Pist Bisikleti Yarışlarında Neden Fixed Gear Kullanılır

bunu merak ediyorum teker pedalı ittirdiği için pedala daha rahatmı basılıyor ve daha rahatmı hızlanıyor?yada fixed gear belli bir tempo tutnca teker pedalı ittirdiği için yorulmadanmı gidiliyor?fixedgear kullanmalarının sebebi nedir neden normal bisiklet mekanizması kullanmıyorlar?

vitessiz bisiklet kullandım ama ne bilim düz yerde sıkıntı olmuyor ama bunları engebeli yokuşlu yerlerde kullanmak sıkıntı doğuruyor... sağ pedala basıldığında sol pedali aşağıya bisiklet indiriyor bence ordan ufak bir enerji kazanılıyor olabilir. ve de görünüşleri güzel eski zaman kadrosu var yapasım da gelmiyor değil yani... :bilmiom:

Vitese gerek duymuyorlar. Son hıza ulaşıp o hızda yarışı bitiriyorlar. Boşuna ağırlik.

Benim izlediğim bazı videolarda pist bisikletçilerinin yavaşlamaya ihtiyacı olduğunu gördüm, stratejik olarak. Fren kullanmak yerine fixed kullanmak daha hafif ve aerodinamik.

Ayrıca sanıyorum şöyle düşünmek lazım, fixed daha basit bir yapı, içinde rublede olduğu gibi tırnaklar yaylar falan yok.. Neden freewheel kullansınlar ki..

Bence seçim yaparken şu şekilde ilerlenmeli,

Fixed > Single Speed > Vitesli (basitten komplekse doğru)

Fixed en iyi demiyorum yalnış anlaşılmasın . İçinde bulunduğumuz şartlara göre, fixed uygun değilse, single speed, o da uygun değilse vitesli diye düşünüyorum.

Tabi ki en önemli faktör keyif

@Ali K.
Rahatlığından kesinlikle değil. Fixed gear'ın kullanılmasındaki ana sebep bu velodrom yarışlarının birincil amacının stratejiden önce güce dayalı bir spor olmasındandır. Yani bu gibi velodromlarda sıralama önce güç sonra strateji şeklindedir. Bu sebeple vites sisteminin, frenlerin olmadığı gibi geriye sadece sizin bir parçanız gibi olan her şey pedal ve sabit dişli ile arka tekerinize bağlıdır. Ne kadar güç o kadar pedal, ne kadar pedal o kadar yol da diyebiliriz.

Tabi yine her şey bundan da ibaret değil bununda altını çizmek gerek. Örneğin Keirin Racer yarışlarından bahsetmek gerekirse 8 tur olarak düzenlenir, ilk 6 tur yanılmıyorsam 45-50 km gibi tempolu bir kullanımla geçtiği gibi son turlara doğru bu tempolu sürüş artarak devam eder ve son sprint kısmında ortalama olarak 70 km/s 'e kadar çıkılır. Yani demek istediğim bu yarışlardaki amaç dediğim gibi tamamen tempolu bir yarış döngüsüne sahip güç ve sonrasında her yarışta olduğu gibi stratejiye dayalıdır.

Bu arada Keirin yarışlarının bir özelliğide NJS sertifikası almış komponentlerin kullanımı kapsayan bir kuralı da beraberinde getirir. Yani NJS sertifika onayı almamış bir gidon, kadro ya da her hangi en ufak bir malzemeli bir bisikleti fixed gear, track bir bisiklet olsa dahi kullanamazsınız. Bu da aslında yine neden fixed gear bir bisikletin pistlerde kullanıldığına iyi ve 2., 3. olasılık olarak gösterilebilir. Kısaca güçlü bir bisikletçi dışında en az bisikletçisi kadar güçlü sağlam ve sorun çıkartmayacak bisikletlere ihtiyaç duyulmasındandır. Bunu da sadece bir kelime ile özetlemek gerekirse sanırım "Basit mükemmeldir." demek en doğrusu olacaktır.:in:

Fixedgearda teker pedalı ittirdiği için aynı vites oranında pedala freewheel'e göre daha kolaymı basılır? daha az güç ve kondisyonmu harcanır? hiç fixed gear kullanmadımda

