Kemal taybar
Üye
- Kayıt
- 28 Nisan 2009
- Mesaj
- 10
- Tepki
- 39
- Şehir
- istanbul
DÜNYAYI BİSİKLET KURTARACAK
Dünyamız her gün biraz daha kalabalıklaşıyor. Artan nüfusla beraber giderek daha da artan oranlarda çevre kirliliği, enerji kaynaklarının yetersizliği, toplum sağlığı ve trafik gibi dev sorunlarla boğuşuyoruz. Bu tür sorunlar maalesef ülkemiz gibi gelişmekte olan toplumlarda kendisini daha acımasızca hissettirmekte ve mevcut ekonomik ve kültürel alt yapı yetersizlikleri sorunların çözümünü daha imkansızlaştırmaktadır. Tıp biryandan yüzlerce yıldır mevcut olan hastalıklara çözüm ararken diğer yandan çevre kirliliğinin tetiklediği yeni mikrop ve virüslerle tedavi yöntemleri bulmaya çalışmaktadır. Türkiye gibi ülkelerin sanayileşmiş ülkelere ödediği sağlık harcamaları (ilaç-cihaz, aşı ) korkunç boyutlara ulaşmış durumdadır.
Oysa tüm bu sorunların üstesinden gelebileceğimiz çok büyük bir silahımız var : BİSİKLET
Sadece bisiklet kullanımını yaygınlaştırarak ÇEVRE KİRLİLİĞİ, TRAFİK, ENERJİ BAĞIMLILIĞI, SAĞLIK HARCAMALARI gibi çok büyük sorunlarımızı çözmek için dev bir adım atabiliriz. Özellikle gelişmiş Batı Avrupa Ülkelerinde bisiklet günlük yaşamın en önemli öğelerindendir. Şehir içi bisiklet kullanımının araç kullanımından birkaç kat daha fazla olduğu, ülkedeki bisiklet sayısının nüfusun 2 katından fazla olduğu ülkeler mevcuttur. (Hollanda) Ayda 2-3 bin euro kazanan bir Avrupalı daha soğuk bir iklimde ,yağmurda yağışta ,daha rahat bir trafik yoğunluğunda işe -gezmeye bisiklet ile giderken ayda 500 euro kazanan bir Türk neden otomobil ile gidiyor.Bu çarpıklığın bir çok nedeni var elbette .Ama asıl sorun bisiklet kültürümüzün yeterince gelişmemiş olması.
ÇOCUK VE BİSİKLET
Sorunun biraz daha özüne inmek için bazı örneklemeler yapalım. 2-3 yaşına gelen her çocuk bisikleti sever ve kullanmak ister. Hemen hemen her anne baba da bu yaşlarda isteğini kıramaz ve çocuğuna bir bisiklet alır. Büyüyünce bisikleti otomobile tercih edecek çocuğun temeli işte bu zamanlarda atılır. Ülkemizde çocuk bisikleti denilince aklımıza iki yanında destek tekerleri olan pedallı-metal bisikletler gelir. Çocuklarımıza büyük bir hevesle bunları alırız ve binip mutlulukla kullanmalarını bekleriz. Ama beklentilerimiz çoğu zaman boşa çıkar, çocuk bunları birkaç başarısız deneme hatta yaralanmalarla biten kazadan sonra bir kenara bırakır. Bizde bu yepyeni bisikleti bir depoya kaldırıp çocuğumuzun biraz daha büyümesini bekleriz. Çocuk gerçek bir bisiklet kullanabileceği 7-8 yaşlarına geldiğinde ise hiçbir şey eskisi gibi değildir. Çocuğumuz artık yeni arayışlara girdiğinden bisikleti küçüklere ait bir şey gibi görmektedir ve onun bu duygusunu destekler şekilde 3-4 yıl evvel alınan depodaki yepyeni bisiklet zaten küçük gelmektedir. Artık çocuk için bisiklet bir oyuncak muamelesi görmekte olduğu gibi yepyeni bir tane varken daha büyük bir bisiklet için yeni bir masraf yapılması da kaçınılmazdır. Bir çok anne baba zaten sevmiyor-kullanmıyor diye büyük bir bisiklet almazlar ve bisiklet macerası başlamadan biter.( Bu bisikletlerin yüzbinlercesi binalarımızın depolarında çürümektedir.)
