Osman Uygun
Daimi Üye
- Kayıt
- 9 Haziran 2014
- Mesaj
- 238
- Tepki
- 128
- Şehir
- Samsun
- Bisiklet
- Sedona
Her yıl olduğu gibi Ramazan için çekilmez şehir sıcağından kaçıp 2300 metre rakımdaki gündüz dimdik güneşi akşamı ise aniden her yeri saran sisleri ile vazgeçilmez yaylaya gelmişti ailem, bende final sınavından çıkıp yanlarına geldim; tabi arkadaşım Salcano ile
Bayram günü herkesle bayramlaştık ve bana yol gözüktü, yaklaşık 2 saatlik köye iniş yolunu bisikletle gitmeye karar vermiştim. "Manyak mısın" diyenlerden tutun da "sen hele bi çıkışı onunla yap da sana bisikletçi diyelim" diyenlere kadar herkesin acizâne fikirlerini dinledikten sonra hiç moral bozmadan bizimkilerden helallik alıp yola çıktım. İşte ilk fotoğraf, gayet masum, mutlu ve moralli ..
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/4eqapyja.jpg
Yaylanın sonuna doğru taşın içinden akan suyla mataramı doldurduktan sonra artık Kemer diye tabir ettiğimiz yaylanın çıkışında olan tepeyi tırmanmaya başladım. Tahmin edeceğiniz üzere çok ısınamadığım için ilk önce zorladı, tepeyi devirmeye az'ck kala Elimle götürdüm ve yayladan son kare .
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/3eqevade.jpg
Tepeyi devirdikten sonra önümdeki düzlükte pedala basar basmaz ayağım boşluğa düştü, vites arttırdım, iki pedal çevirmeden yine boşta, vitesler 2'şer 3'er artarken ben ancak iki üç kez pedal çeviriyordum ve düzlüğe çıktıktan birkaç dakika sonra artık kanat taksam uçacak vaziyetteydim, o an kendinizi pilot gibi hissediyorsunuz, ya da gökyüzünde süzülesi bir insan, tek fark altınızda bisikletle bunu yapıyorsunuz .
İşte sözde ilk düzlüğüm ve manzarası
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/eve7uryz.jpg
Neden bilmiyorum ama çok az bir eğim olmasına rağmen hep frenlerle gidiyordum çünkü bıraksam uçacağım
Düzlükten devam ederken hafiften üzerime gelen bulutlar
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/azure9uj.jpg
Ve daha da yaklaşan bulutlar http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/ujymy5uv.jpg
Kesinlikle moral bozmak yok
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/pezy8u4e.jpg
Artık yolumdaki en ölümcül 2 rampadan birini tırmanmaya başlamıştım, yanımdaki bulutlarda bana tepelerin üzerinden eşlik ediyordu, işte Yedi Çukurlar tarafı ve rampaları http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/epujute6.jpg
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/daparesu.jpg
Rampalarımla mutluyken
Not; yaylaya apar topar çıktığım için malumunuz bisiklet gözlüğü alamadım, kaldık güneş gözlüğüne ..
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/ve7a5use.jpg
Ve yine bana eşlik eden bulutlar ve tepeler, gölgeler, rampalar ..
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/uzazy3aj.jpg
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/mydysu9a.jpg
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/juta9una.jpg
Artık son demleri, köye mi iniyorum yoksa başka bir yere mi tırmanıyorum diye düşünmeye başlarken
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/ysevuda9.jpg
Sadece saf yeşil, mavi ve beyaz ..
Düşünün ki daha ancak bulutların seviyesine iniyorum
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/2a6e7yty.jpg
Suyumu azar azar içmeliyim ve bu terle acilen bir yerleşim yerine varmalıyım ama hala moraller iyi
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/ysa9u7uq.jpg
Buradan sonra Limon Suyu adlı yaylaya vardım ve hemen markete benzeyen küçük bir yere girdim. Burası Karadeniz ve diyaloglar hep aynı telden, fıkra gibi;
+Selamün Aleyküm
-Aleyküm Selam abi
+Hocam soğuk su var mı?(içerideki meyve sularını gördükten sonra umutla sordum)
- Var abi akıyor musluktan (burda içimden kahkahalar attım)
+ O zaman dolduralım hele şu şişeleri
Buz gibi sularımı doldurup yola devam ettim, doğru rotada gidiyordum çünkü ilk varacağım Yerleşim yerim burası olmalıydı.
