Neden türk malı desteklemiyoruz

ben ilk sedona x11 kadromu ankara erdoğanlar bisikletten almıştım. alırken o kadar güven vermişlerdiki bi sorun çıksa hemen ilgilenirler sanmıştım, bir yıl sonra kadro kırıldığında erdoğanlar bisikleti aradım, onlar her zamanki samimiyetleriyle aslı bisiklete yönlendirdiler. fakat aslı bisiklette aynı samimiyeti bulamadım, ilk başta kadro kalmadığını ocak sonu şubat başı gibi tekrar aramamı söylediler bekledim, 6 şubatta aradım kadroların gelmediğini nisan sonu aramamı söylediler mayıs başı aradım 15inden sonra elimizde dediler. nihayet 18 mayısta kadrolar ellerine gelmiş. aradım, aldığım cevap 50 dolar ara fark ve kargo ücretini ödeyerek göndermem durumunda yeni kadroyu göndereceklerini söylediler.

bende bişey demeden kapattım telefonu.bir müşteriyi hem 6-7 ay bekletiyorlar, hem ara fark istiyorlar üstüne birde kargoyu ödetiyorlar.

fakat kaliteli firmalarda kadroda bir sorun olduğunda aynı ay içerisinde o serinin en üst model kadrosu veriliyor.

kimse kusura bakmasın böyle bi durumda bana türk girişimcinin canı cehenneme demek kalıyor ...

@gurkankas

(link)

bu da scott vakası 16.12.2009 da kadro kırıldığı için mesaj yazılmış, 22.05.2010 da kadro gelmiş.

aşağılık kompleksinin yarattığı ön yargı böyle bir şey; scott yapınca teşekkür sedona yapınca beddua.

Peki o zaman bende örnek vereyim,nisan ayındaki Manavgat maraton yarışında Marin kadrom çatladı, hemen Yasmin Sports yetkilisi İzzet Bey ile irtibata geçtim ve Amerika ile gerekli yazışmalar yapıldı. 2009 model kadrolardan ellerinde kalmadığından 2010 modelden göndereceklerini söylediler. Bu esnada bir arkadaş daha aynı kadro ile ilgili sorun yaşadı ve bunuda Amerika'daki yetkililere söyledik. Yapılan incelemeler ve geri dönüşler neticesinde Türkiye'ye gelen bütün Marin Team serisi kadroları - sorunlu veya sorunsuz- değiştirme kararı almışlar ve bu karardan yaklaşık 10 gün sonra " bütün masraflarını" karşılayarak DHL kargo ile kadroların hepsini direk fabrikadan gönderdiler.. Ayrıca eski kadroları da istemediler. bu olaydan sonra firmaya olan güvenim katlanarak arttı. Alırken belki biraz fazla para veriyoruz ama bence değiyor,Bir sene boyunca bütün federasyon yarışlarına girdiğim halde yarışlarda kullandığın için çatladı kadron diyen olmadı. Sorgusuz sualsiz sadece gönderdiğim 3 fotoğrafla 2010 model sıfır kadrom oldu ve şu an gönül rahatlığıyla kullanıyorum. Yine sorun yaşarsam yeniden aynı türden güzel bir muamele ile karşılaşacağımı biliyorum..
Keşke ülkemizde de üreticiler mallarının arkasında bu kadar güzel durabilseler. Artık her firma ömür boyu garanti verebiliyor ancak bunu ne şartlara bağladıkları ve ne derece uygulayabildikleri benim için önem arz ediyor. Marin markasını da bu sebepten tebrik ediyorum..

Kayhan abi Tofaş örneği doğru değil demişsin ancak ben sıfır ürün alımı ile ilgili bişey söylemedim ikinci el olarak düşünebilirsiniz.. Sırf yerli üretim diye 95 model Tofaş mı tercih edersin yoksa 95 model dünyanın önde gelen markalarından birisini mi.. Cevap açık tabi ki.. Kastettiğim buydu. Ha birde Tofaş örneği doğru olmasa bile altında çok daha acı bir durum var,2010 yılında hala kendi otomobilimizi üretemiyoruz!! Bu çok feci bir durum bence.. Ee hal böyle olunca ya yabancı markaların Türkiye'de montajlanan nispeten uygun fiyatlı ürünlerini tercih etmek zorundayız ya da direk ithal ürünleri..
Ayrıca Kayhan abicim, Scott'la ilgili konuyu koymuşsun buraya ancak atladığın çok önemli bir husus var malesef,tamam bekletmişler 5 ay ancak adamlar kadroyu serisinin en üst modeli ile herhangi bir fark talep etmeden değiştirmişler hemde sadece kadro çatlak olmasına rağmen karbon maşasıyla beraber. Ancak yukarıda Gürkan'ın şikayet ettiği konu ise zaten topu topu 200 dolarlık bir kadro için 6 ay bekledikten sonra 50 dolar fark isteyerek ve kargo ücretini de talep ederek yenisini gönderebileceklerini söylemeleri..

