Puan silmenin oy çokluğuyla reddedilmesi

Kayıt
3 Ocak 2012
Mesaj
33
Tepki
10
Şehir
ist
Ankara’daki Türkiye Futbol Federasyonu Olağanüstü Genel Kurulu’nda Türk futbolunun kaderine yön verilecek. Sheraton Otel’deki toplantı gecikmeli olarak saat 11.25?te başladı. Genel Kurul’da Süper Lig kulüplerinin 7’şer, Bank Asya’daki takımların 2’şer, 2. ve 3. Lig’deki temsilcilerin ise 1’er temsilcisi oy kullanabilecek. Ayrıca antrenörlerden, eski milli oyuncu, hakemler, eski başkanlar ve amatörlerden oluşan taban birliklerinin de 50 kişilik kontenjanı var. Bu arada Genel Kurul’da Divan Başkanlığı’nı Beşiktaş Kulübü Divan Başkanı Yalçın Karadeniz’in üstlenmesi bekleniyor. Kritik zirvede Şenol Güneş de merakla beklenen bir konuşma yapacak. Başbakan Erdoğan ile Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç da TFF tarafından Genel Kurul’a davet edildi.

TOPLANTININ GÜNDEMİ
  1. Toplantı çoğunluğunun tutanakla tespiti
  2. Toplantının açılışı
  3. Genel Kurul Başkanlık Divanının oluşumu (1 Başkan, 1 Başkan Vekili, 2 Üye Seçimi )
  4. İstiklâl Marşı ve Saygı Duruşu
  5. Genel Kurul Başkanlık Divanına toplantı tutanaklarını imza yetkisi verilmesi
  6. Başkanın sunuşu
  7. Haklarında şike ve teşvik primi iddiası bulunan kulüplere uygulanması muhtemel yaptırımların değiştirilip değiştirilmemesinin görüşülmesi ve karara
bağlanması
  1. Dilekler
  2. Kapanış

Türkiye Futbol Federasyonu Olağanüstü Genel Kurulu öncesinde emniyet mensupları toplantının yapılacağı salonda bomba araması yapıldı. 302 delegenin oy hakkı bulunduğu Genel Kurula şu ana kadar 289 kişinin kayıt yaptırdığı öğrenilirken, TFF Eski Başkanı Mahmut Özgener’in genel kurula katılmadığı öğrenildi.

2. VE 3. LİG “HAYIR” DİYECEK
Spor Toto 2. ve 3. Lig kulüplerinin tamamı önergeye “Hayır” diyecek. Bank Asya 1. Lig’in büyük bölümünün de “Hayır” diyeceği konuşuluyor.

ÖNERGE KRİZİ
TFF Yönetim Kurulu hazırlamış olduğu Divan önergesini ve konuşmacıların sürelerini yazılı olarak delegelere imzalatmak istedi. Delegeler oluşturulacak olan divana “evet” derken süre ve kişi sayısına itiraz etti. Delegeler, TFF yönetimine “Bizi çağıran sizsiniz ama niye konuşmamıza izin vermiyorsunuz veya kısıtlı süre veriyorsunuz” diyerek hayıflandılar.

TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, Genel Kurul’da konuştu:
Ankara Sheraton Otel’de gerçekleştirilen toplantıda sunuş konuşması yapan Aydınlar, 7 önce görev seçildiklerini ve göreve başladıklarının henüz 90. saatinde şike soruşturması ile karşı karşıya kaldıklarına dikkat çekti. Etkisi yıllarca sürebilecek böyle bir olaya, 74 milyon gibi kendilerinin de hazırlıksız yakalandıklarını ifade eden Mehmet Ali Aydınlar, “Türk futbolu sadece bugünün değil kurulduğu 1923?ten bu yana en ciddi krizini yaşamakta. 89 yılın bu en zorlu sorununu Türkiye Futbol Federasyonu’nun tek başına çözmesi mümkün değil. Kamuoyunda zaman zaman dile getirilen ‘Süreç iyi yönetilemedi’ eleştirilerine karşın sadece iyi niyetle çalışmamızı sürdürdük. Kararlarımızın, alındıkları tarihin şartları gözetildiğinde, en doğru kararlar olduğu konusunda ısrarcıyız. Bu sınavda her zamankinden daha çok huzura, güvene, istikrara ve birlikteliğe ihtiyaç duyuyoruz.

