Evet arkadaşlar Sünnet Gölünden bukadar yeterlidir sanırım. Gerçekten şahane bir göl. Bana yemek vermedi, küs ayrıldım ama yinede çok sevdim. Şimdiki istikametim ABANT gölü. Bu akşam oraya ulaşabilirsem bir güne üç göl sığdırmış olacağım. Birde lastik patlama dışında (1 kez) hiç sorun yaşamadım daha. Canımmı sıkıldı ne. Ve bugün Abant yolunda sıkıntım bir güzel gideriliyor.
Tur boyunca yol çalışması olmayan bölge yok gibiydi. Arkadaşların hevesi kırılmasın onlarda aşılıyor. İşte bu Mudurnu yolu gibi.
Bozuk yolda bitiyor tabii. Ve işte böyle manzaralı yollarda zevkle bisiklet sürdüğünüzde çok olur.
Mudurnuya girmeden Abant istikametine devam ediyorum.
Turun 4. günü. saat 16.30 veya 17.00 sıraları. Mudurnu-Bolu yol ayrımından Abant'a seyrediyorum. Acaba hava kararmadan Abant'a ulaşabilecekmiyim. Nasıl bir yolla karşılaşacağımı bilmiyorum. Alpagut veya Çepni, hangi köy olduğunu şu anda hatılayamıyorum. Köyün içinden normal hızla ilerleyip etrafa bakınıyorum. Bir anda ne oldu, nasıl oldu anlamadan kendimi yolun ortasında yüzü koyun yatar vaziyette buldum. Bisikletin ön bagajını kendim iki yıl önce monte etmiştim. (Çakma) Maşanın üst kısmında bulunan cıvata düşmüş. Yerinden kurtulan bagaj ağırlığıyla birlikte, ön tekere takoz olacak şekilde öne doğru düşünce, hareket halideki bisikletin tekerine kazık sokulmuş gibi ben bisikletle birlikte asfaltın ortasına karnımın ve göğsümün üzerine yapışıyorum. Canım çok acıdı. Kırık varmı diye bir telaşla göğsümü kontrol edişime daha sonra ben bile güldüm. Dizlerim gidona geldiğinden onlar kurtuldu. Bisikleti kontrol ettim, ön bagaj haricinde sağlam. Cıvata, tel aramaya başladım. Köylülerin yardımı ile bir cıvata uyduruldu. Ama içim rahat etmedi. Daha önce söküp attığım Km. saatimin kablosu ile sıkıca bağladım. Ve bukadarı ile kurtulduğuma şükrediyorum. O dağlardan inişte olsaydı sonum hiçte iç açıcı olmazdı.
Dağlara tırmanmaya başladım. Fakat oda ne, ben burayı bu yükle çıkamamki. Olmaz böyle birşey yokuş değil duvar. Birde vatandaşın biri, abi sen burayı bu yükle bugün çıkamazsın; demezmi. İyice azmim azaldı.Tırmanışın yarılarına geldiğimde (Çoğunu yürüdüm) aşağıdaki cankurtaran imdadıma yetişti. =Bey efendi kolay gelsin. İsterseniz sizi yukarı çıkarabilirim= Daha cümlesini bitirdiği anda aracın kapısında bitiverdim. Ne demek. Sizimi kıracağım. Tabiiki olur.
Araç tımandıkça gözüm korktu. Ama müthişte sevindim. Abant'a gelmek isteyen arkadaşlara tavsiyem. Kamplı geliyorsanız sakın olaki Mudurnu tarafından gelmeyin.
Burasıda seyir terasımıymış neymiş. Buyrun manzaralara.
Alt karede görünen dağı sağ üst köşesinde görebildiğiniz uzaklardan geliyorum.
Abant Gölü. En çok bilinen yerlerden. Yorum yok. Seyredelim.
Ve nihayet doğru dürüst yemek yiyebileceğim.
Burasıda kamp yerimiz. Tuvalet, duş mevcut. Herşey süper. Birazda çamaşır yıkıyorum. Astığım gibi sabah ıslak topluyorum. Hava çok bulutlu, akşamda çiğ düşüyor. Ama ben çadırımın içinden Abant'ı ve gökyüzünü, doğayı seyrederek uykuya dalıyorum.
Abant'tan bukadar. İstikamet Bolu. Abanttan ana yola çıkana kadar 25 km. harika doğa ve sürekli iniş. Anlatamıyorumya. Gerçekten gelip görün.
Bu doğa harikası yolda yemek yiyeceğiniz, kahvaltı yapacağınız sayısız yer var. Bunlardan biri.
Kahvaltımıda yaptıktan sonra Bolu istikametine hareket. Benden memleketin en çok bilinen yolu hk. foto. beklemezsiniz değilmi.
FOTO'ların YÜKLEMESİ DEVAM EDİYOR.../.