Sağlıklı kilo vermek isteyenlere tavsiyeler

Merhaba. Bir çoğumuz bisiklet sporuna kilo vermek için başladık, ben de bunlardan birisiyim, 170 boyda kilom 86 yı gördüğünde aynada bir kendime baktım, bir sağa döndüm bir sola bu ben miyim diye sorduğum o gün biraz hayatımda değişiklik yapmaya karar verdim ve bir ara 69 kilolara kadar düştüm. Sonra 1 ay ameliyat sonrası yatman, biraz salma ve dikkatsizlik sonucu tekrar 75 kiloyum ama düşüyorum yine...

Bir kere Canan Karatay programlarını izleyin ve kitaplarından birini alın. Mantık basit yemek yemeden olmuyor, öyleyse az yiyeceğiz ama "kaliteli" yemek yiyeceğiz. Geçen haftaki antrenman öncesinde pastırmalı 2 yumurta yedim ve çıktım. Emin olun saatlerce acıkmıyorsunuz ve biraz fındık dışında hiçbirşey yemeyerek turu tamamladım.

Abur cubur yemek yok: Buna spor yaparken alınan gıdalar da dahil, benzinlikte durup çikolata gofret doldumayın, fındık fıstık badem ceviz bunları tüketin, hem faydalı hem de daha uzun tutar.

Şekeri hayatınızdan çıkarın: Şeker zehirdir, şeker hastası olduğunuzu farz ederek yaşamamız gerekiyor, fruktoz glikoz şurubu görürseniz o ürünü almayın, fındık fıstık ceviz badem pestil bunlara dönün atıştırmak için. 3 harfli ucuz bir mağaza var oradan alışveriş yapıyorsanız bilin ki reyonların %90'ı çöptür. Marketlerdeki reyonlardaki ürünlerin hemen hemen hepsi ambalajlı çöpten başka birşey değil, çöple beslenmeyin az ve kaliteli şeyler tüketin.

Akşam saat 8'den sonra hiçbir şey yemeyin, sadece soda ve şekersiz çay tüketin, bunu hayat felsefesi yapın, ikram olsa bile hayır demeyi öğrenin, doğum gününüz dışında pasta yemeyin, ikramlara hayır demek ayıp değil, kibarca hayır dikkat ediyorum dediğinizde kimse küsmez. Yemek aralarında acıkırsanız meyveye saldırmayın, yine fındık ceviz ama sayılı tabi 6 tane fındık veya 2 ceviz gibi.

Meyve hakkında yanlışlar, meyve bir şekerdir, fazla tüketmeyin, portakalı sıkmayın elma gibi yiyin, ama az yemek gerekiyor, günde 1 meyve yeterlidir, bir muz bir elma bir portakal, yaz günlerinde karpuz tüketiyoruz, dikkat karpuz şekerdir, su için karpuz az tüketin. Şeker zehirdir.

Paketlenmiş işlenmiş, içinde GDO barındıran, glikoz şurupları mısır şurupları E200 kodlu içinde ne olduğu belli olmayan şeyleri azaltın, pazara gidin pazardan alışveriş yapın. Dondurmanızı yoğurdunuzu evde kendiniz yapabilirsiniz hiçte zor değil. Hazır kek yemeyin, evde yapın. Hazır yemeklerden uzak durun.

Fast food, kaçınılmaz iş temposunda zorunluluk artık, ama orada da kaçabileceğimiz şeyler var, her menüde patates kızartması geliyor bunu almayın tüketmeyin, kola yerine ayran ve su, bakın yarı yarıya düştü kalorisi, hamburger sağlıklı etten ve ekmekten yapılırsa hiçte zararlı değil aslında, ama mayonezle patates ve kola ile biz onu sağlıksız hale getiriyoruz, biraz ekmek köfte yeşillik ve domates işte sağlıklı bir burger, bunu yapanlar var iyi hamburgerciler.

Yağlar, sızma zeytinyağı başka şey aramaya gerek yok.