Çünkü bu sorunun sorumlusu biz değiliz, çözüm için de futbol ailesinin üyelerinden, hepinizden yardım istiyoruz. Futbolun paydaşları olarak sizlerden baskı değil, destek bekliyoruz. Bu zorlu süreçte; bizleri ve kararlarımızı desteklemiş olan büyük bir kesim var. Onlarla birlikte yapıcı eleştirileriyle bize yön verenlere de teşekkür ediyoruz” dedi.

Küçük çıkarları için, kaos ortamını daha da büyütmeye çalışan taraflar olduğunu da söyleyen Aydınlar, “Bu kaostan faydalanıp menfaat elde etmek isteyenlere sadece biz değil sizlerin de dur demesi gerekiyor. Bize inanın, adalet anlayışımıza güvenin. 7 aydır süren ama bize 7 yıl gibi gelen bu süreçte çok üzüldük, çok kırıldık ancak 1 gün bile ‘neden biz’ demedik, ‘arkadaşlar bu işi bırakıp gidelim’ demedik. Bu 7 aylık süreçte en çok taraf olmakla suçlandık. Evet biz tarafız, Türkiye’den, Türk futbolunun başının dik durmasından yana tarafız. Bunun için de; hukuktan ve futbolun istikrarını sağlamak hedefimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Bu konuda alacağımız kararların herkesi memnun etmesi mümkün değil. Elbette ki belli kesimler üzülecek. Ama hukukun üstünlüğü nihai kararı verecektir. Türkiye Futbol Federasyonu’nun bugüne kadar aldığı her karar ve yaptığı her işlem; TFF Kanununa, Statüsüne ve hukuki düzenlemelerine uygun olduğu gibi; FIFA ve UEFA’nın uluslararası kural ve düzenlemelerine de harfiyen uygundur” diye konuştu.

Futbol Federasyonu olarak herkese karşı eşit mesafede olduklarını ve herkese karşı adil olduklarını belirten Aydınlar şöyle devam etti:
“Çünkü biz herkesin federasyonuyuz. Türk futbolunun çatı örgütüyüz. Tüm profesyonel kulüplerin ve amatör futbolun arkasındaki gücüz. Sizlerin teveccühü ile seçilen bir otoriteyiz ama otoriter değiliz. Bu yüzden de, futbolumuzu hatta ülkemizi ilgilendiren önemli kararlar ile ilgili Genel Kurul’un görüş ve önerilerini dinlemek arzusundayız. Evet yetkimiz var, ancak bu yetkiyi kullanmadan önce de tüm futbol paydaşlarının tavsiyelerini bize iletmesi, hepsi birbirinden kıymetli 300 delegenin en doğal hakkıdır.

Olağanüstü Genel Kurul kararını açıkladığımızdan bu yana, sayısız kulüp ve futbol adamından gelen destek ve güven ifadeleri, ne kadar doğru bir karar aldığımızın en önemli kanıtı. ‘Biz bir aileyiz, hem de büyük bir aileyiz’ diyorsak, bu ailenin tüm fertlerini de dinlememiz gerekir düşüncesindeyiz. Sadece bugün değil, sürecin başladığı 3 Temmuz’dan bu yana herkesi dinliyoruz. Kulüpler Birliği ile 10?u aşkın toplantı yaptık. Yüzlerce, binlerce değişkeni olan böyle bir konuda, bu gemiyi limana yanaştırmak için, herkesten faydalanıyoruz. Eleştirileri dinliyoruz ve kişilik haklarımızı zedelemeyecek, saygı sınırını aşmayacak her türlü eleştiriye açığız”