Sonrasında yollar yine düzdü ve tepelerde uzaklardan görünen küçük yaylalara rastlamaya başladım, zaten Bayram nedeni ile yakınımdan bir sürü araba geçiyordu, uzaklarda dolmuş oldu. Resimlerde yer almıyor ama yolda iki kez rastladığım çoban köpeklerine karşı bisikletten inip ağır adımlarla yürüyüp geçtim ve gözden kaybolunca tekrar bisiklete, aksini denemeyin bence bu işe yarıyor
Sonrasındaki düzlüklerim, küçük yaylalar
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/hera8yja.jpg
Ikinci ölümcül rampa ve geride bıraktıklarım ..
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/a5aqu7yb.jpg
Hafif bir yorgunluk
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/abu5yqan.jpg
Bu yolun sonunda gördüğünüz küçük evin yukarısına çıkan rampa sislere boğulmuş ve gizemli görünüyor, sanki sonu yokmuş gibi, kendisinin gerçekten bi an sonu yok sandım
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/haburu3u.jpg
Ve tüm o rampalardan sonra bu civardaki en güzel evlerin bulunduğu Barma adındaki yaylaya giriyorum, bulutların artık içindeyim tabi çamurlu yollarında ..
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/jy2e8uju.jpg
Yolun bu kısmında çamur iyice artmış ve hafif çise başlamıştı ama ne moral ne de yorgunluk olarak sorun yoktu çünkü bazen sisten dolayı 1-2 metreye kadar düşen görüş mesafesine ve yol ayrımlarına rağmen yolu kaybetmeden yolun yarısını çoktan aşmıştım.
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/y6y5u3ym.jpg
Tam Barma'nın sonlarına varmak üzere iken aniden bastıran doluya yakın yağmurla hemen yanımdaki mescide neredeyse hiç ıslanmadan girdim. İşte yağan yağmuru ve oluk gibi su akan yolları özetleyen fotoğraf;
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/unuza4um.jpg
Yolun bu kısmına kadar strava ile ölçülen 36,7 km yol gitmiştim, mescidde telefonum aniden kapandı, yağmur hiç dinmedi ve aldığım yedek şarj bataryası çalışmadı. Bundan sonra kesintisiz bir şekilde dik bir iniş yolum kalmıştı, iki seçeneğim vardı ya 3-4 saat bekleyip yayladan gelen ailemle gidecektim ya da yağmura karşı yola çıkıp devam edecektim.
Yağmurun en hafif olduğu anda yola çıktım ve daha 50-100 metre gitmeden üzerime şelale gibi yağmur boşalmaya başladı. Ilk gördüğüm çam ağacının altında durup yan cebimdeki telefonumu formamın arka cebine koydum, üzerindeki polar kazak ve monttan su geçmemesi dua'sı ile yola devam ettim.
Abartısız hiç bitmeden tamamen iniş ve çok yoğun yağmur altında inmeye başladım. Varmam gereken yerler; görnek adlı küçük yer, sonra mezralar ve sonra köydü.
Görneğe geldim, hemen devam ettim, yoldan oluk gibi akan sular sayesinde çamurluğu olmayan bisikletim gidon sapına fıskiye bağlamışım gibi su saçıyordu, arka tekerlekte o sıralarda beni ve çantamı yıkamakla meşguldü.
Artık fren sıkmaktan ellerim iyice yorulmuştu, tamamen ıslanmıştım ama tek isteğim telefonum bozulmadan köye inmekti. Mezralara giden yoldan seyrederken bir anda yol tek şerit asfalt oldu. Bütün yağmur asfalttan akıyordu ve bisiklet asfaltta yağ gibi akıyordu. Artık sonuna kadar frenlere asılmaktan başka çarem yoktu, asfalt çift şerit oldu yağmur dinmedi ve bir koku.
