıkrayı okuyalım:

Ben dedeye turdan bir gün önce, yarın sadece "kendine yetecek kadar yiyecek getir, yolda azık karıştırırız” demiştim... Dedem ise herhalde bu lafın kendine yetecek kadar getir kısmını hiç duymamış olacak ki bana jest yapmak istemiş..

Getirdiği yiyecekleri avcılıkla uğraştığı zamanından kalma çadır kaputundan bir sırt çantasına (boş ağırlığı en az 4-5 kg) koymuş..

Dedemin çantasındaki yiyecekler aynen şunlardı:
4 adet büyük boy portakal, 4 adet iribaş elma(ağzınızı sonuna kadar açsanız da ısırık atmaya ağzınız yetmiyor), 2 litrelik kaynarsu dolu çam termos(10 saat sonra bile suyu tam olarak soğumamıştı), bir kutu poşet çay, 30-40 adet kesme şeker, tuz, baharat, demir çay kaşıkları, iki kişilik demir çatal,bıçak, 4 adet en irisinden çikita muz, 2 somun ekmek, 2 adet büyük susamlı simit şeklinde ekmek, ağzı kapalı(vakumlu) tencerede zeytinyağlı yaprak sarma(sarmalar sayılmayacak kadar çoktu), ağzı kapalı orta boy saklama kabında yeşil ve siyah zeytinler(sadece bunların hepsini yiyemedik), en büyük boy balık konservesi, hiç açılmamış karper peynir kutusu, 4 adet baba plastikten bardak(naylondan daha ağır), büyük boy pet şişede su, bisikletin suluğu da dolu. Bir paket petit-beure bisküvi, 10 adet küçük çukulata, ağır ve sağlam avcı bıcağı(balta niyetine kullanılabilir). dede Meke'deki petrol-marketten 1.5 lt içme suyu daha aldı ve koydu çantasına..

Benim getirdiklerim..
4 adet orta boy portakal, 4 adet orta boy muz, 4 adet fındıklı incir cezeryesi, 1 tüp bal-parmak, 8 adet hamburger ekmeği, 1 adet limon, orta boy balık konservesi, büyük boy sebze konservesi, 2 adet naylon kaşık, 2 küçük kutu kuşburnu suyu, bir paket erikli-üzümlü-incirli yulaflı bisküvi, sırt çantamda 1.5 lt. su, bisikletin suluğu dolu, (yanımda getirdiğim bir dünya tamir-takım malzemelerinden burda hiç bahsetmiyecem)

Lokantada yediklerimiz
Tepeleme 2 porsiyon sıcak nohut yemeği, tepeleme pirinç pilavı, bol mevsim salatası, alabildiğine çay (lokanta kamyoncu lokantası olunca her porsiyon öksüz doyuran gibiydi..) ekmek bir helke, su ise sürahide ve gani...

Gelelim fıkraya:
Yolculuk boyunca hep yiyeceklerin aşırı ağırlığını nasıl azaltırız dedik durduk.. Durduğumuz her yerde yedik içtik.. Eve döndüğümüzde yenilmedik olarak sadece dedenin balık konservesi ile bendeki cezeryelerden ikisi artmıştı.. geri kalan her şey yolda bitmişti.. haaa bir de sebze konservesinin suyunu yoldaki bir köpeğe ikram ettik.. içmedi itoğlu-it.. demir kap kacağı geri getirdik.. plastik her şeyi onlarla işimiz bittikçe, petrol istasyonlarının çöp tenekelerine attık
Bu yiyecekleri malesef yol boyunca taşıdık ve ancak Konya’ya 20 km. kala çoğunu yedik.. Yolculuktan önce sabah 5 de tartıldım, bir de 260 km. pedal bastıktan sonra eve girince tartıldım.. Valla 1 kg. şişmanlamıştım. Kalori saatine baktım 3750 kalori harcamışsın diyordu. sanırım benim yediklerim. 37,500 kalori falan olmuştu. Eve geldiğimde eşimin hazırladığı sofradan hiçbir şey yiyemedim. Sadece ayıp olmasın diye yiyor gibi yaptım..

Bunlar hep dedemin yüzünden oldu.. yolda ona dedim ki:
"Dede yaaaaa.. niye abarttın bu kadar.. ne bunlar, kim taşıyacak ve kim yiyecek.. misafirliğe mi geldik"
Dedem benden biraz çekinerek dedi ki:
" Valla, ben yeni aldığımız bisiklet selesini ayarlarken yengen toparladı çantayı. Seleyi hazırlamam biraz uzun sürmüştü de.."