İnsülin yükselmesi basit şekerlerden olur, şeker zehirdir, vücut bu zehiri atmak için insülin pompalar, sonra acilen bu zehirin uzaklaştırılması gerekir bunun için vücut şekeri yağa çevirip depolar. İşte mantık bu, fındık yediğinizde veya yumurta, kandaki şeker aniden yükselmez sindirimi daha yavaştır yağların, o yüzden hem uzun tok tutar hem de sağladığı mineraller proteinler ile vücudun ihtiyacını karşılar.

Özetle, vucut kitle endeksinizi bulun, size bir fikir verir, kilo veremiyorum diye birşey yok, çok anormal bir sağlık sorununuz yoksa herkes kilo verebilir, bisiklet bacak kaslarını çalıştırır ve en çok enerji tüketimi de bacak kasları ile olur, kollarınızı çalıştırmak pekte enerji tüketmez, bisiklet ağır bir spordur 160 civarlarında kalp atımınız olur, düzgün nefes almak, kalp akciğer sisteminin düzgün tempoda çalışması, kilolarınızdan kurtulmak en az 5 yaş genç görünmek için bisiklete binin. Koca göbeğinizle altınızdaki lüks arabayla yanaşıp valeye uzatıp arabanın anahtarını sınırsız tıkınmaya gitmeyin hayat biçiminizi ve felsefenizi gözden geçirin.

Bunlar benim şimdiye kadarki edindiğim alışkanlık ve bilgiler, doğru olduklarını iddaa etmiyorum ama hepimizin hayat biçimimize dikkat etmemiz gerekiyor.

Merhaba, nesfit ve benzeri tahıllı mısır gevrekleri hakkında bilginiz var mı? Bu ürünleri süt ile beraber tüketmek ne kadar mantıklı bilemiyorum, ancak hazır paketlenmiş bir ürün olduğu için bir bilenden öğrenmek isterim.

Teşekkürler

Karatayın önerileri kesinlikle gerçeğin ta kendisi. Uyan pişman olmaz diyebilirim. Konu için sağolun güzel bi tekrar edilmiş oldu zihnimde

Çok faydalı bi yazı olmuş abi teşekkürler.Ben kahvaltıda şeker yerine çayıma 5-6 damla limon ekliyorum şeker ihtiyacı hissettirmiyor.Normal zamanda da çok az şekerli içerim ama hayatımızda başka şekerler de var bırakmak lazım.

Çok faydalı bir yazı olmuş , karatayın hangi kitabını tavsiye edersiniz acaba ? Şuan 3 tanesini görüyorum üçünüde alsam mı ?

@Erdal YILMAZ

Mümkünse yumurta, peynir, zeytin domates bunlarla kahvaltı yap, yanında bir dilim tam buğday ekmeği, ama işyerinde falan tüketmen gerekiyorsa zorunlu ise sade olanından tüketebilirsin. Eskiden bunlar yoktu insanlar yumurta yedi binlerce yıldır

Öncelik hep paketlenmemiş gıdalarda olmalı, işlenmiş paketlenmiş herşeyden mümkün olduğu kadar ( tamamen çıkartmak imkansız zaten köyde yaşamak gerekiyor ) uzak durmalı. En azından hergün aynı şeyi yeme, hergün mısır gevreği faydalı değil...

@Adem B.

Evet ilk bırakılacak şey çaya şeker atmak, ben hiçbirşey atmıyorum yıllardır, açık çay içiyorum hiçte ihtiyaç olmuyor insan alışıyor şekersiz çaya.

nasıl kilo alacaz bizimde derdimiz başka arkadaş.

hele yaz geldimi sıcakta hiçbirşey yiyesim gelmiyor. bütün yaz sadece meyve suyu limonata gibi şeyler içerek geçirebilirim. 175 boy 67 kiloyum. oturduğumda çıkan küçük göbek var. göbek gitsin ancak kaslanarak kilo alsam güzel olacak