Yanık plastik ..
Lütfen şimdi olmasın dedim ama olmuştu bile. Artık zerre kadar tutmayan frenlerime bakmak için zar zor bulup girdiğim evin avlusunda çok ilginç bir manzara ile karşılaştım. Bisikletimin fren pabuçları, tıpkı ateşe tutup erittiğimiz plastik gibi erimişti, eriyen kısımlar balon balon yanlara taşmıştı, pabuçlar komple eridi ve dibi gördüler.
Sonraki müdahalemde fren tellerini yaklaşık 1 cm yaklaştırarak pabuçları janta iyice yapıştırmaya çalıştım, kalan az'ck yolu fren kollarına tamamen asılarak bitirdim.
Artık eve geldim, beni kapıda gören eline telefonu alıp çekmeye bu deliyi fotoğraflamak istiyordu. Fotoğraf ve video faslından sonra tabiki bu Tur'dan birkaç ders çıkardım. Yeni başlayanlara rehber olur belki diye paylaşıyorum;
- siz siz olun, böyle rampa ya da aşırı engebeli yerlerden inerken ya sağlam pabuçla yola çıkıp yedekleri yanında taşıyacaksın ya da Hidrolik disk dreni ile yola çıkacaksın,
-İçmeyecekseniz yanınıza çok fazladan su koymayın
-yanınızda mutlaka yağmuru geçirmeyen bir ceket olsun
Ve aman gözünüzü seveyim hava durumunu ve yolların durumunu sorun soruşturun.
İşte böyle tamamen yağmurla geçen bir Tur'un ardından yine olsa yine yaparım ama yağmur olmasa daha iyi olacaktı bu kesin, hatta yağmurdan bile daha öncelikli olarak fren pabucu ve frenlerinizi iyice kontrol edin, zincirlerinizi temizleyin, rahatınıza bakın.
Şimdilik bu ortalama 4-5 saatlik yolculuğum ve teknik özelliklerini paylaşıp bitiriyorum,
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/a4y9uhas.jpghttp://img.tapatalk.com/d/14/07/30/a4uqy2av.jpg
Herkese hayırlı turlar
Hayırlı bayramlar, kalın sağlıcakla ..
Osman Uygun
• /////////////////// •
Salcano NG650 V Fren 27,5"
Bayram günü herkesle bayramlaştık ve bana yol gözüktü, yaklaşık 2 saatlik köye iniş yolunu bisikletle gitmeye karar vermiştim. "Manyak mısın" diyenlerden tutun da "sen hele bi çıkışı onunla yap da sana bisikletçi diyelim" diyenlere kadar herkesin acizâne fikirlerini dinledikten sonra hiç moral bozmadan bizimkilerden helallik alıp yola çıktım. İşte ilk fotoğraf, gayet masum, mutlu ve moralli ..
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/4eqapyja.jpg
Yaylanın sonuna doğru taşın içinden akan suyla mataramı doldurduktan sonra artık Kemer diye tabir ettiğimiz yaylanın çıkışında olan tepeyi tırmanmaya başladım. Tahmin edeceğiniz üzere çok ısınamadığım için ilk önce zorladı, tepeyi devirmeye az'ck kala Elimle götürdüm ve yayladan son kare .
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/3eqevade.jpg
Tepeyi devirdikten sonra önümdeki düzlükte pedala basar basmaz ayağım boşluğa düştü, vites arttırdım, iki pedal çevirmeden yine boşta, vitesler 2'şer 3'er artarken ben ancak iki üç kez pedal çeviriyordum ve düzlüğe çıktıktan birkaç dakika sonra artık kanat taksam uçacak vaziyetteydim, o an kendinizi pilot gibi hissediyorsunuz, ya da gökyüzünde süzülesi bir insan, tek fark altınızda bisikletle bunu yapıyorsunuz .
