Taşlıca Köyü (Gelin kayası,Oruçgazi,Kırmızı Ebe Türbeleri)

Fikret Öztürk

Daimi Üye
Kayıt
8 Mart 2010
Mesaj
344
Tepki
541
Yaş
56
Şehir
BİLECİK
İsim
Fikret
Başlangıç
2009—10
Bisiklet
Trek
Bisiklet türü
Şehir - Tur
Uzunca bir zamandır yapmayı planladığım Taşlıca köyü gezisini nihayat 1 Haziran 2010 Salı günü (dün) gerçekleştirdim.Bu aynı zamanda benim forumda yayınladığım ilk gezi. "ANADOLU" isminin nasıl doğduğunu ilerleyen sayfalarda göreceksiniz.

Oruç Gazi ve Kırmızı Ebe, Anadolu’nun İslâm-Türk ülkesi haline gelmesinde büyük emeği geçen Horasan Erenlerindendir. Derviş Gazi de denilen bu Erenler, Türk ordularından daha önce gelip, Diyar-ı Rum olarak bilinen bu topraklara yerleşmişlerdir.

Taşlıca Köyü, ünü sadece Ankara’da değil bütün Türkiye ye yayılmış sayılı köylerimizden biridir. Selçuklulardan kalma kültürel mirası, doğal kaynakları, coğrafyası ve çok eski tarihte yaşanan Anadolu efsanesi, kendisine özgü el sanatları ile keşfedilmeyi bekliyor. Kızılcahamam da örnek köy projesi başlatılarak; Türkiye’nin Turizm de marka köyleri arasındaki yerini almaya çalışıyor.

1991 de, köy halkından Bahattin Özdemir’in müracaatı üzerine, köyün tarihî önemini göz önünde bulunduran Kültür Bakanlığı, Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 12.11.1991 tarih ve 2056 sayılı kararı ile Taşlıca köyünü koruma altına almıştır.

Saat:12.00 itibariyle ACity önünden hareket ediyorum.

(link)

Gerçi günübirlik bir gezi olmasına rağmen tam techizat yola çıktım.Nedeni ise Bu yaz yine ilk defa yapacağım uzun turlarda ağırlıklarla performansımı tecrübe etmek.Benim ağırlığımla birlikte sanırım 116 kg

Göksu Park tan geçerken

http://pic1.resimupload.com/r7/resim_167476530.jpg

Göksu parktan sonra Susuz köyü girişi.

(link)

Ve Kazan ilçesine varıyorum

http://pic1.resimupload.com/r5/resim_236488646.jpg

Çevre yolu yakınındaki Kayı Mahallesi Ulu Camiinde 15-20 dk.soluklanıyorum.

(link)

Geç çıktığım için ve zaman kaybı olmaması için Kazan merkeze uğramadan ana yoldan devam ediyorum

(link)

Kurtboğazı barajına doğru giderken rampalarda biraz zorlandım.

http://pic1.resimupload.com/r1/resim_904424076.jpg

Ve karşınızda Kurtboğazı Barajı

(link)

(link)

(link)

(link)

Kızılcahamama epeyce yaklaşıyorum.

http://pic1.resimupload.com/r4/resim_285420595.jpg

Kızılcahamam yolundan ayrılıyorum.

(link)

Yaklaşık 2 km sonra Akdoğan'dan köy yoluna giriyorum.

(link)

(link)

(link)

7,8 km daha devam ederek Taşlıca köyüne varıyorum.

(link)

Ve Oruç Gazi Türbesi
Kırmızı Ebe’ nin oğlu olan Oruç Gazi’ nin türbesi köyün batı ucundaki diğer mezarlığın içinde bulunur. Türbede Oruç Gazi’ den başka onun ailesine ait olduğu sanılan üç mezar daha vardır. Eski ve virane haldeki türbe, 2001 yılında klasik Selçuklu tarzında restore edilmiştir.

ORUÇ GAZİ 13.yy.da bölgenin islamlaşması ve Türkleşmesi için 90 yaşına kadar gaza yapar ve sonunda şehit düşer. Vasiyeti üzerine cenazesi köye getirilip köyün alt başındaki mezarlığa defn edilir.Annesi olan Kırmızı Ebe nin türbesi de köyün üst başındadır.Şimdi ebedi istirahatgahlarında yatan bu Ana-Oğul Anadolu Erenleri sanki iki taraftan köylerini korur gibidirler
Türbe önündeki kişi elindeki tesbihi dizerken türbenin bakımını yaptığını söyledi.Biraz safça kendi halinde bir insan.

(link)

(link)

(link)

Şimdi de Gelin Kayası denilen yere gidelim. Gelin Kayası Köyün güneyinde bir tepededir. Uzaktan bakınca gerçekten at üzerindeki bir gelin görünümündedir. Yanında gelinin sacayağı, odası, merdiveni ve vurulduğunda davul gibi ses çıkardığından, taş olan davulcunun davulu olduğu söylenen taşlar vardır.

Bir gelin alayının taşlaşmış hali olduğuna inanılıyor.Bu yerin Oruç Gazi türbesine sadece 100-150 mt mesafede bulunması "acaba doğru mu?" diye insanı düşündürüyor.

