Rampaları çıkmak için inenler

kendim için kullandığım bi söz bu aslında... "ben rampaları inmek için çıkmam, çıkmak için inerim....."

gerçekten seviyorum... mesela trt-eymir yokuşunu çıkmayı sevenlerdenim

forumda maksimum hız başlıkları var.. genelde yokuş aşağı veya düz yol hızları yazılıyo... peki ya ciddi eğimli yolları çıkış hızlarımız ??

ister yol bisikleti, ister şehir , ister dağ... çıktığımız yokuşları, yükseklikerini, eğimlerini, uzunluklarını, hızlarımızı, süremizi.... hedeflerimizi... falan burda paylaşsak güzel olur diye düşündüm

(umarım forumda daha önce açılmış bi konu diildir.... öyleyse bilen arkadaşlar link atar, burayı kapatırız zaten )

Bende yokuşlara aşk ile bağlı olanlardanım, hani büyük aşklar nefretle başlar derler ya bizimkisi de öyleydi. eskiden nefret ederdim, yokuş görmem ile mental olarak direk bir çöküş yaşardım. küfür ederek çıktığımı bile hatırlıyorum daha sonrasında inatla birbirimize bağlandık. ilk adımı 3km'lik %3 eğimi 6.1km/h ile ortalama 10dk mola vererek ben attım

Başıbüyük 3km - %5 eğim, ortalama 18.1km/h
Macar Tabya Cd. 1.7 km- %9 eğim ortalama 10.6km/h
Dalyan Club(Cephanelik sk.) 300 metre %4 eğim ortalama 28.8km/h

Uludağ-yaklaşık 35 km %7-10 arası değişen eğimlere(kıvrımlara ) sahip.Süreye pek dikkat etmiyorum ama yaklaşık3-4 saat arası.Seviyorum kendisini,onunla dans etmeyi,sırnaşmayı. Güçlü bir flört var aramızda.Yakın zamanda bir randevu ayarlayacağım kendileriyle

Rampa tırmanırken hızıma tırmanış mesafesine vs pek dikkat etmemiştim. Belki bu konunuzdan sonra dikkat edebilirim. Rampa tırmanmayı sever miyim? Pek değil. Yeri geliyor gerçekten çok zevk aldığım oluyor ama sürekli ve kesin olarak sevdiğim söylenemez. Ama bazı arkadaşlarım tırmanışta gayet iyi olduğumu söylüyor. Ben çok fazla önemsemiyorum tırmanış performansımı. Dedikleri kadar iyi olduğumu da düşünmüyorum aslında. Belki zoru kabullendiğim kolay kolay pes etmediğimi, duraksamadığım yada bisikletten inerek yürümediğim için hakkımda bu şekilde düşünüyor olabilirler.
Not: Yol bisikleti kullanıyorum.

bende iki kez bursa uludağ yolundaki jandarma karakoluna kadar çıktım ikinci çıkışım daha rahat oldu fakat bu işin sırrı nedir acaba.Belirli bir formül varsa onu uygulasak.

En son 45 km boyunca yüzde 10 13 eğimli yola çıkmıştım.Ne zamandır sert rampaya çıkmıyordum.Yol boyunca bir kere yemek bir kere su molası için durduk.Ben çıkmak için değil İnmek İçin Çıkarım

Yokuş çıkmayı çok severim Yozgat'ın yapısında zaten 100 mt den uzun düz yol olmadığı için her an bi yokuş çıkıyorum yani Yokuş tekniğimde bu sayede bayağı gelişti. Yaklaşık olarak her gün çamlık yokuşunu tırmanıp, gölet tarafından iniyorum, bazen tersini yapıyorum ama hızımı hiç ölçmedim. orta yaprak 1, arka dişli 1-2-3 arasında gidip geliyor. Kadansta 85-100 arası oluyor. Bisikletin 29" olduğunu unutmayalım

@ikola

1988 İtalya turunda Andy Hampsten’in Passo di Gavia tırmanışı efsanedir. Hampsten, o tırmanışta pembe mayoyu ele geçirmişti, ancak, turun bitmesine hala 8 gün vardı ve Gavia etabını kazanan Erik Breukink sadece 15 saniye gerideydi. Urs Zimmerman da yine çok yakın bir zamandaydı.

Tur Milan’da sona ermeden önce, karar verici etaplardan biri, Levico Terme ile Vetriolo arasındaki 18 kilometrelik tırmanış zamana karşısıydı. Hampsten, kullandığı standart 39/53 aynakolun küçük çarkını 39 yerine 42 dişli olacak şekilde değiştirdi. Ayrıca o yıllarda 8 hızlı olan kasetini de (ruble) 23-21-19-17… yerine 21-19-18-17… şeklinde seçti. Böylece en yumuşak vites olarak 39/23 yerine 42/21 kombinasyonu elde etmiş oldu!

