Örtpas Edilmeye Çalışılan Ölen Mühendislerimiz

Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.

Mustafa Ali MERİÇ

Aktif Üye
Kayıt
12 Temmuz 2008
Mesaj
154
Tepki
99
Şehir
İzmir
Bisiklet
Carraro
İnternette dolaşırken aylar öncesinde bu haberi duydum ve gerçekten yüreğime bir sızı girdi. Artık bunlara bir dur denilmesi gerekiyor.

LÜTFEN YAZIYI OLABİLDİĞİNCE DİKKATLİ OKUYUN
Bundan bir kaç yıl öncesine kadar F-16 üretim merkezi TAI de uçakların dost-düşman tanımlamasını yapan elektronik sistemi, bir tane dahi Türk mühendisin bile giremediği bir bölümde üretiliyordu. Bu sistem Türk F-16 sının bir uçak ile karşılaştığında karşıdakinin dost mu düşman mı olduğunu pilota iletiyordu. Yalnız burada bir sorun vardı. Bir Türk F-16 sı stratejik kadim dostlarımızdan (!) ABD, İngiliz veya Yunan uçaklarından biri ile karşılaştığında onları DOST görüyordu. Bu da bir savaş halinde Bu kadim dostlarımızın (!) bizi sinek avlar gibi avlayabilmesi anlamını taşıyordu. ASELSAN mühendisleri 6 ay gibi kısa bir sürede ABD tarafından bize güdülen bu uçak tanıma sisteminin hakimiyetini lehimize çevirmeyi başardı. ABD’nin yıllarca çalışarak kurduğu tezgah, dahi Türk mühendisleri tarafından kısa bir zamanda bertaraf edilmişti. Peki dahi mühendislerimiz şimdi ne ile uğraşıyorlardı? Kadim dostumuz (!) ABD, sadece uçak tanıma sistemini elinde tutma kozunu elinde bulundurmuyordu. Bundan daha vahim ve önemli bir kozu var: ABD, herhangi bir savaş veya askeri operasyon sırasında ABD tarafından satılmış veya modernize edilmiş elektronik sisteme sahip uçak,helikopter,tank, zırhlı birlikler, izleme sistemleri gibi hayati araçları UYDUSUNDAN VERDİĞİ BİR EMİR İLE SAF DIŞI BIRAKABİLİYOR. Yani, kendi yaptığı bu elektronik sistemler istendiği anda uzaktan kumanda misali uydulardan kontrol edilebiliyor. Bu Türk Ordusunun savaş başlamadan yenilgisi anlamına geliyor. İşte 3 dahi mühendisin katlinin nedeni : ASELSAN mühendisleri, uçak tanıma sistemlerinin MİLLİLEŞTİRİLMESİ konusundaki başarısından sonra, benzer bir başarıyı bu ABD güdümlü elektronik sistemlerinin kontrol dışı bırakılması, uydu müdahalesini bertaraf edecek yeni elektronik sistemlerin geliştirilerek silahlı gücümüzün MİLLİLEŞTİRİLMESİ için çalışıyorlardı. Bunlardan 3 gencimiz kadim dostumuz (!) tarafından ŞEHİT edildi. Dostumuz bu sistemi EŞREF BİTLİS PAŞA’NIN ŞEHİT EDİLMESİNDE DE içinde bulunduğu helikopterde kullanmıştı. Uyumaya devam etmek isteyenler, UYUMAYA DEVAM EDİN! Tarih: 7 Ağustos 2006Yer: Pursaklar-Ayancık Yolu(Ankara) Aselsan’da çok önemli projolere imza atan 31 yaşındaki makine mühendisi Hüseyin Başbilen bir aracın içinde ölü bulunuyor. ODTÜ mezunu mühendisin sol el bileğinde ve boynunda kesik izleri var. Otopsi sonucu ‘intihar etmiştir’deniliyor. Tarih: 16 Ocak 2007 Yer: Gölbaşı(Ankara) Aselsan’da çalışan ODTÜ mezunu elektrik mühendisi 30 yaşındaki Ali Ünsem Ünal aracının içinde tabancayla intihar ediyor. 3 yıldır Aselsan’da çalışan mühendis ölüyor. Tarih: 26 Ocak 2007 Yer: Batıkent(Ankara) 26 yaşındaki ODTÜ mezunu elektrik mühendisi Evrim Yançeken evinde intihar ediyor. 2 yıldır ASELSAN’da görev yapan 26 yaşındaki Evrim Yançeken, 7. kattaki evinin pencerisinden atlıyor. Genç mühendis ölüyor. Yüksek lisans yapan genç mühendisin, uzun süredir tez için çalıştığı ve bu nedenle psikolojisinin bozulduğu iddia edildi. Bir de intihar notu bırakmış: ‘Artık *dayanamıyorum. Psikolojim çok bozuldu. Yüksek lisans tezimle ilgili büyük sıkıntılar yaşıyorum. İntiharımdan kimse sorumlu değil. Ailemin üzülmesini istemiyorum. 7 Ağustos’taki ilk intiharda şüpheler vardı. Mühendis Hüseyin Başbilen’in vücudundaki kesikler için ‘kendi yaptı’ dendi. Gölbaşı’ndaki 2. intihar da mühendis Ali Ünsem Ünal,aracının içinde başından vurulmuş bulundu. ‘İntihar etti’ dendi. Batıkent’teki 3. intiharda ise Evrim Yançeken intihar notunu yazıp 7. kattan kendini attı. Dikkat ederseniz 3 ölüm de farklı biçimde gerçekleşiyor. 3 farklı intihar metodunu uyguluyor mühendisler. İntiharlar son 6 aya sıkışmış. İlginç. Aselsan, TSK’nın dışa bağımlılığını azaltmak için kurulmuş bir şirket. En önemli özelliği aviyonik bakımından bunu büyük ölçüde başarmış olması. Bu aviyonik meselesi çok önemli. 650 milyon dolara F-16′larımızı ABD modernize edecek ya, işte uçaklarda bizimkilerin yapamadığı tek şey aviyonik sistemler. Dışa bağımlılık o yüzden. Türkiye’nin en parlak üniversitesinden mezun olmuş 3 parlak mühendis. Türkiye’nin en parlak kuruluşlarından birinde iş buluyorlar. Türkiye standartlarına göre hayli iyi maaş alıyorlar. Ve ‘yüksek lisans tezi sıkıntısı’ onları intihara sürüklüyor. Yüksek lisans neden yapılır? Daha iyi maaş, daha iyi mevkii için. Adam zaten 26 yaşında bunu başarmış. Diğerleri de… Aselsan’ın internet sayfasına giriyorum,intiharlarla ilgili tek açıklama yok. Türkiye’nin en gözde kurumunun 3 mühendisi intihar ediyor, herkes ’sus-pus’. Ölenler Aselsan’ın çalışanı değil yalnızca, Bu ülkenin yetiştirdiği beyinler, Olay sadece ‘ruhsal sıkıntı’ ise, ilk intiharın ardından çalışanlarına yönelik tedbir almayan Aselsan yönetimi yine kusurlu sayılır. Türkiye’nin en gözde mühendisleri bu ölümleri görünce Aselsan’da çalışmak ister mi? Kurum, adeta içine kapanarak kendi bacağına kurşun sıkmış olmuyor mu? Yanıtı gizlidir ama yine soralım: Bu mühendisler hangi proje üzeride çalışıyorlardı? Geleceklerini garanti altına almış 3 kişinin art arda intihar etmesini ‘yüksek lisans’ notu açıklamaya yetmiyor.


