Sabah 8de kalktım, bu sefer tur benim olduğum tarafa olcağından 5te kalkmama gerek kalmadı. Ama 5te kalkabilirdim çünkü gece gözüme bir türlü uyku girmedi, turu düşünmekten. Hemen kahvaltımı yaptım, eşyalarımı kontrol ettim. Bu sırada saat 9.30 olmuş. Kudret Abi nam-ı diğer robocop veya kudu, ve gogogo arkadaşım saat 10.30da geleceklerdi. Bir saat bekleyecektim. Nerde bende o sabır. Hava güneşli, rüzgar yok ben odamda 1 saat bekliycem. Hemen eşyalarımı topladım, spdleri giyip hop indim kapıya 9.55 gibi. Bir de baktım Robocop beni bekliyor. Heycanla bana “Mert biz bugün şileye yetişemeyiz, turu kısaltalım” dedi. “Olur abi, amaç zaten keşfetmek. Gittiği yere kadar” dedim. “O zaman hedef Ulupelit olsun, ordan dönelim, karanlığa kalmayalım” dedi. “Tamamdır kaptan” dedim. Başladık pedallamaya. İlk hedef Tepeören. Yaklaşık 4 km tırmandıkdan sonra Tepeörene vardık. Sabancıda 125 metre olan rakım, Tepeören’de 202 metre. Ordan Fatih Bulvarına saptık. Bu yol çok güzel, Formula 1 pistine gittiği için, kaymak gibi asfalt döşemişler ve tek bir araba geçmiyor.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20001.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20002.jpg
Bu yolun sonuda soldan bulvara devam ediyoruz.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20004.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20005.jpg
Süper bir iniş (204 m – 116 m) (dönüşte çıkış) sonucu F1 pistine varıyoruz. Burdan(Göçbeyli Caddesi) düz devam edip, Göçbeyli yoluna sapıyoruz. Göçbeyli yolu tek şerit, gidiş-dönüş, kenarlarda 1-1.5 metrelik emniyet şeritleri var. Yine trafik yoktu, rahat rahat devam ettik. Trafik yoktu derken 1 araba bile geçmiyordu öyle söyleyeyim. Ve Göçbeyli.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20007.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20008.jpg
Göçbeyli köyüne vardığımızda soldan devam edip köyün içinden Bıçkıdere yoluna saptık. Buraya kadar zaten inişli çıkışlı olan yol, şimdi ultra rampalı bir yola dönüştü. Yol stablize. Ve 94 metreden 230 metreye kadar kadameli olarak 10 kmde çıkıyorsunuz. Bu yolda başladık rampalara. Çıktık da çıktık.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20010.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20011.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20012.jpg
Sonra bir rapmada Robocop dedi ki “Lastiğim hava kaçırıyor, bir hava basalım”, durduk, hava bastık devam ettik. 200-300 metre gittikten sonra baktım Robocopun lastiği yine inmiş, “Abi şunu bir halledelim.” Dedim. Hemen durduk, lastiği janttan çıkardık, iğne deiliği kadar olan patlağı buldu Robocop, sonra yamadı. Ama bu işlem baya vaktimizi aldı. Özellikle Robocopun lastiği bisikletten çıkarırken ve takarken, disk fren olduğu için çok özenli hareketler gerektirdi ama Robocop üstesinden başarı ile geldi. Ben de disk fren almayı düşünüyordum ama o anı yaşayınca vazgeçtim. Gözünü seveyim V-frenlerimin, hop çıkar hop tak.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20013.jpg
Hem burda vakit kaybetmemiz hem de rampaların ultra olması, bizi Ulupelit yerine Bıçkıdere de durmaya ve akabinde dönmeye zorladı. Zorladı dediysem, istesek şileye giderdik ama dönüşte karanlığa kalmamak (zira bu içinden geçtiğimiz ormanda tek bir ışık olmayacaktı) ve gezinin tadını çıkartmak amaçlı böyle bir karar verdik. Yeniden döndük rampalara. Biraz iniş(171m -136m, 0.5 km).
