Tek Başına 1900 Km. (Gücü hissedin)

İbrahim Yurtseven

Forum Demirbaşı
Kayıt
17 Nisan 2007
Mesaj
463
Tepki
1.370
Yaş
66
Şehir
KIRKLARELİ - lÜLEBURGAZ
İsim
İbrahim YURTSEVEN
Bisiklet
Specialized
Her bisikletçinin bir kez olsun, 3-5 günlük bir tura tek başına, kamplı çıkmasını, dağda, bayırda, kamp yerlerinde, ormanda, göl veya deniz kenarında, nehir kenarında, doğa ile baş başa birkaç gece geçirmesini, ormanın, suyun, gecenin gücü karşısında kendi gücünü hissetmesini isterim. Tüm arkadaşlara, özellikle gençlere haddim olmadan öneriyorum. Göreceksiniz tur bitiminde, olumlu yönde kendinizi daha güçlü hissedeceksiniz. Siz hiç dağda gökyüzünü seyredip uykuya daldınızmı, peki ya ormanda veya orman kenarında çadırınızı kurup içine girdiğinizde, dışarıda da biraz rüzgar varsa ormanın, biraz ürkütücü o müthiş sesini azıcık da tırsarak dinleyip uyudunuzmu. Birde deniz veya biraz sert akan nehir kenarını deneyin, siz çadırdayken dalgaların sizi yutacağını, nehir sularının üzerinize geldiğini hayal dip durursunuz. AMA HEPSİ DE SÜPER ADRENALİN YÜKLÜ. Bir kez olsun deneyin ve o güçleri hissedin. Ama yalnız siz olun.

Şu anda ilk aklınıza takılan yabani hayvanlardır. Hiçbiri insandan daha tehlikeli ve yabani değil. Onlar bunun bilincinde. Geçen yıl tura hazırlanırken bisiklet ile geçirdiğim kazadan dolayı tura çıkamamıştım. Bütün bir yılım çöpe gitmiş gibiydi. Bu yıl tura çıkmadan önceki aylarda tekrar kaza geçirir veya bir aksilik olur korkusuyla, bisiklet ile hiç antrenman yapmadan, biraz düz koşu yaparak vücudumu diri tutmaya çalıştım. (Bisikletin yerini tutmuyor) Tükenip yarı yoldan dönme ihtimalim olmasına rağmen, tura çıkana kadar bir kez köye gitmem dışında Şarköy’den dışarı bisikletle hiç çıkmadım. Bir yıldır tek düşüncem yollarda olmak. Antrenmanı nasıl olsa yollarda yaparım. Öylede yapıyorum. Ve 8 Temmuz günü Bursa’dan başlamak üzere, Şarköy’den Bursa’ya otobüs ile geçiyorum. Bursa, Yenişehir, Bilecik-Vezirhan, Gölpazarı, Taraklı, Göynük, Mudurnu, Abant, Bolu, Kastamonu, Sinop, Bartın, ve değişik güzergahtan Bolu, Düzce, Sakarya, İznik, Gemlik, Bursa, Karacabey, Biga, Lapseki, Gelibolu ve ŞARKÖY olarak 1900 Km. civarında sürecek olan Turum başlıyor.

Normal bir Km. saatim vardı. Arızalandığından dolayı Turun ilk günlerinde koparıp attım. Ama daha sonra kablosu çok işime yaradı. (Mudurnu-Abant arasında) Benden iyi mesafeleri ölçemiyordu zaten. Atalarımız boşa dememişler EL TERAZİ GÖZ NİZAM. Başlıkta belirttiğim 1900 Km. mesafeyi tamamen Karayolları haritasından rastgele çıkarmış bulunmaktayım. Eksik veya fazla olabilir. Mesafe ve zaman ile sorunum yok.

Saat 14.30 sıraları Bursa terminalindeyim. İhtiyaçlarımı giderip 16.00 civarında hareket ediyorum. İstikamet Yenişehir. İlk durak.

Bursa Gölbaşı göleti. İlk rampalarım ve ilk antrenman günüm. Kendimi hiç zorlamadan, acele etmeden çıkıyorum.

Yol yapım çalışmaları bu bölgede yeni bitmiş ama henüz trafiğe açılmamış. Şimdilik bana tahsisli.

Saat 19.30 / 20.00 arası Yenişehir'e giriyorum. İlk gün için iyi idare ettim. Öylede bir acıkmıştım ki yemek gelene kadar yarım soğan ile çeyrek ekmek yok oldu.