Sonra aklıma fıkra geldi..

Dedeye yolda anlattığım fıkra işte şuydu. (fıkrayı beklemekten çatladınız biliyorum)
Nasrettin hoca birgün otostop yapıp bir at-arabasına binmiş. Elindeki çuvalı arabaya bırakmadan sırtında tutunca arabacı demiş ki:
- Çuvalı niye yük ediyon kendine, araba senden sağlam, bırakıversene yere..
Hoca cevapla:
- Varsın benim üstümde dursun çuval, at’a yük olmasın da..

Fıkrada rol alan oyuncular:
Nasrettin hoca: Biz: => Ben: ymgirgic(40), Dedem: Alaettin Abi(56)
Çuval: yiyecekler(valla yiyecekler de aslında bir çuval vardı)
At arabası: bisikletlerimiz
İlaveten teşekkürlerimizle Motivatör: Gürsel Akay
Kendisi, biz Meke’deyken (Meke yakınlarındaki bir benzinlik-lokantasında nohut yediğimiz anda) bizimle uydu bağlantısı kurarak konuştu.. Bu bizim damarlara direk adrenalin enjekte edilmiş gibi etki gösterdi ve bu moralle saatte 100 km. ye yakın hızla ön-çaprazımızdan esen meşhur Karapınar kumul rüzgarına karşı pedal basarak Konya’ya geri döndük.. Bu rüzgara Karapınar'lılar "çöl şeytanı" diyorlar ve bu yörenin çölleşmesinden bu rüzgarı sorumlu tutuyorlar..

Şunu da ekliyeyim. Yukarıdaki yiyecek çeşitlerini çok iyi hatırlamamın nedeni şu ki: Dedeme yardımım olsun diye bir kısım yiyeceği onun çantasından alıp kendi üzerimde taşıdım. Siz de akşama kadar bir sürü yiyeceği tüketene dek ceketinizin cebinde, atletinizin içinde,boynunuza asılı olarak ve çoraplarınızın kenarında v.b. taşımak zorunda kalsaydınız, ve aynı anda bisiklet sürseydiniz siz de bu kadar net ezberlerdiniz...


Site nedense resimleri "upload" etmiyor.. Sonra tekrar denerim.. Buradan "webmaster"miz sayın "kılıcreis" beyin minik bebeğine öpücük gönderir:) , kendisine de şu smilielar'ı iletirim..
 

behcetatinc

Forum Bağımlısı
Kayıt
18 Eylül 2004
Mesaj
1.359
Tepki
1.267
Şehir
İstanbul
(link)

Buraya göz atarsanız, resim yüklemenize yardımcı olur.
 

Admin

Yönetim Kurulu
Kayıt
5 Eylül 2004
Mesaj
1.737
Tepki
2.903
minicik bir hata olmuş orda..düzelttim.:)

çalışmaktadır.
 

ymgirgic

Üye
Kayıt
13 Ocak 2006
Mesaj
98
Tepki
115
Şehir
Konya civarı...

Not: "kılıcreis" kardeş; beni Samsun'a kadar yormayıp, "upload hatasını" kendiliğinden düzelliğin için sağol.:)

İşte Dedem'in resmi:



Meke Krater Gölü'nün Koordinatları:



Aşağıdaki de benim resmim.
Bu resmi; hybrit bisiklet karşıtlarına atfediyorum. (örneğin co.director "tayfur" Bey'e) Resimde görünen hybrit bisiklet, bu krater gölünün "volkan kumuyla" örtülü zemininde 4-5 km. öyle rahat gittiki gölü çepeçevre dolaşıp gezdim.. Dedem de izimden gelerek beni takip etti. Gittiğim yolun çoğu kısmında 4x4 arazi araçları gömülüp geri dönmüş.. zira tekerlek ve patinaj izleri vardı.. oooooohh canıma deysin..:D Tayfur Bey'den benimki gibi resimli cevap istiyorum.. eğer veremezse, haberi olsun resimdeki hybrit bisikletle Türkiye turuna çıkacam.. Hem de nisbet olsun diye sırf toprak rotalardan..



Aşağıdaki resmi de beni hybrit bisikletle tanıştıran Gürsel Bey'e ithaf ediyorum. (Valla resimde okunan etiket için kusura bakan varsa, lütfen bakmasın..Kim yapıştırdıysa yapıştırmış oraya.. Mecburen her çektiğim foto da o da çıkıyo.. Reklam gibi anlaşılmasın lütfen... :D)



Bu son resim de dönüş yolunda çekildi..



