Bisiklet yolları ve bisiklet kültürü ile ilgili hiç de azımsanmayacak sayıda toplantı, çalıştay ve rapor var aslında. Yerel yönetimler ile yerel bisiklet dernekleri arasında da genellikle bir işbirliği, iletişim görülüyor. Gelişmeyi ve kalkınmayı amaçlayan şehirlerde bisiklet kültürü ve altyapısının önemi giderek daha iyi anlaşılıyor. Uluslararası örgütlerle koordine olarak çalışan yapılar da mevcut. Bisiklete ve sorunlarına ilgi duyan, çözüm ve geliştirme yönünde çabalara katkıda bulunan bisikletli sayısı her gün biraz daha artıyor. Bizler de burada haklı olarak şikâyetlerimizi ve beklentilerimizi dile getiriyor, duygularımızı ifade ediyoruz, fakat sözlerimizin ve tartışmalarımızın daha sağlıklı bir zemine oturması ve iletişimin verimli hâle gelmesi için, yukarıda sözünü ettiğim çalışmalar hakkında bilgi sahibi olmak, hazırlanan raporlara bir göz atmak çok yararlı olacaktır. Mesela (link) sitesinde, okunmaya değer çok sayıda belge ve yazı mevcut. İstanbul hakkında hazırlanan, oldukça ayrıntılı bir rapor var; bu raporda, kafamızdaki soruların ve sorunların birçoğuna dair yorumlar ve çözüm önerileri dillendirilmiş. Aklımıza gelen çözüm önerilerinin aslında çoğu bu raporlarda da görülüyor. Bize düşen, bu çalışmaları yakından takip etmek ve sorumluluk duygusuyla ve olanaklarımız ölçüsünde bir ucundan tutup elimizi taşın altına koymak. Hiçbir şey yapamasak bile, yaşadığımız şehirlerdeki bisikletli etkinliklerinde en azından görünür olmak, bisikletli topluluğunun gücüne varlığımıza katılmak çok önemli. Belki hayatın başka alanlarında her koyunun kendi bacağından asıldığına inanıyor olabilirsiniz ama bisiklet söz konusu olduğunda bu anlayış geçerliliğini hemen kaybediyor, zira bisikletliler topluluk olarak büyük riskler altında ve bu riskleri tek başlarına aşmaları mümkün değil.
Şurada İstanbul raporu var, bir şekilde zaman ayırıp okumanızı öneririm:
(link)