Bisiklete binmeden evvel çay bardağına 3 şeker atardım, artık büyük bardaklarda bile şeker kullanmıyorum. Bir de ben ayağımı kırmadan önce bayaa zayıflamıştım. O zayıflamamın etkisinde yeşil çay olduğunu düşünüyorum. Bir arkadaşım yine kilo fazlaları yüzünden doktora gitmiş, doktor ona aklına geldikçe yeşil çay iç demiş. Gazlı içecekleri hayattan çıkartmak çok önemli hem bir sürü katkı maddesi var hem de bol şeker. Zaten bazı markalar artık yeşil kapaklı sıfır şeker içecekler yapmaya başlayacaklarmış. Ben bu enerji içeceklerinin de pek işe yaradığını düşünmüyorum. Tur sırasında içiliyor ama bir elma yemek çok zor olmasa gerek. Yine sade soda içemiyorsak bile limon sıkıp soda+tuz ile onu içebiliriz. Ama burada dikkat, limon da şeker içerir. Bir de benim gibi öğrenci evinde yaşıyorsanız pilav ve ya makarna mecburidir. Ancak bunları fazlaca tüketmek yerine bulgur ile pilav yapabilirsiniz. 1 su bardağı pirinç 1.5 su bardağı su çekerken, 1 su bardağı bulgur 2.5 su bardağı su çeker.

@Hamit E.

İşte sen de sadece yanlış yaparak şekerle besleniyorsun, meyve suyu ve limonata içme . Benim seninle aynı durumda mesai arkadaşım, kemik tarama cihazıyla ölçüm yaptık benden hem genç, hem de zayıf görünüyor ama yağ oranı benden çok yüksek çıktı, ve sonra kontrole gitti, karaciğerinde yağlanma var. Kilon düşük diye sağlıklısın diye birşey yok. Sabahları yumurta ye, zeytinyağı tüket, et tüket, bisiklete bin

Her satırın altına imzamı atarım tereddütsüz.

1-2 ay öncesine kadar pek dikkat etmezdim kendime. Ama baktım ki vücudum şekli şemali iyice bozuldu, daha da önemlisi sağlık elden gidecek, hem bisiklete başladım hem de yazdıklarınızı uygulamaya başladım. 1.5 -2 ayda 8 kilo verdim. 93 kilodan 85 kiloya düştüm. Boyum 183cm. Etrafımdakiler çok şaşırıyor. Kilo verdiğime dair geri dönüş aldığımda daha da çok motive oluyorum.

Şu an o kadar anlamsız geliyor ki bana kızartmalar, paketlerin içerisindeki ne olduğu belirsiz yiyecekler, fast-food tarzı yiyecekler, kola vb gazlı içecekler vs. 2 aydır ağzıma su ayran, madeni soda ve çaydan başka bir içecek değmedi ve hiç aramıyorum şu an gazlı içecekleri. Hatta görünce tiksiniyorum.
Doğada herşey en saf haliyle, vücudumuzun ihtiyacını karşılayacak şekilde yaratılmış. Nefes alıyoruz değil mi? Hava soluyoruz. Vücudumuz için gerekli. Bizim kontrolümüzden bağımsız olarak vücut kendisi alıp veriyor havayı. E peki hiç "Yahu bu havanın kokusu yok, dur ben daha güzel kokulu hava soluyayım diye önüme sık sık parfüm sıkıp onu soluyayım, ya da şöyle bir gaz varmış onu sıkıp soluyayım" vs diyor muyuz? Demiyoruz. Niye? Çünkü anlamsız ve sağlıksız. Yemeklerde de aynı şekilde. Tek fark vücut kendi kendisine yiyemiyor. Bizim kendi irademizle gidip seçmemiz gerekiyor yiyeceklerimizi ve ağzımıza atıp çiğnememiz gerekiyor. Gerisi kendiliğinden geliyor. Bu iki örnek arasında ise temiz hava ile paketsiz, sağlıklı, doğal gıdalar birbirine denk. Paketli, ne olduğu belirsiz gıdalar ile de önümüze parfüm/gaz vb sıkıp onu solumaya çalışmak denk. Hangimiz biber gazını, ne biliyim kömür dumanını önüne bir şekilde sıkıp-getirip zevkle onu soluyarak nefes alır. İşte hazır gıdaları yiyerek bunu yapıyoruz. Kola içiyoruz. Yani kendi kendimize biber gazı sıkıyoruz. Kendi kendimizi karbonmonoksitle zehirliyoruz. Ama işte lanet "paketli gıda sektörü", o zararlı şeylerin yanına yine zararlı ama bağımlılık yapan, tadını güzelleştiren ama alttan alta kanser eden şeyleri koyup sunuyorlar önümüze. Biz de teknolojinin insanlığa büyük hizmeti olan bu yiyecekleri (yiyecek demeye dilim varmıyor ama neyse) afiyetle tüketiyoruz.