Düğünlerde davul çalmama adetinin, geçmiş ûlemanın eğlencede aşırıya kaçılmaması için koyduğu bir müeyyide veya Bizans devrinden kalma bir efsane olması muhtemeldir. Taşlıca köylüleri, bu “ davul çalmama” adetine asırlarca uymuşlardır. Geçmişte, civar köylerden bazılarının, buna inanmayıp davul çaldıkları, ancak felç olup yatağa düştükleri anlatılıyor.

(link)

(link)

(link)

Bu da arka tarafından görünüşü

(link)

Gelin Kayasından Taşlıca Köyüne bakış

(link)

(link)

Köyün en önemli özelliklerinden biri de burada bulunan her kaya ve taşın bin yılları aşan bir hikayesinin olmasıdır.

(link)

Gelin Kayası'nın arka tarafındaki arazinin fotoğrafı

(link)


Kırmızı Ebe Türbesi; :Anadolu’ nun İslâm-Türk ülkesi haline gelmesi için, kendisinden önce başlatılan seferlere devam eden Anadolu Selçuklu Devleti Hükümdarı Alâaddin Keykubat, Başköy Rum kalesini fethetmek üzere yol üzerindeki Taşlıca köyüne uğrar. Burada, yıllar önce gelip yerleşmiş kadın Erenlerden Kırmızı Ebe ve Oğlu Oruç yaşamaktadır. Kırmızı Ebe Türk askerlerini karşılar ve kendilerine ayran ikram etmek ister. Yayıkta yeni çalkadığı taze ayranı, oradaki taş oluğa döker. Bütün asker de hem ayran içmek hem de kaplarını doldurmak için sıraya geçer. Herkes ayran içip kabını doldurduğu halde, taş yalakdaki ayran hiç tükenmez. Bu olay, Kırgız Ebe’nin evliyadan olduğunun ve ona Allah (C.C.) tarafından verilmiş bir keramet olduğu kesindir. Bu arada, ayran içip kaplarını dolduran askerlerle Kırgız Ebe arasında şu diyalog yaşanır:

-Doldurun Gazilerim,
-Doldur Ana,
-Doldurun yavrularım,
-Ana doldur

Derler ki işte o günden sonra bu topraklara "Anadolu" denmiştir.

Bütün bir orduyu, bir bakraç ayran ile doyurduğu, Sultan’ın kulağına gider ve Kırgız Ebe’yi huzuruna davet eder. O’ nda gördüğü keramet ile etkilenir ve çevre toprakları bu yaşlı kadın ve oğlu olan Oruç Gazi’ ye "Bu topraklar sana ve oğluna yurtluk ve ocaklık ola buraya atlılar (vergi tahsildarları) uğramaya" diye bir berat verir. Bu fermana uygun olarak ta "Taşlı şeyhler köyü Oruç GAZİ'ye vakfedilmiş olur.

Taşlışeyhler köyünden vergi alınmama uygulamasının 1900 lü yılların ilk çeyreğine kadar devam ettiği köyün yaşlılarınca belirtilmektedir. Ancak Cumhuriyetin siyasal,sosyal ve ekonomik düzenlemeleri neticesinde vergi muafiyeti kaldırılmıştır.

Kırmızı Ebe’ nin türbesi köyün 2 km doğu çıkışında bir tepe üzerinde olup 2001 de hayırsever bir vatandaş tarafından restoree edilmiştir.

(link)

(link)

Müsait olduğunuz ilk fırsatta bu bölgeyii ve türbeleri ziyaret edip bir Fatiha okumanızı tavsiye ediyorum. Kimbilir belki şefaatlerine nail oluruz.
 
Scudo

Hakan Eşme

Forum Bağımlısı
Kayıt
27 Şubat 2008
Mesaj
1.725
Tepki
5.778
Yaş
58
Şehir
Keşan
İsim
Hakan EŞME
Başlangıç
1989—90
Bisiklet
Geotech
Bisiklet türü
Dağ bisikleti
Çok anlamlı bir gezi olmuş, aktardığın bilgiler için de teşekkürler.
Eline, emeğine sağlık...
 
  • Beğen
Tepkiler: Fikret Öztürk

İbrahim Yurtseven

Forum Demirbaşı
Kayıt
17 Nisan 2007
Mesaj
463
Tepki
1.370
Yaş
65
Şehir
KIRKLARELİ - lÜLEBURGAZ
İsim
İbrahim YURTSEVEN
Bisiklet
Specialized
Fikret kardeşim çok güzel bir gezi yapmışsınız. Devamını bekleme hakkımız var değilmi.? :) Sağlıklı günler...
 

Fikret Öztürk

Daimi Üye
Kayıt
8 Mart 2010
Mesaj
344
Tepki
541
Yaş
56
Şehir
BİLECİK
İsim
Fikret
Başlangıç
2009—10
Bisiklet
Trek
Bisiklet türü
Şehir - Tur
@İbrahim Yurtseven

Elbette devamı olacak İbrahim abi. Bundan sonra yapacağım gezilerimin de çoğu bu veya buna benzer formatlarda olacak.Bence insan gezerken aynı zamanda birşeyler öğrenmeli.Yani bence sırf gezmiş olmak için gezilmemeli. Bu topraklar üzerinde bizden önce yaşamış o büyük insanların ibretlik hayatlarından alcağımız çooook dersler var. Bu dersler benim için çok kıymetli bir hazine değerinde. Eee tabi bu büyük hazineye tek başına sahip olup paylaşmamak bencillik olur değil mi?