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20017.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20018.jpg
O da ne Taşdelen Kaynak Suları fabrikası. Hemen daldık içeri. Sularımızı doldurduk. Orada çalışan, bize su veren Yılmaz abi ile bir iki kelam ettik, sonra aynen yola.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20020.jpg
Çık babam çık. Derken bir de baktık 230 metredeyiz en tepedeyiz. Verdik kendimizi inişe, Nedense iniş kısa sürdü. En aşağıda, akan bir suya rastladık. Robocop hemen attı bisikletini suya, kamyoncudan kaptı paspası yıkadık bisikletini.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20023.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20024.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20029.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20032.jpg
Yüksekliğe baktım 61m idi. Yani anlayacağınız dönüşte 61mden 230m ye 3.4 km de çıkacaktık. Ama bunu çok düşünmeye gerek yoktu zira önümüzde yine upuzun bir rampa vardı.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20025.jpg
Bu rampa ile 61m den 137 metreye çıktık 0.9 kmde. Hemen tepede bir yemek molası verdik ordaki çeşmenin başında. Karnımızı doyurduk, bu sırada kamyoncu arkadşlar bizi soru yağmuruna tuttu. Çay ikram edeceklerdi ama geç kalmıştık dem bitmişti. Neyse dedik. Kısa bir iniş(137m – 104m, 0.73 km) sonrası bir de baktık, Şile yol ayrımna gelmişiz
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20035.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20033.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20034.jpg
Saat 13.33. Şöyle bir durduk. Gaza gelmeyelim dedik ve Bıçkıdere istikametine devam ettik. 1-2 km sonra Bıçkıdere köyüne vardık.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20036.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20037.jpg
Canımız çay istemişti. Kahve arıyorduk. O sırada “Nerden gelirsiniz nereye gidersiniz” diye bir ses duyduk, bir 5 dk sonra o sesin Bıçkıdere Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Mali İşler sorumlusu Yüksel Akın (Yüksel Abi)’ye ait olduğunu öğrenecektik. Şöyle devam etti Yüksel abi “Gelin bir çayımızı için, oturun soluklanın. Oğlum ordan iki çay kap gel”. Biz de tabi hemen durduk.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20038.jpg
Kel olan Yüksel Abi.
Oturduk. Bir sohbet bir sohbet. Sabancıdan yola çıktığmızı buraya geldimiğizi söyledik. Takdirle karşıladılar. Bıçkıdere köyü sakinleri çok iyi insanlardı. Çoğu İstanbulda oturuyormuş, haftasonları köye geliyorlarmış, şimdi de oy vermek için gelmişler. Bir ara Robocop “1960 ihitali, 1970 ihtilali” falan diyince insanlar bir garipsedi. Herkes Robocop un yaşını merak etmeye başladı. Robocop da “Durun şu gözlükleri çıkarayım” dedi. Sonra “Ben 51 yaşındayım yavv” deyince. Hemen millet birbirne çamur atmaya başladı. “İşte sen şöyle sağlıksızsın da böyle oturup duruyoruz tüm gün, bak adam 51 yaşında 33 km yol gelmiş”. Keyiflendikçe keyiflendi ortalık. Bir muhabbette dedim ki “buranın rakımı 126 metre”. Hemen bilimsel mi konuşuyorsun falan dediler. Gösterdim GPSten. Ondan sonra Yüksel Abi bizim alet edevatlara çok meraklandı. Yağmurluğa varana kadar tek tek gösterdim ben de. Bu sırada Robocop da bisikletini anlatıyordu. Kilitlemeli maşayı, hidrolik disk freni falan hep gösterdi. Bu sırada tabi çaylar içildi, ben yanımda getirdiğim kekten ikram ettim, kekler yenildi falan. Bıçkıdereliler bizi köylerine davet etti,”Çıkınızı alın gelin, bizim piknik alanımız var, su-mangal bizden, hep beraber piknik yaparız” dediler.”İşallah” dedik. “Zaten yollar çok iyi artık akar bizim forum buraya” dedik. Mutlu oldular.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20039.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20041.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20042.jpg
Bir kaç foto sonrası, dönüş yoluna geçmenin vakti gelmişti. Yüksel Abi numarasını verdi “Gelmeden arayın ha, hazırlanalım” dedi. “Eyvallah” dedik. Başladık saat 14.23 itibari ile dönüş yoluna.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20001.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20002.jpg
Bu yolun sonuda soldan bulvara devam ediyoruz.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20004.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20005.jpg
Süper bir iniş (204 m – 116 m) (dönüşte çıkış) sonucu F1 pistine varıyoruz. Burdan(Göçbeyli Caddesi) düz devam edip, Göçbeyli yoluna sapıyoruz. Göçbeyli yolu tek şerit, gidiş-dönüş, kenarlarda 1-1.5 metrelik emniyet şeritleri var. Yine trafik yoktu, rahat rahat devam ettik. Trafik yoktu derken 1 araba bile geçmiyordu öyle söyleyeyim. Ve Göçbeyli.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20007.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20008.jpg
Göçbeyli köyüne vardığımızda soldan devam edip köyün içinden Bıçkıdere yoluna saptık. Buraya kadar zaten inişli çıkışlı olan yol, şimdi ultra rampalı bir yola dönüştü. Yol stablize. Ve 94 metreden 230 metreye kadar kadameli olarak 10 kmde çıkıyorsunuz. Bu yolda başladık rampalara. Çıktık da çıktık.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20010.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20011.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20012.jpg
Sonra bir rapmada Robocop dedi ki “Lastiğim hava kaçırıyor, bir hava basalım”, durduk, hava bastık devam ettik. 200-300 metre gittikten sonra baktım Robocopun lastiği yine inmiş, “Abi şunu bir halledelim.” Dedim. Hemen durduk, lastiği janttan çıkardık, iğne deiliği kadar olan patlağı buldu Robocop, sonra yamadı. Ama bu işlem baya vaktimizi aldı. Özellikle Robocopun lastiği bisikletten çıkarırken ve takarken, disk fren olduğu için çok özenli hareketler gerektirdi ama Robocop üstesinden başarı ile geldi. Ben de disk fren almayı düşünüyordum ama o anı yaşayınca vazgeçtim. Gözünü seveyim V-frenlerimin, hop çıkar hop tak.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20013.jpg
Hem burda vakit kaybetmemiz hem de rampaların ultra olması, bizi Ulupelit yerine Bıçkıdere de durmaya ve akabinde dönmeye zorladı. Zorladı dediysem, istesek şileye giderdik ama dönüşte karanlığa kalmamak (zira bu içinden geçtiğimiz ormanda tek bir ışık olmayacaktı) ve gezinin tadını çıkartmak amaçlı böyle bir karar verdik. Yeniden döndük rampalara. Biraz iniş(171m -136m, 0.5 km).