Yaşamak için yemektense, yemek için yaşıyoruz adeta. Halbuki çok çok daha az yiyerek ve sadece gerektiği kadar dikkat ederek o kadar düzenli beslenebiliriz .

Şeker. Zararlarını anlatmayayım, her tarafta yazıyor artık.

Un. Hele ki beyaz ekmek. Böyle saçma bir besin yok bence. Ekmeği evinizde yapın. İnanın hiç zor değil. Doğal unu vb gerekli şeyleri alıyorsunuz. Ekmek makinesine dolduruyorsunuz ve kendisi yapıyor ekmeği. Dengeli beslenmek için de bu ekmekten günde en fazla 1-2 dilim yiyorsunuz. Bu şekilde yaptığım ekmekle, evde tek kalırken inanın 7-10 gün yetiyor bana. Koy dolapta dursun. Yiyeceğinde çıkar iki dilim, hafif ısıt ve ye. Beyaz ekmek yiyecek olduğumda artık resmen saman yiyor gibi hissediyorum.

Yoğurt. Yavuz Dizdar hocanın çok hoşuma giden bir tabiriyle "Ne olduğu belirsiz, paketli, beyaz jöle". Evde kendi yoğurdumu yapmanın hiç de zor olmadığını öğrendim artık.

Liste uzar gider böyle. Çok uzatmayayımm. Bunları zaten adı geçen hocalar kitaplarında detaylı bir şekilde anlatıyor.

25 yaşındayım. Babamların nesli diyebileceğim 50-60'lı yaşların nesli bir şekilde kendilerini kurtarmışlar bu konuda bize göre. Bizden daha doğal beslenebildiler şüphesiz. Ama bizim nesil, ve alttan gelen nesil. Çok şanssısız. Gerçi muhtemelen çocuklarımıza göre daha şanslı olacağız. Hala doğal beslenebilme adına imkanlar var. Ulaşılması zor ama imkansız değil. Sabah 5'te kalkıp bisiklet sürecek kadar irade sahibi olabildikten sonra doğal besinlere de ulaşınılır bir şekilde. En azından paketli zehirlerden uzak durabilir.

Peki ya çocuklarımız için ne yapacağız? Belki beton binaları yıkıp doğal yaşam alanları oluşturamayız bireysel olarak. Ama sağlıklı yaşam kültürünü aşılayabiliriz. Hayattan zevk almanın Mutella, Pizza, Hamburger vs yemek değil de meyve sebze, kuru üzüm, kuru kaysı, kuru incir vs yemek de olduğunu aşılayabiliriz. Bence bırakabileceğimiz en büyük miras da bu olur çocuklara. Ne yatlar, ne katlar, ne villalar ne de milyon dolarlar.

