O değilde Norveç demokrasi indeksinde 1. mi 2. mi ne. Yani adamlar en başta ekonomik, politik sorunlarını çözmüşler, eğitimi iyileştirip, basını özgürleştirmişler. Tam demokratik ülke, eğitim en üst seviyede. Yargı tamamen bağımsız. Buradaki gibi hak gukuk değil.
Yani demem o ki bu iş dilekçe, magazin programı, elden broşürle olmaz. Türkiye o hale gelemez. Gelmesi için ilk aşama demokratikleşmemiz. Bunlar hep bir zincir. Biri olmayınca diğeri de olmuyor. Buradaki genel kitle, bir evi bile yokken 36 ay taksitle aldığı telefonuyla övünür fakat onu da kullanmasını bilmez. Sırf dini yüzünden birilerini başa getirir, çünkü bizden der, bize benziyor der, yaptıklarına bakmaz, hatta demokrasi, yargı, basın özgürlüğü nedir bilmez. Amcası var diye haksız yere bir yerde yönetici olur, çöpünü yere atar, bana ne der. Haliyle asgari maaşı ile kazandığıyla gider bisiklet yolunda mangal yapar. Onun için boşuna kürek çekmeye gerek yok. Onun için bisiklet ya da bisiklet yolu zaten yok, bisiklet çocukların kullandığı bir şey.
Mangal mı koydu, mangala vuracan tekmeyi geçecen(şahısa değil). Ondan sonra öğrenir, saygı duyar. Ona göre reis, onun üstü, ustası, ona sert davranan kişidir. Ona mantıklı açıklamaya çalışmaya gerek yok, sert ve net konuşmak gerekiyor. Çünkü yıllar önce o mantığı bırakmış, o mantıklı olsaydı, şu an Türkiye güzel bir yer olurdu. Böyle insanlar ciddi anlamda kitlesel sömürüye açık insanlar. Bunları komple eğitmek için zora koşman, mecbur bırakman lazım, diğer türlü çocuğu şekerle kandırdığın gibi sevdikleri bir şey ile istediğin yola sokabilirsin.
Kısacası olabildiği kadar size yakın insanlarla birlikte yaşayın ya da bisiklete binin. Onlar da biliyor gibi düşünmeyin. Kısaca Norveç gibi olmamız imkansız. Onu bırak buna yanaşan belediye olmaz.