Süreç başladığından bu yana, hukukun üstünlüğü ve masumiyet karinesinin en çok konuşulan kavramlar olduğunu vurgulayan TFF Başkanı Aydınlar, “Tüm süreci hukuki prensipler ışığında yürütüyoruz. Sözde değil özde hukuktan yanayız. Bunu yaparken de, Dünyayı yeniden keşfetmedik. Evrensel hukuk normlarını, FIFA ve UEFA düzenlemelerini, TFF Kanun ve Statüsü hükümlerini göz önüne aldık. Aklımız, yüreğimiz ve vicdanımız böyle olması gerektiğini söylüyor. Artık bizim bir dahlimiz yok, top hukukta. Hukuki süreç;
bağımsız ve alanında uzman hukukçulardan oluşan Hukuk Kurulları tarafından yürütülecek. Şimdi sırada savunma hakkı var. Futbol Disiplin Kurulu, iddianamede adı geçen 62 şahıs ile ilgili savunma alacak. Titizlikle yapılacak bu savunmaların yanı sıra, Etik Kurulu da tüm belgeleri inceleyerek raporunu tamamlayacak. Dosya üzerindeki gizliliğin kalkması ile birlikte hız da artmış durumda. Hukuki sürecin yetişmesi halinde, Disiplin Kurulları; Nisan’da başlayacak play-off öncesinde nihai kararını vermeyi planlıyor. Bugünkü Genel Kurul’un alacağı kararlar da, bizler için önemli bir rehber, dikkate değer tavsiyeler olacaktır. 29 Haziran’daki Genel Kurul’da da vurguladığımız gibi; görevde olduğumuz süre boyunca kimsenin hakkının başkasına geçmesine izin vermeyeceğiz. Futbolun tüm paydaşlarının emek ve alın terine saygı duymaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

TFF Başkanı Mehmet Aydınlar, Türkiye Futbol Federasyonu ve Futbol Ailesi olarak önceliklerinin Türk futbolunun gelişimi olduğunu ifade ederek, “Ama bugünkü şartlar sadece Türk futbolunu değil tüm Türkiye’yi, ülkemizin prestijini ilgilendiriyor. Alınacak kararlarda, futbolun geleceği ve prestiji kadar Türkiye’nin uluslararası itibarı da dikkate alınıyor. Futbolun gerçek sahiplerinin yer aldığı bu Genel Kurul’un ve kararların ülkemize, ülke futboluna hayırlı olmasını dilerim” diyerek sözlerini tamamladı.

TOPLANTIYA 1 SAAT ARA VERİLDİ
Türkiye Futbol Federasyonu Olağanüstü Genel Kurulu’na 1 saat ara verildi. TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar’ın konuşmasının ardından verilen ”Genel kurula 1 saat ara verilmesi” önergesi için oylama yapıldı. AralarındaTrabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, Bursaspor Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı ve Gaziantepspor Kulübü Başkanı İbrahim Kızıl’ın da bulunduğu 10 kulüp başkanı tarafından verilen önerge için Divan Kurulu tarafından yapılan oylamadaki kabul ve ret oylarının sayılmaması ise salonda tartışmalara neden oldu.
Genel Kurul’da konuşma yapan Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal şunları söyledi:

Maç oynanırken kuralların değiştirilmesinin düzeni bozacağını söylemiştik. Bu önerge duruşumuzun tersini gösteriyor. Biz bu önergeye ‘hayır’ diyeceğiz. Sebebi şudur; Değişiklik olursa oyun sırasında değişmiş olur. İzin verirsek statlardaki huzuru gerçekleştiremeyiz. Bir değişiklik demek bunun ucunu sonsuza kadar açacaktır. Çözümlerin süratle bulmasını bekliyoruz. 8 ay önce seçtiğimzi TFF’ye güven tazelememiz gerekmektedir. Bizim duruşumuz budur.

Genel Kurul’da konuşma yapan Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili Nihat Özdemir şunları söyledi:
Biz Fenerbahçe Kulübü olarak 58. maddenin tartışılmasını ve bu kurulun yapılmasını istemiyoruz. Fenerbahçe’nin gündemi bu kurulun gündemi ile ilgili değildir. Biz kendimizi biliyoruz ve kendimize inanıyoruz. Ne bugün yapılan kurulu gerekli görmüyor ne de herhangi bir kararla yarım puanımızın silinmesini kabul etmiyoruz. Biraz sonra oylanacak ilgili önergenin de bugün yapılacak genel kurulun yapılmasını doğru bulmuyoruz. 6222 sayılı kanun değişikliği gibi kulübümüze mal edilmeye çalışılıyor. Bu karar Fenerbahçe’ye mal edilmeye çalışılacaktır. Biz bunu kabul etmiyoruz. 6222 için de Aziz Yıldırım için değişiyor demişti. Ama başkanımız da arkadaşlarımız da içerde. Biz hernagi bir madde de değişiklil istemiyoruz.