Allah analı babalı büyütsün, hangimiz istemeyiz çocuklarımızın Tibet Çınar gibi her türlü teknolojik gereksizliklerden, saçma sapan yiyecekimsi zımbırtılardan uzak büyümesini. Hangimiz istemez Sarıhan çifti gibi çocuklarına bu değerleri aşılayan bir ebeveyn olmayı. İstedikten sonra hiç de zor değil. Zor olması sadece bizlerin bahanelerinden ötürü. (Kim ki bunlar diye merak eden, bilmeyen olursa google'a isimleri yazınca bulur direk kim olduklarını ve forumda da var olduklarını )

Yeni nesil sayılabilecek hekimlerdenim. Birçok hastalık var, öldürmeyen ama süründüren. Hoş zaten öldüren hastalıklara karşı bile ne kadar duyarlıyız ki. Eğitim alırken öğrendiklerimize göre, veya şu an okuduğum mevcut güncel kaynaklara göre 50-60 yaşlarında görülen bir çok hastalık, anlamsız bir şekilde 20'li 30'lu yaşlara indi. Kitaplara aykırı ama indi. İnsanları, genç denen o insanları o halde görünce o kadar şaşırıyoruz ki. Kendi aramızda değerlendiriyoruz niye bu kadar arttı acaba bu hastalıklar diye. Sebepleri yukarda yazıyor işte. Belki şu an tıbbi kaynak kitaplarda yazmıyor. Bilimsel araştırma süreçlerinden geçmediler ama insanların hayatını zehir etme sürecini çok iyi yapıyor şu an o besinler, yaşam biçimleri, paketli gıdamsı zımbırtılar vs.

Çok uzatmışım mevzuyu. Umarım vermek istediğim mesajı verebilmişimdir. Forum sakinleri ve Emrah bey kusuruma bakmaz umarım

valla ne yalan söyleyeyim tatlının her türlüsünü seviyorum özellikle sütlü tatlılar. yemekle arası fazla olmayan birim ancak tatlıyı bırakmam.
sadece çayı az şekerli içmeye başladım yaklaşık 1,5 yıldır.
meyve suyunu kendim sıkıyorum. hazır ambalajlı içmiyorum. daldaki meyvede şekerse zararlıysa ölelim o zaman biz. her şey zararlı

vardiyalı çalışıyorum 1 hafta kahvaltı poğaçayla geçiyor, 1 hafta evde düzgün kahvaltı yapabiliyorum.

@EgemenOzan

Dediklerin çok çok doğru şeyler, ekleme yapayım, kola zero gibi sıfır şeker olduğunu iddaa eden ürünlerden de uzak durmak lazım. Tamam bunlar sıfır kalori olabilir ancak bunlar da vücutta sanki şeker alınmış etkisi yapıyor. Sonra karaciğer insülin salgılıyor, dikkat yüksek insülin zararlıdır, düşer düşmez acıkma hissi olur. İnsan yüksek insüline alışınca açlık hissini durduramaz ve o kola yüzünden acıkırsınız. Dikkat insan susayınca da acıktım zanneder, acıkırsanız bir bardak su için.

İnsülin yükselmesi basit şekerlerden olur, şeker zehirdir, vücut bu zehiri atmak için insülin pompalar, sonra acilen bu zehirin uzaklaştırılması gerekir bunun için vücut şekeri yağa çevirip depolar. İşte mantık bu, fındık yediğinizde veya yumurta, kandaki şeker aniden yükselmez sindirimi daha yavaştır yağların, o yüzden hem uzun tok tutar hem de sağladığı mineraller proteinler ile vücudun ihtiyacını karşılar.

Sağlıklı şekilde spor yaparken hem kalp ritminizi kontrol altında tutmak hem de 'sağlıklı' kilo vermek istiyorsanız, kalp nabız aleti + Runstatik(veya benzeri nabız logu tutan program) veya nabız saati kullanabilirsiniz.

http://www.decathlon.it/media/828/8288269/zoom_2114f6ff54114e30bfeb70f186b26969.jpg

Piyasada birçok nabız ölçer bulunmaktadır. Bunlardan size uygun olanı seçebilirasiniz.

(link)

Nabız bölgeleri hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki linke bakabilirsiniz.