Sabah gün doğmadan uyanıyorum. Kahvaltı yapacağım yer yok. Fakat birkaç Km. ileride marketi olan bir istasyon varmış. Çadırı çaputu toplayıp hareket.

İyi güzel markete geldik te, marketi çalıştıran arkadaş biraz geç gelecekmiş. Petrolde çalışan arkadaş (adını hatırlayamadım.Kusuruma bakmasın) kendi nevalesini benimle paylaştı. Birde çay demledi. Gitmek üzere iken marketçi arkadaş geldi. Çikolatalarda benden oldu.

Burasıda Yenişehirden sonra Köprühisar köyü. Bir çay içimi uğramıştımda.

Köyde yabancı var.

Köprühisar Bilecik arası. Günün en sıcak saatleri.

FB. ve GS. li arkadaşlarım kızmayın, sinirlenmeyin. İleride sizlerinde hoşuna gidecek birkaç kare yakaladım.

Ve Bilecik topraklarındayız. Ama ben Gölpazarı istikametine gideceğimden dolayı birkaç Km. sonra köy yollarına sapıp Vezirhan Bayırköy üzerinden gideceğim.

Burası Beyce köyü. Ortada duran tankerde köyün seyyar petrol istasyonuymuş.

Köyleri ve köylüleri seviyorumyaa.. Süper insanlar.

Bayırköy'e hareket.

Uzaklarda görülen aşağılara, Sakarya -Bilecik yoluna çıkacağım.

Birazda konutta eskiye takılın.

Sakarya-Bilecik-Kütahya yolu üzerindeki Bayırköye indiğimde hava sıcaklığı karşımda.

İki yıl önceki ege turu dönüşümde geçtiğim Kütahya-Bilecik-Sakarya yolu, alt karede iki tabela arasında görülen beyazlık. Aman allahım tam bir felaketti. Emniyet şeridi sıfırdı. Trafik olarak memleketin en yoğun kamyon trafiği. Akdeniz-İstanbul. Ve ben o yoldan nasıl geldiğimi hala anlayamadım. İlk turumdu. Acemi cesareti olsa gerek.
Birde şimdiki yola bakın. Yorum sizin.

Öğle saatleri. Yemek ihtiyaçlarımı giderip birazda dinlendikten sonra Gölpazarına hareket.

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. (N.F.K.)
Vezirhan-Gölpazarı arası 8-10 Km. ormanlık alandan sürekli tırmanıyorsunuz. Bir tek çeşme, su kaynağı yok.

Arkadaşlar şu bilgisayar karşısında çok zayıfım çoook. Günlerdir uğraşıyorum ancak bukadarını kayıt edebildim. Geri kalanını bu akşam bir arkadaşın yardımıyla kaydetmeye çalışacağım.
Eskiden ne güzel şıkır şıkır iki parmak daktilo yazardım. :) :) :) şimdi o da işe yaramıyor.
TURUMUZ DEVAM EDECEK.....
 
Scudo

Asmirk

Forum Demirbaşı
Kayıt
15 Nisan 2009
Mesaj
498
Tepki
1.206
Şehir
İzmir
İbrahim bey valla bizlere gençlere ilham oluyorsunuz sizi örnek alıyoruz ege turunuzda Aliağa'da olan kamyoncu vakasını hatırladım birden umarım böyle şeyler ile tekrar karşılaşmazsınız bir daha.Yolunuz açık olsun rüzgarınız esecek ise hep arkanızdan essin. Devamını bekliyoruz.

Saygılarımla
 

gatila

Forum Bağımlısı
Kayıt
9 Mayıs 2008
Mesaj
615
Tepki
812
Şehir
çerkezköy
Abi kusura bakma geciktirdim fotoları.
Arkadaşlar fotoların önemli bölümü burada. (link)

Şimdilik 31 sayfada 548 foto var. Turun başı da, sonu da var ama arada kaçanlar oldu. O kaçakları 1-2 gün içinde tekrar yükleyeceğim. Sanırım 600 kadar olacak toplamda.

31 sayfa ile baş olmaz, minik minik de olsa hepsini tek sayfada görsek isterseniz o zaman buraya (link)
 

İbrahim Yurtseven

Forum Demirbaşı
Kayıt
17 Nisan 2007
Mesaj
463
Tepki
1.370
Yaş
66
Şehir
KIRKLARELİ - lÜLEBURGAZ
İsim
İbrahim YURTSEVEN
Bisiklet
Specialized
Evet arkadaşlar. Gökhan (Gatila) günlerdir benim için uğraşıyor. Fotolarla ilgili olarak. Elektronik bilgim yokki kardeşim. Gökhan sana çook borçlandım. Uzun bir tur kısmet olursa (Beraber) bagajını taşısam ödeşmiş olurmuyuz.
Şu gençleri çok seviyorum. Sizlerde olmasanız fırından ekmek alıp yiyemeyeceğiz. Kendine iyi bak Gökhan.
 