Bu başarısız girişimleri değerlendirince ülkemizde yetişkin yaşlara geldiği halde bisiklet kullanmayı bilmeyenlerin sayısının milyonlarca olması şaşırtmamalı. Peki Avrupa'da çocuklar bisikletle nasıl tanışıyor.Aynı şeyler mi yaşanıyor ? Tabiki hayır.Biz de çocuk bisikleti diye satılanların çoğu Avrupa'da ki ünlü mağazalara giremiyor bile.Çünkü hiç bir kurum olabiecek kaza ve yaralanmalara milyon eurolara varan tazminatlar ödemek istemiyor .Ayrıca satın alınan malı sorgusuz sualsiz iade etmek haklarının sık kullanıldığı bu ülkelerdeki mağazalar "maalesef kullanamadı" denilerek geri getirilecek binlerce ürünün maliyetini yüklenmek istemiyor. Avrupalı çocuklar ise bisikletle bizim çocuklarımız gibi 3 tekerlekli veya pedallı + destek tekerli 15 kg. lık kullanımı tehlikeli ve zor , garip araçlar ile tanışmıyor. Son 12 yıldan beri ( 1997 ) bilimsel yöntemlerden faydalanan yeni ürün pedalsız - ahşap öğrenme bisikletleridir .2-6 yaş arası çocukların çoğuna pedalsız tahta bisiklet kullandırılmaktadır.Yıllık toplam tahta bisiklet satışı 1-1,5 milyon adete ulaşmıştır.
En ağırı 5 kg olan bu bisikletlerde düşen bir çocuğun bisiklet tarafından yaralanması mümkün değil. Ne ucu açıkta bir fren teli var ne de keskin veya sivri bir parçası. Asıl önemlisi pedal yok! Çocuklar bisiklet kullanmayı öğrenirken güç ve becerilerine tamamen aykırı olan ve pedal denen zor mekanizma ile uğraşmak zorunda kalmıyorlar.Denge ve sürüş ayakları yere koyarak olduğundan düşme ihtimali son derece zayıf. Kolay kullanımlı bu alet sayesinde hem el ayak koordinasyonu ve denge gibi çok önemli kaba motor fonksiyonları gelişiyor hem de özgüveni olan alet kullanma yetisi kazanmış çocuklar haline geliyorlar. Ortalama 3-4 kg olan bu bisikletleri 2 yaşından itibaren kendileri dahi taşıyabiliyorlar.2 yaşında bu şirin tahta bisikletlerle başlayan bu dostluk yıllarca ara vermeden devam ediyor. Bu çocukların ömür boyunca bisiklet sevmemeleri mümkün mü?
İşte, otomobil yerine bisiklet sevdalısı nesiller böyle yetişiyor.
İşte ,ortalama ömrün 80-82 yıl olduğu nesiller böyle yetişiyor.
İşte ,çevreye, milli servetlerimize duyarlı nesiller böyle yetişiyor.
Başka bir çare görünmüyor "DÜNYAYI BİSİKLET KURTARACAK."
Dünyamız her gün biraz daha kalabalıklaşıyor. Artan nüfusla beraber giderek daha da artan oranlarda çevre kirliliği, enerji kaynaklarının yetersizliği, toplum sağlığı ve trafik gibi dev sorunlarla boğuşuyoruz. Bu tür sorunlar maalesef ülkemiz gibi gelişmekte olan toplumlarda kendisini daha acımasızca hissettirmekte ve mevcut ekonomik ve kültürel alt yapı yetersizlikleri sorunların çözümünü daha imkansızlaştırmaktadır. Tıp biryandan yüzlerce yıldır mevcut olan hastalıklara çözüm ararken diğer yandan çevre kirliliğinin tetiklediği yeni mikrop ve virüslerle tedavi yöntemleri bulmaya çalışmaktadır. Türkiye gibi ülkelerin sanayileşmiş ülkelere ödediği sağlık harcamaları (ilaç-cihaz, aşı ) korkunç boyutlara ulaşmış durumdadır.
Oysa tüm bu sorunların üstesinden gelebileceğimiz çok büyük bir silahımız var : BİSİKLET
Sadece bisiklet kullanımını yaygınlaştırarak ÇEVRE KİRLİLİĞİ, TRAFİK, ENERJİ BAĞIMLILIĞI, SAĞLIK HARCAMALARI gibi çok büyük sorunlarımızı çözmek için dev bir adım atabiliriz. Özellikle gelişmiş Batı Avrupa Ülkelerinde bisiklet günlük yaşamın en önemli öğelerindendir. Şehir içi bisiklet kullanımının araç kullanımından birkaç kat daha fazla olduğu, ülkedeki bisiklet sayısının nüfusun 2 katından fazla olduğu ülkeler mevcuttur. (Hollanda) Ayda 2-3 bin euro kazanan bir Avrupalı daha soğuk bir iklimde ,yağmurda yağışta ,daha rahat bir trafik yoğunluğunda işe -gezmeye bisiklet ile giderken ayda 500 euro kazanan bir Türk neden otomobil ile gidiyor.Bu çarpıklığın bir çok nedeni var elbette .Ama asıl sorun bisiklet kültürümüzün yeterince gelişmemiş olması.