(link)

Bu şekilde yaşamayı öğrenebildiğimiz zaman o üç harfli çöplük tabir edilen yerler yok olacaktır zaten. Yazı için teşekkür ederim..

gelir dağılımdaki ucurum giderilmedikçe hiç bir yer yok olmaz. insanlar dengeli beslenelim diye bakmıyor olaya. karnını doyurmak için en ucuzuna sizin deyiminizle çöple besleniyor. spor yapan ve dengeli beslenmeye calısan insanlar tabiri caizse orta sınıf mesubu bireylerdir. günümüzde dengeli beslenmek normal olarak değil sanki lüskmüş gibi algılanır oldu.

konuyu başlatan arkadaşında dediği gibi bol su tüketip şeker ve ekmekten uzak duracaksın. enerji için seker, çikolata vs gibi şeyler yerine kuru üzüm ve birazda fındık karısımı en güeli. tadı da süper oluyor bir arada ben tatlı yemeyeceksin sunu yemeyeceksin gibi söylemlere pek katılmıyorum. pasta ne zaman görsem yerim ama gidipte pasta almışlığım yoktur bazen insanın canı fena çekiyor. 2 yıldır şekerde kullanmam gazlı içecekte içmem fast food da yemem. bir kutu kolada 37 gram şeker var. oturdun aksam 3 bardak içtin desen 100 gr. şeker yapar. fena halde zararlı. şeker için meyve tüketilebilir. sindirimide kolaydır, şekerin parçalanmasıda çabuk olur, vücudu yormaz. bir arkada tahıllı hazır kahvaltıları sormuş. bende yedim 1 yıl kadar iş yerinde, yemekler cok yağlı olduğu için. kilo verdirmez ama kiloda veremezsiniz bunlarla beslenerek. vücudada bi yararı olduğunu düşünmüyorum. artık peynir zeytin domates getiriyorum iş yerine. ofis tipi buzdolabı koydurdum odaya. haftalık tüketeciğim kadar getiriyorum. kısaca bol su tüketip protein ağılıklı beslenmek.

Seker kesinlikle ve kesinlikle ne bir icecege atarim nede yerim. Tuz hmyaptigim yemege atmam, evde yapilan yemegede atilmaz disarida yenen yemektede ne kadar tuz varsa o ama fast food, kola, cikolata yiyorum sanirim sorun o tstli olarakda kunefeden baska nr sutlu nede serbetli tatli severim.

Anlstilan seyler cok dogru ama soyle bir sorunum var arkadas demiski meyve yemeyin sekerli, seker zehir. Meyve yemessem yasayamam ben 6 findik 2 ceviz yiyin enerji verir demissiniz benim onlari yemem sanirim 2 saniye suruyor.

Bir ton diyetisyene gidip bir ton kitap okudum ve hepsi anlamsiz geldi. Yanlis anlasilmasin mantik dogru ama uygulama imaknsiz. 200 gram izgara et oglen bilmem kac gram balik vs vs. Bunlari yapmak imkansiz ne hayat seklim el verir nede maddi durumum. (Oglen yemeginde et yemek icin min 30tl harcamak gerek)

Cok uzattim kisacasi burda yazilanlarin yapmayi deniyecegim fakat bahsettigim sacmaliklar olmadan bir beslenme duzeni verebilecek tanidiginiz bir doktor uzman vs vs var mi?

Kullanmaya usendigimden turkce karakterler yok ama bunlar hep tepetolk!!!

iyi günler
boy 183 kilo 115 şeker hastasıyım
şeker im yüksek idi 9 ay boyunca diyet yaptım şekeri düşürdüm ama kilo düşmüyor
bu nedenden ötürü bisiklet aldım 2 aydır düzenli sürüyorum günde 10km ama kiloda gene bir azalma yok
bisiklet beni çok yormakta 20 km falan süremem imkanı yok
kilo için ne yapabilirim

Beslenmene dikkat edip sürekli spor yapacaksın. Yağ yakmak hızlı olmuyor maalesef, yağ yakımı çok yavaş gerçekleşiyor. Bisiklete binerken biraz nabzını arttıracak şekilde bisikleti kullan, nabzı arttırmak için rampalar çıkmak en kolayı.