dediklerinin hepsi doğru. kendi bakış açından haklısın. sen güçlü bir sürücüsün ve yarışlara katılıyorsun. bu yüzden sıfır hata talep ediyorsun. ama ben değerlendirmeler yaparken ortalama sürücülerden bahsediyorum. scott konusuna gelince 5 ay herkes için 5 aydır kadrosu ucuz olan için zamanın önemi yok diyemeyiz. 5 ayın telafisi bir üst model ise diyecek birşey yok. aslı bisikletin ekstra para istemesi ayıp. biz türk tasarımı araba yapamayız çünkü türk malının imajı bozuk. thy en ucuza en güzel uçakla en güzel yemekle uçuyordu yinede diğer hava yolları ile rekabet edemiyordu. ne zaman barcelona takımına sponsor oldu yabancılarda thy yi tercih etmeye başladılar. sende iyi bir bisikletçi olarak, ortalama sürücülere türk montajı bisikletlerde iş görür demeye başladığın an, türk tasarımı bisikletlerin oluşma sürecinin başladığı an olacaktır.

@kayhan

evet 5 ay içinde mağdur kişiyle ilgilenip sonucunda hiçbir ücret talep etmeden serinin en üst modelini ''maşasıyla birlikte'' göndermişler. benim durumum ise 7 ay bekletilerek en sonunda 50 dolar ara fark ve kargo ücretini göndererek değişimin yapılacağını söylüyorlar. ben paradan bahsetmiyorum tüketiciye karşı sergiledikleri tavırdan bahsediyorum. bilmem anlatabildim mi ?

Ayrıca konunun neden hemen scotta döndüğünü anlamadım. Forumda konuşulmamış o kadar çok kırılma değiştirme vakaları varki onları yazmaya kalksam tüm günümü pc başında geçiririm. Mesela Berkay'ın anlattığı olay gibi gerçekleşen bir çok olay vardır. ve bunların forumda tartışılmadan konun kapanmış olma sebebi firmanın çok hızlı bir şekilde bu işi halletmesidir.

Türk üreticisi böyle giderse 1 adım yol ilerleyemez...

Resimdeki bisiklet kalitesinde ve görüntüsünde bir bisiklet üretsin Türk markaları almayan namerttir )



http://www.giant-bicycles.com/_generated/_generated_in/bikes/models/images/800/2010/2000-Anthem_X_Adv_SL0_GE_GA_GU_an.jpg

ıns kardes ben gorecem o gunlerı umuyorum herkezde turk malı olacak mesela sedonanın 2010 karbon kadrosunu coook hosuma gıttı ıns ardı gelır sahsen ben sımdı karbon kadro alacak olsam tercıh ederım onu

@kayhan

reklam cook onemlı bencede thy olayına katılıyorum bende bzımkıler ya onu tam olarak beceremıyor yada dıger markaların tecrube gerısınde kalıyor

@CEM HELİMOĞLU

yok hocam olaylar tamamiyle dışa bağımlılıkla alakalı. şimdi bisiklet burda montajlanıyor. kendimiz yapmıyoruz diyoruz. kendimiz yapalım shimano değilde abc markası olsun. yine donanımı dışarıdan almak zorunda kalıcaklar. neden daha ucuz. neden daha hızlı. kendi üretmeye kalktımı hem daha zahmetli hemde daha pahalı olucak. dişli yapıcak atalım. onun için bi makine yapması yada dışarıdan getirmesi gerekecek. şuna da benzetilebilir. casper marka bi bilgisayar alıyorsunuz. sözde türk markası ancak içindeki donanım işlemcisi intel-amd ekran kartı ati-nvidia anakartı gigabyte-msi hdd si samsung-westerndigital fln oluyor. şimdi böyle olunca türk malımı olmuş oluyor. hayır yine yabancıların karnı doyuyor. olay bundan ibaret bence...

@Kadir Özen

evet o çok doğru ayrıca bisiklette de bu olay böyle. . . kadro taiwandan ithal parçalar shimano sram'den jantlar alex falan derken sadece ithalatçı firma üstüne biraz kar koyarak satış yapıyor bunun adı Türk malı olamaz. . . gerçek türk malı nedir biliyor musunuz ? fabrika kurarsınız teknolojisini de siz yaparsınız tasarımını da üretimini de herşeyini yani fakat bizim gibi ülkelerin sanayi dönemini yaşayamamış olması buna ulaşmamızı malesef engelliyor . . .

neyse daha yazmaya devam edersen konu daha farklı yerlere kadar gidecek

yabancı bisiklet üreticileri zaten şimdiki ürünlerde 1 numara,bence türk üreticilerin daha değişik alaşımlar bulup onlardan bisiklet yapmak olmalıdır.