Biz adil yargılanma istiyoruz. Sivil mahkemelerde adil bir yargılma süreci istiyoruz. Alalacele verilecek bir karar hala tutuklu bulunanan ve hala savunması beklenen karar yöneticilerimizi zor duruma düşürecektir. Savunma hakları elinden alınmış bir şekilde olmasını istemiyoruz. Bu soruşturma kapsamında 8 kulüp ‘ki biz inanıyoruz ki bu sayı 11-12 kulübe ulaşacak’ kararın play-off öncesi verilemesini kabul etmiyoruz. Kanuya dar yapılanlar tarih ediliyor. Süre sınırından da bahsedilmiyor. Yönetim ve Etik Kurulu süreçlerini savunma haklarını kısıtlayacak şekilde dar takvime sığdırılması iyi niyet dışındadır. Sözlü savunma hakkının verilmesini talep ediyoruz. Kulübümüze gönderilen döküğmanı inceleyince bir kez daha savunma süreci ile ilgili endişelerimiz yerinde olduğunu gördük. Kişilerin ne ile suçlandığı bile yazılmamışken kişinin önce kendine atfedilen suçu bulması gerekmektedir. Ardında da savunma yapması beklenmektedir. Bu açıkca kendinizi savunmayın siz zaten suçlusunuz demektir.

Savunma hakkımız bu şekilde oldu bittiye getirilmek istenmektedir. Ne acıdır ki TFF Başkanımız bir kez dahi masumiyet karinesi vardır, kimse kulüplerimizi suçlayamaz, karar yargının sonunda verilir, kulüpler savunma hakkını kullanmadı dememiştir. TFF Başkanımız kafasında suçluya karar vermiştir. Bunun yanında kendisinde olan bir çok yetkiyi de kurullara devretmiştir. Ben isterdim ki TFF Yönetimi bu kararı alırken bizim de söyleyecek sözümüz olması gerekir. Maalesef elinde yetkiyi başka yerlere atmıştır. Biz bu Federasyon’u bu işleri çözsün diye seçtik. Başka kurullara devredemez. Bunu yaparsa en büyük saygısızlığı yapmış olur.

Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş:
İçinde olduğumuz süreç futbolumuzu yaralamıştır. Özerkliği iyi kullanamıyoruz. Herşey şeffaf olsun derken farklı bir yapı ortaya çıktı. Amatörlerin söz sahibi olduğu bir ortam oldu. Kurumsal kimlik ön plana çıkması gerekirken olmadı. Hukuksuzluk bugün de var yarın da var. Bu genel kurulun bir milat olmasını istiyorum. Eğer suçlama varsa peşinden koşmalıyız. Hemen aklanmak için savunma vermekliyiz. Zamana yararsanız suçluluğunuzu kabul ediyorsunuz demektir. Biz burada fikir üretmek için varız. Suç sahiplenilmez. Kim yaptıysa hemen cezasını çekmeli. Biz suçtan kaçacağımıza birbirimizden kaçıyoruz. Herkes kendini değiştirilmeli. Kirli suyu temizlemezsek bundan payımızı alırız. Ben bunu yaşadım. Kore’ye gidince saygı gördüm. Sorumluluklarımız da var bizim. Kanunları değiştirererek bu işi çözemeyiz. Önce kendimizi değiştirmeliyiz. Sokakta konuşulanlar yarın karşımıza çıkacaktır. Bugün sporcuların hepsi sevilen sayılan insanlar. Ama futbol başka kılıfa girmiş gibi görünüyor.