Ben de hiç fixed gear kullanmadım ama, tahminim free wheel sistemindeki tırnak ve dişli yapısı arka tekerinizi %100 zemine bağlamıyor. Ve bu sistemde milimetrik de olsa boşluklar ve kayıplar var. Freewheelde Pedala ilk basışımızda bunu anlayabiliyoruz.Hele pist yarışçılarının sprinte kalktıkları anı düşünün, o anda freewheel'in dağılması nelere yol açar. Doğukan'ın dediği gibi basit mükemmel. Ve kemik gibi sağlam bir yapı. Sporcular niye riske girsinki. Eminim freewheel de keşfedildiği yıllarda yarışçılara denetilmiştir. Ama aynı performansı vermemiştir. Ha bir de freewheel kullanırsanız ayrıca bisiklete fren ilave etmek zorunda kalacaksınız.

o tarz yarışlarda belli bir hızınızı korumanız gerekir ve etaplar kısa sürdüğü için vites değiştirmesine olanak vermez ve gereksiz olarak görülür

@Dogukanaksu

Küçük bir ek;
işin bir de emniyet tarafı var. Fren kollarının takılması, kaza anında daha büyük sakatlanmalara yol açabilir.
Aynı bisikleti "stayer" yarışında kullanmak isterseniz, sadece gidonu gevşetip döndürmeniz yeterli olur. Fren kabloları daha büyük engeldir böyle çabuk bir değişime. Fren yerine sabit dişli!

yüksek hızdaki yarışlarda fren olmamasının bir diğer sebebi de herhangi bir ani frenleme yapılamadığı için bisikletliler birbirlerini daha güvenli bir şekilde takip edebiliyor. Böylece önümdeki bisikletli aniden duracak kaygısı yaşamıyorsunuz. İngilterede halka açık olan veledromlar da halen fren olan bisiklet kullanmak yasaktır. Haftanın sadece belli günleri klüp takımları fren i olan bisiklet kullanabilir. Diğer günlerde kimse freni olan bisikletle oraya giremez. Böylelikle acemice yapılan frenlemelerin yavaşlamaların önüne geçilmiş olur.Sanılanın aksine aslında sebep güvenliktir.

@Dogukanaksu

aslında njs sadece japon bisiklet sanayisini güçlendirmek için japonlar tarafından uydurulmuş bişey. İlk zamanlarda sadece japon üreticilere njs sertifikası veriliyordu, dolayısıyla yalnızca japon ürünleri kullanılmış oluyordu, bu da komponent/kadro üreticilerine daha fazla para kazandırıyordu. yerli malı yurdun malı herkes njs kullanmalı gibi..

@burak koçak


Bu konuda sana katılıyorum, tamamen kendi iç pazarı ve üreticisini korumak adına çıkartılmış bir şey ama yine de diğer komponentler baz alındığında ciddi sağlamlık farklarının olduğunu da söylemek lazım, sonuçta NJS kriterlerinde birinci önceliğin sağlamlık olduğu kadar hafifliğinde bir o kadar önemi yok(tu.)

Velodrom ve pist yarışları bizim gibi yağmurlu gün sayısının az olduğu ve bisiklet sporunun da çok yaygın olmadığı bir ülkede pek yaygın değil. Hatta hiç yok. Ama aslında dört mevsim yapılabilmesi ve seyircinin tüm yarışı izleyebilmesi (ve daha kolay bilet satılabilmesi) gibi avantajları nedeniyle dünyada epey yaygın ve ilk zamanlarından beri olimpiyatlarda yer alıyor.

Aslında batıda 150 yıldır penny farthing zamanlarından beri yapılan yarışlar bunlar. Pist bisikletleri kışın tempolu antrenman için çok iyi bir fırsat aslında bisikletçiler için. Bazı pist bisikletçileri Bradley Wiggins gibi hem pistte hem de normal yol yarışlarında başarılı olmuşlar.

Bu yarışlarda bazen birbirlerinin önünde sabit vitesten yararlanarak hareketsiz yada çok yavaş sürerek son düzlüğe kadar arkada kalıp hava direnci etkisinden maksimum yararlanma gibi stratejiler de güdülüyor. Ayrıca sprintlerde çok yakın bisikletler çok yüksek hızlara da çıkabiliyorlar ve öndekinin rüzgarını kullanabiliyorlar. Tabi böyle küçük bir alanda yüksek hızlarda fren kullanımı ciddi bir güvenlik sorunu oluşturacağı için kabul edilmiyor. Hatta QR millere bile izin verilmiyor bildiğim kadarıyla.