Ben Türk bisiklet üreticisi olsam bisiklet üretmek yerine parçalarını üretirim tıpkı shimano gibi japonların en güzel ticaret taktiği parça üretimi değil mi ? Yanlışmı düşünüyorum veya algılıyorum =)

@restart

sanıyorumki yanlış. direk ürün olarak karşımıza çıkıyor. birçok japon firması var ve birçoğu kendi malıyla kendi ürününü üretiyor.

Londra da bir şekerciye gidin ingiliz malı lokum alın yiyemessiniz berbat birşey. jöleyi pudra şekeri gibi birşeyle kaplamışlar. Lokum yiyeceseniz hacıbekirden alıcaksınız. Bu niye böyle. Bu üniversitede ekonomipolitik dersinde açıklanmaya çalışılınıyor. Benim ne vaktim var ne de merakım. bilim adamları uğraşıp dursun. vites değiştirecekseniz shimano alıcaksın. araziye gireceksen rock shoxs ya da fox alıcaksın. adam gibi yol tutuş ve hız istiyorsan continental race king supersonic 2.2 alıcaksın. kadro esnemez olmalı kadronun esnemez olup olmadığınada bir tek ben karar veririm. dener bisikleti anlarım çok basit. ne forum dinlerim ne de broşür okurum. şimdi bu parçalardan oluşturulmuş bisiklet Türk malı olursa ucuz olur çünkü Türkiye deyiz. bende alıp binerim. bu bu kadar basit. çünkü ben bisiklete binen biriyim bisiklet posterine bakmam bisiklete binerim. bisikletin kalitesini resmine bakarak anlamaya çalışmayın. bisiklete binip deneyin.

bisikletlerimizin kadolarını neden tayvandan ithal etmek yerine kendi ülkemizde imal etmiyoruz ? hem bu sayede olası gümrük vergilerinden de muaf olmamız çabası.ben sırf yerli firması diye merida almaktan vazgeçip sedona aldım,ama sedonanın bu seneki fiyatlarını yüksek buluyorum,bunu aslı bisiklete de sordum onlarda bana bu sene devlet ithal edilen kadrolara extradan 50 dolar vergi almaya başladı ,bu da fiyatlarımıza yansıdı cevabını aldım herkese saygılar.

@dinçer karadayı

bızde uretecez ıns ama adamlar gercekten ucuza maal edıyor bız kendı ulkemızde uretınce daha pahalıya gelebılıyor asacaz ıns bunları ben buna ınanmak ıstıyorum bıraz polıyanna olmak lazım dıye dusunyorum

Yerli tüketim değil yerli üretim desteklenmeli kanımca sadece bisiklet değil ki..!
Her şeyde böyle..
Ama bizde tam tersi üreten cezasız kalmıyor, ithal eden köşe oluyor...
Sorarım size bugün bisiklet fabrikası kurup 300 işçi çalıştırıp, milyon dolarlık yatırım yapıp, pazarlama ve ar-ge faaliyetlerine büyük pay ayırıp, belirli bir kaliteyi ve servis düzeyini yakalayıp kar etmek mi daha kolay yoksa yurtdışından bir markanın distribütörlüğünü alıp karı az da olsa fazla risk almadan satış yapmak mı daha kolay.
Bence bu sebeple sedona, salcano, bianchi (manisa) vb yerli firmaları verdikleri mücadeleden dolayı tebrik etmek gerekir.
Bir çoğumuz ABD vs. başka ülkelerde fiyatların daha düşük olduğunu biliyoruz. Ülkemize girerken konan vergiler ithalatın önüne geçmek için. Yerli malı tüketimi teşvik etmek için güya. Diğer taraftan baktığınızda fabrikaların maliyet kalemleri ortada sineğin yağı hesaplanıyor ayakta kalabilmek için.
Tüketiciye getirilecek yasaklarla bu iş çözülmez. Üretici desteklenmeli ve bu devlet politikası olmalı. Ama Türkiye üzerindeki politikalar Türkiye'nin tam bağımlı hale getirilmesini hedefliyor.
Bırakın bisikleti bugün kendi buğdayımızı, kendi etimizi üretemez olduk..
Niye markete gidip yerli unu değilde ithal unu tercih ettiğimiz için mi?

@CEM HELİMOĞLU

Tabiki ilgilenirim.Sonuçda sende emeğini verdin.En güzel günlerinde kullanman dileğiyle..

Çok seviyeli bir platform oldu.Herkese çok tşk ler her zaman dost kalmak dileğiyle..sevgiler.

arkadaşlar siz nelerden bahsediyorsunuz?

bir bisiklet kadrosunu üretmek çok mu kolay zannediyorsunuz?

bisiklet insan taşıyor sağlam olmalı ölçüleri doğru olmalı.

Seri uretim cin fabrika kurmak kolay mı?
Amac para kazanmak, pazarda yer bulmak icin taiwan cin hindistan varken nasıl yaparız bunu

gerçekçi olalim lutfen