Hepiniz değişebiliriz ama biz aynen varız. Önemli olan itibarımızdır. İşe para girince her şey kayboldu. Prensiplerden taviz verirsek sıkıntıya düşeriz. Farklı düşünceler olsa da aynı gemideyiz. Kaçmak kimseye fayda göstermez. Çocuğa sobaya değmemesini söylerseniz felaketi önlersiniz.. Spor ve insan sevgisi ön planda olmalı. Bugün 1 saatlik aranın da verilmesi bence doğru değildir. Hepimizin birbirine ihtiyacı var. Ben kendime olan haksızlık için konuşmadım. Futbol ilgi arttı ama ken kendimizi sorgulamalıyız. TFF para kazanan kuruluş değil, futbola önem veren kuruluş olmalıdır. Geçen seneki oyuncumuz 1 alırken bu sene 3 alıyor, futbol iyi olmuyor. Eğer suç ciddiyse herkesi ilgilendirir. Sistemli planlı çalışmayı ikinci plana ittik. TFF – UEFA ve FIFA’ya örnek fikirler vermeliyiz. Ülkenin itibarını zedeliyoruz. İnsan cesaretini kaybetmemelidir.

TFF Eski Başkanı Özkan Olcay:
Arenada olabilmek için ülkelerin futbolla ilgili federasyonları önce FIFA’ya sonra da UEFA’ya üye olmalıdırlar. Buraya gidince onlar da sizden uyulması gereken tahhattüler ister. UEFA’nın kabul ettiği üyeler kulüpler değildir. UEFA ülke federasyonlarını kabul eder. Siz Türkiye’de istediğiniz kadar şampiyon olun, aranızda gerekli maçları yapın, bunlar uluslararasına çıkmıyorsa hiçbir önem taşımaz. Bir çözüm getirirken eğer bu çözüm çözeceği porblemden çok daha çok sorun çıkaracaksa ısrar etmeden hassas şekilde düşünmelisiniz. UEFA mahkememizin ne kadar süreceğini beklemek zorunda değildir. Eğer TFF, kucağındaki bu bombayı karara bağlama konusunda tereddüt ederse o zaman UEFA kendisine karar almak zorunda hisseder. Biz bu durumda bazı vaziyetleri yumuşak şekilde hallederiz derken geç kalırsa Avrupa Ligleri2nin dışında kalırız. Sadece kulüpler değil ülke organizasyonlarının da dışında kalırız. Türkiye’nin geleceğini tehlikeye atabiliriz.

Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Abdullah Kiğılı:
Geçmişte TFF Başkanlığını yapmış biri olarak bazı şeyleri paylaşacağım. Ülkemizde 3 Temmuz’dan bu yana yaşanan ve futbolda şike yangını adı verilen olayı herkes biliyor. TFF Yönetimi ile delegasyonu arasında yapılan toplantı olduğundan gerekli değerlendirmeyi yapmalıyız. TFF Yönetimi bu olayı tutarlı olarak yönetemiyor. Kamuoyunun da kafasında soru işaretleri yaratıldı. TFF Yönetimi bu yangını hangi tarihte söndüreceğini dahi bilmiyor. Başarılı yöneticilerin yanında iyi hukukçular olunca yönetimler iyi işler yapıyorlar. Bu konuda TFF’de eksik var diye düşünüyorum. Bu olayın 3 ayağı var. 1) Ceza davası 2) Disiplin soruşturması 3) UEFA.. Şike davası bitmeden disiplin soruşturması bitemez. Bu gerçek TFF’yi bağlar. TFF beklemek durumundadır. Ancak TFF telaş içindedir. Futbolun en önemli 3 sorunu vardır. Doping, şike, ırkçılık. Sosyal etkisi bakımından ırkçılık en büyüğüdür. Terry iddiaya göre Ferdinand’a ırkçı söylemde bulunuyor, savcılık da dava açıyor. İngiltere Federasyonu, Terry için cezayı adli kararın sonrasına bırakıyor. Şikeden daha ciddi mücadele ettiği bir konuda UEFA nasıl oluyor da İngiltere’ye baskı göstermiyor. Bu telaş neden? Bu olayın çekirdek noktası; Türkiye özel bir yasa yapınca iki olay çakıştı. Bu böyle olmasaydı kısa sürede sonuç alınabilirdi.