ÇOCUK VE BİSİKLET
Sorunun biraz daha özüne inmek için bazı örneklemeler yapalım. 2-3 yaşına gelen her çocuk bisikleti sever ve kullanmak ister. Hemen hemen her anne baba da bu yaşlarda isteğini kıramaz ve çocuğuna bir bisiklet alır. Büyüyünce bisikleti otomobile tercih edecek çocuğun temeli işte bu zamanlarda atılır. Ülkemizde çocuk bisikleti denilince aklımıza iki yanında destek tekerleri olan pedallı-metal bisikletler gelir. Çocuklarımıza büyük bir hevesle bunları alırız ve binip mutlulukla kullanmalarını bekleriz. Ama beklentilerimiz çoğu zaman boşa çıkar, çocuk bunları birkaç başarısız deneme hatta yaralanmalarla biten kazadan sonra bir kenara bırakır. Bizde bu yepyeni bisikleti bir depoya kaldırıp çocuğumuzun biraz daha büyümesini bekleriz. Çocuk gerçek bir bisiklet kullanabileceği 7-8 yaşlarına geldiğinde ise hiçbir şey eskisi gibi değildir. Çocuğumuz artık yeni arayışlara girdiğinden bisikleti küçüklere ait bir şey gibi görmektedir ve onun bu duygusunu destekler şekilde 3-4 yıl evvel alınan depodaki yepyeni bisiklet zaten küçük gelmektedir. Artık çocuk için bisiklet bir oyuncak muamelesi görmekte olduğu gibi yepyeni bir tane varken daha büyük bir bisiklet için yeni bir masraf yapılması da kaçınılmazdır. Bir çok anne baba zaten sevmiyor-kullanmıyor diye büyük bir bisiklet almazlar ve bisiklet macerası başlamadan biter.( Bu bisikletlerin yüzbinlercesi binalarımızın depolarında çürümektedir.)
Bu başarısız girişimleri değerlendirince ülkemizde yetişkin yaşlara geldiği halde bisiklet kullanmayı bilmeyenlerin sayısının milyonlarca olması şaşırtmamalı. Peki Avrupa'da çocuklar bisikletle nasıl tanışıyor.Aynı şeyler mi yaşanıyor ? Tabiki hayır.Biz de çocuk bisikleti diye satılanların çoğu Avrupa'da ki ünlü mağazalara giremiyor bile.Çünkü hiç bir kurum olabiecek kaza ve yaralanmalara milyon eurolara varan tazminatlar ödemek istemiyor .Ayrıca satın alınan malı sorgusuz sualsiz iade etmek haklarının sık kullanıldığı bu ülkelerdeki mağazalar "maalesef kullanamadı" denilerek geri getirilecek binlerce ürünün maliyetini yüklenmek istemiyor. Avrupalı çocuklar ise bisikletle bizim çocuklarımız gibi 3 tekerlekli veya pedallı + destek tekerli 15 kg. lık kullanımı tehlikeli ve zor , garip araçlar ile tanışmıyor. Son 12 yıldan beri ( 1997 ) bilimsel yöntemlerden faydalanan yeni ürün pedalsız - ahşap öğrenme bisikletleridir .2-6 yaş arası çocukların çoğuna pedalsız tahta bisiklet kullandırılmaktadır.Yıllık toplam tahta bisiklet satışı 1-1,5 milyon adete ulaşmıştır.
En ağırı 5 kg olan bu bisikletlerde düşen bir çocuğun bisiklet tarafından yaralanması mümkün değil. Ne ucu açıkta bir fren teli var ne de keskin veya sivri bir parçası. Asıl önemlisi pedal yok! Çocuklar bisiklet kullanmayı öğrenirken güç ve becerilerine tamamen aykırı olan ve pedal denen zor mekanizma ile uğraşmak zorunda kalmıyorlar.Denge ve sürüş ayakları yere koyarak olduğundan düşme ihtimali son derece zayıf. Kolay kullanımlı bu alet sayesinde hem el ayak koordinasyonu ve denge gibi çok önemli kaba motor fonksiyonları gelişiyor hem de özgüveni olan alet kullanma yetisi kazanmış çocuklar haline geliyorlar. Ortalama 3-4 kg olan bu bisikletleri 2 yaşından itibaren kendileri dahi taşıyabiliyorlar.2 yaşında bu şirin tahta bisikletlerle başlayan bu dostluk yıllarca ara vermeden devam ediyor. Bu çocukların ömür boyunca bisiklet sevmemeleri mümkün mü?
İşte, otomobil yerine bisiklet sevdalısı nesiller böyle yetişiyor.
İşte ,ortalama ömrün 80-82 yıl olduğu nesiller böyle yetişiyor.
İşte ,çevreye, milli servetlerimize duyarlı nesiller böyle yetişiyor.
Başka bir çare görünmüyor "DÜNYAYI BİSİKLET KURTARACAK."