İbrahim Yurtseven

Forum Demirbaşı
Kayıt
17 Nisan 2007
Mesaj
463
Tepki
1.370
Yaş
66
Şehir
KIRKLARELİ - lÜLEBURGAZ
İsim
İbrahim YURTSEVEN
Bisiklet
Specialized
Arkadaşlar fotoları Gökhan ATİLA' nın belirtmiş olduğu yerdende izleyebilirsiniz. Açıklamalı şeklini şu anda hazırlıyorum. Oradanda takip edebiliriz. Öyle bir şey olmadı ama biraz daha kötüleri oldu. Bu sefer karşımda muhattap da bulamadım. Göynük'e gelmeden önceki ormanlık ve dağlık alanda 8-10 Km. sürekli tırmanıyorsunuz. Hiç rüzgarda almıyor. Su'da aramayın. Tamamen tükendim.Tırmanışın bittiği noktalarda aşağıdaki çeşmeyi görünce şeyinde boncuk bulmuş çocuk gibi seviniyorum. Suyu çok az akıyor. Yalakları yosunlu ama olsun. içlerine girip bir güzel serinliyorum.

Baktıkça insanın içi açılıyor. Aaa. Burada bir eksiklik var. Çözemedim. Saatlece aşmaya çalıştığım dağlar inişte bir anda bitiverdi. Hani her çıkışın bir inişi vardı. 8-10 Km. tırman, birkaç yüz metre in. Haksızlık bu. (Rakım yükseliyor. Tur dönüşü meyvelerini toplayacağım)
19.00 sıraları Gölpazarına giriyorum. Yemeğimi yedikten sonra ilçe çıkışında yine petrol palas. Aynı sahneleri izletmeyeyim sizlere. Gölpazarından Taraklı istikametine hareket. Evet görüldüğü gibi şimdilik yollar süper ama ileride burnumdan geliyor. Senmisin sevinen.

Kurbağalarla ortaklaşa biraz su içebildik.

Tam kamp kurulacak harika bir yer. Tırmanışların sonuydu. Tabelaların arkasında çamların arasında suda vardı. Ama vakit çok erken. Alt karede solda görünen puslu bölgeye, aşağılara iniyorum. Ama sora çıkışı felaket. (Ben sevdimde ne oldu Türksel ile Efes zengin oldu) Zamane geçleri kardeşim. Bizlerde düzgün, arkadan esen rüzgarlı yol derdindeyiz.

Alt karelerde gördüklerinizde Gölpazarı-Taraklı ilçelerini bir birine bağlayan Devlet Karayolu. Harita öyle söylüyor. Kilometrelerce yokuş aşağı yürümek zorunda kaldım.

Toz toprak içinde aç susuz bir süre cebelleştikten sonra nihayet medeniyeti buluyorum. Taraklı...

Taraklı'dan birkaç eski ev manzaraları.

Taraklıdan sizin için bukadar yeterlimidir. Karnım acıktıda.
Taraklı kavşağında ağaçların arasında çok güzel bir ala balık tesisi var. Kamp kurmaya da çok müsait. Yolu düşecek arkadaşların bilgisine. hadi bana afiyet olsun. Siz seyredin ben yiyeyim.

Buranın müdavimi. Gözümün içine baktı. Zıpladı durdu. Mırıldandı. Bir parça ekmek verdim, bakmadı bile. illede balık istiyor. Olmaz dedim kardeşim. Sen sürekli buradasın. Hergün yiyorsun. Ben bulamamki. Neticede balığımı paylaşmadım. Acımasızmıyım. Katımıyım. Neyim.

Bakın arkadaşlar, bu yavrular (Alabalık) sizi bekliyor. Bekletmeyin.

Güzelce gıda ikmalimi yaptıktan sonra çıkıyorum Göynük yollarına. Yollar süper. Manzara ona keza. Ee bende aç ve susuz değilim. daha ne istenirki ve Bolu il sınırlarına giriyorum. Asıl hedeflerimden birine az kaldı. Göynük-Çubuk gölüne.

Kısa molalardan biri. Antrenmansız çıktığımı belirtmiştim. Sık ve kısa molaların çok yararı oluyor. Üçüncü gün ve ilk günküne nazaran çok iyi hissediyorum.

Göynük rampalarına sarmadan önce son istasyon.