Hoşçakalın....
Bol hybritli ve bol pedallı günler... Dedem sağolsun.. Ben birşey yapmadım ki..
 

Murat CER

Forum Bağımlısı
Kayıt
11 Ekim 2004
Mesaj
2.047
Tepki
1.134
uzaydan değilse bile havadan çekilmiş bir fotoğrafı vardı internette meke gölünün..2004 ağustosta uğradıktan sonra ben de fotoğrafı arşivime almıştım. "simit" veya "nazar boncuğu" (daha makul) derken neyi kastetiğimizi görmek adına...

fotoğraf, üzerinde yazılı siteden alıntıdır.


 

Gürsel A.

Forum Bağımlısı
Kayıt
10 Eylül 2004
Mesaj
1.387
Tepki
2.153
Şehir
İstanbul


Ironman Mesut bey ve Ironman II Alaettin bey, valla sabahı zor ettim ve erkenden kalkıp baktım buraya; bakalım ricam yerine gelmiş mi diye..(Zira dün gece erkenden uyuyakalmışım, akşamki yazışmaları yeni okuyorum)

Çok çok hatta binlerce teşekkür bu hoş yazı ve fotolar için..Benim de bunda bir "gıdım" payım olduysa ne mutlu bana.. Bundan 15-20 sene kadar önceleri bizler (ve üç beş arkadaş) uzuncana turlar yaparken hep hayal ederdik; bizim gibi insanlar çoğalsa diye.. İşte hayallerimizin gerçekleştiğini görmek ne büyük mutluluk..1993 yılında başlattığımız organize gezilerin amacı da bisikletseverlere rotalar, bölgeler gösterip sonra aynı şekilde kendi başlarına gezmelerini sağlamaktı..(O zamanlar mesela Aydos bisikletçiler tarafından tanınmıyordu. Sık sık yaptığım keşif gezilerinin birinde tanımıştım bölgeyi. Sanırım 14-15 sene kadar önceydi) Bu amacımızın da gerçekleştiğini artık görüyoruz.. Bir çok bisikletsever, çeşitli gruplar artık her yerde bisiklete biniyorlar, kendi aralarında turlar organize ediyorlar..

Sanıyorum ki artık bisiklet ülkemizde emekleme döneminden çıkıp yürümeye başlıyor.. (link)..(Ironman'i merak edenler tıklasın) Mesut ve Alaettin'ler,bu forumları yaratanlar (onlara tekrar teşekkür, büyük emekleri için)forumlara üye olan (ya da olmayan) bisiklet sevdalıları oldukça bu gelişme devam edecek

Bol pedallı günler.. (Tam da Ironman'lere yakışır bir deyim oldu bu sefer)
 
  • Beğen
Tepkiler: açelya

tayfur

Forum Bağımlısı
Kayıt
22 Mayıs 2005
Mesaj
1.621
Tepki
1.025
Şehir
İstanbul
müthiş. kesinlikle pes ediyorum. hibrit bisikletle herşey olur. (ama inatçıyım ben gene de binmem :p)
 

huseyinsak

Aktif Üye
Kayıt
5 Aralık 2005
Mesaj
177
Tepki
54
Şehir
Zeytinburnu, İstanbul
Karapınar da böyle bir yer olduğunu ilk defa duyuyorum.

2003 yılında Karapınara gitmiştim fakat kimse bu güzellikten bahsetmemişti.
 

ymgirgic

Üye
Kayıt
13 Ocak 2006
Mesaj
98
Tepki
115
Şehir
Konya civarı...


Tayfur'cum, pes etmen çok akıllıca olmuş.. Sen hele benle bir yola çık, ben o inadını da yerim yolda...:D
Aşağıdak ilk resim sana gelsin.. (hediyem)



Şu manzaraya bakın.. Maşallah.. nazar boncuğu gibi..



Meke gölü civarında bulunan Acıgöl.. (aşağıdaki resim)


Aşağıdaki manzaraya karşı pedal basmak üç kelimeyle harikaydı, enfesti, muhteşemdi.
Bir de yolun sonunda insanın eşi ve sıcak evi bekliyorsa, pedal basmanın heyecanı bambaşka oluyor ve bu sayede yolun uzunluğunun hiçbir önemi kalmıyor.. Herkese dilerim.. ( bu resmi de sevgili eşime hediye ediyorum)

Not: Bence sanatın cinsiyeti yoktur.. Erkekler de çok güzel fotoğraf çekebilirler.. Burdan “feminist fotoğrafçılara” duyrulur... (Bu bir sataşma değil, sadece hodri meydan diyorum, Tayfur'u pes ettirdim, şimdi sıra onlara geldi..:D )




webmasterimize bir not: "kılıçreis", 100kb. resim kapasitesinin yettiğine eminmisin?
 