İşte sözde ilk düzlüğüm ve manzarası
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/eve7uryz.jpg
Neden bilmiyorum ama çok az bir eğim olmasına rağmen hep frenlerle gidiyordum çünkü bıraksam uçacağım
Düzlükten devam ederken hafiften üzerime gelen bulutlar
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/azure9uj.jpg
Ve daha da yaklaşan bulutlar http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/ujymy5uv.jpg
Kesinlikle moral bozmak yok
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/pezy8u4e.jpg
Artık yolumdaki en ölümcül 2 rampadan birini tırmanmaya başlamıştım, yanımdaki bulutlarda bana tepelerin üzerinden eşlik ediyordu, işte Yedi Çukurlar tarafı ve rampaları http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/epujute6.jpg
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/daparesu.jpg
Rampalarımla mutluyken
Not; yaylaya apar topar çıktığım için malumunuz bisiklet gözlüğü alamadım, kaldık güneş gözlüğüne ..
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/ve7a5use.jpg
Ve yine bana eşlik eden bulutlar ve tepeler, gölgeler, rampalar ..
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/uzazy3aj.jpg
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/mydysu9a.jpg
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/juta9una.jpg
Artık son demleri, köye mi iniyorum yoksa başka bir yere mi tırmanıyorum diye düşünmeye başlarken
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/ysevuda9.jpg
Sadece saf yeşil, mavi ve beyaz ..
Düşünün ki daha ancak bulutların seviyesine iniyorum
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/2a6e7yty.jpg
Suyumu azar azar içmeliyim ve bu terle acilen bir yerleşim yerine varmalıyım ama hala moraller iyi
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/ysa9u7uq.jpg
Buradan sonra Limon Suyu adlı yaylaya vardım ve hemen markete benzeyen küçük bir yere girdim. Burası Karadeniz ve diyaloglar hep aynı telden, fıkra gibi;
+Selamün Aleyküm
-Aleyküm Selam abi
+Hocam soğuk su var mı?(içerideki meyve sularını gördükten sonra umutla sordum)
- Var abi akıyor musluktan (burda içimden kahkahalar attım)
+ O zaman dolduralım hele şu şişeleri
Buz gibi sularımı doldurup yola devam ettim, doğru rotada gidiyordum çünkü ilk varacağım Yerleşim yerim burası olmalıydı.
Sonrasında yollar yine düzdü ve tepelerde uzaklardan görünen küçük yaylalara rastlamaya başladım, zaten Bayram nedeni ile yakınımdan bir sürü araba geçiyordu, uzaklarda dolmuş oldu. Resimlerde yer almıyor ama yolda iki kez rastladığım çoban köpeklerine karşı bisikletten inip ağır adımlarla yürüyüp geçtim ve gözden kaybolunca tekrar bisiklete, aksini denemeyin bence bu işe yarıyor
Sonrasındaki düzlüklerim, küçük yaylalar
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/hera8yja.jpg
Ikinci ölümcül rampa ve geride bıraktıklarım ..
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/a5aqu7yb.jpg
Hafif bir yorgunluk
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/abu5yqan.jpg
Bu yolun sonunda gördüğünüz küçük evin yukarısına çıkan rampa sislere boğulmuş ve gizemli görünüyor, sanki sonu yokmuş gibi, kendisinin gerçekten bi an sonu yok sandım
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/haburu3u.jpg
Ve tüm o rampalardan sonra bu civardaki en güzel evlerin bulunduğu Barma adındaki yaylaya giriyorum, bulutların artık içindeyim tabi çamurlu yollarında ..
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/jy2e8uju.jpg
Yolun bu kısmında çamur iyice artmış ve hafif çise başlamıştı ama ne moral ne de yorgunluk olarak sorun yoktu çünkü bazen sisten dolayı 1-2 metreye kadar düşen görüş mesafesine ve yol ayrımlarına rağmen yolu kaybetmeden yolun yarısını çoktan aşmıştım.