Benimde hedefim kiloyu sabit tutup, yağları eritmek. Şekeri tamamen iptal ettim, sabahları yulaf ezmesi yiyorum, form çayı içiyorum, yağı az olup protein oranı yüksek gıdalar yemeye gayret ediyorum, tam tahıllı ekmek kullanıyorum. Burgerking'te hamburger yerine dışarıda salataya yiyorum. Yalnız arada bir kokoreç, kelle söğüş yemeden de olmuyor. Haftada bir kez kokoreç ve söğüş yiyorum

@Tahsin Y.


Meyveyi gönül rahatlığı ile yiyebilirsiniz. Ama belli bir saate kadar. En geç ikindi saatlerinde yiyin. Akşam yenen meyve, daha doğrusu o meyvenin şekeri, ilerleyen saatlerde yağ deposu olarak dönecek vücudunuza. Ama yok ben açlıktan kırılıyorum, illa yemem lazım diyipte pizza siparişi vermektense meyve yemek elbette daha mantıklı. Ama en mantıklısı o saatte meyve falan yememek.

Ceviz ve fındık gibi şeyleri 2 saniyede yerim demişsiniz. Gayet doğru. Biraz daha uzun sürede yiyebilmek için bir kase yoğurdun içine koyup yiyin. Tadı da çok güzel oluyor, yemesi de uzun sürüyor, istediğiniz gibi.

Aldığımız enerjinin miktarı, yemeği ne kadar süreyle yediğimiz değil, ne kadar kaliteli besin aldığımızla alakalı. 17-18 saatlik orucun üzerine, iftar sonrası bisiklet antremanı yapacağım günler iftarda 1-2 bardak ballı limonlu su, 1 avuç kadar ceviz - badem - hurma - kuru üzüm karışımı yiyip içiyorum. 5 dakika falan sürüyor toplam. 1-1.5 saat sonra çıkıp 1-2 saatlik antreman yapıyorum ve vücut çok rahat kalkıyor o antremanın altından. Antreman dönüşü bir bardak süt, bir muz. Bayram ediyor vücut. Haftada 1 kilo veriyorum bu şekilde. (Sahurda oldukça kaliteli beslenmek gerekiyor elbette bunun için.)

Kitaplardaki 200 gram ızgara et vb ifadeler anlamsız demişsiniz. Doğrudur. Kelimesi kelimesine uymaya çalışınca anlamsız ve zor. Özellikle çalışanlar için veya bekar evi-öğrencler için daha bir zor. Önemli olan o besin değerine eşdeğer şeyler yemek o öğünde. Ama gidip mesela döner dürüm yiyene kadar, döneri servis tabağında alıp pilavsız ve ekmeksiz, veya çok az ekmekli yemekle çözülebilir. Herhangi bir lokantada sulu bir et yemeği aynı vazifeyi görebilir. Yanına pilav vb şeyler istemeden. Önemli olan proteini almak. Karbonhidratı fazla almamak. Yağı ise hiç almamaya çalışmak o öğünde. Bu sayede masrafı da azaltılmış olur o öğünün. Ya da evdesinizdir. Gidip marketten az bir tavuk ya da kırmızı et alıp onu suda haşlayıp yemek bile yeterli. Oda yoksa iki yumurta haşlayıp yiyin. Yeter ki gerekli proteini alın.

Mantık genel olarak bu şekildedir. Bahsettiğiniz "saçmalıkları" yaptırmayan, gereksiz ve anlamsız olduğunu iddia eden bir doktor, uzman vs bulunabilir mi bilmem. Bulunursa "doğru" olanı değil, "sizin nefsinize göre" olanı söylemiş olur size sadece.