  • Beğen
Tepkiler: açelya

Murat CER

Forum Bağımlısı
Kayıt
11 Ekim 2004
Mesaj
2.047
Tepki
1.134


konya karapınar'dan ereğli yönüne devam edersen -ki konyadan gelen yolu aynen devam etmektir- karapınar ilçesine oldukça yakın..

niğde aladağlar dönüşü uğramıştım. sadece bu gölleri görmek için yolu epey uzatmıştım :)
 

Fatih Buzgan

Forum Bağımlısı
Kayıt
10 Ekim 2004
Mesaj
2.562
Tepki
3.085
Şehir
İzmir
tek oturumda 260km, güzel.
Hem de bisikletlerden biri Çelik kadro ağır ve eski teknoloji bir bisiklet iken.

Ben de bir ara tek oturumda 350km olan sınırımı (7-8kg sırtta yüklü ve yolculuğun 9 saati sağnak yağmur altında idi)yükseltmeyi istiyorum, bakalım doğa ve diğer etkenler buna izin verecek mi :)
 

ymgirgic

Üye
Kayıt
13 Ocak 2006
Mesaj
98
Tepki
115
Şehir
Konya civarı...


Gönülden tebrikler.. seninki daha güzel mesafe... Pekii nereden nereye gittin.. değdimi bu kadar yola bari.. foto varmı?

Benim bir de -7 (eksi-yedi) derece soğukta 280 km. "Konya-Karaman(kale)-Konya" vardı. Ondan hiç bahsetmeyim o zaman (Bu gezinin dökümanlarını düzenleyip upload edecektim, bekleyedursun)...

Sen 350 km.' ni anlat...
 
T

Tuğrul

Misafir

istanbul'dan İzmir'e giderken ,Manisa yakınlarındaki molaya kadar bir günde gitmişti.Forum da geniş anlatımı vardı ama forum yenilendiğinden dolayı kayboldu.
 

bikergrrl

Forum Bağımlısı
Kayıt
18 Ocak 2006
Mesaj
1.096
Tepki
763
ya birakin yolu molu, benim aklim dolmalarda kaldi :D kafasini gommus gunlerdir calisan birisi olaraktan buzdolabina fare dusse, yazik yani farenin haline :D

muhtesem bir gezi, en en en yakin zamanda ben de istiyorummmm :D
 

tayfur

Forum Bağımlısı
Kayıt
22 Mayıs 2005
Mesaj
1.621
Tepki
1.025
Şehir
İstanbul
bir cumartesi günü İstanbul çevresinde 200+ kilometrelik bir yol gezisi düzenlesek güzel olur gibi. 120-130 kilometrem var ama hiç 200 yapamadım. 20-25 ortalama ile 10 saat binecek arkadaşlar olarak bir organizasyon yapabiliriz.
 

bikergrrl

Forum Bağımlısı
Kayıt
18 Ocak 2006
Mesaj
1.096
Tepki
763
Nisan 10dan sonra 300 kmye bile gelirim.. yeter ki o zamana kadar sag kalayim :p
 

Fatih Buzgan

Forum Bağımlısı
Kayıt
10 Ekim 2004
Mesaj
2.562
Tepki
3.085
Şehir
İzmir
zaten tek oturumda 300km ve civarı Nisan ayı ve sonrasında daha yapılabilir olur :) yoksa şu ayda bile zor ama bakalım eğer kısmetse Cuma yine İst-İzmir turum olabilir (kesin dönüş yapıyorum İzmir'e) ve Mart'ta nasılmış bir bakalım ;)

Evet 350km'yi Kadıköy- Kırkağaç (Manisa) şeklinde yapmıştım, 9 saat sağnak yağmurda binince ayakkabılarım içinde ayaklarım sudan tabanları soyulmuştu, 350. km'de saat gece 00:00 idi ve 2 lastiğim de patladığı için durmuştum :D
 

tayfur

Forum Bağımlısı
Kayıt
22 Mayıs 2005
Mesaj
1.621
Tepki
1.025
Şehir
İstanbul
e tabi 2 lastikte patlayınca mole verme vaktinin geldiği anlaşılır be abi :)

bostancı-izmit-bostancı ya da bostancı-adapazarı-bostancı yapalım Nisan'da bir cumartesi ya da pazar günü, ne dersiniz?