Hampsten etabı kazandı ve Breukink’e karşı önemli bir zaman farkı yaratıp onu devre dışı bırakmayı başardı. Dolomitler’deki son dağ etabında da savunmada kalarak zaman farkını korudu, Milan’daki zamana karşıda da zaman kaybetmedi ve İtalya turunu (Giro d’Italia) kazanan ilk ABD’li oldu.

Vites Seçimi

Hampsten’in öyküsü ilginç, çünkü alışık olduğumuzun tersine, tırmanış için normalde kullandığından daha ağır bir vites kombinasyonu seçmişti (39/23 yerine 42/21).

Daha hızlı tırmanmak için iki seçeneğiniz var: ya pedalları daha hızlı çevirmelisiniz (yüksek kadans), ya da daha düşük bir devirde daha yüksek (ağır) vites kombinasyonu seçmelisiniz.

Aslında, kadans ve vites oranı için size en uygun kombinasyonu bulmalısınız.

Pek çok uzmana göre, optimum kadans, dakikada 80 civarıdır. Tırmanışta bu rakamın dakikada 70′e inebileceği söylenir.

Etkili bir şekilde tırmanabilmek için bir yaklaşım, kadansı sabit tutmak ve vitesleri buna uygun olacak şekilde değiştirmektir. Basitçe, yokuşun eğimine göre vitesleri değiştirerek sabit bir kadansta tırmanırsınız.

Yol bisikleti kullanmaya yeni başladıysanız, 34/25 kombinasyonu ile yokuşları daha rahat çıkabilirsiniz. Ancak antrenman yaptıkça bacaklarınız kuvvetlenecek ve aynı kadansı örneğin 39/23 kombinasyonu ile çıkarabileceksiniz. Bu, 75 devir/dakika kadansta yaklaşık 3.2 km/h daha hızlı gitmenizi sağlayacaktır (yaklaşık 13 km/h yerine yaklaşık 16.2 km/h). Bu da örneğin 1 kilometrelik bir tırmanışı 4:36 yerine 3:42′de tırmanmanız anlamına gelir. Ciddi bir zaman farkı.

Kadansınızı sabit tutmak bir yaklaşımdır. Diğer bir yaklaşım ise, sezgisel tırmanmaktır. Bu yaklaşımda kadansı tamamen unutursunuz. Yapmanız gereken, eğer bacaklarınız yanıyorsa kadansı artırmak (daha yumuşak bir vitese geçip daha seri çevirmek), akciğerleriniz yanıyorsa da daha sert bir vitese geçip kadansı düşürmektir. Her ikisi de yanıyorsa limitlerinizdesiniz demektir. O anki formunuzda maksimum tırmanabileceğiniz hız budur.

ORANA KARŞI KADANS
Lance Armstrong, 2001 Fransa turunda bisiklet dünyasına oran-kadans ikilisi bağlamında ilginç bir deneyim sundu. Bilindiği gibi, Armstrong, çok yüksek bir kadansla tırmanma stili geliştirdi (90+ devir/dakika). Armstrong’un koçu Chris Carmichael’a göre, yüksek kadansta pedallama yeteneği, yüksek aerobik kondisyon ister. Yani kardiyovasküler sisteminiz ne kadar güçlü ise, yüksek kadans tekniğine o kadar yatkınsınız demektir. Yüksek kadans tekniğine alışmak için çok çalışmalı ve yüksek kadans antrenmanları yapmalısınız. Yine de Carmichael, çoğu sporcu için 80 devir/dakika kadansın, 90 devir/dakikaya göre daha efektif olduğunu belirtir.

Özetle, herkes Armstrong değildir. Armstrong gibi çok yüksek kadansta tırmanabilmeniz için, Armstrong’unki gibi çok yüksek aerobik kapasiteniz olmalıdır. (alıntı)

@can akıncılar

45km boyunca %10-13 eğimli yol, %10 desek 4500 metre yapar, Türkiyede böyle bi yokuş nerede varmış merak ettim.

İşin sırrı,efsunu,formülü tam olarak yok.Daha dogrusu herkesin kendi motivasyon formülü farklı farklı.Kimisi şarkı söyleye söyleye,kimi sinirlene sinirlene vs.Asıl nokta gerçekten molaya ihtiyaç olmadan pes etmemek ve bisikletten inmemek.