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/y6y5u3ym.jpg
Tam Barma'nın sonlarına varmak üzere iken aniden bastıran doluya yakın yağmurla hemen yanımdaki mescide neredeyse hiç ıslanmadan girdim. İşte yağan yağmuru ve oluk gibi su akan yolları özetleyen fotoğraf;
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/unuza4um.jpg
Yolun bu kısmına kadar strava ile ölçülen 36,7 km yol gitmiştim, mescidde telefonum aniden kapandı, yağmur hiç dinmedi ve aldığım yedek şarj bataryası çalışmadı. Bundan sonra kesintisiz bir şekilde dik bir iniş yolum kalmıştı, iki seçeneğim vardı ya 3-4 saat bekleyip yayladan gelen ailemle gidecektim ya da yağmura karşı yola çıkıp devam edecektim.
Yağmurun en hafif olduğu anda yola çıktım ve daha 50-100 metre gitmeden üzerime şelale gibi yağmur boşalmaya başladı. Ilk gördüğüm çam ağacının altında durup yan cebimdeki telefonumu formamın arka cebine koydum, üzerindeki polar kazak ve monttan su geçmemesi dua'sı ile yola devam ettim.
Abartısız hiç bitmeden tamamen iniş ve çok yoğun yağmur altında inmeye başladım. Varmam gereken yerler; görnek adlı küçük yer, sonra mezralar ve sonra köydü.
Görneğe geldim, hemen devam ettim, yoldan oluk gibi akan sular sayesinde çamurluğu olmayan bisikletim gidon sapına fıskiye bağlamışım gibi su saçıyordu, arka tekerlekte o sıralarda beni ve çantamı yıkamakla meşguldü.
Artık fren sıkmaktan ellerim iyice yorulmuştu, tamamen ıslanmıştım ama tek isteğim telefonum bozulmadan köye inmekti. Mezralara giden yoldan seyrederken bir anda yol tek şerit asfalt oldu. Bütün yağmur asfalttan akıyordu ve bisiklet asfaltta yağ gibi akıyordu. Artık sonuna kadar frenlere asılmaktan başka çarem yoktu, asfalt çift şerit oldu yağmur dinmedi ve bir koku.
Yanık plastik ..
Lütfen şimdi olmasın dedim ama olmuştu bile. Artık zerre kadar tutmayan frenlerime bakmak için zar zor bulup girdiğim evin avlusunda çok ilginç bir manzara ile karşılaştım. Bisikletimin fren pabuçları, tıpkı ateşe tutup erittiğimiz plastik gibi erimişti, eriyen kısımlar balon balon yanlara taşmıştı, pabuçlar komple eridi ve dibi gördüler.
Sonraki müdahalemde fren tellerini yaklaşık 1 cm yaklaştırarak pabuçları janta iyice yapıştırmaya çalıştım, kalan az'ck yolu fren kollarına tamamen asılarak bitirdim.
Artık eve geldim, beni kapıda gören eline telefonu alıp çekmeye bu deliyi fotoğraflamak istiyordu. Fotoğraf ve video faslından sonra tabiki bu Tur'dan birkaç ders çıkardım. Yeni başlayanlara rehber olur belki diye paylaşıyorum;
- siz siz olun, böyle rampa ya da aşırı engebeli yerlerden inerken ya sağlam pabuçla yola çıkıp yedekleri yanında taşıyacaksın ya da Hidrolik disk dreni ile yola çıkacaksın,
-İçmeyecekseniz yanınıza çok fazladan su koymayın
-yanınızda mutlaka yağmuru geçirmeyen bir ceket olsun
Ve aman gözünüzü seveyim hava durumunu ve yolların durumunu sorun soruşturun.
İşte böyle tamamen yağmurla geçen bir Tur'un ardından yine olsa yine yaparım ama yağmur olmasa daha iyi olacaktı bu kesin, hatta yağmurdan bile daha öncelikli olarak fren pabucu ve frenlerinizi iyice kontrol edin, zincirlerinizi temizleyin, rahatınıza bakın.
Şimdilik bu ortalama 4-5 saatlik yolculuğum ve teknik özelliklerini paylaşıp bitiriyorum,
http://img.tapatalk.com/d/14/07/30/a4y9uhas.jpghttp://img.tapatalk.com/d/14/07/30/a4uqy2av.jpg
Herkese hayırlı turlar
Hayırlı bayramlar, kalın sağlıcakla ..
Osman Uygun
• /////////////////// •
Salcano NG650 V Fren 27,5"