MÜHENDİSLERİMİZ İNTİHAR ETMEDİ ÖLDÜRÜLDÜ!


alıntıdır
 
Scudo

Özgür Nevres

Forum Bağımlısı
Kayıt
18 Haziran 2007
Mesaj
670
Tepki
1.287
Şehir
İstanbul
Herhangi bir iddianın yüksekliği ölçüsünde kanıt isteyiniz. Bir kişinin demesi kanıt değildir. İnternette okumuş olmanız doğru olduğunu göstermez. Mail olarak gelmiş olması (hem de berbat bir Türkçe ile yazılmış), bu maili onbin kişinin birbirine iletmiş olması da kanıt sayılmaz. Gerçek, somut kanıt nerede?

Buyrun bu da ASELSAN'dan yapılan açıklama (kaynak: (link))

ASELSAN hakkında basında yer alan haberler üzerine yapılan açıklama:
1. Yazılı ve görsel basında yer alan ASELSAN’da ard arda üç intihar olduğu haberleri,
kurumumuzun toplumsal imajını yıpratmakta ve basın yolu ile kamuoyuna yanlış
mesajlar verilmektedir.
2. 04 Ağustos 2006 tarihinde Hüseyin BAŞBİLEN ve 24 Ocak 2007 tarihinde Evrim
YANÇEKEN adlı çalışanlarımız vefat etmişlerdir.
3. 16 Ocak 2007 tarihinde vefat eden Halim Ünsem ÜNAL personelimiz olmamasına
rağmen haberlerde bu şekilde yer almıştır. Kurumumuzda mühendis olarak sadece
6 ay görev yapan ÜNAL, 31 Aralık 2000 tarihinde (7 yıl önce) istifa etmiştir.
4. Olaylar hakkında adli makamlar tarafından gerekli tüm soruşturmalar
gerçekleştirilmiştir. Yapılan araştırmalarda ölüm nedenlerinin intihar olduğu
belirlenmiş ve olaylar arasında bir ilişki tespit edilmemiştir.
5. Anılan personelin psikolojik tedavi gördükleri aileleri tarafından açıklanmış olup bu
husustaki raporlar ilgili hastanelerde bulunmaktadır.
6. İntihar olayları ile ilgili ASELSAN’ın doğrudan veya dolaylı bir ilgisi
bulunmamaktadır.
7. Ayrıca basında yer alan ve bu olayların arkasında kirli ve karanlık güçlerin olduğuna
dair tüm ifadeler ise asılsız haberlerdir.
8. Vefat eden personelin ailelerini ve çalışma arkadaşlarını üzmemek, yaralarını tekrar
deşmemek için konu ilgililer dışındakiler ile paylaşılmamıştır. Ancak çalışanlarımızın
isimlerinin gerçekle ilişkisi bulunmayan spekülasyonlar ile anılmaya başlanması tüm
ASELSAN ailesini üzmüş ve konu ile ilgili açıklama yapılması gereği doğmuştur.
Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.
 

HaliliOzturk

Forum Bağımlısı
Kayıt
3 Temmuz 2005
Mesaj
7.157
Tepki
7
Konuyu daha uzun sure acik tutmaya gerek olmadigini dusunuyorum. Gerekli aciklama yapilmis.
 
Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.