Giresunspor Yöneticisi Sonay Kale:
Bizim rolümüz son derece yüksektir. Topluma örnek olması gereken ahlak dersleri vardır. Temiz eller operasyonu şansı vardır. TFF Yönetim Kurulu bu şansı kullanamamış ya da kullanmak istememiştir. Ceza tehditi altında olan bir kulübün temsilcisi olmasına rağmen TFF’nin çalışmalarını ahlaki bulmuyorum. Talimatın bu aşamada değiştirilemeyeceği de ayrı bir gerçektir. Çünkü hukuk kuralları soyut ve gerçektir. Sportmenlik bir davranış dışında bulunamayız. Kararı değiştirme yetkisi sadece TFF Yönetim Kurulu’na aittir. Neden önemli kararlar genel kurulda tartışılmadı. Mesela neden play-off kararı genel kurula getirilmedi. Bu genel kurul hukuka ve etiğe aykırıdır. Genel kurul spora ve etik kararlarına aykırıdır. Talimatın değiştirilmesi disiplin talimatına terstir. TFF Yönetim Kurulu’nun bu oyununa gelmemeliyi.z Biz Giresunspor olarak karara karşıyız.

Ankaragücü Onursal Başkanı Melih Gökçek:
Problem hepimizin derdidir. İnşallah karar yurtdışındaki temsilimizi etkilemez. Ankaraspor’u geçtiğimiz yönetim Ankaraspor AŞ’nin Ankaragücü ile arasındaki ilişkinin rekabeti etkileyecek olması nedeniyle küme düşürüldü. Bu gündem dışı bir konu değil. Sonucu etkileme 58. madde. 29. madde olağanüstü genel kurulun gündemidir. Gündemin değiştirilmesi söz konusu değildir. Ankaraspor’un düşürülmesinin tek nedeni Mahmut Özgener’in tavırlarıdır. Bugün sizler de bunun sonuçlarını yaşıyorsunuz. Ankaraspor’un alt yapısı lider konumda, Akademi’de lider. Bu Ankaraspor, Mahmut Özgener’in kişisel gayretleri ile düşürüldü. Şimdi şike konuşuluyor da Ankaraspor neden düşürüldü. Bize verilen süreyi hatırlayın. 3 gün içinde kulübü devretmemiz gerekmekte denildi. Ankaraspor hakkında mahkeme kararı yok. Mahmut Özgener bize 3 gün süre verdi. Delegeler ellerini vicdanına koysun. Süper Lig’e Ankaraspor’un dönmesi şeklinde oy kullanılmalı. Ankaraspor’un tekrar geri gelmesi için oylarınızı istiyorum.

TFF Eski Başkanı Erdenay Oflaz:
Kanunun çıkmasına ön ayak olanları futbol ailesi olarak herhalde pek iyi şekilde yaad etmeyeceğiz. 8 ay önce göreve gelen Federasyon, ilk haftasında bazı olayları kucağında buldu. Şimdi buradan çıkış yolu arıyoruz. Şimdi bu yol bize ait değildir. Eğer bir müsabakada şike varsa bunun gereğini yapma durumu TFF’ye aittir. Ben hukukçu değilim ama 50 dava ile karşı karşıya kaldım. Burada davaların sonucu beklenir. UEFA’da kendisine üye ülkelerin delegelerin oylarıyla seçilir. Neden bizim iç işlerimize karıştırılmıştır. Bu konuyu FIFA’nın sopası bize gösterilmesi şeklinde özerk halden çıkıldı. Türk futbolunu UEFA değil TFF yönetmelidir. TFF 58. maddenin değişikliği gibi bir konuda karar almamalıdır. 58. maddeyi reddetmeliyiz. TFF’nin yapacağı hakem ve gözlemci raporlarını inceleyerek kendi içinde ceza vemelidir. 58. madde hepimizin onurudur.