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20017.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20018.jpg
O da ne Taşdelen Kaynak Suları fabrikası. Hemen daldık içeri. Sularımızı doldurduk. Orada çalışan, bize su veren Yılmaz abi ile bir iki kelam ettik, sonra aynen yola.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20020.jpg
Çık babam çık. Derken bir de baktık 230 metredeyiz en tepedeyiz. Verdik kendimizi inişe, Nedense iniş kısa sürdü. En aşağıda, akan bir suya rastladık. Robocop hemen attı bisikletini suya, kamyoncudan kaptı paspası yıkadık bisikletini.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20023.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20024.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20029.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20032.jpg
Yüksekliğe baktım 61m idi. Yani anlayacağınız dönüşte 61mden 230m ye 3.4 km de çıkacaktık. Ama bunu çok düşünmeye gerek yoktu zira önümüzde yine upuzun bir rampa vardı.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20025.jpg
Bu rampa ile 61m den 137 metreye çıktık 0.9 kmde. Hemen tepede bir yemek molası verdik ordaki çeşmenin başında. Karnımızı doyurduk, bu sırada kamyoncu arkadşlar bizi soru yağmuruna tuttu. Çay ikram edeceklerdi ama geç kalmıştık dem bitmişti. Neyse dedik. Kısa bir iniş(137m – 104m, 0.73 km) sonrası bir de baktık, Şile yol ayrımna gelmişiz
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20035.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20033.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20034.jpg
Saat 13.33. Şöyle bir durduk. Gaza gelmeyelim dedik ve Bıçkıdere istikametine devam ettik. 1-2 km sonra Bıçkıdere köyüne vardık.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20036.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20037.jpg
Canımız çay istemişti. Kahve arıyorduk. O sırada “Nerden gelirsiniz nereye gidersiniz” diye bir ses duyduk, bir 5 dk sonra o sesin Bıçkıdere Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Mali İşler sorumlusu Yüksel Akın (Yüksel Abi)’ye ait olduğunu öğrenecektik. Şöyle devam etti Yüksel abi “Gelin bir çayımızı için, oturun soluklanın. Oğlum ordan iki çay kap gel”. Biz de tabi hemen durduk.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20038.jpg
Kel olan Yüksel Abi.
Oturduk. Bir sohbet bir sohbet. Sabancıdan yola çıktığmızı buraya geldimiğizi söyledik. Takdirle karşıladılar. Bıçkıdere köyü sakinleri çok iyi insanlardı. Çoğu İstanbulda oturuyormuş, haftasonları köye geliyorlarmış, şimdi de oy vermek için gelmişler. Bir ara Robocop “1960 ihitali, 1970 ihtilali” falan diyince insanlar bir garipsedi. Herkes Robocop un yaşını merak etmeye başladı. Robocop da “Durun şu gözlükleri çıkarayım” dedi. Sonra “Ben 51 yaşındayım yavv” deyince. Hemen millet birbirne çamur atmaya başladı. “İşte sen şöyle sağlıksızsın da böyle oturup duruyoruz tüm gün, bak adam 51 yaşında 33 km yol gelmiş”. Keyiflendikçe keyiflendi ortalık. Bir muhabbette dedim ki “buranın rakımı 126 metre”. Hemen bilimsel mi konuşuyorsun falan dediler. Gösterdim GPSten. Ondan sonra Yüksel Abi bizim alet edevatlara çok meraklandı. Yağmurluğa varana kadar tek tek gösterdim ben de. Bu sırada Robocop da bisikletini anlatıyordu. Kilitlemeli maşayı, hidrolik disk freni falan hep gösterdi. Bu sırada tabi çaylar içildi, ben yanımda getirdiğim kekten ikram ettim, kekler yenildi falan. Bıçkıdereliler bizi köylerine davet etti,”Çıkınızı alın gelin, bizim piknik alanımız var, su-mangal bizden, hep beraber piknik yaparız” dediler.”İşallah” dedik. “Zaten yollar çok iyi artık akar bizim forum buraya” dedik. Mutlu oldular.
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20039.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20041.jpg
http://students.sabanciuniv.edu/~mertsevinc/2009-03-28%20b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi/b%fd%e7k%fddere%20ke%fefi%20042.jpg
Bir kaç foto sonrası, dönüş yoluna geçmenin vakti gelmişti. Yüksel Abi numarasını verdi “Gelmeden arayın ha, hazırlanalım” dedi. “Eyvallah” dedik. Başladık saat 14.23 itibari ile dönüş yoluna.