@kkazim

uludağ de 7, 8 lik bir eğim vardı galiba tam emin değilim fazla da olabilir eğim, 45 km virajlı. Google earth ü olanlar bakabilir kaç eğim olduğuna bende net yok.

rapa çıkmanın ilk ve en önemli çalışmak :S
sonrasında da motivasyonuydu, genetilk özellikleriydi, bisikletin durumuydu falan sıralanabilir...

geçen yıl hiç doğru dürüst pedallayamamıştım, bu yıl da sezonu yeni açtım... tek seferde en fazla 30 km pedalladım... biraz önce, eymir'de 3 tur atıp, sonra kendimi trt yokuşuna vurdum..... tahmin edebiliceğiniz gibi sonuç feciydi feciiiii

yer yer hızım 3 km/saate bile düştü -- işte o ara zaten bisiklet durdu... bu şekilde 2 tane 15 saniyelik mola vermem gerekti. 25 dakikada çıkmışım... bi ara 12 dakikaya kadar indirdiğim yokuşta bunu yaşamak hoş olmasa da, sürüş durumumu düşününce yine de yüzüm güldü zaman çok, yine toparlarım nasılsa

Bu eğim meselesinin nereye gittiğini tahmin edebiliyorum. Ferhat abi katılmak ister misin bu tartışmaya.

@kkazim

Bir kere Ağrı dağı tahminim yükseklik 4000+ üstü böyle bir dağ var ve bisikletiyle çıkan birini tanıyorum.Sen her halde araziyi düz çıkıyorsun hesabını buna göre yaptın sana katılanlarda mantıken dağa sürekli düz çıktıklarından he la aynen katılıyorum demiş...Bir kere araziye dimdik çıkılmaz varsa böyle bir dağ ya askerlikte yürüyerek çıkmışındır yada redbull ekibindensindir iniş yapmışsındır.Çıktığım rakım 1300 seviyelerinde ve son 25 30 km boyunca eğim yüzdesi değişmekle beraber 10 13 arasıydı.Tabi sürekli çıkmıyorsun belli bir rakım çıkıyorsun oturduğun bölgede belki sen sürekli çıkıyorsundur ama biz bazen Sıfıra inip tekrar rakım artırıyoruz.Benim yazdığım yazıda tek hata cümlemi 45 km'lik tur boyunca(turun toplamı 95 100 km ben rampa kısmını yazdım sadece gerçi geriye kalanlarda rampa) ortalama değerlerim olarak düzeltmeliymişim.

@Hakan ÇELİK

yok Hakan ben egim muhabbetlerini ve kim daha hizli gider muhabbetlerini biraktim artik hatta hiz muhabbetini biraktim uzun zamandir nabzima gore mutlu oluyorum ve aynakol ruble dis oranima gore

Ankara Trt yokuşu: Eğim %10,... Uzunluk:2,1 km Derece:9.05 Hedef:8.30

iyi de ben başlığı birbirimizle yarışalım, kim daha iyi çıkar muhabbeti yaplaım diye açmadım ki ferhat -- başkalarının n'aptığını topluca görelim, motivasyonumuz artsın diye açtım... -- gerçi senin sonuçları zaten takip ediyoruz... buraya ekstra bi'şey yazmana gerek yok : )))

@mustafa genç

merhaba uludağın eğim grafiği şekildeki gibi maviler 6 dan düşük turuncu 6 10 arası kırmızı 10 ve üstü

http://imgim.com/ab33.png
devamında yol gözükmüyor

@CandanC

ben o yorumu konu icin yazmadim Candan, Hakan eski bir tartisma mevzusunu esprili bicimde hatirlatmis ondan yazdim

senin konuna yorumum ise o yokusu bir defa cikip iniyorsaniz inmek icin cikmissiniz demektir benim felsefeme gore ama ayni yokusu uzunluguna gore beş defa,on defa in çıkk yapıyorsanız işte o zaman çıkkmak icin iniyorsunuz diyebilirim tabi bu benim dusuncem, yoksa bu forumda zaten herkes rampacı herkes tt ci herkes ultramaratoncu kilo basina 6 watt bastigini idda eden türk genci gordüm okudum bu forumda o gun bıraktım zaten bu tip tartismalari

e ferhat biz ne zaman rampalar konusunda farklı fikirde olduk ki... şimdi de doğru diyosun -- ama bi sabret ama ya... daha yeni başladım, hızım yarı yarıya düşmüş zaten -- 8 dakikaya indirdiğim gün, ilk sana haber vericem ama : )))