Hoş bulduk, hoş bulduk ta. Çok zor geldikbe kardeşim.

Göynük evlerini biraz seyredelimmi. Buyrun.

Turumuz Devam ediyor...

Arkadaşlar Göynük evlerinden bu kadar yetermi. Daha ihtiyaç giderip gece kalacağım Çubuk gölüne çıkmam gerekiyor.

Çubuk gölü Mudurnu Yolu üzerinde. Göynük'e 17-18 Km.

Çubuk Gölü yol ayrımı. Buradan dağlara doğru tırmanacağız. Fazla değil. Ama deli Dumrul'un adamları kavşağı tutmuşlar. Düşündüğünüz olmadı. Her bisikletçinin eti yenmez. Onlarda öğrendi.

Beni görünce bayağı tuhaflarına gitti. Sıra ile kaskı takarak resimlerini çektim. Buraları Dünyadan izole edilmiş gibi. Poşetimdeki Biskremleri verince dünyalar onların oldu. Onlar sevinince ben onlardan daha çok sevindim.

Ve işte asıl hedeflerimden ilki. Çubuk gölü. Yalnızca seyredelim.

Ben göl kenarına geldiğimde güneş batmak üzere idi. Birkaç piknikçi vardı, onlarda hava kararmak üzere ayrıldılar. Gölün kuzey batı yakasında Çubuk köyüne bağlı küçük bir mahalle mevcut. Ben karşı kıyıdayım. Çadırımı kuruyorum. Bu arada hava da bozmaya başladı. Şimşek ve gök gürültüsü çoğaldı. Bu güzel ortamda bu hiçte iyi olmadı. Fazla geçmeden yağmurda başladı. Hafif olsun diye yazlık çadırı almıştım. Birkaç büyük poşetle takviye yaptımsa da gece hiç rahat edemedim. Her yağmur damlası zayıf yerlerden içeri püskürdü durdu. Ama ben uyku tulumunun altında yinede uyudum. Sabah uyandım. Çadırı ıslak olarak topladım. Ağırlığıda fark etti. Büyük bir hevesle geldim. Sıkıntı ile ayrılıyorum.

Çubuk Gölünden ayrılıp Mudurnu istikametine devam ediyorum. İkinci ana hedefim Sünnet Gölü.

Bu bölgenin her yanı bir başka güzel. Bir noktadan sonra fot. fayda etmiyor. Çekmeyide unutuyorsun.

Hacı ayaz geçidi. Önce bu geçitten sağa devam edip ara yollardan Sünnet Gölüne çıkmayı düşünüyordum. Yola yeni mıcır döküldüğü için vazgeçtim. Ayrıca zirvedeyim. Birazda düzgün yolda inişin tadını çıkarayım.

8-10 Km. lik bir inişten sonra Sünnet Gölü kavşağı. 5 km. Ama enaz 3 Km.'si adamı epey terletiyor. Fakat harika bir doğa. Süper. Süper bir yol.

Şu 5 Km.'lik yolda sayısız çeşme var. Ben sayamadım.

Sessiz sakin ilerlerken bir anda etrafım sarılıyor. Ama çook tatlıydılar. Yiyecek birşeyler istedikleri kesindi. Bendede yokki. Benimde umudum Sünnet Gölü. Durup biraz onlarla oynadıktan sonra yola devam.

Alabalık tesisleri. Biraz soruşturdum. Tavsiye etmediler.

İşte size Sünnet Gölü. Otel mevcut. Her imkan var ama ben buradan aç döndüm. Nasılmı.? Otelin restoranına oturdum. (Bahçeye) Bekliyorumki garson gelsin. Gelen giden yok. Başka müşterilerde var. İçeri girip görevlilerden birine yemek yiyeceğimi söyledim. Müşterimizmisin.? Nasıl yani. Abi şu anda otel müşterilerine servis hazırlıyoruz. 1,5 - 2 saatten önce size yemek veremeyiz. Buyrun buradan yakın. Açlıktan karnım sırtıma yapıştı. Karşıda bir büfeden başka bir şeyde yok. Tost bile yapmıyor. Bisküvi ve dondurma ile geçiştirip ayrılıyorum.

Ayrılıyorum ama siz önce fot. bakın.
 

Kemal Tecimen

Daimi Üye
Kayıt
3 Aralık 2005
Mesaj
326
Tepki
305
Şehir
istanbul
ibrahim bey merhaba süper bir gezi ve rota yalnızlık bazen rahatlık galiba ayaklarına sağlık paylaştığın için teşekkürler bir türlü görüşmek nasip olmadı şuan şarköydesiniz herhalde


kemal tecimen