Fenerbahçe Asbaşkanı Ali Koç:
Bugün Türk futboluna yön vermek ya da kaosu derinleştirmek adına burada bulunduk. Fenerbahçe olarak bugün bize kabul ettirmeye çalışılan önergeyi kabul etmiyoruz. Oyunun bir parçası olmayacağız. Verilecek her türlü karara saygılıyız. Sözünü ettiğimiz yargılama sonucunda suçlu çıkacak takım ve kişilere yaptırım neyse o uygulanmalıdır. Netice küme düşmekse bu da uygulanmalıdır. Biz suçsuzluğumuza inanıyoruz ve ispatlayacaklarına inanıyoruz. Savunma için gerekli zaman verilemeden karar alınmaya çalışılması hukuk ihlalidir. Biz diyoruz ki; tüm içerik gözler önüne serilsin. Ek ifadeler alınsın, süreç yasal mecrasında yürüsün. Bir şey talep ediyorsak o da bu şekildedir.

Yaşadıklarımızı daha iyi anlayabilmeniz için kendinizi bizim yerimize koyun. Konuyu gizlilik esasında devam ettirecek birimler 6 Temmuz’da bir açıklama yaptılar. Burada örgütlü bir şekilde Süper Lig ve Bank Asya’da 19 maçta şikenin olduğu delillendirilmiştir denildi. Bununla birlikte kulübümüz suçlu ilan deildi. Gizliliğe rağmen her türlü evrak basına sızdırıldı.. Kamuoyu nezdinde Fenerbahçe suçlu ilan edildi. Sürecin başından beri olması gereken yayın yasağı iş işten geçince geldi. Aziz Yıldırım gibi bir insanın fiş fotoğrafı gazetede yayınlandı. O zaman futbol ailesinden tepki beklerdik. TFF de etki altında kaldı.. Hakem, gözlemci raporlarına hiç değinmeden Fenerbahçe’nin suçluluğuna inandılar.

Cezalar nasıl uygulanacağına çalışılıyor. Fenerbahçe 24 Ağustos’ta Şampiyonlar Ligi’nden men edildi. TFF bu kararıyla kendisini dışarıya attı. “Masumlarsa neden yargılanmaktan sakınıyorlar” dedi. TFF olarak siz Fenerbahçe’nin suçlu olup olmadığını bilmeden bizi Şampiyonlar Ligi’nden neden men ettiniz. Zor bir iş karmaşık bir durum ama TFF güvenilirliğini yitirdi. Tüm bunlara rağmen Fenerbahçe bugün hem futbolda hem de diğerlerinde ya zirve de ya da bunun ortağıysa bu takdire şayandır. Futbol takımımız zirveye oynuyorsa bu geçen yıl ki şampiyonluğumuza emin oldukları içindir. Maçlarımızda sportif anlamda bir sorun varsa raporları hazırlayan TFF yetkilileri de bunların bir parçası sayılmaz mı? Eğer bir karar vereceksiniz kendinizi bizim yerimize koyun.

Genel Kurul’da önerilen yöntem çerçevesinde sağlıklı bir savunma hakkının sağlanması imkansızdır. UEFA’ya net bir şekilde izahlar yapılmalıdır. En sağlıklı çözüm yargının sonucunun beklenmesidir. Türk futbolunun selameti için beyaz bir sayfa kaçınılmaz olmuştur. Yönetimin güven tazelemeye ihitiyacı vardır.

Altay Başkanı Ömer Hızlıok:
Fenerbahçe’nin kupası alınırsa bu şikeyi tescillemek değil midir? Şikede mağdur olanlar Avrupa’ya gidemediler. Lig statüsü lig başlamadan hazırlanı ve o şekilde değişmez. Yani oyun oynanırken kural değişmez. Türk futbolunun babası TFF’dir. Baba evlatları arasında ayrım yapmaz. Kulüpler Birliği var. Sizler koca koca kulüplerin başkanısınız. Siz Türk gençliğine ders verme fırsatını elinizden kaçırdınız. Yani sınfıta kaldınız.

Kulüpler Birliği Başkanı Yıldırım Demirören:
Süleyman Seba, “Şerefli ikincilik” lafını 8-0?lık Galatasaray – Ankaragücü maçından sonra söyledi. Ben konuşmayacaktım ama Altay Kulübü Başkanı’nın sözlerinden sonra konuşma kararı aldım. Dur kardeşim, dur ve yerini bil.. 3 Temmuz’u kimse beklemiyordu. O günlerde Murat Özaydınlı, Aydınlar’ı arayıp işin gecikmesini rica etti olmadı. Kimse olacakları beklemiyordu. Hepimizin hedefi en kısa sürede karar almaktı. Alınacak karar kişileri memnun etmeyebilirdi. Maalesef Fenerbahçe’mizin adı herkesten çok geçiyor. Çünkü reyting adına oluyor bunlar. Hayır, 8 takım bu sürecin içinde. Bugünü milat olarak görmeliyiz. Başkan ve yönetim kurulu bugünlere iyi niyetle geldi. Ancak verilen önerge doğru bir önerge değil. Gerekirse verilen önergeyi geri çekelim, seçim kararı alalım. Çocuklarımız neden hala kavga bitmedi diyecek. Bu sürecin doğrusu mahkeme sürecini beklemektir. Adli sürecin sonucu beklenmelidir.

Mehmet Ali Aydınlar:
“Toplantının sonuna geldik. Genel kurullar kaos için yapılmaz. Demokrasilerde karar alınmak için yapılır. Buraya kaos için gelmedik. Ben cevap vermek istemezdim, ama bazı konulara açıklık getireceğim. Savunma hakkı kısıtlanmıyor. Kurullara baskı yapılması da söz konusu değil. Süre yeterli olursa diye bir şey dedim. Kurullarda değerli hukukçular var. Onlara baskı yapmak kimsenin haddine değil. Savunma süresi olarak PFDK 20 gün, Etik Kurulu ise 15 gün vermiş. Eğer bu süreler yeterli değilse ek süre talep edebilirler. Buna engel bir şey yok.
El insaf… Masumiyetten bahsetmiyormuşum. Bundan bahsetmek için illa da ‘masumiyet karinesi’ demek mi gerekiyor? Karar yetkisi Disiplin Kurulları’nda. Biz olanları ilgililerinde sorduk. Biz korktuğumuz için yetkileri devretseydik şimdi burada olmazdık.

Ben buraya gelirken böyle bir süreç olacağını biliyor muydunuz? Bu nedenle mi beni TFF Başkanı yaptınız? Fenerbahçe için ön yargım varmış. Bu söz bana söyleniyor.. Sevgili Ali Koç yukarıda Allah var. Bir de bunu ben yapacağım? Yıllarca bu kulübe hizmet etmiş biri mi yapacak?

Şenol Güneş’e çok teşekküe ediyorum. Amacımız Türk futboluna katkı yapmaktır. Bu nedenle geçen hafta Milli Takım ekibimiz incelemeler yaptılar. Türkiye’de futbol ithalatla devam edemez. Yabancı liglerde Almanya’da yetişen Türk futbolcular var. Biz nereden bilelim burada kirli işler vardı da biz bunları temizleyeceğiz. Bunları bilen bir adam bu başkanlığa aday olur mu? Ben arkadaşlarıma kefilim. UEFA’nın CAS’tan Cornu’nun ifadeni geri çekme yazısında iki cümle okuyorum. “TFF’nin bilgisi Etik Kurulu ile ilgili değil, basında yer alan bilgilerle ilgilidir. TFF yetkilileri Cornu ile olan ifadelerde kişisel görüşleri yoktur.” Bu nedenle de ifade geri çekiliyor.

3 Temmuz’dan bu yana yapılan tüm çabalar iyi niyetle, Türk futbolu zarar görmesin diye. Türk futbolu imaj kaybına uğramasındiye. Yüzümüze farklı konuşanlar arkamızdan farklı konuşabiliyor. Herkes suçsuz tek suçlu biziz. Biz koltuk meraklısı değiliz. Bizler onurlu kişileriz. Şerefimizle onurumuzla geldik, öyle de gideriz. Tarih gerçekleri yazacaktır. Ben çok rahatım. Biz yönetim kurulu olarak toplanıp gerekli değerlendirmeyi yapacağız.”

ÖNERGE REDDEDİLDİ
Türkiye Futbol Federasyonu Olağanüstü Genel Kurulu’nda yapılan oylama sonucunda, haklarında şike ve teşvik primi iddiası bulunan kulüplere uygulanacak yaptırımların bir kereye mahsus değiştirilmesi kabul edilmedi.

Kaynak: (link)
 
Scudo